Sunflower: Bana bir ayıcık borçlusun. (13.46)
Sunflower: Büyük ve pofuduk olanından. (13.46)
Sunflower: 70 liralık. (13.46)
K: Gerek kalmadığı söylemiştin. (13.50)
Sunflower: Şimdi gerek olduğunu söylüyorum. (13.50)
K: İkizler burcu falan mısın ? (13.51)
K: Bu ne kararsızlık. (13.51)
Sunflower: Bilmem olabilir. (13.52)
Sunflower: Sen şuan beni mi merak ettin. (13.52)
Sunflower: İnanmıyorum. (13.53)
K: İnanma zaten neden inanıyosun ki. (13.54)
K: Hem bi dakika. (13.54)
K: Şuan bütün sınıf derstte olduğuna göre (13.54)
K: Sen nasıl bu kadar rahatsın?(13.54)
Sunflower: Sen ne kadar rahatsan bende o kadar rahatım. (13.55)
Sunflower: Deminden beri sizi izliyorum. (13.55)
Sunflower: Bahçede ki çardağın altında oturuyorsunuz. (13.56)
Sunflower: Bu arada kaçınca sigarayı içtin? (13.57)
Sunflower: Duman kokusu buraya bile geldi. (13.57)
K: Buraya derken. (13.57)
K: Yakındasın yani. (13.57)
K: Gerçi bahçede öyke çok kimse yok.(13.58)
Sunflower: Senin beni görebileceğin bir yer değil. (13.58)
Sunflower: Ama ben şu oturduğum yerden bütün herkesi görebiliyorum.(13.58)
Sunflower: Özellikle seni. (13.59)
K: Böyle vaziyetin içine edeyim. (13.59)
K: Bari kaçıncı sigarayı içiyorum söyle bakayım. (14.00)
Sunflower: 445 falan? (14.00)
K: Hayır hayır. (14.00)
K: 446 falan. (14.01)
Sunflower: Sigara içenlere lanetim var benim. (14.02)
Sunflower: Lanetim üzerine olsun Kayra. (14.02)
K: Lanetli olmak... kulağa hoş geliyor. (14.02)
Sunflower: Biliyor musun? (14.03)
K: Hayır. (14.03)
Sunflower: 😑(14.04)
Sunflower: Neyse. (14.04)
Sunflower: Eski bir arkadaşım vardı oda senin gibi çok sigara içerdi. (14.04)
K: Aferin ona. (14.05)
Sunflower: Bi dur Allah'ın lanetli kulu. (14.06)
Sunflower: Ne zaman onu sigara içerken görsem şeker verirdim. (14.06)
Sunflower: Benim sayemde sigara paketi bitirmek yerine naneli şeker paketi bitirirdi. (14.07)
K: Şeker ne abi şaka mısınız? (14.08)
Sunflower: Ne şakası ya. (14.08)
Sunflower: Sigaraya vereceğin parayı şeker ver kaç katını alırsın be! (14.09)
Sunflower: İnsanlar neyin bağımlısı olacağını şaşırmış. (14.09)
K: Hangi manyak sigara yerine şeker tercih ederki. (14.09)
Sunflower: Bu arada senin içinde bir tane ayırdım. (14.09)
Sunflower: Masanın altına yapıştırmıştım. (14.10)
Sunflower: Bakarsan görürsün. (14.11)
K: Bunu gerçekten yapmış olamazsın. (14.11)
Sunflower: Dene ve gör. (14.12)
K: Yapmışsın. (14.14)
Yüzümdeki kuru gülümseyle birlikte whatsapptan çıkarken pencereden kafamı uzatıp bahçeye bakdım ardından da çardağa.
Şekeri elinde tutuyordu sonra paketiyle oynamaya başladı ve en sonunda açıp azına atıve- Hayır çöpe attı.
Çöp.
Çöpe
Resmen çöpe.
Daha sonra etrafına bakındı. Beni aradığı belliydi. Neyseki beni görmesi imkansızdı.
Onu boşverip yavaşça yerine tekrar oturdum ve tuttuğum nefesi zorlukla verdim. Eğilip kalkarken güneşten etkilenen her yerim yanıyordu.
Telefonu tekrar açıp bu sefer whatsapp'a değil galeriye girdim ve boş boş gezinmeye başladım.
"Eski bir arkadaş. " diye fısıldadım kol ve bacaklarımdaki yanıklara aldırmadan. Asıl canı yakan buydu işte.