Vazgeçebilir Misin ?

By HaticeKurtaran

360K 12.8K 555

'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştı... More

Vazgeçebilir Misin ?
1. Bölüm // Kalbimin Tek Sahibi //
2. Bölüm // Aşk Uzmanı //
3. Bölüm // İlk Çarpıntılar //
4. Bölüm // Beni Yak //
5. Bölüm // Beklenmeyen Ataklar //
6. Bölüm
7. Bölüm // Aşka Odaklan //
8. Bölüm // Uslanmaz Hasta //
10. Bölüm // Baldız ? //
11. Bölüm // Bir Miyiz ? //
12. Bölüm // Cesur Adımlar //
13. Bölüm // Büyülü Kahveler //
Şahane Sürprizli Bir Not // Bakmadan Geçmeyin ;) //
14. Bölüm // Ömürlük Aşk... //
15. Bölüm // Sürpriz Karşılaşmalar //
16. Bölüm // Nefes Kesen Manzara //
17. Bölüm // Her daim sevmeme izin ver //
Sürprizzz ^_^
18. Bölüm // Kalbime Sahip Çık ! //
19. Bölümden Alıntı
19. Bölüm // E&Y //
Önemli Bir Soru
20. Bölüm // Sadece Sen Varsın //
21 Bölüm // Düğüm Noktası //
22. Bölüm // Sevdim ve aldatıldım... //
23. Bölüm // Söz... //
24. Bölüm
25. Bölüm Alıntısı // Bol acı ve gözyaşına hazır olun //
25. Bölüm // Yıkık harabe yürekler... //
Seni İstemiyorum! Kitap oluyor <3
26. Bölüm // Dostluklar sahneye iner... //
27. Bölüm // Vazgeçebilir Mi ? //
28. Bölüm // Üç harflik serüven... //
29. Bölüm / Hüsran... /
30. Bölüm / FİNAL
Pes! Pembe
Seni İstemiyorum! Kapağı Belli Oldu
Tüyapta İlk İmza Günü <3
Meleğin Ateşi Yayında...

9. Bölüm // Sürpriz Misafir //

10K 474 9
By HaticeKurtaran

9. Bölüm

Multimedya : Tavsiye ettiğim kaliteli bir hikaye 

Arkadaşlar kaliteli bir hikaye okumak istiyorsanız size önerim amatör yazarlığa adım adım tırmanan Kübra Nur Akyol'un Melekler Seni Korusun hikayesidir. Alışa gelmiş hikayelerden, aynı konulardan, basit kurgu ve yazılardan sıkılmadık mı artık ? Sizi bu dertten kurtaracak yeni hikayelere açılın ;) Melekler Seni Korusun genç, tatlı, sempatik ve başarılı bir yazardan doğarken bu hikayeye ve yazarımıza destek vermemek yazık olur...Bu arada hikayenin karakterleri Kuzey ve Almira dikkat çekici özelliklere sahip olmakla beraber okuyanların da aklına yerleşecek ;)) 

Bölümümüz artık başlasın ^^

İki genç adam Eva’nın ardından şaşkınca bakarken saniyeler sonra kendilerine gelebilmişlerdi. İkisini de ansızın bir merak sararken Yetkin’in merakı içini daha çok yemeye başlamıştı. Huzurun dans ettiği o kahvelerde şaşkınlığı yakaladığı an kendi içine de merak tohumları düşmüştü. Gönlünü kaptırdığı güzelliğin ne derdi olduğunu delice merak ederken kendini onu aramamak için zor tutuyordu.

‘’ Dünyadan Yetkin’e, Yetkin’den Eva’sına… ‘’

Cem’in ağzından çıkan Eva sözüne kadar düşüncelerinin arasında boğulup kalmıştı. Eva sözünü duyduğunda ise Cem’e sinirle bakmaya başlamıştı.

‘’ Eva da nereden çıktı ? ‘’

Cem, içinde tuttuğu kahkahasını salarak muzip bir şekilde arkadaşına baktı. 

‘’ Senin düşüncelerinden fırlayıp bana koştu. Rahat bırakacakmışsın onu. ‘’

Yetkin, Cem’in alayla söylediği cümleyle sinirlenerek ‘’ Bana bak arkadaş müsveddesi, o düşüncelere seni bir boğarım çıkamazsın bile ! ‘’dedi. 

‘’ Sen Eva’yı özle, merak et ; acısını da benden çıkar. Sen bence kendin boğul o düşüncelerde. ‘’ Diyerek geri geri koşmaya başladı Cem. Dostunu eğer azcık bile tanıdıysa bu sözlerden sonra üstüne gelmemesi imkansız olurdu.

Yetkin’in duyduklarıyla hiddetlenmesi bir olurken, Eva’ya olan merakını Cem’in sırıtmaktan yorulmayan yüzünden çıkarmaya karar verdi.

‘’ O suratın ne zamandır bir kuru yumruğa hasret değil mi ? ‘’ diye sordu Yetkin. Cem, duyduğu soruyla hızını arttırırken önüne dönüp hızla koşmaya başlamıştı bile.

‘’ Benim arkamdan koşacağına git Eva’yı ara da sinirin yatışsın. ‘’ 

Yetkin, duyduklarıyla ukalaca sırıtıp ‘’ Önce senin işini halledeyim de gönül rahatlığıyla onu ararım, ‘’ diyerek arkadaşının peşine düştü.

Arama beklerdi ama bu anın keyfi beklemezdi…

Birbirleriyle keyifle didişirken her sporlarının sonu gibi bu da tatlı yumruklarla bitmişti…

Eva, Yetkin’in yanına gitmek için cesaretini toplarken hazırlıksız yakalandığı telefon sesiyle yerinde sıçradı. Gördüğü yabancı numarayla içi merak dolarken telefonu açtı.

‘’ Eva Solmazla mı görüşüyorum ? Eğer sizle görüşüyorsam şu çılgın arkadaşınızı gelip alın lütfen. ‘’

Eva, tedirginliğe bürünüp ‘’ Evet benim, ‘’ diyerek yanıtlarken ‘’ Çılgın arkadaş derken ? ‘’ diye sordu peşinden. Onun bir çılgın arkadaşı vardı o da şu an İsviçre dağlarında Kuzeyle kendisini delirtmekle meşguldü. 

‘’ Elif Tekin adlı arkadaşınız şu an karakolda. Eğer almaya gelmeyeceksiniz durmayan çenesiyle beraber sabaha kadar nezarethanede kalacak. ‘’ Görevlinin sesi oldukça keskin geliyordu.

‘’ Ne ? ‘’ diyerek şaşkınca haykırdı Eva. Arkadaşının hem burada hem de karakolda ne işi vardı ? Ve anladığı kadarıyla şu an bir polisle konuşuyordu ve de arkadaşı bitmek bilmeyen çenesiyle polisi kendini tanıtmayı unutturacak kadar canından bezdirmişti. 

‘’ Hangi karakol ? ‘’ diyerek hızla sordu. İçindeki bitmek bilmeyen sorulara anca deli arkadaşı cevap verebilirdi. Öğrendiği yerle parkın çıkışına doğru hızla ilerlerken aklında polisin son anda ‘’ Bir an önce gelip, kurtarın bizi… ‘’ dediği lafı vardı. Çaresizce söylenen bu söze içten içe gülerken bir anlığına da olsa Yetkin ve Cem ikilisi aklından uçup gitmişti ta ki taksiye binip karakola varana dek…

Taksiden hızla inip karakola girdiğinde ona doğru sinirle bakan polis memurunu gördü.

‘’ Eva Solmaz sizsiniz değil mi ? ‘’

Polisin sorusuna şaşkınca ever derken kendini nasıl tanıdığını sormaya fırsat bulamadan polis söze girdi.

‘’ Arkadaşınız havaalanının çıkışında kapkaça uğradı. Çantayı bırakmamak için direnirken hırsızı da darbeleriyle hastanelik etti. Şu an hasta normal odaya alınmış ve şikayetinden arkadaşının savurduğu tehditlerle vazgeçti. Siz gelmeseydiniz bu geceyi burada geçirecekti. Bir an önce arkadaşınızı alıp gitseniz iyi olur. ‘’

Soluksuzca polis memurunu dinlerken duyduklarıyla şok üstüne şok yaşıyordu. Sorularına bir an önce yanıt bulmak için sabırsızlanırken arkadaşının gazabına uğrayanlara da acımadan edemiyordu.

‘’ O zaman ben arkadaşımı alıp hemen gidiyim.. ‘’ diyerek görevliye baktı. Adamın o anda gözlerinde bir ışık parlarken kendisi için ne kadar da iyi bir şey dediğini daha iyi anlamıştı. Arkadaşı kapkaççıyı hastanelik ederken görevlileri de canından bezdirmişti anlaşılan.

Soluksuz geçen dakikalar sonrasında arkadaşını çıkartıp eve gitmek için taksiye binmişlerdi. Eva, sessizliğini korurken Elifse ben suçsuzum diyen bakışlarıyla genç kıza rahat vermiyordu. İçindekileri dökmek için evi beklerken sıkıcı bir yolculuk geçirmişlerdi. 

Eva, sakin bir şekilde inerken Elifse bu sakinliğinin sonunu bildiğinden tedirgince inmişti taksiden. Arkadaşının peşinden kuzu kuzu giderken evin dışını da incelemeyi ihmal etmiyordu. Sakinliğin ve huzurun kol gezdiği apartman oldukça iç açıcıydı. Evin içine girerken de ferahlık göze çarpan ilk noktaydı. Elif bir anlığına arkadaşını unutarak evi incelemeye başladı. Ev resmen Eva’nın olduğunu haykırırken gördüğü sade şıklık içini daraltmıştı. Ne de olsa kendi tam bir çılgın olduğu gibi evini de rengarenk döşerdi gökkuşağını çatlatırcasına…

‘’ Senin şu tek renk takıntına hastayım. Beyaz, kırmızı, siyahı bir yere bırak, az fuşya, patlıcan moru koy şu evine. ‘’

Eva, arkadaşının sözlerini sabırla dinlerken ‘’ Ben beyaza ve beyazla uyumlu olan renklere aşığım. Senin ruhuna ne kaçmış hiç bilmiyorum, ‘’ diyerek evine göz gezdirdi. Şu an salonun kapısında dikili kalmışlardı. Beyazın hakim olduğu şarap kırmızısının da renk kattığı eşyaları odayı hem canlı hem de sakin gösteriyordu. İçini huzurla çekerken arkadaşına döndü. Şimdi sorgunun tam zamanıydı.

‘’ Senin burada hele bir karakolda ne işin vardı ? Az uslu olamayacak mısın sen ? Kapkaççıyı hastanelik etmene neyse de polisleri nasıl bu kadar bunalttın ? ‘’ 

Elif, gözlerini bir anlığına kapatıp derin bir nefes aldı. Eva, yine annesi gibi sorgulamaya başlamıştı.

‘’ Birincisi, sana sürpriz yapmak istedim. Hem o gün ki konuşmalardan sonra nasıl orada durmaya devam edebilirdim ki ? İkincisi ben usluyum ama etrafımdakiler beni delirtmeye yönlendiriyor. Son olarak üçüncüsü de o pislik eğer bana çatmasaydı şu an keyifli bir sohbet ederdik… Hem ben haklıyken polislerin beni nezarethaneye atmasına nasıl ses çıkarmam ? Haklıyken suçu oldum bir de… O hırsız iyi hak etti sopayı, oh olsun, ‘’ derken haince sırıtmıştı. Şimdilik sorgusu bittiyse Eva hanımı sorgulamaya başlayabilirdi.

‘’ Şimdi beni bırakalım da sen anlat bakalım. Olaylar sende …. ‘’

Eva, hangi ara kendi sorgulayıcı bakışlarının arkadaşına geçtiğini anlayamamıştı. Sinirli hali etkisini yitirirken aklına Yetkin gelmişti. Eğer arkadaşının bu olayları olmasaydı kendi şu an kim bilir onunla neler konuşmuş olurdu…

‘’ Polis tarafından aranmadan önce Yetkinle konuşmak için cesaret topluyordum. Bir yandan iyi olsa da bir yandan da içimi merak sardı. ‘’

‘’ Ah o polise dedim ben, arama sürpriz yapacağım diye. Ama gitti aradı seni de enişte beyden mahrum etti… ‘’ diyerek ukala bir şekilde gülümserken arkadaşına sıkı sıkıya sarıldı. Aylar sonra birbirlerini görmüşken bir sarılış, koklaşma aşamasını gerçekleştirememişlerdi. Eva da arkadaşına hasretle sarılırken her şeyin bir kez daha boş olduğunu anladı. Dostluk hem en değerli hazine hem de hayattaki en dolu şeydi. Bir dostun boşluğunu bir kütüphane dolusu kitap bile karşılayamazdı. Yerini doldurmaya çalışan sayfalar ses çıkarıp sıcak bir şekilde sarılamadığı için eksik gelirdi hep o boşluğa..

‘’ Seni çok özledim, ‘’

İkisinin de aynı anda söylediği bu söz neşeyle gülmelerine neden olmuştu.

‘’ Seninle sohbet etmeyi delice isterken hastalarımı unutmak olmaz. Ben hazırlanana kadar sen anlat, geceler de bize kalır yine, ‘’ diyerek gülümsedi. Uzun zamandan sonra ilk kez bu kadar huzurla gülümsemişti. Dostunun olaylı da olsa geldiğine sevinirken kalbini şimdiden sıcacık hissetmişti. Bu gece Elif’inin sayesinde kalbi daha da huzurlu olacaktı.

‘’ O zaman sen klinikteyken ben de huzurla yatıyım. Bu İsveç iyi hoş da yatakları çok soğuk. Yurdumun yatakları bile bir başka… ‘’ derken mutlulukla kıkırdadı.

‘’ Sen ben gittikten sonra bir duş alıp 

yatarsın. Dolabım ellerinde, rahat bir şeyler giyip yat. Acıktıysan kendine bir sandviç yap. Ben 5 gibi gelirim. Geldiğimde yemek hazır olsun, ‘’ derken keyifle sırıttı. Eve girdiğinde onu karşılayacak birinin olması apayrı bir lezzetti.

‘’ Emredersiniz Eva Hanım… Daha fazla çeneni yormadan hazırlan da çık. Şurada bir keyif uykusu yapacağım, rahatsız etme beni.. ‘’

Eva, arkadaşının sözlerine gülerken hızla hazırlanmaya başladı. Hızla duşunu alıp üzerini giydiğinde yatakta uyuyakalan arkadaşına şefkatle baktı. Deli hallerine rağmen yatakta bir bebek kadar uslu yatardı. Yere düşen pikeyi kaldırıp arkadaşının üzerine atarken yanağına bir öpücük kondurmayı da ihmal etmemişti.

‘’ İyi uykular Süpürgeli Prenses…. ‘’

Kliniğe adım attığında kendini tuhaf bir şekilde huzurlu hissetti. Yeni hastalarıyla dolu bir geçirecekken asistanının sesini duydu.

‘’ Eva Hanım, ilk hastanız geldi. ‘’ 

‘’ Tamam, ardımdan hastayı yolla, ‘’ diyerek sıcak bir şekilde gülümseyip odasına geçti. Daha yerine oturmamıştı ki hastası içeri girdi. Upuzun sarı saçları ve yosun gözleriyle çoğu kızı kıskandıracak, çoğu erkekleri de ardından baktıracak bir güzelliği vardı. Onu cam kenarındaki bej rengi koltuğa alırken ilk kez karşı karşıya kaldığı hastasıyla sohbete başladı. Duydukları bir bir içini yakarken, bir kez daha güzellik yerine iyi kaderinin ne kadar doğru olduğunu anladı. Karşısındaki genç kız bir perinin güzelliğini ve kalbini yansıtırken içindeki acısı yüreğini de delmeye yetmişti.

Koyu bir sohbete girişmişken genç kız kendi acısına dayanamayıp ağlarken, Eva da gözyaşlarının bir bir düşmesine izin vermişti. Hızla süzülen yaşlarını silerken en çok dayanamadığı hasta tipi karşısındaydı. Sevdiğini ellerinin arasında kaybetmek, sevip de söyleyemeden ebediyen ayrılmak aşkların en acısıydı belki de. Onlar aşkı yakalama şansına sahipken aşkı yaşayamama gibi bir talihsizliğe de pençe atmışlardı. Eva, içinden bu hatayı kendisinin de yapmayacağını tekrar ederken ilk kez aşk konusunda bu kadar kararlı gözüküyordu. 

Bazen yaşadığımız, duyduğumuz olaylar olmadan ileriye bir adım atmak imkansızlaşır. Bu biz insanların doğasında olan bir konuyken iteleme olmadan adım atmayıp pişmanlığın da yakasına yapışıyoruz. Eva da bir psikolog olmasına rağmen bu itelemeden nasibini almıştı. Birtakım olaylar geç atılacak adımın erkene alınmasına sebep oluyordu. Genç kadın bunu emin bir şekilde kararlaştırırken hastasına da moral verip yaralarını sarmaya çalışıyordu.

Genç kadın evine adım attığında nefis kokan spagettiye karşı gülümseyerek adımlarını mutfağa çevirdi. Yemeğin son rötuşlarını yapan Elifse daldığı yemekten dolayı arkadaşının geldiğini anlayamamıştı.

‘’ Harikasın, ‘’

Bir anda duyduğu sesle yerinde zıplarken korku ve sinir karışımı bakışlarla Eva’ya bakıyordu.

‘’ Sabah ki olayın intikamı… ‘’ diyerek masum bir şekilde gülümseyen Eva, arkadaşının çılgınlığından nasibi almamak için ‘’ Ben üzerimi değiştirip geliyorum. Masayı hazır etsen iyi olur, ‘’ diyerek hızla mutfaktan çıktı. Elif arkasından muzip bir şekilde gülerken arkadaşını şimdiden bezdirmenin planlarını yapıyordu.

Üstüne rahat bir şeyler geçiren Eva, keyifle mutfağa girdiğinde hazırlanmış masayı görüp ıslık çaldı.

‘’ Bence sen Bursa’ya gitme, evimin kadını mutfağımın aşçısı ol. ‘’ diyerek keyifle güldü.

Elif, bu sözlere gülerken ‘’ Bence de çok iyi olur. Hem Kuzey’den de kurtulmuş olurum. ‘’ diyerek sırıttı.

‘’ Ben onu unutmuştum ama. Eniştenin sinirini hiç çekmeden seni yarın ilk uçakla Bursa’ya postalayacağım, ‘’ deyip kahkaha attı. Şimdi ikisinde de benzer koz varken bu akşamın çok çekişmeli geçeceğinin sinyali veriliyordu.

‘’ Seni hain arkadaş ! Ben de Yetkin enişteyi arayıp bir oyun yapabilirim o zaman.’’

‘’ Sen yapmadan Cem yaptı bile… Ama şimdiden söyleyeyim her şey karşılıklı olur…’’ diyerek göz kırptı. Elbette arkadaşı bunu yapmadan kendi ona bir sürpriz yapmalıydı.

‘’ Cem de kim ? Şimdi yemek yerken anlatmaya başla. Yoksa yarın bile elimden kurtulamazsın. ‘’

‘’Anlaşıldı Elif Hanım. Eğer şu spagettin olmasaydı biraz zor anlatırdım. ‘’ Diyerek derin bir sohbete daldılar. Yem yemek keyfi hem dertleşme keyfi yaparken oldukça mutlulardı.

‘’Vay be Yetkin Bey’e bak sen. Yılların kilidini bir bakışta açabilmiş.’’ 

Muzipçe sırıtan arkadaşına iç çekerek ‘’ Açtı açmasına da pas tutan yaramı da kanattı. Şimdi ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Bugün ki hastam aslında bana çokça ileri adım atmam konusunda ders verdi ama ondan bir adım görmeden bunu da yapmak istemiyorum. ‘’

Elif, tam söze başlayacağı sırada yanında çalan telefonu eline aldı. Telefonu açtığında ise içinde taşan kahkahayı zor tutmuştu.

Son…

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum ^^

Keyifli Okumalar 

Bu arada Cem Beyimize ayrı bir hikaye yazacağım. Bu yüzden de Cem'in olayları arka planda kalacak. Yetkin ve Eva aşkı daha da ön plana çıkarken yeni karakterler hikayemize girmeye devam edecek :)) Yorum ve beğenilerinizi dört gözle bekliyorum <3 

Continue Reading

You'll Also Like

1M 66.9K 83
Yaşamaya başladığı his karmaşası beraberinde bir sarsıntı ile geldi Yusuf'a. Bu o değildi. Başını daha da dikleştirip tek kaşını kaldırdı. "Senin içi...
145K 7.1K 59
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. D...
4M 114K 73
Lamia: Ayrılık ay dönümümüz kutlu olsun. Mirza: Lamia şaka mısın? Mirza: Sen terkettin beni.
1.9M 83K 66
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...