Side School /Min Yoongi (Tam...

By MinHuysuzYoongi1

206K 17.3K 10K

Sonunu düşünmeden söylenilen bir yalan insanın hayatını nasıl etkiler? "Iyi mi ? kötü mü ?" More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
Final Bölümü
Duyuru!

31. Bölüm

4.1K 343 193
By MinHuysuzYoongi1


İYİ OKUMALAR....💜🙆

Üstünden kalkıp şaşkın şaşkın yüzüne bakmaya başladım.

''Ciddi misin?''

Evet dercesine başını salladığında gülümsememe engel olamamıştım. Açıkçası ilk deneyimini Min Jee gibi bir kızla yaşadığı için üzülüyordum. Yere, önüne doğru oturup ellerini avuçlarımın arasına aldım.

''Ne yalan söyleyeyim buna sevindim.''

''Otuz iki diş sırıtmandan anladım zaten.''

Attığı kahkahaya karşı  bende kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Yavaşça ayağa kalkıp benimde kalkmamı sağladı. Yatağı gösterdiğinde uykusunun geldiğini anlamıştım. Yatağın çarşafını kaldırıp elimle geçmesi için işaret verdim. Yatağa geçip beni umursamadan arkasını döndü ve uyumaya başladı. Yanına yatıp arkasından sarıldım, kulağına doğru eğildim.

''İyi uykular sevgilim...''

............................

Sabah gözüme vuran ışık yüzünden uyandım ve etrafıma bakmaya başladım. Yoongi'nin yanımda olmadığını fark ettiğimde hızla yataktan kalkıp aşağı indim. Mutfaktan sesler geliyordu bu yüzden ilk işim mutfağa girmek oldu. 

Girer girmez özenle hazırlanmış kahvaltı masası gözüme çarptı. Bir adım daha attığımda Yoongi görüş alanıma girmişti. Sandalyede oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Beni fark ettiğinde telefonu masaya bırakıp gülümsedi.

''Günaydın. Okula gitmeden beraber kahvaltı yapalım dedim.''

''Sabahları kahvaltı yapmam ama sen hazırladığın için yapacağım.''

Gülümseyip yavaşça sandalyeye oturdum. Sürekli etrafıma bakıyordum, Yoongi bunu anlamış olacak ki açıklama yapmaya başladı.

''Sabah uyandığımda evde kimse yoktu.''

''İlginç.''

Kahvaltımız bittiğinde hızla yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim ve tekrardan aşağı indim. Yoongi dışarıda arabayı çalıştırmış beni bekliyordu. Arabaya biner binmez yanağına bir öpücük kondurdum ve gülümsedim.

''Bu kahvaltı içindi.''

''Her gün kahvaltı hazırlamalıyım o zaman.''

Dediğine karşılık kendimi tutamayıp gülmeye başlamıştım. Açıkçası okula gitmeyi hiç istemiyordum ama ne yazık ki arabanın durmasıyla geldiğimizi anladım ve arabadan indim. Okuldaki herkesin hiç sevgili görmemiş gibi bize bakmaları sinirimi bozuyordu. Elimden geldiğince aldırmamaya çalışıp Yoongi ile yürümeye başladım. 

Bizim okulun önüne geldiğimizde Yoongi'ye sarılıp gülümsedim.

''Öğle arası görüşürüz.''

''Görüşürüz.''

Okula girdiğimde etraftaki insanlara fazla bakmadan sınıfa çıktım ve her zamanki sırama oturdum. Kısa bir süre sonra yanıma birinin yaklaştığını fark ettiğimde başımı o yöne çevirdim. Yu Jin yanıma oturmuştu ama 'Günaydın' vs. dememişti. 

Koskoca dört ders saati boyunca birbirimize hiç bakmamıştık. Öğle arası olduğunda alt sınıflardan bir kızın yanıma gelmesiyle şaşırmıştım. 

''Bir çocuk seni aşağı kattaki kapalı spor salonunda beklediğini söyledi.''

''Kimmiş? söyledi mi?''

''Hayır.''

Kızın gidişini izlerken istemeden Yu Jin ile göz göze gelmiştik. Telefonumu alıp hızla kapalı spor salonuna indim ama etrafta kimse yoktu. Biraz bekledikten sonra soyunma odasına bakmaya karar verdim. İçeri girdiğimde bir anda kapının kilitlenme sesini duydum ve hızla arkamı döndüm. Karşılaştığım yüz sinirlenmeme sebep olmuştu.

''Bu ne şimdi Sang Ho? canına mı susadın sen?''

Buradan çıkmak için kapıya yöneldiğimde kolumdan tutup beni kendine çekti. 

''İstesen de çıkamazsın Eun Mi, kapı kilitli.''

O kadar sinirlenmiştim ki hızla Sang Ho'yu ittirip bağırmaya başladım.

''Aç şu kapıyı!''

Karşıma geçmiş her zamanki gıcık gülümsemesiyle bana bakmaya devam ediyordu.

''İstediğimi almadan açmayacağım.''

Üstüme doğru yürüdüğünde geriye doğru bir adım atmamla sırtım duvarla buluştu. Dibime kadar girdiği için göğsü bana değiyordu. İttirmeye çalışsam da bileğimden tutup beni engelledi. Kulağıma eğildiğinde bir şeyler söyleyeceğini anlamıştım.

''O gece seni gördüğümde benim olmanı istemiştim Eun Mi. Tabi sonra Yoongi'nin sevgilisi olduğunu öğrendiğimde seni daha çok istedim.''

''Yediğin dayaktan sonra akıllanmamışsın belli.''

Yüksek sesle kahkaha atması iyice sinirlerimi bozmuştu. Geri çekilip odadaki oturaklardan birine oturdu ve gülümsemeye devam etti.

''Bu kadar sene kızlardan uzak duran Yoongi şuan seninle sevgiliyse demek ki farklı bir özelliğin var Eun Mi ve ben bu özelliğini merak ediyorum.''

Karşısına geçip sinirli bakışlarımı ona yönelttim.

''Zırvalamayı bırak ve şu kapıyı aç yoksa seni burada gebertirim.''

Tekrar ayağa kalkıp üstüme yürüdü.

''Ölümüm senin elinden olacaksa olsun be güzelim.'' 

Sinirden ellerimi yüzümde gezdirip ovuşturdum. Buradan biran önce çıkmam gerekiyordu.... Elinde duran anahtarı almak için hamle yaptığımda elini yukarı kaldırıp almamı engelledi. 

''Buradan ben istediğimde çıkacağız Eun Mi.''

''Ne istiyorsun sen Yoongi'den? Zorun ne ?''

Elleriyle önüme düşen saçları geriye doğru atıp gülümsedi.

''Yoongi'nin bana attığı yumruktan babamın ve annesinin haberi olursa ne olur biliyor musun?''

Bir süre duraksadı ve gülerek konuşmasına devam etti.

''Hayatı kayar. Sonuçta babam zengin ve varlıklı bir insan, eli kolu da uzun. E malum Yoongi'nin sicilide pek temiz değil, okuldan atılması bir lafıma bakar. Bunu mu istiyorsun?''

Bir insan nasıl bu kadar şerefsiz olabilir? Elimle gömleğinin yakasına yapıştım ve bağırmaya başladım.

''Öyle bir şey yaptığın an seni gebertirim.''

''O zaman bana istediğimi ver Eun Mi.''

Derin bir iç çekip tuttuğum yakasını ittirdim.

''Ne istiyorsun?''

''Seni istiyorum, bunu anlamak bu kadar mı zor.''

''Pisliğin tekisin.''

Kahkaha attığını duyduğumda sinirden saçımı tutup çekiştirdim ve oturaklardan birine oturdum. Sang Ho'nun da yanıma oturduğunu fark ettiğimde bir adım yana kaydım. Göz ucuyla bana baktığını görebiliyordum.

''Çok güzelsin Eun Mi.''

''Kes sesini!''

O kadar daralmıştım ki başıma ağrı girmişti. Bu pislikle aynı yerde duracağıma şuan burada ölmeyi tercih ederdim. Tekrar sesini duyduğumda kulağımı kapatmak istedim.

''Bir keresinde bana vurduğu için babam Yoongi'yi fena benzetmişti. Yoongi'yi babamın elinden almasaydım hastanelik bile ederdi onu. Tabi birazda mağdur rolünü oynamadı değilim. Yoongi'yi kışkırtıp bana vurmasını sağlamıştım çünkü, tabi bunu kimse bilmiyordu.''

''Birde utanmadan bunu bana mı anlatıyorsun?''

''Onu bunu boş ver de sana dokunamaması zoruna gitmiyor mu?''

Bu sefer kahkaha atan ben olmuştum. Böyle bir tepkiyi beklemiyor olacak ki şaşırmış gözüküyordu. 

''Sayende bana rahat bir şekilde dokunabiliyor, teşekkür mü etsem sana?''

''N-Nasıl yani?''

''Senin bana yaklaşman Yoongi'nin de bana yaklaşmasına sebep oldu.''

Kaşlarını çatmış bana bakması azda olsa moralimi yerine getirmişti. Hep omu beni sinir edecekti, şimdi sinirinden kudursun. Hızla ayağa kalkıp olduğu yerde bir sağa bir sola dönmeye başladı. En sonunda durduğunda önümde dikilip bana bakmaya başladı.

''Tamam aranızda bir şeyler olmuştur ama Yoongi bu, daha ileriye gittiğini düşünmüyorum.''

''Bilemezsin.''

Sinirden yanında ki çöp kutusuna tekme attığında yerimden sıçradım. Yanıma yaklaşıp kolumdan tuttu ve sertçe çekip ayağa kalkmamı sağladı. Sırtımı tekrardan duvarla buluşturduğunda canımın acısından inlemiştim. Hareketleri o kadar sertti ki her defasında Yoongi'nin bana olan yumuşak dokunuşları aklıma geliyordu ve ağlamak istiyordum.

Sıktığı kolumu dahada sert sıkarak bakışlarını üzerimde gezdirdi.

''Bir anlaşma yapalım Eun Mi. Bir kereliğine benimle ol, bende Yoongi'nin başına iş açmayayım.''

''Saçma sapan konuşma.''

''Onu evden çıkamayacak hale mi getirmemi istiyorsun? Paran varsa adam tutup dövdürtmek o kadar zor değil Eun Mi. Çok kötü bir sevgilisin, senin yüzünden Yoongi'nin başına neler gelecek yazık.''

Böyle bir insanın karşısında ağlamak istemiyordum ama yanağımdan düşen yaşları engelleyememiştim. Eliyle gözümden düşen yaşı silmeye çalıştığında sert bir şekilde elini ittirdim. Yoongi'nin ne kadar pislik bir ailesinin olduğunu biliyordum bu yüzden Sang Ho'nun yaparım dediği her şeye rahatça inanıyordum.

Şuan öyle bir durumdaydım ki iki türlü de Yoongi'yi yaralayacaktım. Sang Ho'nun istediğini reddetsem Yoongi hem okulundan olacaktı hemde sağlığından, kabul edersem de Yoongi için bu büyük bir yıkım olacaktı. 

Olduğum yerde yere çöküp ağlamaya başladım.

''Hiçbir dediğine cevap vermeyeceğim.''

Yanıma yaklaşıp beni tekrar ayağa kaldırdı ve gıcık gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

''O zaman Yoongi için geçmiş olsun ne diyelim.''

Arkasını dönüp gideceği sırada bileğinden tutup bana bakmasını sağladım.

''Benden başka bir şey iste onu yapayım. Bu kadar acımasız olamazsın.''

Başını sallayıp tekrar eski yerine geldi.

''Doğru diyorsun. O zaman şöyle yapalım, seni öpmeme izin ver.''

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn...💜🙆

Öpüldünüz ..💜🙆 (Üzülerek söylüyorum ki finale az kaldı... Haberiniz olsun 😔💜)

Continue Reading

You'll Also Like

238K 21.3K 40
bilinmeyen numara: geçen yaz ne yaptığını biliyorum
8.6K 717 19
Bu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil. Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil. Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yak...
Flute By yun

Fanfiction

2.3K 251 15
Sakince, notaları flütün tuşlarına yerleştirdi; parmakları zarif hareketlerle gümüş renkli flütün tuşlarında gezindi. Bağlı olduğu damarlardan kopup...
8.3K 791 35
•Wattpad FanficsTR okuma listesinde. Tamamlandı. Genç adam, kadın onda kalsaydı ne olurdu diyordu. Kadın için ise aynı yastıkta tek nefesin oluru yok...