Side School /Min Yoongi (Tam...

נכתב על ידי MinHuysuzYoongi1

206K 17.3K 10K

Sonunu düşünmeden söylenilen bir yalan insanın hayatını nasıl etkiler? "Iyi mi ? kötü mü ?" עוד

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
Final Bölümü
Duyuru!

16. Bölüm

4.8K 448 134
נכתב על ידי MinHuysuzYoongi1


İYİ OKUMALAR.....💜🙆

''Kimi kıskanıyor muşum ben?''

Yoongi'nin bir şeylerden şüphelenme ihtimalini düşündükçe kalbim daha hızlı çarpmaya başlıyordu. Koltuğa iyice yayılıp yarım ağızla gülmeye başladı.

''Beni kıskanıyorsun.''

''Ben seni neden kıskaniyim.''

Yaşadığım panikle az önce fırlattığım bardağın olduğu yerden bir bardak daha alıp Yoongi'ye doğru atmak için elimi havaya kaldırdım. Hızla oturduğu yerden kalkıp bağırmaya başladı.

''Ya bir dur. O anlamda demedim, hani Yu Jin bu aralar benimle daha çok vakit geçiriyor ya beni kıskanıyorsundur diye dedim.''

Bardağı yavaşça yerine koyup hiçbir şey söylemeden öylece yüzüne baktım. İçimden gerçekleri anlamadığı için şükürler ediyordum.

Jimin'in ayak seslerini duyunca bende ayağa kalktım.

''Hadi okula gidelim. Yoongi bizi arabanla bıraksana.''

Gözlerimi kocaman açıp Jimin'e kaş göz yaptım.

''Ne arabası ya? Ayrıca ehliyeti var mı?''

''Mızmızlanma da yürü işte.''

Yoongi kapıyı açıp çıkmamız için bekledi. Jimin elini omzuma attı ve beni dışarı çıkardı. Karşımda duran siyah arabaya doğru yürümeye başladık. Jimin benden önce davrandı ve ön kapıyı açıp gülümsedi.

''Öne sen otur.''

İtiraz etmeden içeri geçip kapıyı kapattım. Yoongi tek eli cebinde anahtarları yukarı ata ata geliyordu. Herkes arabaya yerleştiğin de merak ettiğim ilk soruyu sordum.

''Yeni mi aldın arabayı? Daha önce görmedim okula araba ile geldiğini.''

''Küçük bir kaza yaşamıştım o yüzden araba tamirdeydi.''

Başımla anladığımı belirtircesine salladım. Araba hareket etmeye başlar başlamaz Jimin hemen müzik açtı.

''Müziksiz yolculuk çok sıkıcı.''

Jimin'in bu tatlı hallerine bakıp gülümsememek elde değildi. Arkama dönüp onu izlemeye başladığımda Yoongi'nin ani freni ile neredeyse arkama yapışıyordum.

''Yavaş. Bir kaza daha yapmak istiyorsun herhalde.''

''Önüme kedi çıktı ne yapayım? Hem arkana yaslan ve şu emniyet kemerini takıp önüne dön.''

O kadar net konuşmuştu ki bir anda kendimi dediğini yaparken buldum. Göz ucuyla bana baktığında hafif tebessüm ettiğini görebiliyordum.

Bana bağırıp çağırmaktan zevk alıyor olmalı. Biraz daha ilerledikten sonra okulun hafif gerisinde ki markette durduk. Yoongi Jimin'e bakıp elini ceplerine attı.

''Ben inip sigara alacağım da para yok üstümde.''

Sigara lafını duyunca Yoongi'ye bakakaldım. Daha önce sigara içtiğini hiç görmemiştim. Jimin cebinden para çıkartıp arabadan indi ve Yoongi'ye baktı.

''Ben alıp geliyorum.''

Yoongi ''Tamam'' anlamında başını sallayıp önüne döndü. Göz ucuyla meraklı meraklı Yoongi'ye bakıyordum ve bunu fark etmiş olacak ki oda dönüp bana baktı.

''Uzun zamandır içiyorum yeni bir şey değil.''

Ne soracağımı tahmin etmiş olması hoşuma gitmişti. Sadece başımı sallayıp önüme döndüm. Bu sefer göz ucuyla bakan oydu.

''Jimin'i seviyor musun?''

''Tabi ki seviyorum.''

''Mesela neyini seviyorsun?''

Gerçekten Jimin'e başka duygular beslediğimi düşündüğü için böyle sorular soruyorsa yüzüne yüzüne bağırırım, aptal ben seni seviyordum diye. 

''Bir kere çok yakışıklı ayrıca vücudu da çok iyi. Onun dışında çok kibar,anlayışlı,sakin,tatlı...''

Lafımı bitirmeme izin vermeden konuşmaya başladı.

''Ne güzel işte tam senlik bir erkek bence uyumlu bir çift olursunuz.''

Tek kaşımı yukarı kaldırıp boş boş yüzüne baktım. Ben seni severken sen bana Jimin diyorsun ah gerçekten kafayı yiyeceğim. Jimin'in arabaya binmesiyle bakışlarımı Yoongi'den çektim. Jimin sigara paketini Yoongi'ye uzattı ve arkasına yaslandı. 

Okula geldiğimiz de Yoongi arabayı bizim okulun bahçesin de durdurup inmemizi bekledi. Herkes bahçedeydi ve bize bakıyordu,gerçekten çok utandım. Jimin saatine bakıp bize döndü.

''Benim ders başlıyor, sonra görüşürüz.''

Jimin'e el sallayıp arabada durmaya devam ettim. Bir anda Yoongi'nin sinir bozucu kahkahası ile ona dönüp ona baktım.

''Bilerek yaptın dimi? Sırf beni zor duruma sokmak için.''

''Bardağı kafama atmadan önce düşünseydin onu. Hadi şimdi in.''

Yoongi'ye cevap vermeme gerek kalmadan kapım açıldı. Bu Yu Jin'di.

''Eun Mi beni Yoongi ile yanlız bırakır mısın?''

Son kez Yoongi'ye bakıp sinirli bir şekilde arabadan indim. Arkama bakmadan yürürken arabanın hareket etme sesini duyunca uzaklaştıklarını anladım.

Bu sonsuza kadar böyle devam edecekti işte. Yu Jin istediği zaman Yoongi'ye yaklaşıp istemediği zaman böyle defolup gidecektim. Yu Jin olmasa ne olacakti ki zaten sonuçta Yoongi beni sevmiyor, kötü davranıyordu ve bunun sebebini bile söylemedi bana. 

Ağlamamak için derin bir nefes aldım ve üniversitenin bahçesine geçip oturdum. Derse girmek gram içimden gelmiyordu. Telefonumu ve kulaklığımı çıkardım, rastgele duygusal bir müzik açıp dinlemeye başladım. Kollarımı masaya, başımı da kollarıma koyup öylece yatmaya başladım. 

....................................

Gözlerimi açtığım da bana sarılmış vaziyette olan Jimin'i görünce çok şaşırdım. Burada uyuya kalacağımı hiç tahmin etmiyordum. Ben yerimde doğrulunca Jimin'de gözlerini açıp başımı göğsüne yatırdı.

''Günaydın uykucu.''

Üstümde hissettiğim ağırlıkla üzerime baktım. Jimin kot ceketini üstüme örtmüş. 

''Hava esiyordu üşütme diye örttüm.''

Gözlerimi yarım yamalak açabilmiştim ama Jimin'in bu hareketlerinden dolayı ağlayabilirdim. Her zaman yanımda olması beni çok mutlu ediyordu özellikle mutsuz olduğum zamanlarda. Uykum biraz açılınca gülümseyerek ona baktım ve yanağından öptüm.

''Teşekkür ederim Jimin.''

''Önemli değil.''

Jimin'le beraber gülerken başımı sağa çevirdiğim de karşım da oturan Yoongi ile göz göze geldim. Çok güzel ya şimdi iyice yanlış anlayacak her şeyi. Zaten Jimin'le aramızı yapma meraklısı anladığım kadarıyla şimdi buda üstüne hiç iyi olmadı. 

''Ben gideyim isterseniz?''

''Saçmalama nereye gide....''

Lafımı bitirmeme izin vermeden masadan kalkıp içeri doğru gitti. Jimin'e öylece bakakalmıştım. Jimin ise zoraki bir gülümseme atıp bana baktı.

''Yu Jin ile biraz tartışmışlar sanırım ona sinirli. Senlik bir durum yok merak etme.''

Başımı anladım dercesine sallayıp üşüdüğüm için biraz daha Jimin'e yanaştım. Kim ne derse desin ya da yanlış anlarlarsa anlasınlar umurumda değil Jimin benim için kısa zaman da çok özel bir insan oldu. 

İçten içe düşünmemeye çalışsam da Yoongi ve Yu Jin'in neden kavga ettiğini merak ediyordum. Aramız eskisi gibi olsaydı bunu Yu Jin'e sorardım ama ona kırgınım bu yüzden sormayı geçtim yanına bile gitmiyordum. 

''Yine ne düşünüyorsun?''

Karşım da Namjoon'u görünce refleks olarak Jimin'den uzaklaşıp yerimde doğruldum. Bir kişinin daha yanlış anlayıp imada bulunmasını kaldıramazdım. Önce Jimin'e sonra da Namjoon'a bakıp gülümsedim.

''Hiç öyle her zaman ki şeyler.''

''Anladım.. Bu arada Yu Jin'i gördün mü?''

Evet en son gördüğüm de Yoongi ile arabaya binmişti demem gerekiyordu ama Yu Jin'i sevdiğini bildiğim halde bunu ona söylemek zor geliyordu.

''Hayır görmedim.''

Jimin'in alttan alttan bana baktığını hissedebiliyordum. Yalan söylediğim için baktığına emindim. Namjoon ''Tamam o zaman görüşürüz sonra.'' diyip masadan kalktı.

Jimin konuşmak için ağzını açmıştı ki parmağımla dudaklarına bastırıp susturdum. 

''Niye yalan söyledin diye hiç sorma uzun hikaye.''

''Tamam öyle olsun bakalım.''

Jimin'e gülümseyip ayağa kalktım.

''Ben lavaboya gidip geliyorum.''

''Tamam.''

Üstüme örttüğü ceketi alıp üstüme giydim ve lavaboya doğru yürümeye başladım. Üst katta da lavabolar vardı ama genelde dolu olduğu için alt katta kini tercih ettim. Kapıyı açmak için elimi kapı kulpuna attığım sırada kolumdan çekiştirilmemle biraz tökezleyerek geriye doğru adım attı. 

Min Jee karşımda dikilmiş pis pis sırıtıyordu. Bu kız bir gün elimde kalacaktı hadi hayırlısı. 

''Ne var niye sırıtıyorsun?''

''Seninle aynı kaderi paylaştığımız için sırıtıyorum.''

Ne demek oluyordu bu şimdi? Ben bu salakla aynı kaderi paylaşıyor olamazdım herhalde. O kimsenin yanında istemediği gıcık bir tipti. Ellerimi göğüs hizamda birleştirip bir adım yaklaştım.

''Uzatma da söyle. Seninle aynı kaderi paylaştığımız konu ne ?''

''İkimiz de Yoongi'ye aşığız. Seni fark etmedim mi sandın.''

İtiraz etmek için konuşmaya çalıştığım da beni dinlemeden konuşmasına devam etti.

 ''Ona farklı gözle bakan her kızı fark ederim ben Eun Mi ve senin bakışların aynı benimkiler gibi.''

Oy vermeyi unutmayınn...💜🙆

Öpüldünüz...💜🙆

המשך קריאה

You'll Also Like

lilith נכתב על ידי kryz

ספרות חובבים

79.3K 7.2K 23
"Adem ile Havva buyursunlar içeri, girmesin kapıdan Lilith!" ➤start: 130118 finish: 010618 ➤tüm hakları saklıdır.
182K 11.7K 33
Diğer insanların galaksisinde milyonlarca yıldız varken benim galaksimde yalnızca sen varsın. #20161222
11.8K 1.6K 34
Sarhoş olduğu bir gecede erkek arkadaşıyla birlikte birine çarpan Aurora, sakat bıraktığı bu gence yardım etmeye çalışır. Birçok açıdan hayat şartlar...
8.6K 717 19
Bu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil. Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil. Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yak...