Side School /Min Yoongi (Tam...

By MinHuysuzYoongi1

206K 17.3K 10K

Sonunu düşünmeden söylenilen bir yalan insanın hayatını nasıl etkiler? "Iyi mi ? kötü mü ?" More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7.Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
Final Bölümü
Duyuru!

8. Bölüm

4.9K 476 245
By MinHuysuzYoongi1

İYİ OKUMALAR.....💜🙆

Kim olduğum anlaşılmasın diye hızlı adımlarla kolidora doğru yürümeye başladım ama çok geçti. Yoongi elleri cebinde önümde dikilmiş bana bakıyordu.

''Konuşmanın ne kadarını duydun Eun Mi.''

''Başından itibaren.''

Ne tepki vereceğini bilmediğimden yutkunarak söylemiştim. Evet yaptığım doğru değildi ama merakım her şeyin önüne geçmişti. İçimden kızmamasını diledim.

''Neden buradasın?''

Sesi bıkkın ve moralsiz çıkmıştı. Bu hali beni rahatlatması gerekirken daha da korkutmuştu. Sonuçta karşımda Yoongi var. Esip gürlemesi gerekiyor. Eğik duran başımı iyice kaldırıp daha özgüvenli bir şekilde Yoongi'ye baktım.

''Bu gün Yu Jin geldiği için konuşmamız yarım kalmıştı. Tekrar konuşmak için geldim.''

Ellerini tarak gibi saçlarından geçirip ensesine götürdü.

''Daha sonra Eun Mi.''

Başka bir şey söylemeden arkasını dönüp soyunma odasına yöneldi. O kızın kim olduğunu çok merak ediyordum bu yüzden kendimi tutamadım ve kararlı bir sesle konuştum.

''O kız kim?''

Hızla arkasını döndü ve kaşlarını çatarak bana baktı. İşte yine uyuyan devi uyandırmıştım. Bunu nasıl başarıyordum gerçekten bilmiyorum ama Sanırım merak ettiğim her şey Yoongi'yi rahatsız ediyordu.

Yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp yine çok yakınıma geldi. Tanrım delirecek gibi oluyordum. Bir insanın kokusu ancak bu kadar güzel olabilirdi. Boyum ondan yedi, sekiz santim kısa olduğu için başını aşağı eğerek baktı.

''Bu seni ilgilendirir mi?''

''İlgilendirir tabi. Sonuçta en yakın arkadaşımın sevgilisisin. Gerekirse bana hesapta vereceksin.''

Kurduğum cümle yüzünden sinirimden ağlamak istiyordum. ''Arkadaşımın sevgilisi.'' bunun ne kadar zor olduğunu tarif bile edemem. Yoongi'ye baktığımda sinirden gülmeye başlamıştı.

''Kimseye hesap vermek zorunda değilim Eun Mi.''

Yoongi'ye kaşlarımı çatmış bakarken Namjoon'un sesini duymamla başımı soyunma odasının girişine yönelttim.

''Eun Mi, Tae seni arıyor. Eve gideceğiz hadi.''

Yoongi'ye hiçbir şey söylemeden öylece baktım ve gıcıklık olsun diye koluna çarparak yanından geçtim. Eminim şuan beni öldürmek istiyordu. Arkama bakıp Yoongi'nin bakışlarını görmemek için hızla Namjoon'la beraber dışarı çıktım. Dışarı çıkar çıkmaz Namjoon kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakmaya başladı.

''Gerçekten şuan ben değil de Tae gelmiş olsaydı soyunma odasına o sinirle kesin kavga çıkardı.''

Kesinlikle haklıydı. Tae bu kadar sinirliyken beni Yoongi ile görseydi ki birbirimize her ne kadar temas etmesek de yakın duruyorduk, kesin kavga çıkardı. Bazı şeyleri düşünmeden yapıyordum ama merak ediyordum Yoongi'nin bana neden kötü davrandığını.

Biraz üzgün ve dudaklarımı büzmüş bir şekilde Namjoon'a baktım.

''Haklısın. Tae'yi hesaba katmamışım ama Yu Jin hakkında konuşmamız gereken bir konu vardı. Sonuçta sevgilisi.''

Evet yine mecburiyetten yalan söylemek zorunda kalmıştım. Boş boş yüzüme bakan Namjoon'a tek kaşımı kaldırıp ''ne oldu'' dercesine başımı salladım.

''Bir şey olduğu yok. Sadece bu kadar çabuk sevgili olacaklarını zannetmiyordum. O kadar erkeğin için de Yoongi'ye gidecek ne yaşadı bu kız.''

Son söylediği cümleyi kısık sesle söylese de duymuştum. Namjoon git gide şüphelerimi arttırıyordu. Hafif sinsice bir tebessüm edip Namjoon'a baktım.

''Mesela?'''

''Ne biliyim kendi okulunda ki erkeklerden herhangi biri işte.''

Fazla üstüne gitmek istemiyordum bu yüzden konuyu değiştirmeye karar verdim.

''Herneyse. Hadi daha fazla sinirlenmeden Tae'nin yanına gidelim.''

Hızlı adımlarla Tae'nin yanına doğru yüyürken son kez arkama dönüp soyunma odasına baktım ama ortalıkta kimse gözükmüyordu. Çıkış kapısında duran Tae'nin yanına geldiğimizde hiçbir şey demeden öylece yürümeye başladı. Ne zamandır yürüyoruz hiçbir fikrim yok ama baya olmuştu. Eve geldiğimiz de her ne kadar Namjoon'a içeri gelmesini teklif etsek de kabul etmedi.

Eve girer girmez odama çıktım. Tam kapıyı kapatacaktım ki Tae eliyle kapatmamı engelledi ve içeri girdi. Bana suç işlemişim gibi bakıyordu.

''Erkeklerin işine karışma Eun Mi.''

''Eğer o maç oynansaydı ne olacağını sende biliyorsun Tae.''

Derin bir iç çekerek ellerini göğüs hizasında birleştirdi.

''Bir şey olur ya da olmaz, bu seni ilgilendirmez. İyi geceler.''

Kapımı biraz sert bir şekilde kapatıp odadan çıktı. Bu günlerde yaşadığım şeyler çok fazla. Kaldıramayacağımı hissediyorum. Hiçbir şey düşünmeden gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

● ● ●

Bu sabahta yine alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Bu okul biran önce bitsin artık. Hızla üstüme biraz uzun bir elbise giyip evden çıktım. Evde azda olsa oyalandığım için Yu Jin'i bekletiyordum. Yu Jin'in evinin önüne geldiğim de kaldırımda dikilmiş her zaman ki gibi beni bekliyordu. Hızla yanına yaklaştım.

''Günaydın. Çok bekletmedim umarım.''

''Günaydın. Bende yeni çıktım sayılır.''

Hafif tebessüm ettim ve okula doğru yürümeye başladık. Sınıfımıza çıktığımız da direk çantamı sıranın üstüne koyup yattım. Sabah sabah hele ki pazartesi sabahı hiç ders işleyecek halim olmuyordu. Öğlene kadar uyumaya karar verdim.

''Ben yatıyorum öğlen uyandırırsın.''

Yu Jin her zaman ki öldürücü bakışlarını atıp derin bir iç çekti. Böyle yapmasının sebebi ben uyuyunca tek başına kalıyordu ve sıkılıyordu.

● ● ●

''Öğlen oldu hadi kalk.''

Yu Jin'in sesini duymamla yavaş yavaş başımı kaldırdım ve etrafa baktım. Yine bir tek biz kalmıştık. Yüzümü Yu Jin'e çevirip uykulu bir halde baktım.

''Nereye gideceğiz?''

''Üniversiteye tabiki de hadi.''

Sallana sallana kalkıp isteksizce Yu Jin'le beraber okuldan çıktım. Direk bakışlarımı basketbol sahasına çevirdim. Yoongi basketbol oynuyordu. Yu Jin koluma girip heyecanla konuştu.

''Heh işte Yoongi orada.''

Tam Yoongi'ye doğru ilerleyeceğimiz sırada sınıf arkadaşım Dong Hyun'un seslendiğini duydum.

''Koşun koşun geç bile kaldınız. Üniversiteli erkek kalmaz sonra.''

Şaşırmış bir şekilde Dong Hyun'un yüzüne baktım.

''Ne diyorsun sen ya.''

Gıcık bir şekilde gülmeye başlamıştı.

''Ne o? niye şaşırdın? Üniversitelilerin altında gezen ben miyim?''

Ben bu çocuğu öldürürüm. Yu Jin girdiği şoktan daha çıkamamıştı ama ben öyle değildim. Dong Hyun'un üstüne yürüyüp omuzlarından ittirdim.

''Sen ne dediğini zannediyorsun.''

Gerçekten çok sinirlenmiştim. Aynı şekilde Dong Hyun'da üstüme yürüyüp beni ittirdi. Etrafımıza baktığımda bir sürü kişi toplanmıştı bile. Tekrar üstüme yürüyüp beni ittirdiğin de gülmeye başladı.

''Yalan mı Eun Mi?. Biraz da bizi tatmin et he ne dersin.''

Dong Hyun'un azının ortasına bir tane geçireceğim sırada Dong Hyun Yoongi'nin yumruğuyla yere serilmişti. Ağzım açık olanları izleyebiliyordum sadece. Korkudan Yu Jin'de koluma girmiş sıkı sıkı tutuyordu. Yoongi yere düşen Dong Hyun'a eğilip yakasından tuttu.

''Seni benim tatmin etmeme ne dersin he.''

Tekrar bir yumruk geçireceği sırada Yoongi'nin elini biri tutmuştu. Kimin tuttuğuna bakmak için başımı kaldırdığım da bunun Tae olduğunu gördüm. Yoongi'ye sinirle bakıp ittirdi.

''Ne bok yediğini sanıyorsun sen. Kardeşimin arkadaşlarına mı saldırıyorsun şimdi de.''

Ahh Tae bu yaptığına pişman olacaksın. Müdür yardımcımızın sesini duymamla irkilmiştim.

''Dong Hyun'u hemen revire götürün. Siz ikiniz de benimle beraber geliyorsunuz çabuk.''

Yoongi ile beni gösterdiğinde gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim ve müdür yardımcımızı takip etmeye başladım. Yoongi hemen önümden ilerliyordu ve çok sinirli olduğu belliydi. Odaya girdiğimizde müdür yardımcımız koltuğuna oturup bize sinirle bakmaya başladı.

''Bahçelerimiz ortak diye üniversite den bir öğrenci benim öğrencimi dövemez. Evet daha konuyu bilmiyorum ama her ne olursa olsun kimse kimseye vuramaz.''

Yoongi'ye baktığımda sadece sinirle başını sallamıştı. Müdürün tekrar sesini duymamla yüzümü ona çevirdim.

''Şimdi gidin. Bu olay bir daha yaşanmasın.''

Başımı hafifce sallayıp odadan çıkmak için kapıya yöneldiğim de Yoongi'nin çoktan çıktığını farkettim. Hızla peşinden gittim ve arkasından yürümeye başladım.

Bir anda durup bana döndüğü için hızımı alamayıp göğsüne çarptım. Hemen geriye doğru bir adım atsam da Yoongi söylenmeye başlamıştı bile.

''Kahretsin.''

''Bilerek olmadı.''

''Her neyse Eun Mi. Benim korumam gereken bir sevgilim var zaten bir de kankasını korumakla uğraşmiyim istersen he ne dersin?''

Kalbimi parçalara ayırmakta üstüne yok değil mi Yoongi?

Oy vermeyi unutmayın....💜

Continue Reading

You'll Also Like

152K 14.9K 35
serseri çocuklar, pembe tozluklu balerinler. judas'ın oğlu ve rüyalarına giren bembeyaz bir kuğu.
16.3K 1.6K 40
Soğuk bir rüyada kaybolurken geçmişe doğru düşüyorum. Elimi tut sadece ve bana yolu göster. Işığım olmanı istiyorum.
36.5K 1.9K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
201K 20.1K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.