YARIM KALAN (KUMA)

By heryersiyaholsa

187K 7.3K 1.3K

Belki bir kaçış belki bir vazgeçiş her şeyi Mirhan'ın sevgisi belirleyecekti ben o güne kadar sabredecektim s... More

birinci bölüm
ikinci bölüm
üçüncü bölüm
Botan ve Zeynep
dördüncü bölüm
beşinci bölüm
kesit
BİTİŞ B&Z
altıncı bölüm
yedinci bölüm
sekizinci bölüm
YENİ BÖLÜM DEĞİL
dokuzuncu bölüm
onuncu bölüm
on birinci bölüm
Evin&Serhat
on üçüncü bölüm
ön dördüncü bölüm
on beşinci bölüm
on altıncı bölüm
on sekizinci bölüm
on dokuzuncu bölüm
İhanet
yirmi birinci bölüm
yirmi ikinci bölüm
yirmi üçüncü bölüm
yeni hikaye&silinecek

on yedinci bölüm

4.8K 234 56
By heryersiyaholsa

Mirhan'ın alnına silah dayadığı kardeşiydi, onun kılına zarar gelirse Sergen kendi elleriyle sıkardı kendi kafasına.

"Bırak kardeşimi."

"Sen Evin'i bıraktığın an bırakacağım." dedi gülerek Mirhan, onu ne köşeye sıkıştırır bulmuşlardı.

"Tamam bırakacağım." dedi Sergen, hoş bırakmayacağım dese ne olurdu mecburdu. Sergen Evin'i Mirhan ise Sergen'in kardeşi Dilan'ı bırakırken Evin anın şokuyla tekrar gözyaşlarına boğulmuştu, ama bu sefer gözyaşlarını akıtabileceği bir göğüs vardı. Serhat, hiç düşünmeden hiç beklemeden kolları arasına alırken Evin'i, Evin kendini işte şimdi güvende hissediyordu.

Serhat onu kucaklayıp arabaya götürürken Sergen'in yaralı bakışları Evin'in umrunda dahi olmamıştı. Serhat kendi arabasına binerken arka koltuğa oturmuş Evin'i doya doya görmeyi kendine hak bilmişti.

"Bak her şey geçti güzelim sakin ol." dedi Evin'in önüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken.

"Neden daha erken gelmedin?" dedi Evin ama asıl demek istediği Derya'nın yanında mıydın bunca zaman onun için mi gelmedindi.

"Sen gittiğinden beri seni arıyoruz Evin, kardeşi anca söyledi yerini." dediğinde Evin duyduğu cümlelere sevinse de anın şokunu atlatamamıştı, hıçkırıkları artarken Serhat'a bir dakika düşünmeden sığınmıştı. Uzun yıllar sonra onun kokusunun hala bu denli güzel olması Evin'in gözyaşlarının artmasından başka bir işe yaramamıştı. Ona bu kadar uzak kalmak Evin'e hiç ama hiç iyi gelmemişti.
Serhat'ta aynı şeyi düşünüyordu kokusu nasıl hala bu kadar güzel olabiliyordu başını döndürmeye yetecek kadar...

"Ben artık yanındayım." dedi Serhat, gerçekten hep yanında olacak gibi.

"Değilsin." dedi Evin kafasını iki yana sallarken, gideceğini biliyordu.

"Birazdan tekrar gideceksin her şey bittiğinde sende gideceksin." dedi Evin kendine itiraf ederek.

"Gitmeyeceğim sana söz veriyorum bir daha seni bırakmayacağım."

"Gitmek zorundasın." dedi Evin yüzüne dokunarak, bunu yapmayı günlerdir istiyordu belki de yıllardır.

"Değilim. Ben hiçbir şey için zorunda değilim Evin. Sana söz veriyorum seni bir daha bırakmak gibi bir hata yapmayacağım."

"Gerçekten mi?" dedi gözleri ışıl ışıl olurken Evin, Serhat ise onu kendine çekerken kafasını sallamıştı.

Evin o an inanmayı seçti, birlikte olurlarsa her şeyi atlatabileceklerini düşündü.Sergeni hesaba katmayarak.

*

Her şey eskiye dönmeye başlamıştı Asmin kardeşini gördüğü an dünyanın en mutlu insanı olmuştu. Bir süre özlem gidermişler, bu zaman içerisinde de Asmin kardeşini
pamuklara sarmıştı. Şimdi ise gece olmuş istemeye istemeye de olsa kardeşlerini yalnız bırakıp odasına gelmişti. Üzerini değiştirirken aynadaki yansımasına gözü takılmıştı. Karnı artık davul gibiydi, az kalmıştı bebeğinin gelmesine Asmin'in ona kavuşmasına.

Üzerini giyip yatağa yatarken Mirhan'ın yokluğuna alışmaya başladığını fark etti
ve bu onun için güzel olsa da evlilikleri için güzel değildi.

Tam o sırada her zaman yaptığı şeyi yaptı Mirhan, her şey bitmeye yakınken kendini tekrar belli etti.

Asmin yatağa girerken Mirhan da ona ayak uydurmuştu, Asmin'in işte şimdi bütün uykusu kaçmıştı. İkisi de yatakta tavana dönük uzanıyorlardı şimdi, araları ne iyiydi ne kötüydü sadece belirsizdi. Ve bu kötü olmasından da kötüydü. Çünkü Asmin bir kere vazgeçerse, Mirhan bir kere giderse ne Asmin dönebilirdi ne Mirhan.

Mirhan ne olacaksa olsun dedi kendi kendine çünkü o da artık yorulmuştu. Bu kadından ayrı geçirdiği her dakika onu biraz daha çöküntüye uğratmak dışında başka bir işe yaramamıştı. İşte şimdi tam yanındaydı ve bırakmaya da niyeti yoktu.

"Asmin."

"Mirhan." dedi Asmin, ikiside aynı anda söylemişlerdi Asmin gülümserken Mirhan da ona eşlik etmişti. Bu kadını ne kadar özlediğini şimdi daha iyi anlıyordu.

"Önce sen söyle." dedi Mirhan, Asmin ise uzatmak istemedi.

"Ben annemlerin yanına gitmek istiyorum bir süre." dediğinde Asmin Mirhan'ın hayal kırıklığı yüzünden okunur gibiydi. Asmin'in ise günlerdir düşündüğü şeydi bu.

"Olmaz." dedi Mirhan.

"Ne demek olmaz Mirhan?" dedi sinirle Asmin, bunalmıştı işte neyini anlamıyordu bu adam.

"Benimle İstanbul'a gelmeden olmaz." dedi cümlesini tamamlarken.

"Ne?"

Mirhan yerdeki pantolonuna uzanıp cebinden biletleri çıkardı. Asmin'e uzatırken Asmin elindeki biletlere baktı.

"Uzun zamandır gitmek istiyorum Asmin, seninle tek kalmak aramızdaki sorunları çözmek, konuşmak istiyorum."

"Ama..." dediğinde Asmin, Mirhan cümlenin sonunun hoşuna gitmeyeceğini bildiğinden cümlesini yarıda kesti.

"Ama yok Asmin, benimle geleceksin. Eğer döndüğümüzde hala gitmek istiyorsan seni kendi ellerimle götüreceğim." dedi Mirhan bunun olmaması için elinden geleni yapacağını bilerek.

"Tamam." dedi inat etmeye gerek duymadan Asmin.

"Asmin, bir kerede beni yormadan kabul et..." derken Mirhan Asmin'in ne dediğini cümlenin sonunda anlamıştı. Her zaman inat eden kadın bu sefer tek seferde kabul etmişti. Ve Mirhan şimdi gerçekten anlamıştı, bu kadın yorulmuştu.

Eski neşesi, enerjisi, o güldüğünde etrafı ışığıyla aydınlatan gözleri artık eskisi gibi değildi. Bunu zaten biliyordu ama şimdi bunu hissetmek, uzaktan değil de yakından şahit olmak Mirhan'ın içine sıkıntı salmış uykusunu alıp götürmüştü. Defalarca kez özür dilese Asminden artık bir faydası olmayacağını biliyordu Mirhan.

Mirhan, Asmin'in hayallerini,gülüşlerini, mutluluğunu çalmıştı ve bunun affedilecek bir yanı yoktu.

Asmin ona sırtını döndüğünde Mirhan ona sarılmaya cesaret edemedi. Dışarıdan kaya gibi gözüken, insanlara kendini öyle gösteren Mirhan çoktan bin bir parçaya bölünmüştü ve derdini anlatabileceği, güçsüzlüğünü gösterebileceği kimse yoktu.

İki genç birbirinden habersiz o geceyi sabah ederken güneşin doğmasıyla ikiside kendilerini uykuya bıraktılar. Gerçekler Mirhan'ın omzundan yük iken sırları da Asmin'in omuzlarındaydı.


*

Sabah olduğunda ikiside hiç konuşmadan hazırlanmışlardı, Asmin lavabodaki kocasının çıkmasını beklerken yatağa oturmuş karnını okşuyordu. Kapının açılmasıyla kendisini toparlamış karşısında meraklı gözlerle ona bakan kocasına dönmüştü.

"Mirhan hiç uzatmayacağım." dedi Asmin kendine güvenir bir şekilde. Mirhan ise kaşlarını çatmıştı.

"Ben gelmeyi kabul ettim ama kardeşlerimi burada bırakamam henüz bu olaylar sıcağı sıcağınayken böyle bir şey yapamam." Mirhan'ın kaşları eski halini alırken içinden derin bir oh çekti.

"Sana söylemeyi unuttum tabii, onlarda bizimle geliyor zaten Asmin. Hatta abim, Selim ve Serhat'ta geliyor."

"Dün gece baş başa kalacağız saçmalıkları neydi o zaman?" dedi sinirle Asmin, kardeşlerini zaten kendisi istiyordu ama tüm sülale gitmekte neydi?

"Yanlış anladın yavrum dur sakin ol, onlar iş için bizden önce gidiyorlar. Sadece bizim kaldığımız otelde kalacaklar bir tatil gibi düşün." dedi Mirhan, karısının onunla baş başa kalmak istemesi onu mutlu etmişti.

"Ne yani Zeynep ve Esma da mı gelecek?" dedi mutlulukla Asmin.

"Zeynep geliyor ama Esma.. gelmiyor." dedi Mirhan, abisine defalarca kez onu da getir dese de kabul etmemişti.

"Mirhan olur mu öyle şey?" dedi Asmin asılan yüzüyle. Tamam Mirhan'la yalnız kalmak istiyordu ama hep beraber gitseler ve bir kerede hepsi beraber mutlu olsa her şey daha iyi olacaktı. Asmin orada Esma olmazsa eksik hissedeceğini biliyordu.

"Mirhan o da bizimle gelsin lütfen, o olmadan gelmem." dedi Asmin Mirhan da kredilerini kullanırken, Mirhan'ın şu an ona bir şey demeye hakkı yoktu ve o da ondaki haklarını böyle kullanacaktı. Küçük bir kız çocuğu gibi kollarını birbirine dolarken Mirhan onun bu güzel yüreğine hayret etmeden duramamıştı.

"Tamam." dedi Mirhan uzatmaya gerek duymadan.

"Gerekirse bizimle gelir." dediğinde Asmin sevinçle ellerini çırptı. Şimdi küs olmasalar omuzlarına atlardı... atlardı ama işte yapamıyordu.

Bu tatil de aralarını düzeltmezse Asmin gitmeye kararlıydı, Mirhan ise bu tatil için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı.

Karısının o güzel kalbini tekrar kazanmak için elinden gelenin fazlasını yapmayada razıydı.

Asmin, istemeye istemeye de olsa yataktan kalkmıştı. Mirhan ise onun hareketlendiğini görüp önünü kesmişti.

"Bugün bu odada kalacağız Asmin, herkesten her şeyden uzak." dedi karısının gözlerinin içine bakarken.

"Annenler ne der Mirhan, ayıp olur hem." derken Asmin, aslında bunu ne kadar istediğini fark etti. Ona öyle hasretti ki.

"Kimse bir şey diyemez Asmin, kimse benim olana bir şey diyemez." dediğinde Asmin kafa sallamakla yetinmişti, tam o sırada kapı çaldığında ise gülen yüzü solmuştu, bir rahat vermiyorlardı. Mirhan onun bu haline gülüp kapıya giderken, kapıda elinde tepsiyle duran Dilrubayı görmüştü. Gülen yüzü solarken oldukça ciddi duruyordu. Elinden karısı ve kendisi için hazırlattığı tepsiyi alırken Dilruba'nın ona değen eliyle kaşlarını çatmıştı.

Kapıyı biraz daha kapatıp içeride oturan karısına duyurmamaya çalışarak dişleri arasından konuşmuştu.

"Sakın. Sakın bir daha böyle bir şeye cesaret etme." dediğinde Dilruba bozulsada kadınlığını kullanmaya kararlıydı. Bu adam için deliriyordu.

"Sende beni özlemedin mi ağam? Yeter artık benden uzak kaldığın." dediğinde Mirhan sinirlenmişti.

"Çabuk defol gözüm görmesin seni, elimden bir kaza çıkmasını istemiyorsan beş adım fazla yaklaşma yanıma." dediğinde Dilrubanın yüzüne kapıyı kapatmış, Dilruba sinirden dolan gözleriyle orayı terk etmişti.

Mirhan'ın tek gecelik hatası, elindeki her şeyi kaybetmesine yol açabilirdi. Yaptığı yanlışın bedelini en ağır şekilde ödememek için çabalasada bir yalan sonsuza denk gizli kalamazdı.

Her şeyden habersiz Asmin ise Mirhan'ın elindeki tepsiyle şaşırmış ayağa kalkmıştı.

"Gerçekten mi?" dedi yüzünde güller açarken, Mirhan belli etmese de hayran hayran bakmaktan alamamıştı kendini.

"Gerçekten." dedi Mirhan önlerindeki masaya hazırlattığı kahvaltı tepsisini koyarken.

Asmin o an hiç düşünmedi iki kolunu kocasına dolarken mis kokusunu derince içine çekti. Bu kokuyu öyle seviyordu ki bir tarifi yoktu.
Mirhan ise bunu beklemesede incecik belini sıkı sıkıya sarmıştı. Boynuna kondurduğu öpücüklerle içindeki pişmanlığı yatıştırmaya çalışsa da olmuyordu. Karısına yaptığı yanlışı unutmaya hiçbir şey yetmiyordu.

"Hadi geç acıkmışsındır sen." dediğinde Mirhan, Asmin istemeye istemeye kollarını ayırıp gözlerini ayıramadığı kahvaltı tepsisinin önüne oturdu. Asmin kocasıyla arasındaki buzları erittiğini düşünerek yerken yemeğini Mirhan'ın yediği her lokma boğazına diziliyordu kendini toparlamak için çabalıyordu.

*

İkiside yemeğini yemiş yan yana yatağa uzanmışlardı. Asmin'in kafası Mirhan'ın göğsündeyken ikiside şimdi gerçekten mutluydu. Mirhan karısının saçlarına öpücük kondururken kokusunu içine çekmeyide ihmal etmemişti.

"Nasıl yaptın Mirhan? Her şeyin varken nasıl gittinde böyle bir hata yaptın?" diye sormadan da edememişti kendine Mirhan.

Asmin ise saçlarındaki dudaklarla gülümsemiş Mirhan'ı ne kadar özlediğini fark etmişti.

"Bir daha yapmazsın dimi Mirhan?" dediğinde Asmin kendine engel olamamıştı. Dilini tutmayı beceremiyordu.

"Ne?" dedi Mirhan, neden bahsettiğini anlamayarak.

"Bir daha böyle canımı yakmazsın dimi? Bir daha beni bırakıp bir başkasına gitmezsin değil mi?" dedi cevabını duymaya korkarak Asmin, Mirhan ise karısını kollarının arasına alıp sıkı sıkıya sardı. Bırakmak istemiyordu, o tam bu noktada kalsın istiyordu. Kimse onlara dokunamasın istiyordu, gerçekler karısını yıkmasın istiyordu.

"Sana söz veriyorum bir daha öyle bir şey yapmayacağım." dedi Mirhan, Asmin ise aklındaki soruyla kaşlarını çatmıştı. Kocasının kolları arasından çıkarken neden diye sormadan duramayacağını fark etti.

"Neden yaptın peki Mirhan? Ne olur bir açıklama yap, ben böyle devam edemem." dedi Asmin kocası gibi sırtını yatak başlığına yaslarken.

Mirhan ise hangi yalanı uydurması gerektiğini düşündü çünkü bütün yalanlar birbiriyle bağlantılıydı, bütün gerçekler birbirinin devamıydı.

O bir kere yalan söylemişti ya artık hiçbir zaman son olmayacaktı.

Diğer bölüme o kadar az beğeni geldikten sonra yeni bölümü geç yayınlamayı düşünüyordum ama kıyamadım baya baya mesaj atanlar oldu çünkü😌 Ay bennnn nasıl kıyayım güzeller güzeli okuyucularıma💜 İlginiz için çokk teşekkür ederim ayrca💜

Ve bölümün sıkıcılığının farkındayım ama bekleyin, ilk defa Mirhan'ın içinden bir şeyler duyduk ve bu son olmayacak.

Size bir de spoiler vereceğim, ileriki bölümlerde geçmişten gelen birileri Asmin'in aklını, kalbini karıştıracak mı onu göreceğiz🤷🏼‍♀️

Bu bölüm ve oy vermeyi unuttuysanız diğer bölüm için yıldıza basmayı unutmayıp, yorum yaparsanız beni çokkkk mutlu edersiniz🌹

Hepinizi seviyorum ve her şey için teşekkür ederim iyi okumalar...💜

Continue Reading

You'll Also Like

155K 9.5K 24
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
1.1M 15.7K 39
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
127K 7K 50
Anneannesini görmek için gittiği şehirde üsteğmen Göktürk ile karşılaşan Efsun hiç beklemediği gerçeklerle de karşılaşır ___ " sen benim hayatımda h...
60.5K 564 17
"Git başımdan çoluk çocukla uğraşacak vaktim yok" dedi sinirle. Hızla kucağına yerleştiğimde eteğimin altında bir sertlik hissettim. "Senin vaktin ol...