Belkide İlk Aşk İlk Delilik

By Vaveylai_Ruhl

214K 29.5K 31.5K

Yeniüye #1 Jisoo #3 Mecburi bir evlilikten kaçmaya çalıştığınızı düşünün. Tek arkadaşınız internet üzerinden... More

Yine Beeen!!!
👏Sizin İçin👏
♒1.BİAİD♒
♒2.BİAİD♒
♒3.BİAİD ♒
♒4.BİAİD♒
♒5.BİAİD♒
♒6.BİAİD♒
♒7.BİAİD♒
♒8.BİAİD♒
İnstagram
♒9.BİAİD♒
♒10.BİAİD♒
♒11.BİAİD♒
Soru-Cevap
♒12.BİAİD♒
♒13.BİAİD♒
♒14.BİAİD♒
♒15.BİAİD♒
♒16.BİAİD♒
♒17.BİAİD♒
♒18.BİAİD♒
♒19.BİAİD♒
♒20.BİAİD♒
♒21.BİAİD♒
♒22.BİAİD♒
♒23.BİAİD♒
♒24.BİAİD♒
♒25.BİAİD♒
♒26.BİAİD♒
♒27.BİAİD♒
♒28.BİAİD♒
♒29.BİAİD♒
♒30.BİAİD♒
♒31.BİAİD♒
♒32.BİAİD♒
♒33.BİAİD♒
♒34.BİAİD♒
♒36.BİAİD♒
♒37.BİAİD♒
♒38.BİAİD♒
♒39.BİAİD♒
♒40.BİAİD♒
♒41.BİAİD♒
♒42.BİAİD♒
♒43.BİAİD♒
♒44.BİAİD♒
♒45.BİAİD♒
♒46. BİAİD♒
♒47. BİAİD♒
♒48. BİAİD♒
♒49. BİAİD♒
♒50. BİAİD♒
♒51. BİAİD♒
♒52. BİAİD♒
♒53. BİAİD♒
♒54. BİAİD♒
♒55. BİAİD♒
♒56. BİAİD♒
♒57. BİAİD♒
♒58. BİAİD♒
Soru - Cevap
♒59. BİAİD♒
♒60.BİAİD♒
♒61.BİAİD♒
♒62.BİAİD♒
♒63.BİAİD♒
♒64. BİAİD♒
♒65.BİAİD♒
♒66.BİAİD♒
♒67.BİAİD♒
♒68.BİAİD♒
♒69.BİAİD♒
♒70.BİAİD♒
♒71.BİAİD♒
♒72.BİAİD♒
♒73.BİAİD♒
♒74.BİAİD♒
♒75.BİAİD♒
♒76.BİAİD♒
♒77.BİAİD♒

♒35.BİAİD♒

2.4K 498 291
By Vaveylai_Ruhl

Okunma sayısı ve voteler niye azaldı yav. Okul başladığı içinse ve bölümleri okuyamıyorsanız askıya alabilirim yorumlarda kararlaştırın siz.

Sınırımız 320

İyi okumalar...

Yazarın Ağzından

Eren elindeki su bardağı ile birlikte mutfaktan çıktığı sırada abisini gördü. Kapıya doğru ilerliyordu.

-abi!

Seslenmesiyle abisi başını ona çevirdi. Uzun zaman sonra birinin ona tekrar abi demesi hoşuna gitmişti.

-söyle fıstık.

-nereye gidiyorsun?

Aren saçlarını geriye doğru attı ve kapıyı işaret etti.

-dışarı. Biraz hava alacağım.

Eren'in kaşları çatıldı.

-ama sen burada hiçbir yeri bilmiyorsun ki. Biraz beklersen ben de seninle-

-hayır gerek yok. Ben giderim.

Dedi ve kapıya ilerlemeye başladı. Eren ise arkasından öylece bakakaldı. Aren evden çıktıktan sonra seri adımlarla sitenin çıkışına doğru yürümeye başladı. Dün akşam kız kardeşini kurtarmasaydı kim bilir kardeşi şuan ne durumda olacaktı. Dişlerini sıkarak mavi gözlerini kıstı ve Eren'e zarar vermek isteyen kızın yüzünü bir kez daha zihnine kazıdı. Kameranın ayarlarıyla oynayan kişiyi görmüştü fakat onu nereden bulacağını bilmiyordu. İlk işi dün yapılan programa katılan ünlülerin resimlerine bakmaktı. Bu sayede kız kardeşine zarar vermek isteyen kızı bulup hesap sorabilirdi.

Aren bir anda arkasından gelen korna sesiyle küfür ederek kenara çekildi. Bir bu eksikti. Başını çevirerek arabanın içindeki kişiye küfür edecekti ki koltukta gördüğü kişiyle dondu kaldı.

Bu o kızdı.

Araba gaza basarak sitenin çıkışına doğru giderken Aren arabanın peşinden koşmaya başladı. O arabayı yakalamalıydı. Aren koşarken araba siteden dışarı çıktı ve asfalt yolda hızla gözden kayboldu. Aren nefes nefese site givenliğinin olduğu yerde durdu ve elini kaldırarak giden arabayı işaret et.

-biraz önce giden arabanın içindeki kimdi?

Güvenlik görevlisi bilmiyorum manasında başını iki yana salladığında Aren sinirle yerdeki taşa tekme attı ve yürümeye başladı.

Bunun hesabını soracaktı.

EREN

Oturduğum koltukta bağdaş kurmuş telezyon izlerken bir yandan da çikolatalı puding yiyordum. Sabah kendim yapmak zorunda kalmıştım. Malum Jimin ve Jhope çikolatalarını paylaşmıyorlardı.

Elimdeki kumandayla kanal değiştirirken bir tarihi dizide durdum ve izlemeye başladım. Güzele benziyordu. Diziyi izlerken biraz sonra görsüğüm yüzle gözlerim kocaman açıldı.

Ulan o Taehyung mu?!

Pudingimi koltuğa koyarak yere indim ve televizyonun hemen önünde bağdaş kurarak izlemeye başladım. Filmin adı Hwarang'dı. Yaklaşık yarım saat kadar izledikten sonra dizi heyecanlı bir yerde bitmişti. Oflayarak ayağa kalktım ve koltuğa oturdum. Dizi'nin geri kalan kısmını merak ediyorum.

Kapı birden çarpılarak kapatıldığında yerimde sıçrayarak kapıya baktım. Jin sinirli bir şekilde içeri girmişti. Montunu çıkararak bir köşeye fırlattı ve her sinirlendiğinde yaptığı gibi yumruklarını havaya kaldırarak rastgele yumruklar atmaya başladı.

-AISH! AISH CİDDEN! DELİRECEĞİM! NE DİYE BANA SÖYLEMEDİ?! AH ÇILDIRACAĞIM!

-iyi misin?

Konuşmamla yumruk atmayı kesip nefes nefese bana döndü.

-o kendini swag sanan swag Suga nerede?!

-şey, odasında uyu-

-swag olmayan swag Suga'ya bir şey mi söyleyecektin?

Bir anda merdivenlerden gelen sesle başımı Jin'e çevirdim. Bana s*çtık bakışı atıyordu. Olayı toparlamak yerine daha da batırarak kahkaha atmaya başladı.

-Ahahahhaha tabiki öyle bir şey demedim ahahahaha yok öyle bir şey ahahahaha...

Suga bir süre ikimize baktıktan sonra düz bir ifadeyle mutfağa girdi. O an Jin kendini hmen yanıma, yere atarak başını kucağıma koydu.

-ondan büyük olmama rağmen ona kızamıyorum bile. Ne kadar berbat bir durumdayım görüyorsun değil mi Eren?

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladığımda dudaklarını büzdü.

-kendimi çok dolu hissettiğim zamanlarda sana bağırabilir miyim?

Kaşlarımı havaya kaldırdım. Ciddi miydi?

Bakayım. Evet ciddi.

-şey, çok bağırmayacaksan ola-

-SENİ GERİZEKALI! NE DİYE BENİ ORAYA GÖNDERDİN?! DERDİN NEYDİ?! BENİ BU ŞEKİLDE GÖRMEK HOŞUNA GİDİYOR DEĞİL Mİ APTAL BEYİNSİZ SU SAMURU BIYIKLI MARİO! SENİ ÖLDÜRECEĞİM! SEN BİTTİN!

Gözlerim kocaman sçılmış ona bakarken o rahatlamış bir şekilde ayağa kalktı ve güldü.

-sağol.

O ceylan gibi sekerek merdivenlere yöneldiğinde gözlerimi kırpıştırarak önüme döndüm. Sanırım delirdi.Bu eve geldim geleli ekşınım bitmiyordu zaten.

Omuz silkerek kumandayı tekrar elime almıştım ki kapı tekrar çarparak kapandı. Sıçrayarak arkamı döndüğümde Jimin'i gördüm. Jimin üzerindeki takım elbisenin ceketini çıkararak yere fırlattı ve kırmızı gözleriyle direkt bodrum katına yöneldi.

Anlaşılan dans edecekti. Sorun şu ki onu daha önce bu kadar sinirli görmediğim için şaşırmış ve korkmuştum. İnşAllah önemli bir şey yoktur. Kumandayı tekrar elime aldım ve kanalları gezmeye başladım.

Bugün neden bu kadar sıkıcı?

Ayağa kalkarak saksının yanına gittim ve cam fanusun içini açarak Chimchim'i avucumun içine aldım. Ardından tekrar koltuğa oturarak avcumun içinde onu sevmeye başladım. Anlaşılan başkalarından bana hayır yok. Zaten şu aralar Lan'da ortalıklarda yok. Kim bilir nerelerde dolaşıyor. Ona maymun avcılarının olduğu korkunç hikayeler anlatmama rağmen dışarı çıkıp istediği gibi dolaşıyordu.

Oflayarak ayağa kalktım ve Chimchim'i fanusa koyarak tekrar kanepeye geldim. Ardından ellerimi başımın altında birleştirerek gözlerimi kapadım. Biraz uyumanın kimseye bir zararının dokunacağını sanmıyorum.

YAZARIN AĞZINDAN

Anahtarla kapıyı açarak içeri giren genç adam kapıyı kapadıktan sonra salona ilerledi. Biri televizyonu açık bırakmıştı. Kanepelerin olduğu yere doğru ilerleyip masanın üzerindeki kumandayı aldı ve televizyonu kapadı. Tam merdivenlere yönelecekti ki burnuna gelen hoş kokuyla olduğu yerde durdu. Bu kokuyu tanıyordu. Genç adam arkasını dönerek üçlü koltuğa baktığında güzel kızın derin bir uykuda olduğunu gördü. Kokunun kaynağı anlaşılmıştı. Jungkook kokulara karşı fazla hassastı ve Eren'in kokusu onu cezbediyordu.

Güzel kızın dudaklarının arasından çıkan bir anlık horlama sesiyle Jungkook gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Nereden denk gelmişti bu deli kıza.

Jungkook yüzünde haberdar olmadığı tebessümüyle koltuğun hemen yanına diz çökerek dirseğini bacağına yasladı ve gözleri kapalı olan kızı izlemeye koyuldu.

Uyurken bile güzeldi. Uyurken bile onu etkileyip kalbinin deli gibi atmasına neden oluyordu. Uyurken bile ulaşılamaz görünüyordu...

Aradan kaç saat geçti bilinmez, Jungkook kapının açılma sesiyle gözlerini güzel kızdan ayırarak hızla ayağa kalktı. Gelen Taehyung'du. Jungkook birkaç adımda koltukların arasından çıktı ve deri montunu asan Taehyung'u es geçerek merdivenlere yöneldi. Bu Taehyung'un kaşlarının çatılmasına neden oldu. Normalde olsa bir selam verir nereden geldiğini sorardı. Ne olmuştu da ona böyle davranıyordu?

Taehyung omuz silkerek merdivenlere yönelmişti ki o an duyduğu mırıltıyla olduğu yerde kaldı. Başını yavaşça sağına çevirdiğinde gördüğü masum yüzle yüzündeki somurtan ifade kendini huzura bıraktı.

Güzel kız ona bakan herkese huzuru sunuyordu.

Taehyung adımlarını ona doğru yönlendirdi ve tam başının ucunda durdu. Neden buraya yatmıştı ki bu kız. Üşütüp hasta olacaktı. Taehyung ona kızarak tv nin başına gitti ve bir pike alarak uyanmamasına dikkat ederek üzerine örttü. Tam eğildiği yerden kalkacaktı ki genç kızın teninden gelen güzel kokuyla olduğu yerde durdu. Birkaç gündür abisi yüzünden bu güzel kokuyu soluyamıyordu. Gece boyunca Jimin ve Jhope'un ter kokularını soluyordu ve artık bu durumdan bıkmıştı.

Genç adam eğilerek burnunu saçlarına yaklaştırdı ve derin bir nefes aldı. Ciğerlerini dolduran koku gözlerini kapamasına neden olurken geri çekildi ve yere oturarak dizlerini kendine çekti. Ardından başını dizlerine koyarak onu seyretmeye başladı. Bir kız neden bu kadar güzel olurdu ki? Lisa da güzeldi fakat onu Lisayla karşılaştırmak istemiyordu. Eren farklıydı. Oldukça farklı.

Eren uyurken homurdanarak bacağını koltuğun boşluğuna attığında Taehyung hızlı bir şekilde bacağını tuttu ve dudaklarının arasından uzun bir soluk bıraktı. Aptal kız az kalsın yere düşecekti. Taehyung bacağını yavaş bir şekilde tekrar koltuğun üzerine koydu ve ayağa kalkarak etrafına bakınmaya başladı. Gece düşmemesini sağlamalıydı.

Taehyung diğer koltukların yanına giderek oturdukları yerlerin büyük minderlerini alarak Eren'in yattığı koltuğun hemen dibine koydu. Ardından yastıkların üzerine birkaç pike daha koyarak yattığı koltukla aynı hizaya getirdi. Artık düşerek bir yerini incitmezdi.

Taehyung uzanarak Eren'in açılan pikesini göğsünün üzerine kadar getirdi ve bir anlık gelen cesaretle uzanarak alnını öptü. Alnına değen dudaklarıyla birlikte kapanan gözleri kalbinin deli gibi çarpmasına, karnının içinde bir şeylerin hareketlenmesine neden olmuştu. Hissettiği bu farklı duygularla nefes nefese geri çekildi ve elini kalbine koydu.

Neden bu kadar hızlı atıyordu ki. Alt tarafı küçük bir öpücüktü. Dudaktan bile değildi. Lisayı öpreken asla böyle hissetmemişti, buna emindi. Bu farklıydı..

Eren farklıydı..

Taehyung zihnine düşen karmaşıklıkla adımlarını merdivenlere yönlendirdi.

Bu olanlara anlam veremiyordu...

EREN

Kulağıma gelen sesle kırpıştırarak gözlerimi açtım. Biri arıyordu. İnleyerek uzandım ve masanın üzerindeki telefonu alarak kimin aradığına baktım. Tanımıyordum bu numarayı.

-efendim.

Dedim esneyerek. Uykuma kaldığım yerden devam etmek istiyordum.

-Eren, sen Aybüke'nin arkadaşısın değil mi?

-evet. Siz kimsiniz?

-ben Aybüke'nin annesiyim. Ben onu arıyorum fakat telefonuna cevap vermiyor. O hiç böyle yapmazdı ve biz, biz bir şey olmasından endişeleniyoruz. Aybüke, o iyi mi?

Kaşlarım çatıldı.

-ben onun yanında değilim ama evine gidip bakarım efendim. Endişelenmeyin.

-çok teşekkür ederim kızım. Onu gördüğünde beni aramasını söyle lütfen.

-peki efendim. İyi akşamlar.

-iyi akşamlar kızım.

Hızla telefonu kulağımdan çektim ve saate vaktım.

01.12

Bu saatte Aybüke uyuyor desem uyumaz çünkü o gece ikiye kadar dizi izler. Kaşlarımı çatarak ayağa kalktım. Abim ile gidip onu bulmalıyım fakat abimin arabası yok. Ah! Hızla merdivenlere yöneldim ve üst kata çıktım. Jungkookdan yardım istemek için odaya girsem Suga uyanırdı. Oflayarak Jhope'un odasına girdim. Jimin'in yatağı boştu. Jhope uyuyor, Taehyung ise yer yatağına yatmış uyuyordu. Hızla yanına giderek dizlerimin üzerine çöktüm.

-Taehyung. Taehyung uyan.

Ağzının içinde bir şeyler mırıldanarak gözlerini açtı ve duvardaki saate bakarak kaşlarını çattı.

-saatten haberin var mı?

-şey sana ihyacım var. Acaba arabanı da alıp benimle gelir misin?

Yattığı yerden kalkarak oturur pozisyona geldi. Saçı başı dağılmıştı.

-eğer bu bir şakaysa...

-yemin ederim şaka değil. Aybüke'nin evine gidip gelmemiz lazım. Lütfen.

Dedim ellerimi birleştirerek. Bir süre gözlerime baktıktan sonra saçlarını karıştırarak ayağa kalktı.

-bana bir iyilik borçlusun.

Dedi ve ayağa kalkarak gelmemi işaret etti.

-beni takip et.

Paytak adımlarla onun peşine düştüm ve merdivenlerden indim. Taehyung masanın üzerinden anahtarı alarak kapıya yöneldiğinde arkasından gitmeye başladım. Dışarı çıktığımızda onunla birlikte garaja girdik ve arabaya bindik. Ardından arabayla Aybüke'nin evine gittik. Hızla arabadan inip kapıyı çaldım fakat açmamıştı.

-Aybüke, Aybüke kapıyı aç.

Adını bağırarak kapıya vuruyordum fakat açmıyordu. Ne yapacağım?

-Eren gel benimle.

Son kez kapıya vurarak Taehyung'un peşine düştüm. Evin etrafında dolanarak mutfak caamına gitti ve bana döndü.

-camı kıralım.

Başımı salladığımda yerden bir taş alarak camı kırdı ve kenardaki cam kırıklarını temizleyerek bana döndü.

-ben oradan daha zor girerim. Sen gir ve içeriden bana kapıyı aç.

Başımı sallayarak camın yanına gittim ve ona döndüm.

-şey, yardım eder misin?

Boğazını temizleyerek yanıma geldi ve eğilerek bacaklarımdan kavradı. Ardından beni havaya kaldırdı. Camdan destek alarak hızla içeri girdim ve evin kapısını açtım. Ardından koşarak Aybüke'nin odasına girdim. Odada yoktu. Yatağı bile bozulmamıştı. Hızla arkamı döndüm.

-tüm odaları arayalım.

Başını salladığımda ikimizde diğer odaları aramaya başladık. Hiçbir yerde yoktu. O an aklıma gelen şeyle hızla dışarı çıktım ve garaja ilerledim. Garajın yanındaki küçük pencereden içeri baktım. Motor yoktu. Bu saatte nerede bu kız?

Yaşaran gözlerimi silerek arkamı döndüğümde nefes nefese kalmış Taehyung'u gördüm. O da bana bakıyordu. Sildiğim göz yaşlarımın yerine yenisi gelirken koşarak ona sarıldım ve ağlamaya başladım.

-merak etme, bulacağız.

YAZARIN AĞZINDAN

Genç adam nefes nefese şarkıyı durdurdu ve kendini yere bıraktı. Ne kadar dans ederse etsin rahatlayamıyordu. Hırsını kendinden çıkarıyordu. Küçüklüğünden beri sevdiği, uzaktan uzağa hayranlıkla izlediği kız başka birine gitmişti. Geç kalmıştı. Ona açılmak için çok geç kalmıştı ama daha önce ona gidemezdi ki. O zengin erkeklerden hoşlanıyordu. Jimin o zamanlar zengin değildi ki.

Jimin tekrar dolan gözlerini koluyla silerek oturur pozisyona geldi. Sırf o kız için şarkıcı olmuştu. Karşısına güçlü bir şekilde çıkabilip ona evlenme teklifi edebilmek için bu gruba girmişti.

Hepsi boşuna mıydı?

Jimin kulağına gelen seslerle kaşlarını çatarak ayağa kalktı. Yukarıda bir şeyler mi oluyordu?

Jimin pratik odasından çıkarak merdivenleri çıktı ve salona girdi. Evde bir koşuşturmaca vardı.

-neler oluyor?

Diye sordu montunu giyen Namjoon'a. Namjoon hızla onun yanına geldi.

-Aybüke evde değilmiş ve motoru da evin önünde değilmiş. Gecenin bu saatinden nereye gitmişse bilmiyoruz ama evine yakın sokakları arayacağız. Sonrasındaysa polise gideceğiz.

Duyduklarımla kaşlarımı çattım. Bu gün onu görmüştüm. Onu korkutmuştum. Hala orada olamaz değil mi...

Jimin bir küfür savurarak hızla Namjoon'un yanından geçti ve evden dışarı çıktı. Ardından garajdan motora binerek hızla asfalt yolda ilerlemeye başladı. İçinden kendine küfürler ediyordu. Onu orada yalnız başına bırakarak gitmişti çünkü o an çok sinirliydi. Yıllarca biriktirdiği emeği yerle bir olduğu için kendinde değildi...

Jimin o ara sokağa girdiğinde hızla motorundan indi ve yağan yağmuru umursamadan yürümeye başladı. Karanlık sokakta yürürken sokağın sonuna gelmişti. Motor oradaydı. Biraz daha ilerlediğinde yerde baygın yatan bir beden gördü. Yağmurdan dolayı sırılsıklam olan bir beden. Jimin hızla ona doğru koştu ve dizlerinin üzerine çökerek başını göğsüne yasladı. Ardından yüzüne hafifçe tokat atmaya başladı.

-Aybüke, Aybüke lütfen uyan. Aybüke.

Jimin cevap vermeyen kız için daha da endişelenerek ayağa kalktı ve onu kucağına alarak motora ilerledi. Ardından kafasına kask takarak motora bindirdi ve arkasına da kendi oturarak onun bedenini kendine yasladı. Ardından da motoru çalıştırarak gaza bastı.

Eşkıın sksjsn

Hwarang dizisini izleyip Taehyung'un öldüğü sahnede ağlayanlar burada mı? Hayır yani anlamıyorum insanlar neden kötü son yapıyorlar sksnsbbsbs

Sizce Aybüke Jimin'i affedecek mi?

BBTD2 yarın yb gelecek.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere...

Hepinize BTS'li günler😏🐒

Continue Reading

You'll Also Like

101K 2.9K 64
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...
1.6M 110K 29
Başkomiser Han Jisung ve seri katil Lee Minho
74.6K 8.6K 32
safkan alfa jungkook, kırık bir kalple ㅡ jimin ile karşılaşır.
86.6K 10.3K 47
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...