multi Beste
İyi okumalar :))
Sımsıkı sarılmıştı bana, bende ona sarılmak istiyordum ama gözümün önüne Ayça geliyordu.
Onu ittim, boş anına denk geldi ve bi kaç adım geriledi,
"Dün olanlardan sonra hiç bir şey olmamış gibi davranamazsın!" Dedim sertçe, kaşlarını çatarak bana baktı,
"Birisi bana bakınca onu öldürüp bana kızıyorsun ama sen bir kızı öptüğünde ben hiç bir şey diyemiyorum. Peki neden? Pek önemli bir şey değil, değil mi?" Dedim ve sonlara doğru derin bir nefes aldım,
"Çünkü seni aldatmayacağımı biliyorum, sen benim her şeyimsin!" bir anda sertçe bağırdı, bir kaç adım geriledim,
"Seni aldatacağımı mı düşünüyorsun? Sevgimden şüphe ettiğini bilmiyordum" sesim sonlara doğru alçaldı,
Ortamda sessizlik oluşurken Onur tek kaşını kaldırdı, Furkanlara başıyla onay verdi, herkes bir anda gidince şaşkınlığa uğradım,
"Ne yapıyorsun?" Dedim sesimdeki şaşkınlığı saklayamayarak.
Yemeği dışarıda yiyeceğiz, montunu al da gidelim" kaşlarımı çattım,
"Sorundan kaçtığında bu yolumu kullanıyorsun?"
Yüzü beni ürkütecek bir ifade alırken yutkundum,
"Hayatımda sadece bir defa kaçtım, o da hislerimi kabul ettiğim zaman" anlamamış gibi yüzüne baktım, ifadesiz yüzüyle devam etti,
"Sana aşık olduğumu anladığım zaman "
*
Arabaya bindiğimizde ikimizde sessizdik, yol boyunca da bu sessizliği bozmadık zaten,
Beni dönerciye getirdiğinde tek kaşımı kaldırdım,
"Buna inanayım mı?" dediğime gülümsedi,
"Seni mutlu görmek istiyorum" bakışlarımı ondan kaçırdım.
Hızla dönerciye girdik, boş bir masa bulup oturduğumuzda karnım guruldadı,
Onur bana yandan sırıtıp sipariş verdi.
İskender geldiğinde yüzümde anlayamadığım bir ifade oluştu, evet kendi yüzümde bile anlayamadığım bir ifade var.
Yemeğimi hızla yedikten sonra mutluydum, garson gelip tabakları alırken yandan bir bakış attım,
Esmer tenli olmasına tezat masmavi gözleri vardı,
'Ne diyek maşallah' dedi iç ses,
Ve bu çocuk benim sınıfımdaydı.
Gözlerim kocaman açılırken çocuk bakışlarını bana çevirdi,
Onunda gözleri kocaman olurken Onur un sinirden titrediği hissettim,
'Artık refleks olmuş'
"On-" çocuğa bi tane geçirdi, çocuğun boş anına denk gelirken çığlık attım
'Eğer içindeki çocuk erkek olup babasına benzerse sıçarız'
Onur masaya yüklü bir para bırakıp beni sertçe kolumdan çekti,
"Bırak!" Beni fazla zormalamadı ve bıraktı,
"Onur bu kıskançlık fazla biliyorsun demi?" Sinirle derin bir nefes aldı,
Ağzını açıp bana cevap verecekti ki sustu, bu yaptığına şaşırarak ağzım yamuldu.
Şoför koltuğuna geçip oturdu ve beni bekledi, şaşkınlığımı atıp bende yanındaki koltuğa oturdum
Bu garipti, cidden garipti.
"Onur yavaşla!" Dememe rağmen beni takmadı, hızını sonuna çıkarmışken tek yaptığım dua etmekti,
Kalbim fazla hızlı atarken bebeğimi okşadım, o sırada gördüğüm kamyonla bağırdım
"ONUR!" Onur son anda durdu, ani frenle öne gidip geldim. Nefesim hızlanırken gözlerim doldu,
"Hissettin mi?" Dedi fısıltıyla,
"Ölüm korkusunu hissettin mi?" Ciddi mi diye ona baktım,
"Sen kaçtıktan sonra ben her saniye bu korkuyu hissettim. Seni canımdan çok severken sen benden kaçıyorsun!"
Nefesim düzenleşirken siren seslerini de duymaya başladım,
"Ne yapmamı istiyorsun, ona göre davranırım" bakışlarımı ona çevirdim,
Bi kaç saniye bakıştıktan sonra koluna yumruk attım,
"Lan sen manyak mısın? Ödüm ile bokum karışmakla kalmadı yeni bir tür oluştu!" Derin bir nefes alırken gülmesini bekledim ama o endişeyle bana baktı,
"Bana gerçeği yaşatmak istedin anlıyorum ama-" göz yaşlarım boşaldı,
Kemerimi çıkartıp bana sımsıkı sarıldı,
"Tamam bebeğim, tamam" saçımı kokladı,
"Sadece ne hissettiğimi anla ist-" sözünü kestim,
"Özür dilerim, eğer sana böyle bir duygu yaşattıysam özür dilerim" sımsıkı sarılırken bende boynuna sarıldım,
Bu demek değildi onu affettim, hala daha kabul etmiyordum yaptığını Ama seviyordum be adamı.
Araba yolu kapatırken Onur hızlı bir şekilde kenara çekti ve şoförlerin küfürlerini maruz kaldı,
Belindeki silahı çıkartacakken eline dokundum,
"Lütfen" sertçe bana baktı, kafasını tamam anlamında sallayınca rahatladım.
"Sakladığımız her şeyi açıklığa kavuşturalım" Dedim, tek kaşını kaldırdı,
"8 çocuk istiyorum" tükürüğüm boğazıma kaçarken öksürdüm, bu halime güldü,
"Ciddi misin?" Dedim korkarak, sadece göz kırptı.
Derin bir nefes aldım ve bu sırrı daha fazla saklayamayacağımı anladım,
"Bir şey diycem ama kızma" kaşları aniden çatılırken yutkundum,
"Duruma bağlı" hayır anlamında başımı salladım,
"Kızmayacağına söz ver, söyleyeyim" burnundan soluyarak cevapladı,
"Beste sinirlerimi zıplatmadan söyle" hızlıca konuştum,
"Fizikten 31 aldım" ilk önce bana ciddi miyim diye baktı, sonra kahkahasını fırlattı,
'Bana ne gülüyorsun mal' diye bağırırdım ama adam çok güzel gülüyor be!
Dudaklarımı dişledim ve bu halini keyifle izledim,
Kahkahasını durdurdu ve gözlerimin içine baktı, pırıl pırıl parlıyordu gözleri kendi karakterinin tersine.
Eve geldiğimizde gülümsüyordum, son aylardaki ruh halime göre gayet mutluydum,
Ta ki son sözüne kadar,
"Eğitimini evde göreceksin, bazılarında bizzat ben yardım edeceğim" şaka yapıyor diye güldüm, ciddi ifadesine karşın kaşlarım çatıldı,
"Neden? Ben okulda eğitimimle memnunum" dişlerini gıcırdattı,
"Hamilesin ve o lanet olası boktan okula seni göndermeyeceğim" yumruklarımı sıktım,
"Orada arkadaşlarım var! Her şeyime karışıyorsun Onur, belki de bu ilişkiye bi ara vermemiz gerekiyor"
Son iki haftadır kafamda olan şeyleri şimdi söylemem pek iyi değildi ama zamani gelmişti.
Sözlerimle afalladı, ama sonra düzeldi,
"Belkide" Beni onaylayınca kaşlarımı çattım, cidden garipti.
"Bu evde kaldığın sürece ilişkimize ara verebiliriz, en fazla 1 hafta daha fazla olmaz-" sözünü kesecektim ki sert sesiyle beni susturdu,
"Ta ki sen aklını toparlayana kadar, bu durum sinirlerimi bozmaya başladı" ağzım açık onu dinledim,
"Tamam" Dedim sadece, evet kafamı toplamam gerekiyordu ama bunu da beklemiyordum.
"Git uyu, dinlen. Yarın okula gitmiyorsun. Okuldan kaydını aldıracağım-" çığlık atıp itiraz edecektim ki,
"İtiraz istemiyorum, git uyu"
*
Sabah kalktığımda saat 7:09 du, esnedim ve düzeldim. Onur yanımda yoktu, zaten yanımda yatmıyordu,
Telefonum çalmaya başlayınca kaşlarımı çattım, bu telefonu sevmiyordum. Ne kadar pahalı olsa da Onur onun arkasına GPS taktırmıştı ve beni o sayede bulmuştu.
Cevapladım,
"Ben bu akşam geç geleceğim, sen beni bekleme" dedi ve kapattı, ne demek işi vardı?
Benden daha önemli bir işi olamazdı!
'Hormonlar tavan yapmış, hem sen istemedin mi ara verelim diye?' İç sesim haklıydı.
Hay lanet olsun, olup olmadık zamanlarda gelip vuruyorsun.
Üstümü giyinip aşağı indim ve Onur un arkama taktığı iki korumayla bakıştım,
"Onur şaka yaptı, çok esprütüel bir insandır. Bence siz gidin, beni yalnız başıma bırakın" Daha uzun boylu olan konuştu,
"Özür dileriz yenge ama bizsiz hiçbir yere gidemezsiniz" yüzümü buruşturdum,
"Of neyse... Onur bugün nerede olacak biliyor musunuz?" diğeri cevap verdi,
"Aynur hanımla toplantıya gidecekti" gözlerim aniden büyüdü,
"Kim o?"
"İş arkadaşı" dudaklarımı dişledim,
"Sokarım onun iş arkadaş-" ağzımı aniden kapadım,
"Yürüyün, Onur un iş yerine gideceğiz"
*
Hamile hamile beni bırakıyor evde, sonra iş toplantısına gidiyor! Ne demek he bu?
'Kızım ara ver-' SUS! Ara verdik diye benden başka kadınla konuşamaz!
'Hamile hormonları ergenlikten daha beter aq'
Park etti uzun olan, hemen çıkmaya çalışınca yanımdaki beni durdurdu,
"Bizsiz gidemezsiniz" gözlerimi açtım,
"Bırak beni yoksa fena olur" koruma elini korkuyla çekti, bu ifadesinden yararlanıp dışarı fırladım,
Kapıya doğru koştum, içeri girdiğimde herkes bir işin başındaydı, sesle birlikte herkes bana baktı,
"Onur Gürsoy'un ofisi nerede?" Koşarak bi kız geldi,
Siyah, yuvarlak gözlüklü, tatlı bir kızdı, en fazla benim yaşımdaydı.
"Buyrun efendim ben sizi götüreyim" asansöre bindiğimizde korumaların beni aradığını gördüm,
"Şunları da atlattım ya" sırıttım, yanımdaki anlamamış gibi baktı,
"Boşver... Kimsin sen?" dediğimde gözlüklerini düzeltti,
"Ben Salih Beyin asistanıyım" dediğinde gülümsedim, bak işte böyle asistant olsa olur. Hayır demem.
Asansör hızla açıldı, Kız beni ofise götürdü. Kapıyı tıklamadan içeri daldım.
Gördüğüm manzarayla yüzüm düştü,
Aynur denen kız kahkahalarla gülerken Onur sadece gülümsüyordu, en azından kadın masanın önündeki koltuktaydı,
Onur başını bana çevirdi,
"Senin burada ne işin var?" soğuk sesine karşılık biraz şaşırdım,
"Hiç, uğrayayım dedim... Bu kim?" dedim ve kadını gösterdim, kadın bana küçümseyici bakışlar atarken hareket çekmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Aynur bu da karım Beste" sandalyesinden hızla kalktı, gözlerim doldu ve dudaklarımı büzdüm, her şey hormonlarım yüzündendi,
Onur bana baktı,
"Aynur çık" Aynur tek kaşını kaldırdı,
"Neden-"
"ÇIK! TOPLANTIYI DA İPTAL ET!" bağırmasıyla bir kaç adım geriledim, Aynur un ise yüzündeki ifade silindi,
"Tamam" dışarı hızla çıktı. Onur üzerime doğru geldi ama ben hiç hareket etmedim,
"Ara verdiğimizi hatırlıyorum" kaşlarımı çattım,
"Bu demek değildir başka kızlara git!" kıskançlığım gün yüzüne çıkıyordu, Onur gülümsedi,
"Sinirlenince çok güzel oluyorsun" kollarımı göğsümde kavuşturdum,
"Biliyorum! Başka kızlarla görüşme-" eğlenen bir ifadeyle gözlerini kıstı,
"Tamam kıskanıyorum! Sinirlerimi bozma" ayağımı sertçe vurdum,
"Hala devam edecek miyiz?" neye der gibi baktım,
"Dün ki salak ara verme işine" kafamı hırsla evet anlamında salladım,
"Hala kafam karışık" gözlerindeki pırıltı soldu.
*
Eve gittiğimizde biraz uyudum, kalktığımda Furkan da gelmişti, yemeğimizi yedikten sonra dışarı çıkmak için hamle yaptım,
"Nereye?" dedi soğuk sesiyle, bakışlarımı ona çevirdim,
"Canım çikolata çekti de bakkala gitmek istiyorum" diye mırıldandım, bağcığımı bağladım ve kalktım,
Gözlerini kısarak bana baktı, belki seninle gelirim diyebirdi, kalbim hızla atarken,
"Yanında Aliyi al da git, çocuğuma bir şey olmasın" bakışlarımı yere indirdim, adam haklıydı, onu bu hale ben getirmiştim,
"Peki" dışarı Ali ye seslenmek için çıktım,
"Ali benimle bakkala kadar gelir misin?" İlk bakışları Onur u buldu sonra başını tamam anlamında salladı.
YAZARDAN
"Abi nereye?" Furkan merakla abisine bakarken o kapıyı açtı,
"Onları takip edeceğim" ayakkabılarını hızla giydi,
"O istediğinde neden yanında gitmedin?" meraklı sesiyle Onur ona döndü,
"Çünkü beni sevdiğinden şüphe ediyor,onu da zorlamak veya üzmek istemiyorum" dedi kalbi titrerken ve kapıyı sertçe kapattı.
Beste kaçtıktan sonra ona daha fazla bağlanmıştı ve o fark etmese de üstüne titriyordu, her daim onu takip ediyordu ve bu işi de korumalar yapmıyordu, kendisi yapıyordu.
Adımlarını hızlandırdı,
Kaçtıktan sonra belki sevgim azalır demişti ama hayır, sevgisi kat be kat artmıştı ve onu çok seviyordu. Kızın onu sevdiğini düşünmüyordu ama tam tersine kız da onu seviyordu,
Bakkalın önüne geldi, dikkat çekmeden içeri girdi, kız ve koruma takip edildiklerinden habersizlerdi,
"Bunları istiyorum" kız içten bir şekilde gülümserken adamda tüm inatlara rağmen gülümsedi, içi eriyordu her onu mutlu gördüğünde, onu sevindirmek ve mutlu etmek için her şeyi yapardı.
"Pekala" Onur kapşonu kafasına geçirdi ve aldığı abur cuburlara baktı, anında kaşları çatıldı,
Bunları yiyerek hem kendisine zarar verecekti hemde bebeğe. Onur kaşları çatık bir şekilde önündeki manzarayı izledi,
"Bunlar yeter bence" Ali gülümsedi ve alınacak şeylere baktı,
"Çok mu fazla?" Beste tek kaşını kaldırdı ve kıkırdadı, Ali ise istemsizce güldü,
Genç adam sinirle tısladı, onu sadece kendisi güldürebilirdi, kıskançlık damarlarında dolaşırken Ali ve Beste dışarı çıktı,
Onur sakinleşmek için derin bir nefes aldı ama olmuyordu, Aliyle konuşması gerekiyordu.
"Kurşunlara dizeceğim seni Ali!"
Bölüm bir hafta sonra gelecektir! İyi haftalar