Kırmızı Anahtar

By EsraCanlii

3.8M 202K 232K

Tüm Türkiye'de aranan azılı bir kanun kaçağı ve onu asıl kimliğini bilmeden evine alan gazeteci bir kızın hik... More

OKUMADAN BAŞLAMAYINIZ!
Bölüm 1: Kapımdaki yabancı
Bölüm 2: Redkey
Bölüm 3: Tarhana ya da menemen
Bölüm 23: Bir Dünya Başkanlığı Modeli - 2. Kitap
Bölüm 24: Baltalı İlah Redkey, Data Meselesi ve Bir Telefon
Bölüm 26: Lütfen, Lütfen, Lütfen...
Bölüm 27: Günler
Bölüm 28: Öfkeli Patron, Tuhaf Bir Anketör, Daha Tuhaf Bir El
Bölüm 29: 'Redkey'le Tanışmak İster Misin'
Bölüm 30: Redkey İçin Geri Sayım
Bölüm 31: Koku
Bölüm 32: Redkey'in Sırt Çantası ve Şifre Sorunsalı
Bölüm 33: Hayatımın Casusu
Bölüm 34: 'Merhaba Redkey'
Bölüm 35: Sevgili Redkey
Bölüm 36: 'Beni Yarın Da Sevecek Misin?'
Bölüm 37: 'İsabetli Tercih'
Bölüm 38: Yeni Bir Yıl Eski Bir Yara
Bölüm 39: 'Okyanusun Kıyısında'
Bölüm 40: Ev
Bölüm 41: Geçmişin Anahtarı
Bölüm 42: '1Numaralı Şüpheli'
Bölüm 43: 'Güvercin De Uçurur Muyuz?'
Bölüm 44: 'Burada İşler Üç Şekilde Yürür!'
Bölüm 45: 'Dünya'yı Satan Adam'
Bölüm 46: Her Şeyin ve Hiçbir Şeyin Kutusu
Bölüm 47: 'Güzel Çocuklar'
Bölüm 48: Sırlar ve Ölümler Üstüne
Bölüm 49: Yeni Yetme Bir Gangster
Bölüm 50: Zincirkıran(2. kitap sonu)
Bölüm 51: Şekerin Tadı - 3. Kitap
Bölüm 52: Hakkında Soruldu
Bölüm 53: 'Suç değil rövanş'
Bölüm 54: Bekleyişler - I
Bölüm 55: Bekleyişler - II
Bölüm 56: Yanılgı
Bölüm 57: Ödenmemiş Bir Hesap
Bölüm 58: Yol Ayrımı
Bölüm 59: Gördüğümüz Şey, Baktığımız Yer
Bölüm 60: Şüphe - Evin İçinde...
Bölüm 61: 48 Saat
Bölüm 62: Masumiyet Karinesi
Bölüm 63: 'Karmaşa'
Bölüm 64: Bin Basamaklı Merdiven
Bölüm 65: 'Tesir altında'
Bölüm 66: Uyanmak II
Bölüm 67: Kefaret
Bölüm 68: Bir Kelebek Kanat Çırptı...
Bölüm 69: Yeşil Kasa - 3. Kitap sonu
Bölüm 70: 'Bazı bedeller ağırdır' - 4. Kitap
Bölüm 71: 'Deniz Bitmez'
Bölüm 72: 'Canavar'

Bölüm 25: Ben Düşerken Gündemden Sessizce...

31.2K 4.1K 1.1K
By EsraCanlii

***

Birileri benimle alay ediyor olmalı. Sabah sabah, afyonum dahi patlamamışken, bu da ne demek oluyordu şimdi?

Elimde kahve fincanı, hayret dolu gözlerle bakıyorum bilgisayar ekranına. Birkaç gün önce Selim Velioğlu'nun çocuk istismarı yaptığını ihbar eden e-mail adresi, posta kutuma yeni bir mail bırakmış:

"İş adamı Baran Akalın'ın Skandal Haberi Ektedir."

Arama motoruna Baran Akalın ismini yazıp aratmamla şaşkınlığım tavan yaptı. Ekranda çıkan resim, bir gece önce yolumu keserek başıma silah dayayan ince, uzun adamla birebir aynıydı.

Mailin içeriğine tıkladığımda ise karşıma bir adet video çıktı. Videonun ismini okumamla elim kolum titremeye başlamıştı.

"Baran Akalın'ın Tecavüz Görüntüleri."

Ellerimdeki titremeyle beraber fincandan dökülen kahveler masama damlıyordu. Tecavüz görüntüleri mi? Dün gece 'kasetim nerede?' diyerek beni tartaklayan o korkunç adamın bahsettiği şey bu muydu?

Kendimi toparlayarak posta kutuma geri döndüm. Videoyu bilgisayarıma indirerek, içeriğinde yer alan görüntülere, benim için her ne kadar zor da olsa göz atmam gerekiyordu. Fakat o da ne?

-Error!

Bir süre kadar sisteme giriş yapmaya çalıştım ama sayfa sürekli aynı hatayı veriyordu. Error! Birkaç dakika sonra e-posta kutuma tekrar erişim sağladığımda ise malum mail ve video posta kutumdan silinmişti. Yok artık, yok ar-tık! Daha neler!

Ben daha zihnimdeki karmaşadan kurtulamamışken telefonum çalmaya başladı. Panikle cevapladım:

"Alo?"

"Skandal haber dosyalarını yayınlamaktan vazgeç!"

Duyduğum ses karşısında irkilmiştim. Telefondaki kişi, çok muhtemel sesin frekansını bozan bir cihaz ile konuşuyordu. Bu, kuşkusuz ürpertici bir gürültüydü.

"Kimsin sen?" dedim, heyecanla.

"Sana gönderilen hiçbir haberi yayınlama" dedi, elektronik aygıttan çıkan cızırtılı ses. "Tuzak bu. Seni hedef göstermeye çalışıyorlar."

"Sen kimsin?" dedim, tekrar. "Kimsiniz siz! Kim gönderiyor o mailleri bana?"

"Senden intikam almak isteyen birileri!" dedi ses, "önce elinde birçok önemli kişinin gizli dosyası olduğu izlenimi yarattılar. Şimdi de o kişileri üzerine salarak senden kurtulmaya çalışıyorlar. O sebepten artık dur, devam etme. Tuzak bu."

Biraz duraksayıp cevap verdim: "Tüm bunları nereden biliyorsun? Neden bana söylüyorsun? Az önce mail adresimi hackleyerek o videoyu silen kişi de sen misin? Kimsin sen?"

"Kim olmamı istiyorsan, o" dedi, ses. Telefonu kapatmadan önceki son cümlesi bu olmuştu.

Tüm gün düşündüm. Kimdi bu adam? Nasıl bir çıkar savaşının içindeydim? Daha da önemlisi 'benden intikam almak isteyen birileri' kim olabilirdi? Yoksa gayrimeşru skandalını ortaya çıkardığım İbrahim Karaatay mı uğraşıyordu hala benimle? Müebbet hapis cezasıyla yargılanan adam, nasıl? Hala mı? Ondan başka kovanına çomak soktuğum kim vardı ki? Yoktu.

Çıldıracağım. Ben ki düne kadar, ismim, yayınladığım haber dosyalarıyla gündeme geldiği için seviniyor, Redkey'i ise tam o sıralar bir Şahbozan'ı daha deşifre ettiği için suçluyordum. Ne olurdu diyordum, Redkey yerine azıcık daha benim haber dosyam konuşulsa?

Ah, sevgili Red, açık adresini bilsem bir demet çiçek göndereceğim şu an sana. Al beni gündemden, al, alaşağı et beni; taht senin, dilediğin gibi kurul oraya. Bu 'çok konuşulanlar listesi' bana göre değilmiş, zirvede olmak bana göre değilmiş, popülarite bana göre değilmiş sevgili Red! Dünya Başkanlığı görevimden istifa ediyorum. Rica etsem acilen birkaç kişiyi daha paketleyip boyunlarına anahtar asarak bir yerlere teslim edebilir misin lütfen?


Etmedi. Fakat ertesi gün bundan daha tuhaf bir şey oldu.

"Baran Akalın'ı içeri almışlar!" dedi, Yayın Yönetmenimiz Hikmet Bey, soluk soluğa ofisten içeri girerken. "Hem de neden biliyor musunuz? Tecavüzden!"

Hızla kalktığım koltuğuma yavaşça geri oturup, hiç adetim olmadığı halde, Hikmet Bey'in sözlerine kenetlendim.

"Bizim Tarık aradı şimdi, emniyetten. Durum vahimmiş. Dün gece mail adresine, bir video gelmiş. Video görüntülerinde, Baran Akalın'ın, evlerinde çalışan genç bir kızı iğfal ettiği görülüyormuş. Bunun üzerine hemen ilgili birim operasyon başlatmış tabii, herifi gözaltına almışlar az önce..."

Hikmet Bey, biraz soluklanıp bakışlarında oluşan parıltıyla tekrar konuşmaya başladı:

"Ama işin ilginç yanı, Tarık diyor ki, posta kutusuna gelen video, birkaç ay önce İbrahim Karaatay'ı ihbar ederek, Karaatay'ın uyuşturucu ağını ve diğer tüm suçlarını belgeleyen mail adresiyle aynıymış. Yani, her iki herifi de aynı kişi ihbar edip aynı kişi yakalatıyor. Ama bu kişinin kim olduğu bilinmiyor. Tarık, maili atan kişinin IP adresine ulaşamadıklarını söyledi. Çok ilginç, çok... Çok şüpheli bir durum..."

Hikmet, ağzındaki baklayı sona saklamıştı:

"Emniyette, içten içe, bu iki ihbarı yapan kişinin de Redkey olduğu söylentileri dolaşıyormuş. Tabii bu, pek Redkey'in tarzı değil gerçi. Kendisi malum, suçluları polise ihbar etmek yerine direkt polise teslim etmeyi seçiyor ama... Belki de yöntemlerinde, ara sıra böyle ufak değişiklikler yaparak kamuoyunu şaşırtmak istiyordur, ha? Evet, durum kesinlikle bu! Yazın! Manşet şöyle olacak: 'İhbarların Arkasında Redkey Mi Var?' Seyhan, sen hemen odama gel, haberin metnini konuşalım. Deniz ve İpek, siz de öğle bültenine Akalın'ın haberini ekleyip mailime atın, kontrol edeceğim. Çabuk, çabuk!"

Şimdi, bir saniye... Gayrimeşru skandalını yayınladığım İbrahim Karaatay, adamlarını üstüme salarak bana saldırdığı gün, bir ihbar üzerine tutuklanıyor. Tecavüz görüntülerinin bende olduğunu düşünerek adamlarıyla beraber bana saldırıda bulunan Baran Akalın da, bir gün sonra yine bir ihbar üzerine tutuklanıyor. İki ihbarı yapan da aynı mail adresi. Ve muhtemelen e-postamı hackleyerek tecavüz videosunun olduğu maili silen ve o gün beni arayıp bana uyarıda bulunarak skandal haberlerini yayınlamamamı söyleyen kişi de aynı kişi!

Ve neymiş? Redkey mi? Ah, hahahah, hahahah! Yok artık! Yok, dünya barışı! Daha neler? Redkey'in benimle ne işi olur? Beni arayıp skandal haberlerinin bir tuzak olduğunu söyleyip uyarılarda bulunacak Redkey. Yani, beni korumak isteyecek! Ah, hahahah, hahahah! Yok, Türk lirasının değer kazanması! Yok, doğalgazda indirime gidilmesi! Yok, Saadet Hanım'ın veletlerinin bir deri bir kemiğe dönüşmesi!

Hahahah. Saçmalamayınız!

***

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 81.9K 63
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
742K 19K 81
Herkesin korkulu rüyası olan Yer altının en büyük mafyası yer yüzünün hakimi sadist sinir hastası piskopat bir adamın bir kıza aşık olması Ve haya...
171K 5K 24
Ağzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip...
55.6K 280 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...