Size 2 sorum var, okuyup cevaplarsanız sevinirim^^
Başlık Nihat Hatipoğlu'yla İftara Doğru tarzında bir başlık oldu farkındayım, Beyza Alkoç'la Karantina'ya doğru dfhgdfg Merhaba, öncelikle biraz ''kitap duyurusu''nu yaptıktan sonra yaşadığım şeylerden biraz bahsetmek istiyorum. Hayatımın en en en şanssız dönemine girdim. Size söz verdiğim son bölümü bile kendi bilgisayarımdan kendi evimden atamadım, bir aydır internetsizim. Daha bu sabah internetim geldi, ve ancak şu an size gelebilme fırsatını buldum. Öncelikle şu soruyu sormak istiyorum, bunu tamamen size bırakmak istiyorum, kitap ciltli mi olsun ciltsiz mi?
Ben şöyle bir şart koştum yayınevime, kitap kalın olacağı için fiyatı 30'a doğru gidebilir dediler ama katiyen böyle bir şey istemedim. Olabildiğince maliyetini eksiltmeye çalışıyoruz. Eğer 25'i geçerse ciltli olmasını istemediğimi söyledim, onlar da nerelerden kısabileceklerini araştırıyorlar. Zaten fiyat geçerse ciltli olmayacak. Ciltsiz olduğunda üzerindeki parlak kısımlardan ayracından ve kalınlığından yine 20'yi geçebilir, inanın elimden geleni yapıyorum. Kapak çok yakında burada olacak. Kitap editleniyor, alıntılar hazırlanıyor, ve inanın bana kapak kanlı cinayetli bir kapak değil ama içime dokunan bir kapak oldu. Hiç olmayan bir resim yarattık, ve kimseye bırakmadım da, kitabın kapak ayraç tasarımını bizzat kardeşim yaptı. Eğer ciltsiz olursa 2 hafta sonra kavuşuyoruz büyük ihtimalle, eğer ciltli olursa 1 hafta daha uzuyor ve 12 Kasım'da kavuşuyoruz, Tüyap'ın ilk günü. Bu arada bir değişiklik olmazsa 13 Kasım Pazar günü Tüyap'ta olacağım :') Hepinizi heyecanla bekliyor olacağım, bunun duyurusunu da daha sonra yapacağım. Kitap içinde bazı sürprizler de olacak, siyah üzerine güzel sözler yazılmış sayfalar, kitabın size ait olduğunu belli etmek için bir kısmımız var hatırlıyor musunuz 2 bölüm önce Zeynep Burak ve Mert çocukluk ağaçlarını gördüler. Sonsuzluk işaretlerinin altlarında Burak, Mert ve Onur yazıyordu, Zeynep de altlarına sonsuzluk işareti çizip kendi ismini yazmıştı. Kitapta böyle bir sayfamız var, fakat beş sonsuzluk işareti var ve birinin altı boş, oraya sizler isimlerinizi yazacaksınız. Mahşerin Beşinci Atlısı olacaksınız yani^^ Hala çalışmalarımız devam ediyor, neler yapabileceğimize bakıyoruz.
Ve heyecanla beklediğiniz bir başka mevzuya gelelim :') Yeni hikaye bekliyorsunuz biliyorum çünkü çok fazla mesaj alıyorum. Ben 3 hafta kadar önce başlayacaktım yeni hikayeye ama dediğim gibi elim kolum bağlıydı bir aydır internetsizdim. Yeni hikayeye 2-3 gün içerisinde başlayacağım, buradan duyurusunu yapacağım. Şu an aklımda iki konu var ve hangisine başlayacağıma karar vermeye çalışıyorum. Bununla da ilgili bir sorum var size, daha basit, tertemiz bir aşk mı okumak istersiniz yoksa Karantina'da olduğu gibi yine hafif gizemli, karanlık bir şey mi okumak istersiniz? Çünkü iki hikayem birbirinden bu yönlerle ayrılıyor. Cevaplarınızı bekliyorum ve Karantina'dan kısa bir alıntıyla veda ediyorum. Sizi seviyorum, tüm o güzel mesajlarınız yorumlarınız için teşekkürler görüşmek üzeree, ve yorumlarınızı heyecanla bekliyoruuumm^^
---
''Onur,'' dedim fısıltıyla, ''sana söz veriyorum, ruhunu iyileştireceğim. Sana söz veriyorum seni yaşadığın kabustan uyandıracağım. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. İnandığım her şeyi iki kere söylerim, bu da üç olsun. Her şey çok güzel olacak.'' Kesik kesik çıktı sesi kendini ağlamamak için zor tutarken,
''Her şey... bitti Zeynep... Artık iyileşebilecek bir ruhum kalmadı.''
---
Instagram : beyzalkoc