Koca Adam

By cokguluyombenya

3.8M 183K 14.5K

Kalplerden Ritimler Serisi 1- Ünlü bir basketbolcu olan Uygar Türkmen, sıradan giden hayatında kaderindeki aş... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Final
Özel Bölüm
Arşiv

Bölüm 27

67.4K 3.2K 176
By cokguluyombenya

Genç kadın arkadaşının gösterdiği nevresime baktı. Yazgı annesi,kayınvalidesi ve Aysu ile klasik düğün alışverişine çıkmış, mutlu bir şekilde kendisine gösterilen eşyaları beğeniyordu. Nikah için İstanbul'a gelen iki aile ile Yazgı çok fazla mutlu olmuştu. Yazgı kendisine gösterilen eşyalara bakarken mutluydu. Uygar bir hafta önce Yazgı'ya Konyadaki Rixos otelin fotoğraflarını göstermiş kadın mekan olarak Rixos'a bayılmıştı. Uygar bunun üzerine hem mekanı tutmak,hem de ailesini getirmek için Konya'ya gitmiş, işini halledip ailesiyle birlikte İstanbul'a gelmişti. Yazgı nevresim takımını,terliğini ve birkaç eşyasını daha almıştı. Mağazadan çıkan Nalan Hanım,Selma Hanım ve Aysu ile birlikte Yazgı şimdi kına malzemelerini alacaklardı. Yazgı nefes nefese onlara doğru koşan uzun boylu adama baktı. "Uygar..."diyerek yaklaşan Uygar'a baktı.

Uygar annesinin ısrarıyla kadınlara özel alışverişe katılmak zorunda kalmıştı. Genç adam Yazgı'ya bakarak sevgilisinin yanındaki yerini aldı. "Hoş geldin oğlum. Selma Hanımcığım hadi sıradaki mağazaya gidelim kına malzemeleri gerek"diyen Nalan Hanım Selma Hanım ile önden yürüdü. Aysu'da kayınvalidelere eşlik edip  genç çifti yalnız bıraktı. Uygar gülerek Yazgı 'ya baktığında Yazgı'da genç adam baktı. "Ne aldınız?"diye soran genç adam Yazgı'nın elindeki poşetleri almaya çalıştı.

"Birkaç eşya nevresim,terlik"dedi Yazgı. Uygar ve Yazgı annelerinin girdiği yere doğru yürüdü. Kına malzemelerine bakan ve nikah şekerine bakan anneler mutluydu. Uygar Yazgı'nın baktığı yere doğru baktı.

"Bence çok güzeller"diyen Uygar'a baktı Yazgı. Kına malzemelerini de halledip mağazadan çıkan çift ve anneler hazırladıkları listeye bakıp bir sonraki alacakları şeye baktılar. Bir süre yürüyüp pijamaların olduğu mağazaya girdi herkes. Aysu kendine bir pijama beğenip Yazgı'ya gösterirken Nalan Hanım pijamanın kalitesine bakıyordu. Uygar klasik çizgili mavi bir pijama bulup Yazgı'ya gösterdi. Genç kadın başını olumluca sallayıp arkasında sakladığı pijamasını genç adama gösterdi. Klasik çizgili pembe bir pijamaya bakan Uygar kahkaha attı. Yazgı ile aynı düşünmek, aynı şeyleri beğenmek bazen de farklı olmak bu çifti çok özel kılıyordu.

Alpay, Uygar'ın evinde Seyfi baba,Ramazan baba ve Umay ile oturuyordu. "Abim yarın evlenecek"diyerek telefonda konuşan Umay "Önce nikah bir gün sonra kına sonra düğün Nida"diyerek arkadaşına açıklama yapan Umay mutluydu. Alpay annesiyle Aysu'yu tanıştırmayı düşünüyor bu kararından emin bir halde yarını bekliyordu.

"Alpay oğlum sen evlenmeyi düşünmüyor musun?"diye sordu Seyfi Bey. Alpay oturduğu yerde doğrularak "Şimdilik düşünmüyorum Seyfi Amca"diyen Alpay'a baktı herkes. Umay telefonunu kapatmış sohbete katılmıştı.

"Aysu'yu çok fazla bekletmemeni öneririm" dedi Umay Alpay'ın her zaman bu konuyu düşündüğünü bilmiyordu. "Aslında bunun üzerine düşündüm ama hazır olduğumu sanmıyorum."dedi Alpay düşünceli bir şekilde. Seyfi Bey bunu fark edip Alpay'ın bulunduğu koltuğa geçti. Yaşlı adam Alpay'a birkaç nasihatte bulundu. Tıpkı Uygar'a yaptığı gibi genç adam sorular sorup Alpay'ı rahatlattı. "İnsan sevdiğini kaybetmemek için her şeyi yapmalı "dedi Seyfi Bey. Alpay en çok bu noktaya takılmıştı. Aysu'yu kaybetmemek için elinden geleni yapmalıydı. Hazırlanmalıydı.

Yazgı Aysu'nun gösterdiği kına kıyafetine baktı. Kırmızı kaftan çok güzel gözüküyordu. Yazgı Uygar'ın görüşünü almak için hemen yanındaki genç adama baktı. Uygar başını olumluca sallayıp Yazgı'nın kaftanı demesini sağlamıştı. Yazgı kabine yöneldiğinde Nalan Hanım ve Selma Hanım nikah için gerekli kıyafeti aramaya başlamış çabuk geçen saat ve çoğalan poşetleri aldırmadan kendilerini alışverişe kaptırmıştı iki kadın. Aysu da kendine kıyafet bakarken tek sıkılan Uygardı. Ancak yarını düşünüp 'evet' diyeceği anı hayal edip gülümsedi. Yazgı kaftan ile birlikte kabinden çıktı. Üstüne tam oturan kaftan göz kamaştırıcıydı.

"Maşallah gelinime"diyen Nalan Hanım Yazgı'nın etrafında dolandı. Kırmızı kaftan Yazgı'nın gözlerini soldursa da genç kadına çok yakışmıştı.

"Mavi...olmaz mı?"diye sordu Uygar aynı kaftanın mavisini elinde tutarken. Yazgı annelerinden gelecek cevabı bekledi. "Olur tabi"dedi Selma Hanım başını sallayıp. Genç kız sevgilisinin elinden mavi kaftanı alıp kabine girdi tekrardan. Aysu bir süre sonra  bulduğu kıyafeti "Nalan Teyze,Selma Teyze"diyerek bayanlara gösterdi.

"Tam bir nikah kıyafeti"dedi Selma Hanım. Nalan Hanım da onu onayladı. Yazgı kabinden çıkıp Uygar'ın tam karşısına dikildi. Uygar içinden 'Gelinim çok güzel' diye geçirirken kalbine tercüme olan Aysu oldu.

"Çok güzel olmuşsun"diyen Aysu arkadaşına sarıldı. Genç kadın duygulanmış Yazgı'yı görür görmez ağlayası gelmişti. Selma Hanım Yazgı'nın yanına gelip ayrılan iki arkadaşa baktı. "Güzel kızlarım benim"diyerek iki kıza sarılan Selma Hanım iki arkadaşı teselli etti.

Alpay annesinin telefonuyla salondan mutfağa geçmiş aramayı yanıtlamıştı. "Efendim anne"diyen genç adama annesi neşeli bir ses ile karşılık verdi."Oğlum yarın saat kaçtaydı nikah?"diye soran Sevgi Hanım dolabına bakıyordu.

"Öğlen annem"dedi Alpay.

"Sevgilin gelecek değil mi? Sakın ciddi değiliz muhabbetine girme yine"dedi Alpay'ın annesi.

"Öyle bir şey demedim hiç anne. Gelecek tanıştıracağım sizi"dedi Alpay derin bir nefes verip. Genç adam bir süre daha annesiyle konuşup telefonu kapattı. Alpay ellerini tezgaha dayadı. Aysu yarın ne giyecekti?

Nalan Hanım oğluna poşetleri verip "Artık gidebilirsin oğlum"dedi. Uygar kaşlarını çatıp bu duruma itiraz etti. "Alışverişin en güzel yanına geldik anne"dedi genç adam. Şimdi gelinlik ve nikah kıyafeti alma vaktiydi. "O yüzden gidiyorsun zaten. Uğursuzluk oğlum uğursuzluk"dedi Nalan Hanım. Uygar Yazgı'ya bakıp pes etti.

"Tamam. Nasıl geri döneceksiniz?" diye sordu genç adam. "Nasıl geldiysek öyle. Yazgı'nın arabasıyla"diyerek oğluna laf yetiştiren Nalan Hanım Yazgı'yı güldürdü. Genç adam poşetleri alıp ters yöne doğru yürümeye başladığında Yazgı üzgünce baktı Uygar'a iki annesine üzgünce bakan Yazgı "Çabuk gel"diyen annesiyle Uygar'a doğru koştu. Aysu,Nalan Hanım ve Selma Hanım yollarına devam ederken Yazgı caddede koşar adımlarla Uygar'ın önüne geçmiş genç adamı durdurmuştu.

"Yarına kadar görüşemeyeceğiz"dedi Yazgı heyecanla. Uygar "Evet"dedi üzgünce. Ayakları üzerinde yükselmiş genç adamın yanağına güzel bir öpücük hediye etmişti.Uygar ise elindeki poşetleri bırakmış, kızın yüzünü büyük elleriyle kavramıştı. Yazgı'nın alnına dudaklarını dokunduran Uygar "Yarın görüşürüz" dedikten sonra onun gidişini izledi. 

Yazgı koşarak annelerinin yanına gelmiş,gelinlik ve elbise için girecekleri mağazanın önünde duruyorlardı. Yazgı'nın gelmesiyle birlikte mağaza girdi herkes. Aysu ve Yazgı büyük mağazanın parıltılı elbiselerini görür görmez hayran kalmış, önlerinde yürüyen Selma Hanım ve Nalan Hanım'ı takip ediyorlardı. Nalan Hanım "Nikah kıyafetlerine bakacaktık."dedi görevli bayana. Görevli bayan onları yönlendirirken Yazgı ve Aysu birbirlerine beğendikleri kıyafetleri gösteriyorlar ve gülüyorlardı.

"Bunlar nikahta gelinin giyebileceği kıyafetler, bunlar ise davetliler için"diyerek kısım kısım ayrılan kıyafetleri gösterdi görevli. Yazgı eline aldığı ilk kıyafeti aynaya bakarak kendi üstüne tuttu. Genç kadın kendini bu kıyafetin içerisinde hayal edemiyordu. Aysu beyaz elbiselerin arasından arkadaşının seçtiği elbiseye baktı."Yazgı bence bu mükemmel"dedi Aysu ellerini birleştirmiş arkadaşına bakarken. Genç kadın rastgele aldığı elbisenin gerçekten güzel olduğunu düşündü. "Anne sizce nasıl?"diye sordu Yazgı annesine ve Nalan annesine.

"Güzele ne yakışmaz"dedi Nalan Hanım gelinini överek. Selma Hanım ise kızının zevkini yansıtan bir elbise olduğuna karar verdi. Yazgı elbiseyi giyip gelmeye karar verdi. Uzun, kalça kısmına kadar dar eteğinin uçları parlayan,kol kısmı uzun, sade bir nikah elbisesiydi.

Yazgı, Aysu'nun yardımıyla fermuar çekip kalbinden çıktı. Aynada kendisine bakan genç kız oldukça güzel duruyordu. "Uygar'ın dili tutulacak" dedi Aysu fısıltıyla Yazgı'ya. "Başına çiçekten yapılan taçlardan alalım" diyen Aysu'yu onayladı Yazgı. Zayıf olduğundan dolayı üzerine tam oturan elbise, çiçekli bir taçla çok daha renkli olacaktı.

Uygar eve geçerken iki gün önce  diktirdikleri parası ödenmiş takım elbisesini almış, poşetlere birlikte evin yolunu tutmuştu. Genç adam eve gidip antrenman yapmalıydı. Güneş gözlüğünü takıp yola odaklanan Uygar radyoyu açıp müzik dinleyerek evin yolunu tuttu. Uygar müziğe eşlik etmeyi ihmal etmemiş, gülerek şarkı söylemişti. Çalan telefonuyla müziğin sesini kısıp telefonunu açan Uygar "Uygar yarın kaçtaydı nikah?"diye soran Cahit'e "Öğlen ikide adamım"dedi Uygar sırıtarak. "Tamam bir şeye ihtiyacın olursa telefon açman yeterli"diyen Cahit telefonu kapatırken arkadan kızının sesi geldi. Uygar gülümseyerek telefonu kapattı. Yarın evli bir adam olacak dört gün içinde de bunu herkese duyuracaktı. Derin bir iç çekip müziğe devam etti Uygar. Bir gün o da baba olacaktı değil mi?

Yazgı sonunda sürekli geldikleri gelinlikçiye gelmiş, gelinliğinin son rütuşları için aynanın karşısına geçmişti. Hemen yanındaki gelinliğinde düzeltmeler yapan bayan bir yanda Nalan Hanım ve Selma Hanım ile konuşuyor, bir yandan Yazgı'nin fikrini soruyordu. Genç kız zayıf vücuduna uygun olan balık modelini seçmiş, gelinliğin kalçasından sonraki kısmın altındaki eteğe bakıp gülümsedi. Yazgı göğüs kısmının iki ucundan uzanan dantelli kol kısmına baktı. Bu gelinlikle kendini harika hissediyordu. Aysu arkadaşına gülerek bakıyordu. Derin bir iç çekti. Bir gün o da böyle güzel gözükecek miydi? Yazgı gelinliğinin düzeltimi bitince kendine boy aynasında baktı. "Harikasın Yazgı"diyen Aysu ile genç kız tekrardan duygulandı. İki arkadaş birbirine bakıp dolan gözlerle gülümsedi.

✨✨✨

Uygar kıyafetini annesi ve babasına gösterip dik bir duruş ile salonun ortasında durdu. "Yakışıklı abim"diyerek diyerek fikrini söyleyen ilk kişi Umay oldu. Yaklaşık bir saat sonra evli bir adam olacaktı. Nalan Hanım ayağa kalkıp oğlunun ceketinin cebine elindeki mendili katlayarak koydu. "Minik bebeğim evleniyor"diyerek duygularını Nalan Hanım'a güldü Uygar.

"Şimdi çokta minik değilim anne"dedi Uygar annesine sarılırken. Nalan Hanım fırsattan yararlanıp"Bir Umay kaldı"diyerek kızına tekrardan lafı gönderdi. Umay bıkkın bir şekilde gözlerini patlayıp annesine baktı. Seyfi Bey "Haydi çıkalım daha gelini alacağız"diyerek herkesi hareketlendirdi.

Yazgı'nın evinde durum farklı değildi. Elbisesini giymiş abartısız bir makyaj yapmıştı. Her zaman taktığı kolyeyi yine takmıştı. Saçlarını normal bir şekilde açık bırakan Yazgı, Aysu'nun verdiği çiçekli tacı başına geçirmişti. Genç kadın ellerini tutup ona bakan babasına baktı.

"Benim minik balerinim."diyerek kızının alnından öptü Ramazan Bey. Yazgı artık birine bağlı olacağını biliyordu. Biriyle hayatının kararlarını vereceğini, biriyle bir hayatı paylaşacağını. Buna en uygun olan kişinin Uygar olduğunu düşündükçe mutlu oluyordu. Yazgı kapının çalmasıyla birlikte babasından ayrılmış, kapıyı açmaya giden annesine bakarak kapıya doğru baktı. Tüm çekiciliği ve uzun boyuyla kapıda beliren Uygar'a bakıyordu Yazgı. "Hoş geldin oğlum. Hazırız geliyoruz"dedi Seyfi Bey kızının yanından geçip kapıda duran eşinin yanına gitti. Uygar yavaş adımlarla içeriye girip toplu duran eşyaların arasından geçip Yazgı'nın yanına geldi. "Hazır mısın?" diye soran genç adam gülümsüyordu. Genç kadın başını sallayıp onayladı genç adamı. Uygar gelininin elini tutup evden çıkmak için kapıya doğru yürüdü. Genç çift geleceğe doğru emin adımlarla yürüyordu.

Aysu ailesiyle birlikte nikah dairesine önceden gelmiş, içeriye geçip gelin ve damadı beklemeye başlamışlardı. Uzun bir süreden sonra ailesiyle bir araya gelmiş, birkaç gündür ailesiyle vakit geçiriyordu. "Umarım aklını başından alan beyefendi ile görüşürüz"dedi Aysu'nun annesi Necla Hanım.

Aysu annesini fazla takmayıp telefonuna baktı. Alpay'dan beklediği mesaj sonunda gelmişti. "Şimdi gelecek anne. Lütfen onu tanımaya çalış"dedi  önce annesine sonra hemen yanındaki babasına baktı. Genç kızın babası anlayışlı bir şekilde başını salladı. Aysu elbisesinin eteklerini tutup oturduğu koltuktan kalkıp Alpay'ın gelmesini bekledi. Sarı saçını dağınık topuz yapmış, gözlerini ortaya çıkaran bir göz makyajı ile çok daha güzel bir hale gelmişti. Alpay uzun boyuyla kapıdan girerken ailesi arkasından geliyordu. Aysu isteksizce heyecanlanmış gülümseyerek beklemeye başlamıştı.

Alpay'da aynı yüz ifadesini takmış, Aysu'nun yanına gelince ailesinin yanına gelmesini beklemişti. O sırada Aysu'nun anne ve babası ayağa kalkıp kızlarının sevdiği adama bakmaya başlamışlardı. "Merhaba efendim"diyerek nazikçe bir giriş yapan Alpay ailesini tanıttı. "Annem Sevgi. Babam Serdar"dedi Alpay heyecanlanmamaya çalışırken.

Aysu Sevgi Hanım'ın elini sıkarken yaşlı kadın samimi bir şekilde Aysu'nun elini tutmuş "Maşallah"diyerek Aysu'nun annesine bakmıştı. Annesi bu hareket ile içten bir gülümseme sergileyip kızına bakmıştı. "Annem Necla. Babam Kemal." dedi Aysu sonradan annesine ve babasına dönüp "Ve Alpay." dedi Aysu. Alpay uzun boyuyla basketbolcu olduğunu belli ederken Aysu'nun sakin ve hanım hanımcık duruşu Sevgi Hanım'ın hoşuna gitmeyen ötesine geçmiş, Aysu'ya bayılmıştı. Hep birlikte oturan iki aile konuşmaya başladı. Alpay bir kardeşi olduğunu anlatırken Aysu bir ablası olduğunu anlattı. İki genç birbirlerine kaçamak bakışlar atıp gülerken iki aile özellikle beyler güzel bir sohbete dalmıştı.

Yazgı arabadan inip Uygar'ın yanına gelmesini bekledi. Yazgı, Uygar ve Umay aynı arabayla gelmiş aileler ise arkadan başka bir arabayla gelmişti. Herkes arabadan indiğinde binaya doğru yürüdü genç çift. Nikahlarının kıyılacağı yere doğru ilerleyen çift heyecanlıydı. Salonun kapısı açık bir şekilde dururken önce aileler sonra genç çift içeriye girdi. Uygar'ın tüm takim arkadaşları yerlerini almışken genç adamın İstanbul'da yaşayan kuzenleri de buradaydı. Yazgı'nın ise çok fazla akrabası gelmemişti. Küçük bir nikahtı bu.

Genç çift alkışlar eşliğinde nikah masasına doğru ilerlerken Umay kamerası sarılmış fotoğraf çekmeye başlamıştı. Yazgı genç kızın bu haline gülerek poz verdi. "Bravo kaptan"diyerek tezahürat yapan Uygar'ın takım arkadaşları da genç adamı güldürmüştü. Masaya oturan genç çift heyecanlı bir şekilde hazırda bekleyen nikah memuruna baktı. Nikah memuru konuşmaya başlayıp gerekli konuşmasını yaparken Yazgı hemen yan tarafında oturan Aysu'ya baktı. Aysu ve Alpay şahitti.

Uygar konuşmaya devam eden nikah memuruna bakarken Umay fotoğraf çekimine devam ediyordu. Sonunda o soruya yaklaştığını anlayan genç adam nefesini tuttu."Öncelikle gelin ve damadı tanıyalım. Damat Bey adınız soyadınız?"diye soran memura"Uygar Türkmen"diyerek yanıt verdi Uygar.

"Annenizin adı?"diye soran memura "Nalan" diyerek yanıt veren Uygar son soru olan "Babanızın adı?"sorusuna "Seyfi"cevabını verdi. Sıra Yazgı 'ya gelmişti.

"Gelin Hanım adınız soyadınız?"diye soran memura "Yazgı Akaydın"diyerek cevap verdi genç kız.

"Annenizin adı?"sorusuna "Selma"diyerek cevap veren Yazgı "Babanızın adı?"sorusuna "Ramazan" diyerek cevap verdi Yazgı. Memur asıl soruya gelmişti.

"Siz Uygar Türkmen Ramazan kızı Yazgı Akaydın'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"sorusuna kocaman bir "Evet!"diyen Uygar alkışlar eşliğinde Yazgı 'ya baktı. Fotoğraf çekimi devam ederken sıra Yazgı'ya gelmişti.

"Siz Yazgı Akaydın Seyfi oğlu Uygar Türkmen'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"diye sordu memur. Genç kadın gülümseyerek kameraya baktı. "Evet!"diyerek alkışlar eşliğinde Uygar'a baktı. Şahitlere dönen memur "Peki siz Alpay Ertürk ve Aysu Karataş bu çiftin evliliğine şahitlik ediyor musunuz?"diye soran memura önce Aysu ve Alpay  aynı anda "Ediyorum"dedi.

İmzalar atılırken mutluluktan gözleri dolan Aysu, Alpay'a baktı. Uygar ve Yazgı imzasını attıktan sonra Alpay ve Aysu'da imza attı. O sırada Uygar'ın ayağına  basıp geleneği yerine getiren Yazgı memurun ayağa kalkmasıyla gülerek ayağa kalktı. Memur bordoya benzeyen kırmızı evlilik cüzdanını Yazgı'ya uzattı. "Bende sizi belediyenin bana verdiği yetki ile karı koca ilan ediyorum"diyerek kadının avuçlarına verdi evlilik cüzdanını. Yazgı alkışlar eşliğinde cüzdanı kalbinin bulunduğu bölgeye doğru götürdü. Uygar karısının alnına anlamlı bir öpücük kondurup karısına baktı.

Genç çiftin aklından geçen sözcükler aynıydı."Sen benim alın yazımsın. Yazgı'msın"

Continue Reading

You'll Also Like

2.1K 272 33
Genç kız Kore'ye hayrandı... İlk defa kalbi bir erkek için anormal bir hızda çarparken gençliğinin baharında kana bulanmış bir doğum günüyle hayatı a...
1.3K 560 8
Hani hayat müşterekti? Kim söylediyse koca bir yanılgıya kapılmış ya da insanlığı kandırmak istemiş. Çünkü yaşanan eziyetler, üzüntüler tek kişilik. ...
858K 51.1K 68
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
792K 33.1K 56
Sen benim gecemde parlayan ay'ımsın. Sen benim gecemde parlayan ay'ım ol. Ben milyarlarca yıldızdan vazgeçeyim.