"Bir porsiyoncuk daha yb atıp kaçıyorum canlar!!!!
Bu bölümü yağmurun dinmesini bir dükkanın penceresinin altına sığınarak beklerken yazdım!!!!❤(●'∀｀●)❤Ne alaka diyeceksiniz alakası yok sadece sölemek istedim beyaaa!!!!"
15.BÖLÜM:
Havalanan perdeyi ve gök yüzündeki ayı izliyordum.Chanyeol'ün bunca zaman acı çekmesi kaza yapmamız ve Yixing'in onun yüzünden öldüğünü düşünmesiymiş.Ona bu kadar acıyı biz,ben yaşatmıştım.Kalbindeki acı yüzünden....ben olmasam oda güler eğlenir miydi?Benden nefret etse bunarın hiç biri olmazdı belkide...
Yataktan kalkıp tenimi okşayan rüzgarı hissettim.Pencerenin önüne geçerek.Benden nefret etmeliydi.Belki o zaman bana acımaz ve acı çekmek zorunda kalmazdı.
Odama gidip dolabı açtım ve hiç düşünmeden mini siyah elbiselerden birini aldım ve giydim.Aynadaki beti benzi atmış kişiyi insana çevirmek kolay olmadı ama sonunda saçımıda at kuruğu yapıp odadan çıktım.Ama geri dönüp dolaptan siyah deri montumu aldım.Aşağıya indiğimde Chanyeol'ün arkadaşı koltukta uyuyordu.Sessizce evden çıktığımda korumalar tabikide önümü kesmedi bende onlara gülümseyip eğlenmeye gidiyoruz diyerekten yalan söylemedim ayıpsınız.Şimdi her şeyi ona rapor edecekler ve benden nefret edecekti.
B:"Korkmayın kaçacak falan değilim.Evde otur otur içim şişti.Beraber gidelim işte ne bu yaygara!"
-"Efendim Bay Park...."
B:"O gelene kadar eve mi kapatayım kendimi ha?Eğlenmek benimde hakkım değil mi?"
-"Ama efendim...."
B:"Beraber gidelim diyorum daha ne istiyorsunuz sanki sizden dünyayı tersine çevirin dedim.Sadece gidip biraz dans edip geleceğim!"
-"Peki efendim.Yanımızdan ayrılmadığınız sürece...."
B:"Anladım anladım.O zaman Chanyeol'ün her zaman gittiği yere gidelim.En azından siz güvenli yerleri bilirsiniz."
-"Peki efendim."
Tabikide ilk defa bara giden beni hemen içeri alacaklar mıydı?Ayrıca bu yeni minyonlar filminde oynamaya aday vücudum ile.Chanyeol gittikten sonra da iyice zyıflamıştım.Sudan başka ne bir şey yiyip nede içmiştim.
-"Yaşınız?"
-"Efendim kendisi Bay Park'ın eşi.İlk defa geliyor lütfen ona göz kulak olun."
-"Ahh peki buyrun buradan sizi Bay Park'ın özel yer...."
B:"Gerek yok herkes gibi şurada takılacağım."
-"Peki efendim."
Daha bara girmemle içki ve ağırlaşmış parfüm kokusu tüm ciğerlerimi doldurup midemi kaldırsada barmenin olduğu yere oturdum ve önüme konan şeyi tek seferde içtim.
-"Yavaş olmalısın güzelim.Daha gece yeni başladı."
-"Uzasan senin için iyi olur!"
-"Hey sadece...."
Kafayı bulana kadar içmiştim ayakta duracak halde değildim.Ama olanları hatırlayacak kadar ayıktım.Bir an gözümün önünde beliren Chanyeol müydü yoksa ....Yok ya o beyaz saçlı değildi ki!Ama olsun hayali bile yaşıklı ve her durumda gideri vardı adamın.Beyaz saçları,kırmızı dudakları,kepçe kulakları,sinirli bile olsa bakışları.... özledim seni be adam!
Kollarımı ince ve uzun boynuna doladım ve ağlamaya başladım.
B:"Gelmişsin.....benden nefret et tamam mı?Lütfen Chanyeol!"
Büyük ihtimal korumanın birini o sanmıştım.Beni kucağına alıp arabaya taşıdığında ona sıkıca sarılmış ağlamıştım.Eve gelene kadar ağlamıştım.Yatağıma kadar taşıdığında yine ağlamıştım.Ondan ayrılıp sessizce ağlamaya kendi kendime devam ettim.
B:"Yine gel...Her akşam seni beklerim çünkü.Geleceksin diye özerim seni..."
Gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım.Sabah midemin bulanmasıyla yataktan fırladığımda aynada kendime baktım emen danrım diddim resmen cadı gibiydim.Üstümdeki kıafeti çıkartıp güzel bir duşun ardından pijamalarımı giyip aşağıya indim.Arkadaşı sofrada sinirli bir şekilde bana bakıyordu.Sofraya oturup sadece bardağıma su doldurdum fakat hizmetçi önüme akşamdan kalma çorbası koyunca onunla oynamaya başladım.
Sehun:"Nuna!Bir açıklama yapmayacak mısın?Dün gece senin için ne kadar endişelendim haberin var mı?"
B:"Endişelenme bir daha benim için!Sadece olanları kafaya takmadan yaşamak istiyorum artık!"
Sofradan kalktığımda bana arkadan bağırıyordu.Odaya gidip dolabı açtım.Kot pantolonumu ve beyaz bir gömlek alıp giyindim.Parasını har vurup harman savursam benden daha fazla nefret ederdi.Telefonu gözlüğümü ve çantamı alıp aşağıya indiğimde küçük adam bana nereye gidiyorsun sorgusu çekti.
B:"Alış verişe sen de gel istersen!"
Sehun:"Nuna olmaz evden çıkamazsın!Hem bu kıyafetle asla!Kusura bakma ama yengem olduğun halde benim bile kırmızı iç çamaşırına gözüm takılıyor.Ayrıca her şeyden önce yemek yemelisin!"
B:"Aç değilim!Bay Kim gidelim mi?"
Sehun:"Nuna!Bir dakika!"
Onu dinlemeden evden çıktım korumaya güümseyip alış verişe dedim.Ne yani birazcıcık para harcamaktan bir şey olmazdı.
B:"Bay Kim lütfen en yakın alış veriş merkezine!"
-Peki efendim."
Tabikide yanımda üç koruma ve bu içini gösteren gömlek ile gözler üstümdeydi.Ve kırmızı rujumu da unutmayalım.Her girdiğim mağazdan barda giymek için elbise alıyordum ve bir kuyumcuya girdiğimde tüm çalışanlar önümde dizilmişti.Hiç şüphe yok adamın adı bile yetiyor burada.Her neyse birazcıcık para harcayacaktım ama bu elbise almakla olmuyordu.
-"Efendim Bay Park en çok saat beğenirdi sizde..."
B:"Tabi olur ona sattığınızın tüm kadın versiyonlarını istiyorum!"
-"Peki hemen!"
Kuyumcuda birazcık para bırakınca gülümsedim..Çıkarken bir tane kolyeye gözüm takıldı sanırım yüzüklerden sonra yeni modaydı çift kolyesi.
B:"Hey şunuda paket yapın lütfen!"
-"Şey efendim onu bir müşterimiz için ayırttık ve kendisi VİP müşterimiz malesef...."
B:"Sanırım burayı kapattırmak istiyorsun!"
-"Özür dileriz efendim.O tek ve el yapımı ve özel müşteri için yapıldı üzgünüm!Başka...."
B:"Kalsın!"
Eve geldiğimde akşama geliyordu.Aldıklarımı dolaba asıp içinden kırmızı elbiseye göz diktim.Yine aynı özenle hazırlanıp aşağıya indim.Küçük adam bana gidemezsin dediğinde onu dinlemedim.Yine soluğu barda almıştım.
Sabah uyandığımda hiç bir şey haırlamamak vicdan azabı duymamamı sağlıyordu.Gün geçip akşam geldiğinde korumalara ne olduysa beni götürmediler yaaa!Ben ne yaptım bey efendinin şarap mahsenini ele geçirdim.O kadarda hazırlanmıştım.Mavi elbisemi ilk giyişimdi.Neyse yarın tekrardan eve sarhoş gelecektim!O eve dönene ve benden nefret ettiğini söyleyene kadar .....