KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)

By Shoanleer

277K 24K 4K

Dost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir ask... More

1-Giriş
2-Dulce - New Mexico
3-Yeni ekip üyesi
4-Kamuflaj
5-İlk yakın temas
6-Dünyayı değiştirmek
7-İlk öpücük
8-Teknolojik yenilgi
9-Jen ve General
10-İsyan
11-Özel Gece
12-John'un DNA'sı
13-DNA çözülüyor
14-Hesap makinesi
15-Uzaylı Silahı
16-Yapay el
17-Dominic
18-Casus
19-Biyo-robotik
20-Hilâl taktiği
21-Aklını alırım
22-Telepati
23-Tırtılların planı
24-Annelik içgüdüsü
25- Otuz yıl önce
26-Nükleer fizikçi
27-Hank
28-Yarışma izni
29-Hastalık
30-Jen'in ruhu
31-Enerji kaynağı
32-Kaza mı ihanet mi?
33-Seth ve Hank
34-İmgeler
35-Dromonits'ler
36-Seth Padding
37-Angela'nın ailesi
38-Hank'in seçimi
39-Tek zihin
40-Deja vu
41- Klofck-182
42-Hank'in sırrı
43-Yeni nesil
44-Dominic kaçırıldı
45-Flash Disk
46-Seth'in bombası
47-Karşı planlar
48-Kaybolan tırtıllar
49-Dev beyinle temas
50-Tesisin kaderi
51-Yeni tesis
52-Yeraltına dönüş
53-Nükleer bomba
54-Yeni fikirler, yeni açılımlar
55-Dinlenme
56-Karl
57-Genler
58-Tırtılların yeni planı
59-Gizemli kayboluş
60-Angela kayıp
61-John'un sorunları
62-Bebeği korumak
63-Çaresizce kabulleniş
64-Dostlar geri döndü
65-Sevindirici gelişmeler
66-Büyük ittifak
67-Savaş başlıyor
68-Büyük tanıtım
70-Bebeğin hissettikleri
71-Dahi Hank
72-Bebek geliyor mu?
73-Hoş geldin bebek
74-Göç izni
75-Görev değişimi
76-Yeni General
77-Komplo
78-Krnaaj casusları
79-Çözümsüz problemler
80-Hızlı eğitim
81-Gerçekçi hayal
82-Uyanma
83-Savaş zamanı
84-Dromonitsler geliyor
85-Final

69-Makineler kazıyor

1.8K 193 51
By Shoanleer

Özet: Yeraltına giden böcek makineleri tespit etmek için ellerinden geleni yapan insanlar, teknolojileri yetersiz olduğu için başarılı olamamıştır. Uzaylılar yardım eder ama onlar da makinelerin ışınlamaya karşı korumalı olduklarını öğrenirler. Jen ve adamları, ABD Başkanı tarafından halka dost uzaylılar olarak tanıtılır. Halk makinelerden haberdar olunca açıklama yapılır. Makineler hasar vermeye başlamışlardır.

*** Yeni Bölüm ***

Jen'in verdiği kötü haber üzerine, John acil durum planı yapılması için hazırlıklara başlamıştı. Angela ile birlikte, makinelerin yoğun olduğu bölgelerdeki madenleri tespit etmişlerdi. Makinelerin asıl hedefleri yer altı kaynakları olmasına rağmen, bu kaynakları elde ederken ne tür bir hasar vereceklerini umursamıyorlardı.

Çünkü makineler sadece programlandıkları iş üzerine çalışırdı. Bu durumda onların yöntemlerini eleştirmek bir işe yaramıyordu. Yüzeye yaklaşan hatta yüzeye tam olarak çıkan birkaç makine hava kuvvetleri tarafından bombalanmıştı. Fakat yerleşim yerlerinde ortaya çıkan makinelere, sivil zayiat olmaması için bomba atılamıyordu.

Bu kaynakları toplamalarının sonucunda, nereye ve nasıl iletecekleri sorusu ortaya çıkıyordu. John ve Angela analizleri tamamladıkları zaman, uzaylı makinelerin ağırlıklı olarak kristaller peşinde oldukları ortaya çıkmıştı. Petrol veya altınla ilgilenmiyorlardı. İnsanlar için değerli olan, onlar için değersizdi.

Değişik elementlerden oluşan kristalleri depoladıkları belli olunca, bu kristallerin ne için kullanılacağını merak ettiler. Yüzeye çıkınca patlatılan makinelerin incelenmesi için bir grup kuruldu. John uzmanlardan oluşan bu grupla parçalanmış makineleri incelerken, Angela kristallerin kullanım alanlarını araştırıyordu.

"Bulabildiğimiz tüm parçaları bir araya getirdik Doktor Smith."

"Teşekkürler. Şimdi bu teknolojiyi ve kullandıkları metalleri anlamaya çalışalım. Her metalin bir zayıf tarafı vardır. Sivil kayıp olmadan bu makineleri durdurmanın yolu, önce onları iyice anlamaktan geçiyor. İş başına arkadaşlar."

Uzmanların incelemeye başladığı metallerin bazıları, dünyada bulunmayan ve üretilemeyecek alaşımlar içeriyordu. Kalan kısımlar ise periyodik tabloda yer alan elementlerden oluşuyordu. Makineler yarı mekanik yarı organik yapıya sahipti. Organik kısım hareketlere karar verirken, mekanik kısım uygulayıcıydı.

Organik kısımların sümüksü yapısı midelerini bulandırsa da derinlemesine araştırmaya başladılar. Belki de makineleri durdurmak için organik yapıları hedef alabilirlerdi.

"Doktor Smith, lütfen şuna bir bakın."

Heyecanlı adamın gösterdiği örneğe mikroskop altında baktığında, organik dokunun ışığa duyarlı olduğunu fark etti.

"Işık altında uzun süre durunca hücreler ölüyor. Aradığımız zayıflık bu olabilir. Demek ki yeraltında kalmaları için tasarlandıklarından, ışığa karşı hassasiyetleri varmış. Peki, neden bazı yerlerde yüzeye çıkıyorlar?"

John'un sorusuna bir başka uzman fikir yürüttü. "Belki haberleşebilmek için olabilir. Yer altında uzak mesafelere iletişim sağlayamıyorlardır."

"Olabilir, bunu anlamak için yüzeye çıkış düzenlerini tespit etmeliyiz. Eğer aralarında bir iletişim oluyorsa, bu iletişimin frekansına ihtiyacımız olacak."

Grubun bulduğu ipuçları heyecan vericiydi. Angela da babasını arayıp bir şey bulduğunu söyledi.

"Devam et canım seni dinliyorum."

"Baba, topladıkları kristallerin ortak özelliği ışıkla ilgili olmaları. Işığı güçlendiren veya değiştiren kristaller bunlar."

Bu bilgi John'un beyninde işlendiğinde, olası sonuçlar çok karamsar çıkmıştı.

"Kristalleri toplamalarına izin vermemeliyiz. Bununla bir silah yapabilirler."

"Nasıl engel olacağımızı bulabildiniz mi baba?"

"Bazı fikirler ortaya çıktı kızım. Fakat bunların test edilmesi gerekiyor. Bu süre zarfında makinelerin elde edebileceği kristal stoklarını hesaplayıp, nereye yönelebileceklerini tahmin etmeliyiz."

"Tamam baba, üzerinde çalışmaya başlıyorum."

Makinelerin programlanma amacı silah yapmaksa, ışığı kullanmaları bedava enerji demekti. Güneşten gelen ışığın kristallerle güçlendirilmesi durumunda, yıkım hasarı büyük olabilirdi.

Jen'i arayıp durumu teyit etmek isteyen John, iletişim cihazından Jen'e seslendi.

"Evet John, seni duyuyorum."

"Jen, makinelerin amacı hakkında bir fikrim var. Senin fikrini öğrenmek istiyorum."

"Nedir?"

"Angela'nın tespit ettiğine göre makineler yer altında ışığı güçlendirecek kristaller topluyorlar. Amaçları bir silah yapmak olabilir diye düşünüyorum."

"Daha önce böyle bir şey duymadım. Genellikle kaynakları toplayıp sömürürler."

"Bu fikir sana imkânsız gibi mi geliyor Jen?"

"Krnaaj'lar söz konusu oldu mu, hiçbir şeyi göz ardı etmemek gerekir."

"O zaman bu makineleri yok etmek için daha hızlı çalışmalıyız. Şimdilik izlemekle yetiniyoruz ama yüzeye çıkma düzenlerini tespit edersek onları tek tek avlayabiliriz."

"Tamam John, bu fikrin üzerinden devam edelim."

John iletişimi kapatıp General'i aradı. Angela ve Jen ile konuştuklarını anlattı. Onların tarafında bir gelişme olup olmadığını sordu.

"Sivil zayiatları hesap ettiğimizde, elimiz kolumuz bağlanıyor John. Senin araştırmalarının bize avantaj sağlamasını umuyoruz."

"Peki General, sonuçları en kısa zamanda ileteceğim."

Karl'ın karşısında belirmesi John için sürpriz olmuştu. Dev beyin ikinci öncü birliğin saldırısı sırasında yardımcı olamayacağını söylemişti. Bu yüzden şimdi görünmesinin amacını anlamak istedi.

"Evet Karl neden geldin?"

"İnsanları gözlemlediğim için duygularını tahmin ediyorum. Hayal kırıklığına uğradın ve kızgınsın. Fakat benim de görevlerim ve emirlerim var."

"Bize yardım etmediğin için hayal kırıklığına uğradığımı inkâr etmeyeceğim Karl. Neden geldiğini merak ediyorum."

"Tırtılların John, dünyanın her yerine yayılmışlar. Aralarındaki telepatik bağı izleyip, gelişmelerini takip ediyorum."

"En azından bu konuda yardımını alabilmek güzel" dedi iğneleyici bir şekilde.

Karl buna aldırmadan devam etti. "Tırtılların yaşam döngüleri normalden daha uzun olmasına rağmen, senin doğaya saldığı nesilden bu yana birçok nesil geçti. Her yeni nesil daha gelişmiş bir telepatik yapıya ve dayanıklılığa sahip. Sonucu bekliyor muydun bilmiyorum ama bu tırtıllar kolektif bir bilince doğru ilerliyorlar."

"Kolektif bir bilinç mi?" diye şaşırdı John. "Onların bize yardım edeceklerine her zaman inandım Karl. Fakat bu son savaşta onlar aklıma bile gelmedi. Ne zaman bize faydalı olacaklar bunu bilemiyorum."

"Onların aralarındaki telepatik bağ sayesinde, dünya üzerinde telepati yeteneği olan her canlıyla iletişim kurabiliyor. Eski tesisten hatırlayacağın Serth ve yavrularına onların sayesinde ulaştım."

"Serth ve yavruları yaşıyor mu? Neredeler?"

"Doğu sahiline yakın bir yerdeler. Telepatik çağrıyı alınca size yardım edip edemeyeceklerini sordu."

"Şimdilik saklansınlar, özgürlüklerine zarar gelsin istemiyorum. Fakat gerektiği zaman ulaşabilmek güzel olacaktır."

"Tamam John iletirim. Bu arada fikirlerini çok başarılı buldum. Başarıya ulaşacağınıza inanıyorum. Siz insanlardan bir şey öğrendiysem o da asla pes etmemeniz."

"Teşekkürler Karl."

John "pes etmeyeceğiz" diye düşündü. "Bütün Krnaaj filosu gelse bile, dünyamızı onlara teslim etmeyeceğiz. Makinelerini yok edip hain planlarını suya düşüreceğiz."

"Baba beni duyuyor musun?"

Telsizden Angela'nın sesini duyan John cevap verdi. "Evet tatlım duyuyorum."

"Baba makineler hedef değiştirdi. Artık metalleri toplamaya başladılar."

"Metaller mi dedin canım?"

"Evet metaller, metro hatlarını kazmaya başlayıp, rayları, hatta vagonları öğütüyorlar."

"Kahretsin, planlarını anladık sanıyorduk ama yine farklı bir şeyler çıktı. Angela beni iyi dinle. Metallerle ilgili tahminlere ağırlık ver. Ne kadar metal topladılar ve nereye götürüyorlar. Bunu bulmaya çalışmalısın."

"Sence bu metalleri bir yerde biriktirecekler mi?"

"Toplamanın amacı biriktirmektir. Bizim öğrenmemiz gereken ise bu metalleri ne amaçla kullanabilecekleri."

"Anladım baba."

Sürpriz taktik değişikliği John'u kızdırmıştı. Metrolardaki kalabalık insan nüfusu yüzünden büyük kayıplar olacaktı. General'i acilen uyarmalıydı.

"General bölge genelinde alarm verin. Yer altından giden bütün ulaşımı durdursunlar. Sivil kayıplarının önüne geçmek için acilen uygulanması gereken bir tavsiye. Makineler metal toplamaya başlamış."

"Tamam John, ben emri vereyim detayları bana sonra aktarırsın."

General kendi üzerine düşeni yaparken John'un büyük planı görebilmek için düşünmesi gerekiyordu. İstilacı kötü uzaylıların önce kristalleri, sonra metalleri toplamalarının amacını çözebilirse, bunun önüne geçebilirdi.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma tarihi: 13.04.2016

Kelime sayısı: 1059

Continue Reading

You'll Also Like

3K 178 9
Başlama tarihi: 10.06.2023 Herkesin bir ortak noktası vardır. Ama benim yoktu. Benim kimsem yoktu. Ben kimsesizdim. Beni kimse sevmedi. Beni kimse s...
224K 13.2K 59
Tamamlandı;) Her şey Eski sevgilisi diye yazdığı adam Yüzbaşı çıkınca başladı 🤭
A.D.K By Seda_nur

Teen Fiction

3K 637 81
"Yeni bir gün... İnsanlardan nefret etmeme neden olan kâbustan uyanmaya çalıştığım, acıyan bakışların hapsinde yepyeni bir gün..." ...
18.6K 3K 35
Ölümcül Hazineler Serisi 2. Kitabıdır. Seri birbirinden bağımsızdır. Lakin küçük bağlantı noktaları bulunur. Daha iyi anlayabilmek için ilk kitap ile...