YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ

By Tevhid_Dergisi

9.2K 526 39

Seksen darbesi sonrasında, ülke harabeye dönmüş, siyasi ve dini çalışmalar ağır darbeler yemişti. Cumhuriye... More

YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 2
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 3
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 4
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ -5
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 6
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 7
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 8
YİĞİT MUHAVVHİDLERİN ÖYKÜSÜ 10
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 11
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 12
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 13
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 14
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 15

YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ 9

287 26 0
By Tevhid_Dergisi


- Ayla Hanım henüz temizliğini bitirmişti ki kapı çalmaya başladı. Hakan'ın bakacağını düşünerekten ağırdan aldı. İkinci defa çaldığında 'Hakan' diye seslenmişti. Kapı üçüncüye çalınca; bir rahat vermediler, bu çocuk da sağır mı oldu diye söylenerek kapıya yöneldi. Bu dış kapının ziliydi. Ekrana bakınca heyecanlandı. Bu o gençti. Bir an ne yapacağını şaşırdı. Hakan'ın odasına yöneldi. Kapıyı vurdu, ses alamayınca kapıyı açtı.

Hakan boş gözlerle annesine bakıyordu. Ne var dercesine kafasını salladı.

- Çıkar şu kulaklığı kulağından sağır olacaksın be oğlum.

- Buyur anne birşey mi var?

- Ne dinliyorsun sen kaç gündür öyle.

- La ilahe illallah

- Bu kelimeyi mi bu kadar zamandır dinliyorsun? Annenle dalga geç bakalım sen.

- Hayırdır.

- O sakallı çocuk kapıyı çalıyor.

- Açtın değil mi?

- Yok açmadım, sana haber edeyim dedim.

- Pes anneciğim pes yani.

- Hakan'ın sevinci, yerinden fırlaması Ayla Hanımı iyice tedirgin etmişti. Ne yapacağım şimdi ben, diye düşünürken Hakan koştururcasına odaya gelmişti.

- İçeri müsait mi anne, misafirim var.

- Müsait elbet. Ne zaman benim evim müsait olmadı ki.

- Alınma dur. Ben pantolonumu giyeyim. Tamam siz içeri geçin, ben de buraları toplayayım.

Hakan pantolonunu giymiş kapıya yönelmişti. Asansör yukarı doğru çıkıyordu. Ayla Hanım kulaklığı kulağına götürdü, ses yoktu. Bilgisayar kullanmayı hiç bilmiyordu. Yapacak bir şey yok derken. Yatağının üzerindeki karalama kağıdına gözü ilişti. Eline aldı. Küçük küçük yazılar yazmıştı. Başlıklara baktı "La ilahe illallah'ın önemi", "La ilahe illallah'ın şartları" yazıyordu.

- Çocuğun da günahını almışım gerçekten de La ilahe illallah dinliyormuş. Neyse Ahmet Beyi hemen arayayım.

Asansör katta durdu. Hakan babasını bekleyen çocuklar gibi heyecanlıydı. Mus'ab'ı görünce o kadar sevinmişti ki, içeri girmesini beklemeden kapıda sarılmıştı.

- Selamun aleykum

- Ve aleykum selam, gözlerim yollarda kaldı, neredesin be abi?

- Geldim işte, hakkını helal et. Müsaitsen çıkalım. Bir yere götüreceğim seni.

- Hemen geliyorum. İçeri müsait bir çay içelim istersen.

- Başka zaman, sen hazırlan çıkalım.

- Tamam geliyorum hemen. Hazırım, sadece telefonumu alacağım.

- Anne, ben çıkıyorum, yemeğe gelmeyebilirim.

- Nereye gidiyorsun?

- Arkadaşla gezeceğim.

- Tamam baban sorarsa ne diyeyim.

Hakan öfkelenmiş, ses tonu değişmişti:

- Ne söylediysem onu söylersin.

- Geldim kardeş, çıkabiliriz. Keşke zahmet etmeseydin. Telefon etsen ben gelirdim.

- Böylesi daha iyi oldu. Telefonu zaruret olmadıkça kullanmıyorum. Sana da müsait misin diye sormadım. Akşam işimiz geç bitebilir. Seni misafir edeceğim bu akşam.

- Sorun yok. Ben müsait olduğumu söylemiştim. Hayırdır, nereye gidiyoruz.

- Sürpriz olsun. Olur mu?

- Olur.

- Sen ne yaptın bu arada, dinleyebildin mi dersleri? Kitap okuyabildin mi?

- Dinledim hamd olsun. Bir kitabı okudum. Ama daha ziyade dinledim.

- Eee..

- Vahim! Durum çok vahim!

- Nasıl anlamadım.

- Durumumuz, insanların durumu cidden vahim. Sen gelmeden annem sordu. Ne dinliyorsun diye, La ilahe illallah deyince, inanmadı. Kaç gündür bir kelimeyi mi dinliyorsun dedi.

- Ne hissettin?

- Sadece tüm şirklerden tevbe edip, yüzümü alemlerin rabbi olan Allah'a döndüm, O'na yöneldim. Bunları önceden de ders yapmıştık. Tabi insan cahiliyeyi yaşayınca tevhidin kıymetini anlıyor. Geçen yıllara, nimete nankörlüğüme üzüldüm. Allah'a tevbe ettim. O tevbeleri kabul edendir. Bir hak daha var üzerimde, biliyorsun. Cemaat hakkı. Dersleri dinlerken o günlere gittim, çok tuhaf biliyor musun? Daha düne kadar hatırlamadığım birçok şeyi bugün hatırlamış gibi net hatırladım. Demek insan nasıl yaşarsa ona dair olanlar canlı kalıyor, diğerlerini unutuyor. Dersleri dinlerken sanki o günlerdeymişim gibi hafızam tazelendi.

Aklıma o zamanlar anlatılan bazı kavramlar geldi. "Cemaat hakkı gibi" gibi. Bunun için ne yapabilirim? Var mı helallik dilemenin bir yolu?

- Vardır elbet. Allah (a.c) kendinden samimiyetle isteyen her kula muhakkak ki kapı açacaktır.

- Allah razı olsun. Bu arada sen nasılsın? Neler yapıyorsun?

- Hamd olsun. Bir sıkıntı yok. Şu mavi camekanlı yeri görüyor musun? Oraya gideceğiz.

- Okuma salonu - Çay evi yazan yer mi?

- Evet.

- İnanmıyorum. Tuhaf oldum. Ders mi?

- Öyle.

Adımları ağırlaşmış, gözleri dolmuştu. Yıllar sonra ilk İslam'la tanıştığı yere girecekti. Onların Daru'l-Erkam'ıydı buralar. Her biri genç bir Erkam.. Hiç beklemiyordu. Dili tutulmuş gibiydi. Birçok duyguyu aynı anda yaşamıştı. Heyecan, mahcubiyet, şaşkınlık...

İlk İslam olduğunda yine Mus'ab onu götürmüştü. O zaman da çocuksu bir heyecan hissetmişti. Çok farklı bir ortam beklerken, sıcak insanlar ve ev kadar rahat bir ortamla karşılaşmıştı.

Bir an Mus'ab'a baktı. Allah'ım beni bu kardeşimden ayırma dedi. Hep salih arkadaş oldu bana, ilk hidayete de, bu hidayetime de o vesile oldu.

Kapıya yaklaşmışlardı, Mus'ab'ı her gören selam veriyor, halini hatırını soruyordu. Kapıdan içeri geçtiğinde heyecanını atamamıştı. Yıllar önce gördüğü manzaranın aynısıydı. Renkler ve insanlar değişse de ortamın ruhu hiç değişmemişti, manzara aynıydı.

                                                                                          Devam edecek...

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 90.9K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
27.5K 3.5K 57
Bilinmeyen numara| Neclaaa Siz| Ne var lan Bilinmeyen numara| Yan sınıftaki Begümün hoşlandığı biri var mı Siz| Bilmiyom kereviz sapı Bilinmeyen numa...
104K 3.4K 21
Diğer hastalarımı kontrol edip abim yanına aşağı indim. Beraber çardağa oturup çayımızı yudumluyorduk. " Gördün mü?" " Evet" " Konuştun mu?" dediğ...
leylâ By 📚

Spiritual

33.7K 2.8K 48
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...