Hepimiz yere oturup sohbet etmeye başladık. Hepsi çok cana yakınlardı. Jimin'in böyle arkadaşları olması beni çok mutlu etmişti.
Akşam olduğunda arabaya binerek eve gittik. Jimin çok yorgun olmalı ki gelir gelmez kanepeye uzanıp gözlerini kapattı. Bende elime bir battaniye alarak yanına gittim. Gözlerini açıp bana baktığında,
-Yanına uzansam birazcık , deyip gülümsedim.
-Hayır yalnız yatıcam ben, deyip güldü.
Tabi ki bu dediğini umursamayarak yanına uzandım ve battaniyeyi üzerimize örttüm . Jimin'e sarıldım. Sıcaktı .. Sımsıcak. Ona sarıldığımda huzur buluyordum.
-Neden o arkadaşlarından ayrıldın? diye sordum.
Gözleri kapalıydı ama ben bu soruyu sorduktan sonra açıldı.
-Ben ayrılmadım onlar beni attılar , dediğinde çok şaşırmıştım. Neden atmışlardı ki? Birbirlerine çok bağlı duruyorlardı. "Beni attılar çünkü arada ailem vardı. Eğer onlardan ayrılmazsam beni evlatlıktan atacaklarını söylediler. Ama ben atmalarını tercih etmiştim. Arkadaşlarım, çok değerliydi benim için. Sürekli yanımdalardı. Ben onları bırakamazdım. Hoseok'u biliyosun. İşte o grubun lideri, aramızda en iyi dans eden odur. Nerden öğrendiğini bilmiyorum ama o ailemle ayrılmamam gerektiğini söyledi ve kibarca beni gruptan attı. Beni düşündüğü için attığını biliyorum. Şimdi de gördüğün gibi biz birbirimize bağlıyız. Ne kadar onlardan ayrı da olsam eninde sonunda bir araya geliyoruz."
Ailesinin neden böyle bir şey yaptığına anlam verememiştim. Jimin'in yüzüne baktığımda üzgün olduğunu görüyordum ve onu böyle görmek içimi parçalıyordu. Yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Bir anda gülümseyerek,
-Zamanlamanı seviyorum, dedi ve birden üstüme çıktı.
Ne ne ne ne? Ne oluyo şimdi. Neden böyle yaptı ki?
Gözlerimi hızlıca kırpmaya başlamıştım. Şaşkınlıktan dudağımı ısırıyordum. Baş parmağını dudaklarımda gezdirdi. Kalbimin atışı 350ye çıktı sanırım. Kalbim ağzımda atıyor gibi hissediyordum. Birden dudaklarını boynumda hissettim. Sıcak nefesi boynuma değiyordu. Kulağıma yaklaşarak,
-Sakin ol , dedi.
-Bu durumda nasıl sakin olmamı beklersin , dedim. Birden kafasını boynumdan çekip yüzüme baktı.
-Haklısın.
Üstümden kalkıp ,
-Seni yiyeceğimi mi düşündün? deyip gülüyordu.
Ben daha şoktaydım. Cevap veremiyordum. Tavana boş boş baktım. Jimin tavanla göz temasımı kırıp araya girdi.
-Kalkmayacak mısın?
-Ahh, kalkıyorum. deyip ayağa kalktım.
Birlikte dans odasına gittik. Hareketler yapmaya başladı bende onu izliyordum. Her seferinde hareketlerini yeniliyordu. Onu izlemeyi bırakıp yanına gittim. Birlikte hareketler düşünüp yaptık. Bu yarışma bizim için çok önemliydi. Addy o gruba nasıl ihanet etmiş hala anlayamıyordum. Bir de o dansçıları nasıl yenecekti Addy? Bunlar mükemmeldi. Uzun bir süre sonra artık ikimizde dans edemez hale gelmiştik. Ben yukarı çıkıp duş aldım. Rahatlamıştım. Saçımı havluyla kurutarak aşağı iniyordum ki Jimin'i kanepenin üstünde uyuyakaldığını gördüm. Benim için çok uğraşıyordu. Üzülüyordum. O benim için her şeyi yaparken ben onun için hiçbir şey yapamıyordum. Ama bu yarışı kazanırsak onun için iyi bir şey yapmış olacaktım. Böyle düşünerek kendimi motive ediyordum. Jimin'in yanına gidip,
-Jimin, diye seslendim.
Hemen gözlerini açtı.
-Noldu Yun Hee?
-Duş alıp uyu istersen, rahatlarsın.
Kafasıyla onaylayarak ayağa kalktı ve banyoya gitti. Jiminle aynı yerde yatmıyorduk. O bana yatağını vermişti, kendisi de salonda yatıyordu. Tamam arada mecburen birlikte yatmış olabilirdik :D
Jimin duştan çıkıp salona geldiğinde hemen uzandı. Bende ,
-İyi geceleer, deyip ayağa kalktım. Bileğimden sıkıca kavradı, arkamı döndüğümde dudaklarını uzatmış bana bakıyordu.
-Nee? Ne istiyosun? dedim dudağımı büzerek.
-İyi geceler öpücüğü, deyip kendine doğru çekti. Birazcık dudaklarına doğru yaklaşmıştım ki belimden tuttuğu gibi dudaklarımı öpmeye başladı. İyi geceler öpücüğümüz biraz uzun sürüyordu. Jimin dudağımı sömürdükten sonra eliyle "Git" işareti yaptı. Normalde git demesine kızardım ama şuan hiç kızasım gelmemişti. Bende dediğini yaparak gittim ve güzelce uyuduumm..
Sabah uyandığımda daha çok erkendi. Biraz dans etmek istiyordum. Aşağı indiğimde Jimin hala uyuyordu. Eee şimdi ben dans etmek için müziği açsam Jimin uyanır.. Dün çok yoruldu zaten. Güzel güzel uyusun diye düşündüm. Bir not bıraktım başucuna ..
"Günaydın sevgilim, ben dünkü hareketleri tekrarlamak için üniversiteye gidiyorum. Uyandığında beni göremezsen merak etme."
Dışarı çıkıp üniversiteye gittim. Yolda aklıma çok güzel hareketler gelmişti. Mükemmel bir koreografi hazırlayacaktık. Üniversitedeki dans odasına gittiğimde içerde bir sürü insanın dans ettiğini görmüştüm. Addy beni gördüğünde hemen durdu ve yanıma geldi.
-Ooo bakın kimler gelmiş.
-Sabah sabah yüzünü gördüm. Günümün iyi geçmeyeceğine eminim , dedim kendimden emin bir şekilde.
-Arkadaşlar, Yun Hee'nin yanında hareket yapmayın şimdi hareketlerimizi çalabilir, deyip kahkaha attı.
-Jimin , Addy kesin kendisine bir grup yapar demişti de inanmamıştım. Nerden bilebilirdim kendine güvenmeyeceğini.
-Jimin'in grup yapacak arkadaşları bile yok. Komik. Sizi yeneceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyorum.
-Jimin'i hafife almışsın Addy. O senin gibi grup arkadaşlarına ihanet etmedi. Hala onun yanında çok kişi var. Hepsi profesyonel.
Addy'nin yüzü düşmüştü bir anda.
-Jimin o grupla birlikte mi dans edecek? diye sordu sert bir ifadeyle.
-Evet o grupla birlikte dans edeceğiz. İyi çalışın.
İşte bu! Resmen Addy'i yerin dibine sokmuştum. Dışarı çıktığımda bu seferde Eun Jungla karşılaştım. Gerçekten iki iğrenç yüzü ard arda görmek midemi bulandırıyordu.
-Duyduğuma göre Jimin o grupla dans edecekmiş , dedi kollarını göğüsünde birleştirerek.
-Eun Jung sadece Jimin değil bende varım o grupta. Birlikte yapacağız.
-Yun Hee bu bizim savaşımızdı ama şimdi Jiminle , Addy'nin savaşı oldu. Seni hiç iyi şeyler beklemiyor. Buna emin olabilirsin, deyip yanımdan geçti.
Az önce Addy'i yerin dibine sokan ben şimdi de Eun Jung'un laflarıyla yerin dibine girmiştim. Ne demek oluyordu bu ?
Dediklerini kafaya takmamalıydım. Ne kadar takmamalıyım desem de sinirlerim bozulmuştu. Bir bankın üstüne oturarak Youtube'yi açtım. Dans videoları izliyordum. Sinirlerim bozuk olsa bile bu yarışma şuan benim için en önemli şeydi. Elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. İki saat sonra Jimin'i arayacaktım ki karşımda Addy belirdi. Ne var dercesine baktım yüzüne. Elime bir kağıt verdi. Üstünde numara yazıyordu.
-Bu numarayı tanıyor musun?
Bu.. Bu olamazdı. Nerden bulmuştu bunu? Babamın numarası.. Lanet girsin. Ayağa hızlıca kalkarak bağırmaya başladım.
-Ne yapmaya çalışıyorsun. Derdin ne? Nerden buldun bu numarayı adi herif. Pislik, deyip koluna vurmaya başladım. Bileğimden hızlıca tuttu.
-Ya yarışmada benim tarafımda olursun ya da yarışmadan çekilirsin. Karar senin. Orada kalmaya devam edersen babanı arayıp her şeyi anlatacağım. Seni almaya gelebilir buraya değil mi?
Benim hakkımda nasıl bunları bilebiliyordu. Gözyaşlarımı tutamamıştım. Kafamı çevirdiğimde onunla göz göze gelmiştim. Rüya .. Rüyaydı bu. Benim buraya alışmamı sağlayan arkadaşım Rüyaydı. Nasıl yaptı bunu? Nasıl...
Yine uzun bir bölümle karşınızdayım... Okunma sayılarımız çok iyi, sürekli takip eden arkadaşlarıma çok teşekkür ederim :) İyi ki varsınız cannnllar <33 Ya ama nedan yorum yapmiyosunuz .s.s nedan .s sjsjbckxo