Serseri Öğretmenim

By BesteOnbaolu

2.3M 57.2K 7.9K

''Sana yaklaşmama neden izin vermiyorsun'' ''Utanıyorum'' ''İnsan neden öğretmeninden utanır ki?'' ''Ol... More

Yeni Öğretmen
Yurt Dışı
Sanırım Aşık Oluyorum
Beliz
Enes
Gizli Sapığım
Özür Dilerim
Akşam Yemeği
Arya
Kıskançlık Krizi
İlk ve Gerçek Öpücük
İflas Eşiğinde
Moda Haftası
Beni yalnız bırakma
Müzik Yarışması
SUÇ
Ayrılık
Toprak
Beliz
Deren
Gizem
Özgür
Üvey Kardeş
Deren
ÖLÜM
Yeni Bir Başlangıç
Barlas
Pişmanlık
Mucize
Doğum Günü
İntikam
His
İtiraf
İş yemeği
Özgür
Bizim Hayalimiz
Çınar
Eski Hayat
Nişan
Nefret
Yalan
Yeni Hayat
Parti
Okulun İlk Günü
Arya
Kin
KAVGA
Beliz
Damla
Özgür
Bunu Siz İstediniz!!
SIR
Sizleri Seviyorum!!
Kaçış
Kavuşma
Tatil
Rüya
Doğum Günü
Bebek
Çıkma Teklifi
Özgür
Beliz
Deniz
Özgür
Beray
Hayat Sevince Güzel
Kurtarıcım Olur musun?
Özgür olmak için Şans yetmez
Evlenme Teklifi
Sürpriz
Düğün alışverişi
Nişan
Düğün
Canın Cehenneme
Gizem
Hamile Değilim
Balayı
Mucize Bebek
Beliz
Kaza
Özgür
Yaşam Koçu
Alya&Berk
Özgür
Birinci Yaş Günü
Hastalık
Boşanmak İstiyorum!
Planlar Ortaya Çıkıyor
OYLAMA!!
DUYURU

Seni İstemiyorum

37.3K 986 14
By BesteOnbaolu

Telefon da hastane yazışını gördüğüm de benzim atmıştı.

''Beray iyi misin?''

Konuşacak halde değildim. Telefonu gösterdim.

''Açmayacak mısın?''

Resmen konuşamıyordum. Yoksa hemen açardım. Beliz elimden telefonu alıp açtı.

''Alo.''

Karşıdan gelen sesi duyamıyordum. Ne dediğini merak etmiştim.

''Evet, anladım. Teşekkür ederim, iyi günler.''

dedikten sonra telefonu geri bana uzattı. Ona bakıyordum. Belki de tek cümlesi ile ölecektim ya da umutla yaşamaya devam edecektim. Bana somurtarak bakıyordu. Anlamış olmamı beklermiş gibi. Sesimi bile pek duyamamıştım.

''Durumu nasıl?''

''Sana söylememi bekleme. Bizi hastaneye çağırıyorlar.''

Gözlerim yanmaya başladı. Olamazdı değil mi? Bizi yalnız bırakmazdı. Bu mutluluğun arkasında her zaman bir üzücü haber olması lazım mıydı? Değildi.

''Sana söyle dedim.''

''Hayır, bunu benden değil doktorlardan duy.''

Ona öfkeyle bakıyordum. Ne olacaksa olsun. Somurtarak arabaya gidip oturdum.

''Beray arabayı sen sür.''

''Hayır, sen sür. Sürmek istemiyorum.''

''Kızım neden bana trip atıyorsun?''

''Atmıyorum.''

''Atıyorsun, yalan söyleme.''

''Atıyorsam atıyorum. Özgür'ün durumunu söylemiyorsun. Senin yüzünden öldü mü kaldı mı bilemiyorum.''

''Sen açsaydın öğrenirdin.''

''Konuşamıyordum, tepki veremiyordum. Yoksa ben neden açmak istemeyeyim. Hadi hastaneye gidelim. Senin yüzünden geç kalacağız.''

''Tamam, tamam.''

Arabaya binip hemen hastaneye geldik. Resmen arabadan atlamıştım.

''Sakin ol beni de bekle.''

''Hızlı ol!''

Ona sinirlenmiştim. Bana neden söylemiyordu? Söylese ne olacaktı? Ben her şeyi öğrenip gidecektim. İçeriye girdiğim de doktor bey beni kapıda karşıladı.

''Beray hanım, Özgür beyin durumunu biliyorsunuz.''

''Hayır, bilmiyorum. Telefonu arkadaşım açtı ve bana söylemedi. Sizin söylemenizi bekledi.''

''Anladım hanımefendi o zaman Özgür'ün durumu iyi. Onu yoğun bakımdan aldık ve normal odaya koyduk. Bunu size söylemek için aramıştım.''

''Özgür'ün durumu iyi mi? Başka bir sağlık problemi yok değil mi?''

''Şuan için görünmüyor. Şimdiden onun önlemini alıyoruz merak etmeyin. Sürekli ''BERAY'' diye sayıklıyor. Sanırım sizi istiyor.''

Odasına girdiğimde yatıyordu.

''Özgür.''

Belki de beni duyardı. Gözlerini yavaşça açtı. Öyle görünce sevincimden gidip ona sarıldım.

''Beray, sen misin?''

''Evet, ben yanındayım bebeğim.''

''Neden yanıma geldin?''

''Seni merak ettim bebeğim. Ben her zaman yanındaydım ve şuan da yanındayım.''

''Hayır Beray. Seni istemiyorum. Git başımdan.''

''Benden ne istiyorsun?''

''Beray şuan seninle tartışmak istemiyorum. Seni yanımda istemiyorum''

''Tamam, Özgür. Sadece senin yanında kalmak istiyorum.''

''Hayır, Beray seni istemiyorum. Gitmeni istiyorum.''

Kapıdan çıktığım da Beliz ile karşı karşıya geldim.

''Kızım senin neyin var? Özgür iyi değil mi?''

''Hayır. iyi ama sadece beni istemiyor. Beni sevmiyor.''

''Sen ne diyorsun? Bu çok saçma.''

''Evet biliyorum ama ben de şaşırdım. Beni sürekli sayıklıyor ve sonradan beni yanında istemiyor.''

''Peki, iyi misin?''

''Nasıl iyi olmamı beklersin?''

''Hadi gel seninle dışarıya çıkalım.''

''Şuan eve gidip dondurma yemek istiyorum.''

''Kızım dondurma emin misin? Ben senin ne yapacağını biliyorum. Seni eve bıraktığım an da dışarıya çıkacaksın ve kafanı toplamaya gidiyorum deyip iki hafta gözükmeyeceksin. Müzik yarışmasına senin yüzünden katılamayacağız.''

Aslında haklıydı. Bu yarışmanın benim yüzümden bitmesini ve kötü olmasını istemiyordum.

''Tamam, sen de haklısın. O zaman ne yapalım?''

''Akşam olunca hemen çıkarız. Şimdi bize gidiyoruz. Seni eve bırakmam.''

''Tamam tamam merak etme. Seni bırakmam ama sadece bana güven.''

''Sana güvenmek istiyorum ama yapamıyorum. Bunu kaç defa yaptım ama her seferin de beni kandırdın.''

''Söz. Bu sefer seni kandırmayacağım. Seninle geleceğim.''

Arabaya bindiğimiz de Belizlere geldim. Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu.

''Burayı baya özlemişim.''

''Biliyorum onun için seni buraya getirdim.''

''Ya ya ne demezsin. Benim kaçmamı önlemek için buraya getirdin.''

''Haklısın.''

Gülmeye başladı. Aklıma müzik yarışması geldi.

''Büyük güne kaç gün kaldı?''

''Üç gün sonra ilk elemeler var.''

''O zaman çalışmamız lazım.''

''Evet, onun için seni karaoke barına götürüyorum.''

''Herkesin içinde şarkı mı söyleyeceğiz?''

''Beray sen iyi misin? Elemelerde de bir sürü kişi var. Onları, benim gibi çıplakmış gibi gör. O komik hallerine bakıp şarkı söylüyorum.''

''İğrenç. Orada yaşlı kadın ve erkekler olsa o buruşuk etlerini görmek istemiyorum.''

''Sen de onları genç ve kaslı olarak gör. Ne de olsa gerçekten çıplak olmayacaklar. Senin gözünde olacaklar.''

Bu konuyu kapatmanın zamanı gelmişti yoksa nerelere gidecekti biliyorum. Hazırlandığımız da ikimiz de güzel olmuştuk ama bu soğukta bile o mini şortları ve kısa kolluları giyebiliyorduk. Çünkü bizden daha delisi yoktu. Geldiğimiz de içerden gümbür gümbür ses geliyordu. Şimdi daha iyiydim.

''Bakıyorum da neşen yerine geldi.''

''Sesleri duyunca bir şansımın olduğunu biliyorum. Seslere bakar mısın? Benden daha kötü.''

Biraz şarkıyı dinledikten sonra yüzünü buruşturarak bana döndü.

''Sana kötü demiştim.''

İçeriye girdiğimiz de herkes bize bakıyordu. Burada yaşlı olabilir diye düşünmüştüm ama her yer de taş gibi erkekler oturuyordu. Pek kız yoktu. Cennete düşmüştük.

''Kızım sanırım öldük ve cennete düştük.''

''Sanırım evet.''

İçeride ilerlemeye devam ediyorduk. İçlerinden birisi bana tanıdık geliyordu. Ona bakınca gözlerim açıldı. Doruk tu. Hangi ara çıkmıştı ve şimdi de burada takılıyordu. Ben de salak gibi onun takıldığı yere geldim.

''Beliz, Doruk burada.''

''Gördüm. Görmezden gel. Bizim yanımıza gelemez.''

''Emin misin?''

''Evet, eminim. Akıllanmıştır o merak etme.''

''Ya akıllanmamışsa?''

''O zaman biz de onu Enes'e bırakırız.''

''Enes'in buraya gelmesi yarım saat sürer. Biz bile bir saatte geldik.''

''Enes burada desem?''

''Onu da mı çağırdın?''

Enes yanımıza geldiğin de ona gülümseyerek el salladım. Onu beklemiyordum. Kız kıza takılacağımızı sanmıştım ama onun gelmesi beni etkilemezdi. Onu da seviyordum.

''Nasılsınız bakalım?''

''İyiyiz. Biz de kafa dinlemeye geldik.''

Bana bakıyordu.

''Özgür nasıl?''

Sanırım bunu ben cevaplamam lazım. Derin bir nefes aldıktan sonra söze girerken Beliz beni engelledi.

''Şuan durumu iyi ama buraya Özgür'ü konuşmak için gelmedik.''

''Ama...''

Beliz, Enes'e susması için kaş göz yapıyordu.

''Önemli değil Beliz. İstediğiniz kadar konuşabilirsiniz.''

''Hayır, bebeğim. Seni buraya moralin düzelsin diye getiriyorum, sen ise Özgürden konuşup moralini iyice berbat etmek istiyorsun.''

O da haklıydı. Beni mutlu etmek için buraya getirmişti ve ben bunu berbat ediyordum.

''Müzik seçmeleri nasıl gidiyor?''

''Beray güzel bir şarkı yazdı ve onu verdik. Şimdi ona çalışıyoruz.''

''Bu güzel. Seçmeler ne zaman?''

''Daha üç günümüz var.''

''Daha demeyin. Üç gün hemen geçer.''

''Evet, hemen geçiyor.''

İçkilerimiz geldiğin de beynimin uyuşmasıyla zevk almaya başladım. Her yer dönüyordu. Benim bu kadar içmemem lazımdı. Aklımda hiçbir şey yoktu. Zihnim bomboştu. Her yer karanlıktı. Kimsenin sesini duymuyordum, kimseyi takmıyordum ve biz daha şarkı söylememiştik. Beliz beni kaldırdığın da başım öyle dönüyordu ki dengemi bile sağlayamıyordum. Sonrasını hatırlamıyorum. Sanırım bayılmıştım.

''Dur, sanırım uyanıyor.''

Başım feci acıyordu. Gözlerimi açmaya çalıştığım da sadece beyaz ışık görüyordum. Sanırım ölüyorum ve o beyaz ışığa doğru çekiliyordum.

''Beray iyi misin?''

Gözlerimi iyice açtığım da Beliz ve Enes karşımda duruyordu.

''Bana ne oldu?''

Etrafa bakıyordum. Evdeydim, hastanede değildim.

''Seni sahneye çıkarırken bayıldın ve seni direk hastaneye götürdük. İyi olduğunu söyleyip bizi taburcu ettiler. Bundan sonra sana içki yasak.''

''Ben size söylemeyi unuttum. İkinci dubleden sonra kendime gelemiyorum. O kadar içkiyi vücut kaldıramıyor.''

''İçki sana yasak duydun mu?İki duble bile içmeyeceksin.''

''Tamam Beliz.''

''Beray uyandığına göre ben hastaneye gideyim.''

Özgür'ün yanına ben de gitmek istiyordum ama beni o istemiyordu. Ben nerede hata yapmıştım? Ona sürpriz yapayım derken neler gelmişti başımıza? Şuan hayati tehlikesi yoktu ama benden nefret ediyordu. Bu bile yeterdi.


İnstagram sayfası: serseriogretmenimwattpad

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 28.7K 34
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
542K 19K 12
Doğum gününde ailesini kaybeden Almira Dolunay Soylu aylar sonra abisine gelen bir telefon çağrısıyla hastanede bebeklerin, nedeni belli olmayan bir...
128K 9K 89
Öğretmen ama AŞKA ÖĞRENCİ (Texting) • Anaokulu öğretmeni olan Beyza yoğun bir sene geçirdiği için yeni dönemde dinlenmek için görev değişikliği yapmı...
91.6K 2.8K 37
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz nie peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öde...