Her insanın işte bu an dursun tüm zamanın böyle geçsin dediği anlar olur.Yazgı Uygar'a sarıldığı anı tüm gün yaşayabilirdi.
Genç kadın karşısında yemek yiyen arkadaşına eşlik ederken bir yandan da konuşuyordu."Alpay ile nasıl gidiyor?"dedi Yazgı. Aysu çatalını tabağındaki patatese geçirip "Alpay tamamen dostça davranıyor. Bunu istediğimden emin değilim."dedi genç kadın. Yazgı arkadaşına gülümsedi."Cesur ol ve ona farklı hissettiğini söyle. Bu kadar basit"dedi genç kadın."Saçmalama Yazgı.İlk adımı erkekler atar."dedi Aysu klasik sözü söyleyerek.
"İlk adımı en çok seven atar."dedi Yazgı.Aysu çatalını bıraktı."Yoksa Uygar'a açıldın mı?Allahım en büyük idolüm en yakın arkadaşımla"dedi genç kadın heyecanla. Yazgı gülümseyip"Hayır daha açılmadım"dedi. Aysu arkadaşına sırıtarak bakarak "Yani her an açılabilirsin"dedi.
"Doğum günün de ona sarıldım. Ben hiç o anki kadar huzurlu hissetmedim Aysu.Kolları öyle güven vericiydi ki."dedi Yazgı soluksuz.Aysu ufak bir çığlık atıp "Kızım sen bildiğin aşıksın!Kim Uygar Türkmen'in cazibesinden kaçabilir ki?"dedi. Genç kadın düşüncelere büründü o an.
"Ben onunla ilgileniyorum ama onun ilgisini çekiyor muyum bilmiyorum."dedi genç kadın. Aysu arkadaşının elini tuttu."Bu güzel gözler ve bu temiz kalple ilgilenmemek mümkün değil"dedi genç kadın .Yazgı gülümsedi.Arkadaşı ona çok iyi hissettiriyordu.
Genç kadın arkasına yaşlanıp yaşadığı olayları düşündü.Yılbaşında karşılaştığı o gizemli adamın bir basketbolcu olduğunu ve ona aşık olacağını düşünemezdi. Her şey Yazgı için bir masal gibiydi. Uygar ile eğlenceli vakit geçirmeleri genç kadını genç adam hakkında daha çok ümitleri yeşiyor, ardından ünlü bir basketbolcunun kendisiyle birlikte olmayacağını düşünüp tekrardan ümitleri çürüyordu. Kalbi kesinlikle bu adam için çarpsa da gerçekler bazen insanın canını yakıyordu.
Aysu derin bir iç çekti."Bugün sevgililer günü ve işe gitmem gerek. Ben kaçtım balerin" diyen genç kadın montunu giyip evden ayrıldı. Sarı saçlarını bere ile örten Aysu pembe atkısını da takmayı ihmal etmedi. Etraftaki çiçekçilere baka baka iç çekti. Bu yıl da yalnızdı.Uzun zamandır bir erkekten hediye bile almıyordu. Genç kadın çiçekçilerin yanından hızlı adımlarla yürüyerek geçti. Şimdi ise önünde sevgili ordusu vardı."Neden hepsi çok mutlu ve aşık?"dedi genç kadın. Aysu sinirlendi.Sert adımlarla yürümeye devam edip metrobüs durağına geldi.
Uygar arkadaşlarını bir süre izleyip topu eline aldı.Yakında lig maçlarının yanı sıra Avrupa maçları da başlayacaktı.Yazgıyı görmesi dahada zorlaşacaktı.Bu süre zaafında genç kızdan uzaklaşabilme olasılığı Uygar'ı endişelendiriyordu.Önce pas alıştırmaları yapan sporcular direktörün izniyle serbest çalışmaya geçti.İkili takımlar oluşturulup maç oynanmaya başladılar.Uygar şimdi rahatlayabilirdi.Basketbol oynamak onu her zaman rahatlatır, aklındaki fikirlerden arındırırdı.
Alpay bir yandan gözleriyle topu takip ediyor bir yandan da kaçamak bakışlarıyla Aysu'nun gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Genç adam tek bir hamleyle topu kapıp karşı potaya koştu. Uygar önünü kapatırken genç adam ikilik atış denedi. Fileden geçen top ile gülümsedi Alpay. Her sayısından sonra yaptığı gibi parmağını öptü. Baş parmağının içini öpen genç adam bunu alışkanlık haline getirmişti. Bu alışkanlığı basketbola ilk başladığı zamandan kalmaydı.
Yazgı bugünlük ise ara vermiş,evde oturuyordu. Bir yandan internetten Uygar'ı araştırıyor, bir yandan da haberleri dinliyordu.Her gün gördüğü kaza haberleri genç kızı üzüyordu. Yazgı birkaç gündür Uygar'ın eski sevgilisiyle çekilmiş azınlıkta olan fotoğraflara bakıyordu. Hepsi normal fotoğraflardı. Sadece denizdeki fotoğrafları kadını rahatsız etmişti.O böyle bir şeyi yapmazdı.
Yazgı çalan telefonuyla araştırmayı bırakıp telefonuna baktı.Telefonda 'Babaanne' yazısı kadını endişelendirdi."Alo babaanne"dedi Yazgı bilgisayarı koltuğa bıraktı genç kadın."Yazgı torunum, ah benim küçük yavrum, ah yavrum ölüyorum. Ölmeden son kez göreyim bir seni kuzum"diyen babaannesiyle daha da endişelendi genç kadın.
"Babaanne annemi ver.Neler oluyor?"dedi genç kadın. Saniyeler sonra Yazgı'nın annesi telefona geldi."Anne babaanneme ne oldu?"dedi.
"Yazgı hemen buraya gelmelisin.Doktor durumu ağır dedi kızım.Her şeye...hazırlıklı olun dedi"diyen annesinin ağlamaklı sesiyle genç kadın ayağa fırladı.
"Ne?Hemen geliyorum anne.İlk otobüsle geleceğim"dedi Yazgı.
Telefonu kapattı.Koltuktaki laptopu da kapattı.Odasına koşan Yazgı dolabının üstündeki valizini indirip bulduğu kıyafeti valize sıkıştırdı. Gerekli eşyalarını alıp evden çıktı genç kadın. Evi kilitleyip önüne çıkan ilk taksiye bindi. Birkaç günlük dersini ertelendiğini dair mesajları ailelere gönderdi. Endişeden yerinde duramıyordu genç kadın. Ailesinden uzakta olmasının kötü yanı buydu.
Aysu kantine geldiğinde karşısında uzun boylu ama Alpaydan daha kısa biriyle karşılaştı.Genç kız montunu çıkarırken merakına yenik düşüp "Pardon siz kimsiniz?"dedi genç kadın. Karşısındaki genç adam "Ben buranın yeni çalışanıyım. Adım Kadir."dedi. Aysu mahçupca "Özür dilerim. Bende burada çalışıyorum.Ama Mehmet Abi vardı şaşırdım biraz"dedi genç kadın. Rezil olmanın verdiği tarif edilemez duyguyla sporcuların öğlen arası verip gelmelerini bekledi."İyi anlaşacağımıza eminim."dedi genç adam.
Aysu gülümsedi.Alpay bu gülümsemesini görse onu öldürebilirdi.Genç kadın birden gözlerini patlattı.Aklına gelen inanılmaz fikir ile heyecanlandı.Kadir ile Alpay'ı kıskandırabilirdi.Gelen ayak sesleri ve konuşma sesleriyle takımın geldiğini anladı genç kız.Kantinden bir şeyler alacaklar dururken diğerleri hemen yan taraftaki yemekhaneye gitti.Aysu Kadir'in dediği şeyleri yapıp genç adama yiyecekleri uzatıyordu.Alpay'ın uzaktan izlediğinin farkında değildi.
Genç adam Uygar'ın kolundan tutup durdurdu."Bu adam da kim?"diye sordu Alpay.Uygar havluyu başına koyup Alpay'ın baktığı yere doğru baktı."Yeni çalışan olmalı"dedi umursamazca.Tekrar hareketlenip gidecekken Alpay tekrar durdurdu."Ne demek yeni çalışan?Aysu ile neredeyse aynı yaşta bu adam!"dedi Alpay sesini yükseltmemeye çalışarak."Oğlum bana niye kızıyorsun?"diye Uygar gülerek yoluna devam etti.Aysu Uygar'ın geldiğini görünce Kadir'in yerine geçti.
"Ben bir çay alacağım Aysu"diyen genç adama baktı genç kadın.İdolü karşısındaydı. Hala hayalde olabilirdi.Kadir çayı hazırlayıp Aysu'ya verdi. Kadında Uygar'a uzattı."Afiyet olsun"dedi gülümseyerek.Hemen ardından Alpay geldi.Aysu gülümsemesini bozmadı.
"Kahve"dedi genç adam kalın bir sesle.Kadir yine kahveyi hazırladı.Genç kadın kahveyi alıp Alpay'a uzattı."Bana eşlik eder misin Aysu?"dedi genç adam.Aysu kalbini susturmaya çalışıyordu."Tabi.Tabiki"diyerek kantinden çıktı.Genç adamı takip etti.
Yazgı otobüsteyken önce Aysu'ya sonra Uygar'a mesaj attı. Kadın birkaç saattir yoldaydı.Uşak İstanbul'dan epey uzaktı.Genç kadın ara sıra annesini arıyor babaannesini soruyordu. Akşama doğru memleketine varacaktı.
Uygar telefonundaki mesajı birkaç kez okumuş, sıkıntıyla iç çekip durmuştu.Yazgı'nın üzgün olması onuda üzüyordu. Üstelik teselli bile edemiyordu genç kadını."Hayırdır kötü haber mi Uygar?"diyen arkadaşı Cavit'e baktı genç adam.
"Gibi"dedi Uygar."Bu arada benim kızın yakında birinci yaş partisi olacak.Hepinizi bekliyorum"dedi Cavit.Uygar gülümsedi.Önceden de dediği gibi arkadaşları evliydi.Kendisi aralarında çürük elma gibi sırıtıyordu."Ee sende yok birileri oğlum?Yaşlandın iyice"diyen bir başka takım arkadaşıyla herkes güldü.İlginç bir şekilde Uygar da buna güldü.Herkes Uygar'a cevap bekler gibi bakarken" Evet biri var.Kendisi balerin"diyerek söze başladı genç adam. Anlattıkları kendinide hayrete düşürürken genç kadını bu kadar iyi tanıdığını bilmiyordu.
Alpay, Aysu'ya bakarak kahvesini kafasına dikti."Öh öhöm.Yeni gelen çocukta iyi biri gibi duruyor"diyerek söze başladı genç adam. Aysu başıyla onayladı genç adamı."Evet tam tanışamadık aslında-"derken Aysu sözünü Alpay kesti.
"Her iyi görünen iyi değildir.Yani öyle iyi olan da vardır ama hepsi iyi değildir.Ama olan da var tabi. Olmayan da var.Dış görünüşe aldanmamalı."dedi genç adam.Sonradan ne kadar saçmaladığını fark edip kahvesini tekrardan kafasına dikti.
Aysu, Alpay kahvesini içerken güldü. Bu kadar çabuk tepki vermesi genç kadını iyi hissettirdi."O zaman ben gideyim"diyerek kalkan genç kadının kolunu tuttu Alpay.Genç adam sonradan kolunu bıraktı."Tabi git.İyi çalışmalar"dedi genç adam.Burada çalışmasını isteyen kendisiydi.Şimdi bunu engelleyemezdi.Alpay sıkıntıyla düşüncelere daldı.
Genç kadın sonunda memleketine ayak bastı.Kendisini almaya gelen amcasının oğlunun arabasına bindi.Şimdi daha da heyecanlanmıştı.Bir süredir ailesini görmüyordu.Bunun ve babaannesinin heyecanı genç kadını öldürebilirdi.Yoldayken kuzeniyle konuşan Yazgı saatine bakıp duruyordu.Sonunda arabanın durmasıyla arabadan fırladı. Zili çalıp kapının açılmasını beklerken kuzeni de yanına gelmişti.
Birkaç saniye sonra kapı açıldı.Yazgı ayakkabısını fırlatır gibi çıkartıp içeriye koştu."Babaanne!"diyerek salona giren genç kadın içerideki kalabalığa şaşırdı.
Uygar ve Alpay antremandan sonra her zamanki yürüyüşlerini yaparken iki gençte dertli iki gencin de aklı farklı yerlerdeydi."Yazgıyı birkaç gün göremeyeceğim."dedi Uygar."Aysu her gün o adamı görecek"dedi Alpay."Yazgı memleketinde birine aşık olursa?"dedi Uygar.Buna karşılık "Aysu, Kadir denen adama aşık olabilir.Umrumda değil!"dedi Alpay.Uygar inanmayan bir tavırla Alpaya baktı."Biraz umrumda olabilir"diyerek düzeltti genç adam.İki sporcu gelerek yollarına devam etti.
Yazgı bulduğu yere oturup babaannesi ne baktı.Gayet sağlıklı ve neşeliydi.Genç kadın annesine bakıp 'Ne oluyor?' bakışı attı."İşte buda benim en küçük torunum Yazgı." diyen babaannesinin sesiyle ayağa kalktı genç kadın gülümseyerek tanımadığı akrabaları olduğunu düşündüğü kişilere selam verdi.
"Yazgı torunum bu da benim ahiretliğim Fadime. Bu eşi, bu da torunu Emir"dedi Yazgının babaannesi.Yazgı ahiretliğin yakın dostlar için söylendiğini biliyordu. Ama babaannesi hasta değil miydi?Genç kız babaannesini mutfağa çağırıp salondan çıktı.Yaşlı kadın güle güle mutfağa geldi.Yazgının annesi ve yengesi de beraberinde geldi.
"Babaanne sen hasta değil misin?"dedi genç kız."Şükür hasta falan değilim yavrum.Seni Emir ile baş göz etmek için öyle dedim.Söyle bakayım beğendin mi sen Emiri?"diyen babaannesi genç kadını şok etmişti.
Yani evlendirilmek için mi getirilmişti?