AŞKA ESARET

By lieebe

1.6M 61.5K 7.3K

"Kolay mı sanıyorsun? Denedim hem de defalarca ama daha fazla yara aldım. Bunun adı zaten artık aşk değil!" "... More

TANITIM
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BÖLÜM-PART1
48.BÖLÜM-PART2
49.BÖLÜM
VEDA
TEŞEKKÜR
ÖZEL BÖLÜM-1
ÖZEL BÖLÜM-2
Özel Bölüm 3 ve Yeni Hikaye...
ÖZEL BÖLÜM-3
YAKAMOZ - TANITIM

19.BÖLÜM

25K 1.1K 125
By lieebe

Günaydın neşe kelebeklerim :* Çok zorlu bir hafta geçirdim ve daha bir zorlusu da beni beklemekte... Sizler iyisinizdir umarım :)

Bölümü umarım beğenirsiniz. Sabah erkenden kalkıp yazdım umarım sizi mutlu edebileceğim, keyif almanızı sağlayacağım bir bölüm olmuştur.

Bu bölüm canımmm Elif'ime... Elif kuşum benim için harika bir afiş yapmış. Benim için çook özel! Ellerine, emeğine ve kalbine sağlık. Çok çok teşekkür ederim. İyi ki varsın. Öperim çoook :*

Keyifli okumalar dilerim :*

****

Güne daha önce hiç hissetmemiş olduğum bir mutluluk ve heyecanla başladım. Yıllardır süregelen okul alışkanlığım bugün bitiyordu.

Birazdan Selin ve Sedef ile kuaföre gidecektik. Yataktan hemen kalkıp üzerime rahat bir şeyler geçirdim. Saçlarımı da sıkıca at kuyruğu yaptığımda hazırdım.

Selin'in geldiklerini bildiren mesajını aldığımda annemin yanağına bir öpücük kondurup evden çıktım.

"Günaydın! Beklenen gün geldi çattı. Sedef kuş mezun olmak nasılmış?" Sedef yüzünde aşk dolu bir gülüşle "Her gününü sevdiğim adamla geçirebildiğim, özgürlüğüme kavuştuğum harika bir şeymiş!"

Arabaya geçtiğimizde ben yola odaklanmaya çalışırken Selin yüzünde hınzır bir ifadeyle arka koltuktaki Sedef'e döndü "Sedef ben daha mezun olmadan her günümü ve neredeyse her saatimi Melih ile geçiriyorum. Şanslı mıyım neyim?!" onun bu haline gülmemek elde değildi.

Kuaföre geçtiğimizde hepimiz yan yana koltuklara dizildik ve istediğimiz saç modelini anlatmaya başladık. Akşam tekrardan kuaföre geleceğimiz için yoğun dalgalı bir saç modeli istedim. Saçım yapılmaya başlanmışken telefonumdan sosyal paylaşım sitelerini turluyordum ve birden Pars'tan mesaj geldi. 'Dün düzenlediğimiz dosyayı bulamadım. Nerede olduğunu biliyor musun?' Seni iş kolik adam! 'Masamın yanındaki çekmecede olması lazım.' kısaca bir teşekkür mesajı attı. Çalışmayı aşırı derecede seven bir adamdı. Sanki yorulmak nedir bilmiyordu.

Kızlarla saçlarımız yapılmaya devam edilirken manikür ve pedikür seansı da başlamıştı. Biz de uzun zamandır fırsat bulamadığımız sohbetimizi yapıyorduk.

Sedef ve Selin anlaşmışlar gibi Pars'ı sorup duruyorlardı.

"Niye Pars'la Cengiz tanıştı da biz tanışamadık. Ben de tanımak istiyorum!" tabiki de bu şekilde miyavlamakta olan Sedef'ti. Selin ise "Ben bu adamı göreceğim! Seni bizden ayrı koymuş olan iş koliğe iki çift lafım var. Hem nasıl biri onu da merak ediyorum. İnşallah yüzüne bakılacak bir tipi vardır yoksa geçmez o şirket günleri."

Kendi aralarında konuşup yorum yapıyorlardı ve bana asla cevap hakkı tanımıyorlardı. Pars ile günlerimin nasıl geçtiğini anlamıyordum ve o kadar güzeldi ki saatlerce oturup onu izleyebilirdim. Hiç bıkmadan... Her gün o toprak kokan harelerinde kaybolup yine kendimi onun kuytularında bulabilirdim. Sadece ona özgü olan kokusunda ve durmadan beni içine çeken sıcaklığında her gün tekrardan can bulabilirdim. Ben ömrüm boyunca bu adamı yaşayabilirdim...

Makyajımız da tamamlandıktan sonra kuaförden ayrılmıştık. Kızları da evlerine bıraktıktan sonra eve varabilmiştim. Bugün iki ayrı elbise giyeceğim için çocuklar gibi mutluydum.

Saçlarımı ve makyajımı bozmamaya dikkat ederek kırmızı; vücudumu ikinci bir deri gibi saran ince askılı kısa elbisemi üzerime geçirdim. Yüksek platforma sahip, bilekten bağlamalı ayakkabımı giydiğimde ve bana bizim aşkımızı anımsatan parfümümü sıktığımda hazırdım.

Odamdan çıkıp salona indiğimde annem ve babam tüm şıklığıyla oturuyorlardı. Beni gördüklerinde annemin gözleri yaşlarla dalgalandı babamsa yüzünde gurur duyan bir gülümse, gözlerinde biraz hüzün biraz sevinçle beni inceledi. Ortalarına oturduğumda beni sevgileriyle sardılar.

"Çok güzel bir genç kadın oldun kalp ışığım. O yüzden seni bu evden hiç çıkarmak istemiyorum." annem babamın bu haline dayanamayarak "Artık Berrak'ı kıskanmaya başlayacağım Barış. Yıllardır böyle iltifatları ben duyardım..." babamın bu sözlerden sonra tüm ilgisi anneme kaymıştı.

Güzel sohbetler eşliğinde geçen bir araba yolculuğundan sonra okula giriş yapmıştık. Bugün aynı zamanda ailelerimiz de bir arada olacaktı. Uzun zamandır buluşamamışlardı.

Kokteyl masaları büyük ve geniş bir şekilde 'u' şeklini almışlardı. Sahne kokteyl masalarına bakıyordu ve sahnenin tam karşısında hocalarımızın masaları bulunuyordu. Kampüsün geniş bahçesine beyaz ve gece mavisi hakimdi.

Ailelerimiz derin bir sohbete dalmışken biz de başka bir masa da kendi sohbetimizdeydik.

"Prenses her şey nasıl gidiyor? Mutlu musun halinden?" Cengiz'in uzun zamandır sessizliğini korumuş olan koruyucu yapısı ortaya çıkmıştı. "Gayet güzel gidiyor ve uzun zamandır böyle mutlu olmamıştım." anlayışla kafasını salladı. "Ama olur da bir şey olursa ilk önce ben bilmek isterim Berrak. Aklımda zaten bir şirket ziyareti var." 

Güzel sohbetimize devam ederken hocalarımız tarafından sahneye çağrılmıştık. Selin ile beraber birbirimizin heyecanını dindirmeye çalışıyorduk. Birazdan yıllardır hayalini kurmuş olduğum diplomaya kavuşacaktım.

Hepimiz keplerimizi giyinmiş ve sıraya girmiştik. Heyecanlı bir şekilde birbirimize bakıp nedenini bilmediğimiz bir şekilde kahkaha atıyorduk. Sahnenin ortasında Kemal hocamız sırası gelen öğrencinin ismini okuyordu ve diplomasını veriyordu sonra diplomasını alan kişi tekrar yerine dönüyordu.

Sıra bana geldiğinde kalbim gümbür gümbürdü. Küçük ve hızlı adımlarla hocamın yanına gidip ulaşılması yıllarımı alan diplomamı aldım ve küçük bir şekilde Kemal hocayla kucaklaştık. Durmadan patlayan flaşlara bu kez bilerek bir poz verdik. Diplomamı çocuklara ve annemlere doğru sallayıp yerime geçtim.

Kendimi altın kafesten kurtulmuş bir kuş kadar özgür hissediyordum. Sonunda herkes diplomasına kavuşmuştu. Sıra keplerimizi gökyüzü ile kavuşturmak kalmıştı.

Kemal hocanın komutuyla büyük bir coşkuyla keplerimizi havaya fırlattık. Bitmişti...

Korkulan sınavlarla, çalışılacak derslerle, hiç çekilmeyen hocalarla ve hayatımızda iz bırakan hocalarla olan yolculuğumuz bitmişti. Şimdi ise yolun sonunda ne olacağını asla bilmediğimiz bir tren bizi bekliyordu. Bu trene; hayat treni diyorlardı... Hayal trenin yolculuğu bitmişti.

Yüzümde oluşan gülümseme hiç kaybolmuyordu. İçimde bir coşku vardı, hoplayıp zıplamak istiyordum. Bizi bekleyen sevdiklerimizle kucaklaştıktan sonra kampüsü yüksek sesli bir müzik doldurdu. Müziğin ritmine kapılmayıp dans etmemek elde değildi. Durmadan patlayan flaşlar eşliğinde adeta çılgınlar gibi dans ettik. Özgürdüm, özgürdük!

Okuldaki kutlama bittiğinde ailelerimiz hep beraber bizde kalmak üzere arabaya geçeceklerinde ben de arabadan eşyalarımı aldım. Akşamki kutlamaya Ateşli Çift'in evinden geçecektik ve kutlamadan döndüğümüzde orada kalacaktık.

Eve geçtiğimizde Cengiz elinde bir şampanya ile ortaya çıktı. "Evet prenses ve baş belası mezun oldu! Melih ile iki yıldır çektiğimiz çile bitti. O zaman kutlamalara devam!" mutluluk sarhoşu olduğumuzdan bizden çile diye bahsetmesine bir şey demedim. İçilen şampanyalar eşliğinde mutluluğumuzu sonuna kadar yaşıyorduk.

Erkekler evde kalırken biz kızlarla gece için tekrardan kuaföre geçmiştik...

**

Sedef bana iltifatlar yağdırırken bende aynadaki yansımamı izliyordum. Kalbimin bir köşesi Pars'ın gelmesini öyle çok istiyordu ki aklım hep oraya kayıyordu. Son kez aynaya baktığımda seçtiğim modelle ilgili içten kendime ve terzime övgülerimi yağdırdım. Siyah saten elbisem vücudumu sarıyordu ve göğüs kısmı bir harikaydı. Saçlarım düzleştirilip açık bırakılmıştı ama yanları ve üstleri serbest olmadığı için göğüs kısmım gölgelenmiyordu. Elbisemin yandan olan yırtmacı yürümemi kolaylaştırıyordu. Ayakkabımı tekrar incelediğimde daha bir hoşuma gitmişti. Siyah çantamı da aldığım da Sedef ile beraber salona geçtik.

Selin ve Melih kendi arabalarında, Sedef; Murat'ın arabasında giderken ben yine Cengiz'e kalmıştım.

"Üzülme prenses sen yaşlanınca da böyle yalnız kalırsan ben yine sana eşlik ederim." ona ters ters bakarak "Benimle dalga geçeceğine dua et de Merve'yi kapmasınlar." homurdanarak önüne döndüğünde rahat bir nefes almıştım.

Kutlamanın yapılacağı otele geçtiğimizde Taylan'ın üzerimde gezen gözlerini fark ettiğim an kafamı diğer tarafa çevirdim. Bu sırada belim bir el tarafından sarıldı. Kim olduğunu anlamak için döndüğüm sırada...

****

Bölümü beğendiniz mi? :)

Umarım hepimiz böyle mutlu bir şekilde okullarımızdan mezun oluruz :)

Taylan'ı sevmiyorsunuz ama geldi :)

Acaba Berrak'ın belindeki eller kime ait? Tahminlerinizi bekliyorum :)

Haftaya görüşmek üzere neşe kelebeklerim. Kendinize cici bakın, çok kocaman öperim :* Sevgiler!

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 69.4K 57
" KARA KADERİME BEYAZ GÜL OLUR MUSUN ? " ~~~ Aşk, kitabı okumak istiyorsanız lütfen bu kitabı okumayın! Aşkı iliklerinize kadar hissetmek istiyorsa...
417K 35.7K 34
İlk görüşte aşk mı yoksa hayal kırıklığı mı? 12.03.23 Arven&Kandemir
169K 8.9K 31
Ateşe Aşık Kelebeğin Hikayesi .. Acının üzerine kurulan bir hayat. Aile sevgisi almamış, yıllarca kendi ayakları üzerinde durup savaşan bir gen...
945K 40.8K 57
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...