günahkâr » jung kook ✅

By alliekookie

323K 25.2K 6.9K

Karanfillerle donanmış sesi içimdeki ilkbahar salıncağını sallandırırken kafamı kaldırıp gökyüzüne bürünmüş g... More

début.
connaissance.
enfer.
premier tâche.
ange.
diable.
rendez-vous.
baiser de Noël.
confession.
déboires.
concéder.
faits.
kidnapper.
plan.
1K.
frontière.
il est mort.
dépouille.
faire prendre.
bracelet.
medécin legisté.
rêver.
point.
glosbé.
fantoche.
tueur.
feu.
je t'aime.
l'épisode finale 1.
finale.
a year, lot of hearts.

nemesis&senius.

8.3K 698 225
By alliekookie

"Kuklam olmak için bu kadar delirdiğini bilmiyordum.Her an yeni bir mesajıma hazır ol,ikimizi çok güzel günler bekliyor."

İki gün boyunca bütün zihnimi Nate Kim'in attığı mesaja yoğunlaştırmış durmuştum.Benden tam olarak ne beklediğini bilmiyordum ama içimden bir ses son çırpınışlarım olduğunu söylüyordu.

Jung Kook'un bugün Japonya'dan dönecek olması,boğulup suni teneffüsle tekrar hayata dönmüş gibi hissetmeme neden olmuştu.Onun olmadığı iki gün boyunca,bir fanusun içinde yıllardır yaşıyormuş gibiydim.

Düşüncelerimi çalan zil sesi böldüğünde,eşyalarımı beceriksizce toparladım ve okuldan çıktım.Büyük ihtimalle Jung Kook şuan evdeydi, bu yüzden neredeyse uçarak eve varmıştım.

Sonunda anahtarı çevirip kapıyı açtığımda burnuma dolan lavanta kokusuyla istemsizce gülümsedim.

Gelmişti.

Heyecanımı biraz da olsa bastırmaya çalışarak salona girdiğimde etrafta görememiştim.Yüzüm yavaşça asılırken 'acaba gelip gitti mi' diye düşünmeye başlamıştım.

İçimi bir kabarcık gibi dolduran ümit kırıntılarıyla odama girdiğimde gülümsedim. Yatağıma uzanmıştı ve yastığıma sarılıp uyuyakalmıştı.

Parmak uçlarıyla yatağa doğru yürüdüm ve ona doğru eğildim.Her zamanki sert imajından tamamen alakasız bir haldeydi.Gergin çehresi ve yüz hatları yerini masum bir ifadeye bırakmıştı.Aralanmış dudaklarından çıkan sıcak nefesi yüzüme vururken, mayhoş bir heyecanla geri çekildim.

Japonya konserini aşırı bir yoğunlukta geçirdiği belliydi.Yüzü az da olsa solmuştu ve gözüme cansız gelmişti.

Alt dudağımı sarkıtıp sessizce banyo kapısını araladım ve üzerimi değiştirdim.Tekrar gözüm yatağa çarptığında yere oturdum ve incelemelerime devam ettim.

Evet, şuan tam bir röntgenci gibi göründüğümü biliyordum. Sanırım biraz daha incelersem Jung Kook'un endoplazmik retikulumunu karşımda görebilirdim.

Neredeyse her yerini inceleyip kafama kazıdıktan sonra yere sarkmış örtüyü üzerine örttüm.O sırada bileğimi kavrayan Jung Kook'un elleri yerimden sıçramama neden olurken, kendimi bir anda yatağın diğer yanında buldum.

Jung Kook konuşmama bile fırsat vermeden üzerindeki örtünün yarısını üzerime örttü ve kenarlarını bacaklarımın altına sıkıştırdı.

"Uyumuyor muydun?"

Yarı titrek bir ses tonuyla sorumu yönelttiğimde kapalı olan gözlerini aralamadan cevap verdi.

"Uyuyordum, sen dış kapıyı kırarmışçasına açana kadar."

Gözlerimi devirip bir kolumu yorganın dışına çıkardım.

"O zaman neden uyumuş taklidi yapıyorsun?"

Jung Kook çarpık bir gülümsemeyle bana bakarken sapıkça bir şey diyeceğini anlamıştım.

"Belki odada soyunursun da izlerim diye umutlanmıştım."

Yorganın altında olan elimle belini cimcikledim ve ters ters baktım.

"Senin ne olduğunu bildiğim için banyoda üzerimi çıkardım,Jeon Jung Kook."

Jung Kook beli acımış gibi yapsa da halinden memnunmuş gibi görünüyordu.

"Seni çıplak gördüm Eun,fakat o da yanlış zamanlamaydı." Sol elinin avucuyla alnına vurdu ve mırıldandı. "Lanet olsun."

Aklım iki gün önce yaşanılanlara gittiğinde yüzümü buruşturdum.

Ama daha sonra beni iç çamaşırlarımla gördüğü kafama dank ederken,yüzümü yakamoz bir alev dalgası aldı. Hızlıca kafamı başka yöne çevirdim ve kendime bir güzel saydırmaya başladım.

Jung Kook bu hareketime alayla bakarken,beni daha da sinir etmek için kulağıma eğilip fısıldadı.

"Siyah renk,tercihini beğendim."

Neredeyse kulaklarıma kadar kızarırken yerde duran küçük yastığı kafasına fırlattım.

Yastığın etkisiyle sağ yanağı kızarırken tebessüm etti ve örtünün altından elimi tuttu.Avucumun içinde bir ip hissettiğimde şaşkınlıkla ona baktım ve kolumu örtünün altından çıkardım.

Siyah iplikli bir kolyeydi ve ucunda, siyah italik harflerle nemesis yazıyordu.

Kaşlarımı çatıp avuçlarımdaki kolyeydi sallandırdım ve Jung Kook'a baktım.

"Bu da ne böyle?"

Jung Kook kolyeyi elimden alıp saçlarımı sağ tarafıma sabitledi.Aramızdaki mesafenin artması boğazımda bir şey kalmış gibi devamlı yutkunmama neden olurken, Jung Kook kolyeyi taktı ve açıkta kalan boynuma ufak bir buse kondurdu.

Dudaklarının değdiği yer sanki volkan varmış gibi alev alırken, karnım kuş tüyü varmışçasına gıdıklanıyordu.

Aramızdaki mesafeyle beynimde tehlike çanları dönerken hızlıca geri çekildim.

"Yani kamyon kasası kadar paran var ama bana ala ala bu kolyeyi mi aldın?"

Sesime yapmacık bir kızgınlık katarken aslında içimde renkli balonlar uçuşuyordu.Jung Kook beni düşünüp bir şey almıştı.

Sanırım bu kolyeyi asla boynumdan çıkarmayacaktım.

Jung Kook cevap olarak omuz silkerken kolyedeki yazıya odaklandım.

"Nemesis? Bir anlamı var mı?"

Jung Kook belli belirsiz kafasını salladıktan sonra cevap verdi.

"Nemesis,İntikam Tanrıçası."

Kolyenin anlamı sanki her yerime iğne batırılıyormuş hissi verirken kendi kendime mırıldandım.

İntikam tanrıçası.

Elim istemsizce boynumdaki yazıya giderken, parmaklarımı yazı üzerinde gezindirdim.

"İntikam Tanrısı yok mu?"

Boş bir ifadeyle Jung Kook'a bakarken siyah kazağını üzerinden sıyırdı. Gözlerim buğday teni üzerindeki siyah yazıya giderken dudaklarımı araladım.

"Jeon Jung Kook..."

Kalbinin üzerinde mat harflerle senius yazıyordu.Vücuduma yayılan şok dalgası ağzımda tıkanmış bütün kelimeleri de silip sürüklerken ifadesiz bir şekilde ona bakıyordum.

"Ne zaman yaptırdın bunu?"

Gözlerini gözlerime kenetlerken elimi tam kalbinin üzerine koydu.Kalp atışlarını avucumun içinde hissederken kendi elini elimin üzerine koydu.

"Buradan çıkış yok Eun Gel. Buradan çıkışın yok."

Kalbim yerinden çıkmak istermişçesine isyan ederken, Jung Kook'un hızlı atan kalp atışları dudaklarımı dişlememe sebep olmuştu.

Kalp atışlarım Jung Kook'un kalbine eşlik ederken kilitlenmiş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Kaslı vücudu üzerindeki elim yavaşça titrerken, Jung Kook hafifçe gülümsedi ve beni kendine çekip saçlarıma bir öpücük kondurdu.

Midem heyecandan kasılıyordu ve içime daha önce hissetmediğim bir huzur hakim olmuştu.

Jung Kook'un belimdeki elleri daha da sıkılaşırken, kalbimin duvarları eriyor gibi hissediyordum. Gözleri kapatıp anın tadını çıkarırken odaya dolan telefon sesi bütün büyüyü bozdu.

Jung Kook gözlerini devirip telefonunu açtı. Kısa kısa cevaplar verdikten sonra bana döndü.

"Şirkete gitmem gerekiyor."

Siyah kazağını tekrar giydikten sonra yanağıma bir öpücük kondurdu ve mesaj atacağını söyleyip odamdan çıktı.

Evin dış kapısının kapandığını duyunca yatakta tepinmeye başladım. Jung Kook'un romantik halleri hiç alışık olmadığım bir şeydi ve en sonki kavgamızdan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranması beni hayretler içinde bırakmıştı.

Jung Kook'un yatağa sinmiş kokusunu içime çekerken bir yandan da kolyemle oynuyordum.

Basit bir kolye olmasına rağmen büyük bir anlamı vardı.

Nemesis Senius' suz olmazdı.

Ve bu kolyenin bir ucu Jung Kook'un kalbine değiyordu.

Kolyeyi koruma iç güdüsüyle avuç içime alırken çalan zil sesiyle yattığım yataktan kalktım. Jung Kook bir şeyini unutmuş olmalıydı.

Kapıyı büyük bir heyecanla açtığımda karşımda gördüğüm siluet bütün heyecanımı bir vakum misali söndürürken, karşımdaki bana itici bir şekilde gülümsedi.

"Selam sürtük, seni çok beklettim."

Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken kafamda üç şişenin kırılması bir oldu.

Tek hatırladığım iki kişinin beni sürüklemesiydi.



Continue Reading

You'll Also Like

40K 3.5K 23
jennie, taehyung'a kendisini sevdiğini 3000 kez söyler. jennie & taehyung.
222K 21.5K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
200K 19K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
16.4K 1.2K 21
-Gerçeklemeyecek olan bu hayaldeki tohumlari birlikte yetiştireceğiz. Diye fısıldadım uzattığı elini tutarken. Dipnot: Bu kitaptaki bazı bölümler Att...