Islah Odası

بواسطة Barizmiyiz

22.5K 3.1K 1.6K

''Ben Doktor Ceyda Ayman. Gereken dozda delirtici hap etkisini göstermeye başladı. Her akşam düzenli olarak i... المزيد

Geçmişinle Terbiye Olacaksın
Kahpe dölün soyu!!
Buradan Çıkış Yok!
Gizemli KAPI
Damga Vurucu
Küçük Kaçak 1
Küçük Kaçak 2
Küçük Kaçak 3
Tutsak
Denetim Günü
Rus Ruleti
Açık Artırma
Uçurum
Bodrum Katı
Bodrum Katı 2
Yangın
Beklenmeyen Misafir
Düğün

Terazi

150 12 5
بواسطة Barizmiyiz


"A-ayaz"
Duyduğum ses karşısında büyüyen göz bebeklerim... İşlevini kaybeden dizlerim... Yerle buluşan bacaklarım.... Dudaklarımdan çıkan tek kelime...
"Derin?"

"Sevgilim gerçekten sen misin? Ne olur konuş benimle."

"Benim Ayaz."

Yanaklarımdan süzülen yaşlarım bu sefer mutluluktandı. Herşeyden çok sevdiğim kadın hayattaydı. Beni bırakıp gittiğini düşündükçe intiharın tek kurtuluş olduğunu biliyordum. Ama hayır, hala nefes alıyordu. Onu gökyüzünde ki kuşlardan bile kıskanırken, baş düşmanımın elinde olduğu gerçeği beynimi uyuşturmuştu.
Yavaş yavaş kendime geliyordum. Boşluğa düşmüş dizlerime güç verip ayağa kalktım ve telefonu tekrar kulağıma getirdim.

"Bana bak! Eğer o kızın kılına zarar gelirse seni doğduğun yere geri sokarım!"

"Bakıyorum da bir kaşar için ağabeyini unut-"

"SAKIN!

Sinirden kızaran gözlerimi yumup sözüme devam ettim.

"Sakın bir daha o kelimeyi kullanma."
Sesim her zamankinden daha sakin çıkmıştı. Fırtına öncesi sessizlik gibiydim.

"Tamam bir şey demedik sevgiline Ayaz hanımcısı."

İstemsiz gülmeye başlamıştım.

"Oraya geldiğimde dilin ağzında kalmayacak biliyorsun değil mi?

"Kim nerede kalıp nereden çıkacak, onu daha sonra konuşuruz. Sen şimdi bu güzel sevgilinin başına bir şey gelmesini istemiyorsan, bize ait olan malları geri getireceksin. Aksi taktird-"

"Yoksa?"

"Yoksa ona dokunmuş tek kişi sen olmazsın."

"LAN-"

Telefonun suratıma kapandığını farkedince delirmiştim.
Lan lan lan!!
Ellerim yumruk halde kafama darbeler indiriyordu.
Bitirdim seni orospu çocuğu!!

ÇAKIR

Yediğim darbelerin haddi hesabı yoktu artık. Ellerine düştüm ya, vurabildikleri kadar vuracaklardı. Yüzümün belirli bölgelerinden süzülen kanları dilimle yakalamaya çalışıyordum.
Evet bundan zevk alıyorum.

"Şimdiye kadar yediklerinin acısını mı çıkarıyorsun?"

Keyifle sorduğum soru karşısında bir yumruk daha kondurup cevap verdi.

"Böyle bir fırsat her zaman geçmiyor elime."

Şerefsizce gülüşünün ardından bir kaç darbe daha attıktan sonra nefes nefese geri çekildi.

"Sana şimdilik bu kadar yeter. Biraz da cinsel arzularımla ilgileneyim."

Lafını bitirip yerde güçsüz düşüp baygın yatan Derin'e doğru ilerledi.

"Onu rahat bırak."

Adımlarını durdurup kafasını bana çevirdi.

"Siz böyle dedikçe onu daha çok arzuluyorum biliyor musun?"

Kahkahasıyla kızın yanına kadar yanaştı.

"Ayaz size istediğiniz malları getirecek zaten it. Birazcık aklınız varsa buradan sağ çıkarmazsınız beni. Yoksa vücudunuzun içinde tek bir organ bile bırakmam!"

DERİN

Yaşadıklarımın ağırlığını kaldıramıyordu artık bedenim. Soğuk beton üzerinde uzanıyordum. Saçlarım yüzümü kapatmıştı ama onları düzeltecek halim yoktu.
Üzerimde yabancı birinin elleri gezinirken tepkisiz kaderime razı geliyordum.
Biraz daha ileri gidip üstüme çıkmıştı fakat hala tepkisizim..

Boynumda hissettiğim dil darbeleri gittikçe şiddetlenmişti.
Ben hareketsiz kaldıkça o daha da haz alıyor gibiydi.
Karşımda sinirden delirip köpüren Çakır'ın aksine bir hayli suskundum.
Üzerime iyice sulanan pisliğin tacizi ortama giren adamla son bulmuştu.
Bu adam ele başlarıydı sanırım.

"Çakır'ı ve kızı getirin. Onlar için çok güzel bir oyunum var. Ayaz gelmeden hazır olsun her şey."

AYAZ

İçini uyuşturucu doldurduğum çantaya dalıp gitmişti gözlerim. Ettiğimiz zarar umrumda değildi. Tek dileğim bir an önce Derin'ime kavuşmaktı.
Ona öylesine bağlanmıştım ki kalbim yokluğuna dayanamayıp işlevini kaybedecek gibiydi...
Bana nasıl bir büyü yaptı bilmiyorum ama tek nefes kaynağım ve aklıma her geldiğinde süzülen göz yaşlarımdı...

İstedikleri malları bir araya toplamıştım fakat bir tanesi hariç.
Asıl amaçları üretimini Islah Odası'nda yaptığımız Metamfetamin isimli kristallere el koymaktı.

Ama hayır! O kadar uzun boylu değil.

Fermuarını kapattığım çantayı elime aldığım gibi arabama yöneldim.

🕗🕢🕣

Saatler sonra ıssız arazide ki devasa deponun önünde durmuştum. Direksiyonun başından kafamı çevirdiğim gibi avludaki silahlı adamlara takıldı gözlerim. Derin bir nefesle yan koltuğa koyduğum çantayı tekrar kavrayıp arabadan indim.

Geldiğimi fark eden adamlardan bir tanesi hızlı adımlarla içeriye girmişti. Şerefsiz patronuna haber gitmiştir.

İçimde korkunç bir heyecan vardı. İşler yolunda gitmeyecek gibi hissediyordum. Beynimi kemiren düşüncelerle beraber girişe doğru ilerlemeye devam ettim.

Sonunda ulaşıp içeriye girdiğimde üstümü aradılar ve temiz olduğumdan emin oldukları gibi kapıyı arkamdan sertçe kapattılar.

Bir süre devasa deponun içinde dolandıktan sonra görüş açıma giren savunmasız kıza takıldı gözlerim. Boğazına geçirilen iple beraber sandalyeye oturtmuşlardı. Hemen yan tarafında Çakır vardı. Onunda boğazına ip geçirilmişti.
Neler olduğunu anlamak adına büyüyen göz bebeklerimle etrafı biraz daha inceledim.

Boğazlarında ki ipin bir ucu yukarıya uzanırken diğer ucu karşılarında duran terazıye bağlıydı. Sağ ve sol yanlarında birer adam beklerken hemen yanlarında bacak bacak üstüne atmış şerefsiz patronları oturuyordu.

Sinirden kaskatı kesilen vucudumu hareket ettiremez hale gelmiştim. Çenemi dahi oynatamıyordum. Yapabildiğim tek şey Derin'imin gözlerinin içine bakmaktı.

Çok sürmeyen sessizliği bozan ele başları Aybar olmuştu. Oturduğu yerden kalkıp yanıma doğru ağır adımlarla yürümeye başladı.

"Vay vay vay. Bakın kimler canını hiçe sayıp ayağımıza kadar gelmiş."

Kendime gelmeye çalışırken gözlerim hala Derin'in üzerindeydi.

"Yüzüme bak Ayaz! Yoksa onun kafasını mı uçurmamı istiyorsun!"

Demesiyle tetiğini çektiği silahı hızla kıza yöneltince,

"DUR YAPMA! Y-YAPMA LÜTFEN!"

Savunmasız yapabildiğim tek şey ona yalvarmaktı.

"Sakin ol! Sana bakıyorum tamam. Ona zarar verme ne olur. İstediğin her şey bu çantanın içinde."

Derin'e yönettiği silahı çekmeden gözlerini olduğum yöne çevirdi.

"Hepsi mi?"

"Evet istediğin bütün malları eksiksiz getirdim."

Tek kaşını kaldırıp silahını arka çebine koyan adam tekrar ağzını araladı.

"Bunu hep birlikte birazdan öğreneceğiz. Bakalım gerçekten tüm malları eksiksiz getirmiş misin Ayaz bey."

Ne dediğine anlam veremiyordum. Burada neler döndüğünü dahi anlamıyordum.

"Ne diyorsun sen?! Tüm bunlarda neyin nesi psikopat manyak!"

Attığı kahkaha kulaklarımı sağır edercesine zarar vericiydi.

"Hangimiz daha psikopat yarıştırmayalım istersen ha?"

Araya kan çanağına dönmüş yüzüyle hafif sırıtan Çakır girmişti.

"Sana istemediğin kadar psikopatlıklar yapabilirim."

"Esir konumunda bile bu özgüven nereden geliyor sana Çakırcığım?"

"Her koşulda Aybarcığım. Beni biliyorsun."

Bir süre hakim olan sessizlikten sonra açıklama beklercesine gözlerinin içine baktım. Sandalyesine geri oturup konuşmasına devam eden adamdaydı tüm dikkatim.

"Karşında gördüğün teraziler bir düzeneğe bağlı. Eğer yanında ki mallardan bir paket dahi eksikse düzenekte ki bu ipler ya ağabeyin Çakır'ın ya da bir tanecik sevgilin Derin'in boğazını koparırcasına sıkacak. Bilmem anlatabildim mi?"

Çenemi sağa sola oynatıp,
"Seni öldüreceğim biliyorsun değil mi?

Sorduğum soru karşısında yüzündeki tebessüm daha da artmıştı.

"Şansını fazla zorlama da başla malları yerleştirmeye. "

Çantayla beraber terazinin yanına yanaştım.
Yavaş hareketlerle vakit kazanmak istercesine fermuarı açtım ve getirdiğim mallardan birer paket alıp terazilere yerleştirdim.

"Aferin iyi başladın. Bu şekilde iki terazıye de eşit koymaya devam edersen kimsenin canı yanmayacak."

Kendimi o kadar zor tutuyordum ki. Biraz daha kışkırtmaya devam ederse bazı şeylere hakim olamayabilirim.
Paketleri aynı şekilde eşit miktarda terazilere yerleştirmeye devam ederken gözlerimi bir an bile olsun Derin'den ayırmıyordum.

"Korkma bir tanem tamam mı? Seni buradan kurtaracağım. Sakın korkma Derin'im."

Vucudu yarı çıplak haldeydi ve bazı bölgeleri morarmıştı. Sesini çıkarmadan ürkekçe olacakları bekliyordu. Onu o şekilde gördükçe nefesim daralmaya başlamıştı.

"Hadi lan! Devam et."

Kendimi toparlayıp kaldığım yerden devam ettim. Terazilere neredeyse tüm paketleri eşit yerleştirmiştm. Tekrar çantanın içine baktığımda kalan son paketle kafamdan aşağı kaynar sular dökülmeye başlamıştı bile. Sanırım seçim yapmam gerekecekti.
Kafamı kaldırıp çaresiz bakışlarımı Çakır'a yöneltince anlamış olacak ki onaylarmışçasına gözlerini yumdu ve konuşmaya başladı.

"Onu seçeceğini ikimizde biliyoruz Ayaz. Ama şunuda bil. Buradan nasıl olsa hiç birimiz sağ çıkamayacağız."

O sırada araya atlayan Aybar,

"En azından hemen ölmeyeceksin. Hatta belki insafa gelirsem yaşamanıza izin bile verebilirim."

Gözlerimi sinirle devirip dediklerini duymazdan gelmiştim.

Çakır, ne olursa olsun Derin'e olan aşkımı ve bağlılığımı biliyordu.
Ama ona bunu yapamazdım. İkisinden de vazgeçemezdim.

Aklımı o kadar yitirmiştim ki buraya gelirken yanıma bırak adamlarımı almayı, kendimi savunabileceğim bir mühimmat bile getirmemiştim. Tek isteğim bir an önce yaşadığını öğrendiğim sevgilimin yanına varabilmekti.

"Sabrım tükenmek üzere Ayaz. Şu malları koy şu terazilere artık. Yoksa olaya el atmak zorunda kalacağım."

Daha fazla vakit kaybetmeden elimi çantada ki son pakete attığım sırada üç el ateş edildi.

Çok uzun zaman oldu bölüm atmayalı. Hatta seneler geçti diyebilirim. Buna rağmen hikayemi hiç unutmayan ve kütüphanesin de olurda bir gün bölüm atarsam diye saklayan okuyucularıma minnettarım. Attığınız voteler ilham kaynağım..❤️

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

5K 242 2
Okuduğunuza inanmayın. Çünkü final inandığınız her şeyin bir yıkımı...
505K 18.6K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
İSTENMEYEN بواسطة Fatih Sevil

الخيال (فانتازيا)

86.1K 5K 44
Hızlı adımlarla sesin geldiği yere doğru yürümeye başladı ve çalıların arasında bir anda koyununu fark etti. Fakat koyunun yanında insana benzeyen am...
2.1K 80 9
Herkes hümayi oldu sanıyorlardı ama hüma morgtayken kalbi atamaya başlar.