Uyarı: bölümde rahatsız edici içerik cinsellik ve zorlama var. Kesinlikle normalleştirmiyorum sadece kurgu.
.
.
.
Dudaklarım dudaklarına temas ederken gözümün önüne gelen görüntülerle midemin ağzıma geldiğini hissettim, çok değil bir saat önce sevgilisi olan kızla sevişip onunla yatmıştı, ne yapıyordum ben böyle hemen geri çekilip arkamı döndüm.
"Yaklaşma bana Minho, midemi bulandırıyorsun"
"Sıktın jisung!"
Elini belime getirip kendine dönmemi sağladığında acıyla inledim, hayvan gibi tutmuştu belimi. Saniyeler içinde bedenim altına girerken şaşkınlıkla ellerimi göğsüne koyup itmeye çalıştım.
"Ne yapıyorsun çekil, bağırırım"
"İstediğin kadar bağır" dedikten sonra dudaklarını çeneme bastırıp dişlerinin arasına alarak ısırdı "ah bırak"
"Bu sefer bırakmayacağım sakin olsan iyi olur yoksa canın yanacak"
Söylediği şeyle anlık olarak duraksadığımda eline geçen fırsatla elini alt tarafa indirip pijamamı aşağı çekti, kendime geldiğimde elini tuttum, karşılık olarak bileğimi daha sert tutup yan tarafa sabitledi. Diğer eliyle altımdakileri yırtar gibi çıkartırken başımı kaldırıp bileğimi tutan eline yaklaşarak dişlerimi eline geçirdim.
"Çekil diyorum piç kurusu"
"Sikeyim!"
Bacaklarımı sertçe aralayıp arasına girerken erkekliğinin kasıklarıma sürttüğünü hissettim çıplaktı. Elini çeneme getirip sertçe kavaradı her hareketi canımı yakıyordu.
"Minho, eğer bana bunu yaparsan seni öldürürüm"
Dediğimi duymazdan gelip elini tekrar yorganın içine soktu, erkekliğimi hızla kavradığında sesli bir inleme bıraktım.
"Ahm acıyor, bırak"
"Sakin olmazsan canını yakacağımı söyledim"
"İstemiyorum, senden midem bulanıyor, az önce başkasını beceriyordun. Sende o arkadaşın olacak pislikte şerefsiz gurursuz piçin önde gidenlerisiniz"
Dilini dudaklarında gezdirip yüzüme eğildi başımı çevirdim.
"Kıskandığın için yapıyorsun biliyorum başkasına dokunmama katlanamıyorsun jisung"
Söyledikleriyle gözleriminin dolduğunu hissettim, ondan hoşlandığımın farkındaydı ozaman neden gözümün içine baka baka canımın yanmasına izin veriyordu aklından ne geçiyordu?
"Minho lütfen bırak" dedim son bir umut, dinlemeyeceğini bilerek düşündüğüm gibide olmuştu. Dudaklarını boynuma bastırıp acısını çıkartır gibi ısırarak öpmeye başladı, her dokunuşu acı veriyordu hem kalbim hem de bedenim acıyla kıvranıyordu. Ellerimi göğsüne koyup yine itmeye çalıştım kocaman bedeninin altında küçücük kalıyordum ve yapamadım. Eli kasıklarımı yumuşakça okşamaya başladığında bile zevkten eser yoktu bedenimde, sessizce ağlamaya başladım.
Umursamadan aşağıya indiğinde kollarımı iki yanıma bırakıp bekledim, ne yapabilirdim? Dudakları kasıklarımda geziniyor her santimimi emiyordu öpücük sesleri kulağıma dolarken içimden gelen sadece ağlama isteğiydi saatler önce bunları başkasına yapıyordu..
Dudaklarını dilini kalçamda hissettiğimde gözlerimi kapattım dakikalar sonra parmakları içimdeydi acıyla çarşafı sıktım. Bir süre sonra tekrar yüzüme yaklaşıp dudaklarıma kapandı kendi kendine öpüyordu, dişlerini her geçirişinde gözümden bir damla daha akarken erkekliğini içime itti.
"Ahh!! dur.. dur lütfen ç-çok acıyor!"
"Biraz karşılık verseydin acımazdı"
Dedikten sonra kendini tamamen içime itti, inanılmaz acıyla ellerimi kollarına götürüp tırnaklarımı tenine geçirdim. Hiç durmadan devam etti, dakikalarca sürdü. Elini erkekliğime getirdiğinde yüzüme bakıp geri çekti sertleşmemiştim. Dahada hızlanıp dakikalar sonra boşalarak içimden çıktı. Kendini yan tarafıma bırakmış derin nefesler alıyordu. yan tarafıma dönüp içimi çekerek ağlamaya başladım hoşlandığım adamın gerçek yüzü bu kadar dı işte, o düşünemeyeceğim kadar adi bir insandı....insan.
Nefes seslerinin yavaşladığını duyunca uyuduğunu düşünerek yavaşça yataktan kalktım burada kalmak istemiyordum, hıçkıra hıçkıra ağlarken kapıyı açıp odadan çıkarak alt kata indim. Gidebileceğim tek yer Felix'in eviydi. Telefonumu çıkartarak Felix'i aradım bu saatte tek başıma gidemezdim. Bir kaç çalıştan sonra telefonu açtı "gelip beni al" dediğimde hiç sorgulamadan "tamam" diyerek telefonu kapattı.
Evin kapısını açarak dışarıya çıkıp beklemeye başladım, her yerim sızlıyordu. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum gördüğüm ışıkla ayağa kalktım.
"Jisung!"
"Felix..."
Yanıma gelen arkadaşıma sarılıp ağlamaya başladım, bu kadarı tüm benliğime ağır gelmişti.
"Jisung gel hadi üşüyeceksin eve gidelim konuşuruz"
Arabaya binerek eve geldik, Felixin odasına geldiğimde üstümdeki montu çıkartıp yatağın üzerine oturdum.
"Jisung, bu halin ne, ne oluyor?"
"Felix" dedim ve sustum utancımdan anlatamıyordum. Elini çenemde hissettim başımı iki yana çevirdiğinde izlere baktığını anladım. Aynaya bakmamıştım ama öyle sert ısırmıştıki heryerimde izlerini taşıdığıma emindim.
"Jisung ne oldu böyle?"
"Ben söyleyemem" diyerek içimi çekip gözlerimi sildim. Felix beni yargılamazdı ama bu çok utanç vericiydi. Nasıl söylerdim bana tec.. dilim söylemeye varmazken bakışlarımı kaçırdım.
"Jisung bana ne olduğunu anlat"
"Sevgilisi vardı evde, film izlediler eğlendiler seviştiler-" anlatmaya başladım.
Arka arkaya hıçkırırken Felix elimi tuttu "sonra herkes gidince odama geldi, ben istemiyorum dedim ama-"
Gerisini getirememiştim ama Felix'in gözünden akan yaşları görünce anladığını anlamıştım, elimi fazla sıkıyordu habersizdi. "Felix"
"Jisung sen ne diyorsun!"
"Anlatmamam gerekiyordu.."
"Jisung kalk, kalk polise gidelim"
"Olmaz, olmaz gidemem"
"Nasıl gidemem tecavüze sessiz mi kalacaksın, eğer susarsan tekrarlayacak"
"Felix annem..."
"Gerekirse boşanacak, annen bu olanları bilseydi sessiz kalır mıydı jisung?"
"Felix ben-"
"Bana hala onu sevdiğini sakın söyleme jisung, çünkü kabul etmiyorum"
"Ben, hepsi benim suçum ben en başında sessiz kaldım onunla isteyerek yattım Felix, bu kadarını yapacağını hiç tahmin etmemiştim"
"Senin suçun falan yok, ne diye kendini suçlayıp duruyorsun yapma şunu delireceğim yoksa!"
"Felix lütfen beni anlamaya çalış, Annemin hayatını mahvetmek istemiyorum beni bu yaşa getirene kadar kendini hep arka pilana attı şimdi mutlu, eğer benim yüzümden üzülürse kendimi asla affetmem"
"Ama jis-"
"Felix duş almak istiyorum lütfen, saat çok geç oldu sende yatıp uyu"
"Tamam sen duşa gir ben sana temiz kıyafet vereceğim"
Yataktan kalkıp canımın yandığını belli etmemek için dudağımın içini ısırarak kendimi banyoya atıp kapıyı kapattım. Dizlerim tutmuyordu suyu açıp kendimi buz gibi suyun altına bıraktım. Sadece ağlamak istiyordum ağlarsam geçecek tam göğsümü sıkan o his gidecek gibi geliyordu. Soğuk su saçlarımdan bedenime süzülürken yumruklarımı sıktım gözyaşlarım bedenimdeki acıdan değil kalbimi parçalara ayıran tarifi imkansız acıdan akıyordu. Onu seviyor olmam daha da mahvediyor du herşeyi, hislerim olmasa daha kolay sindirebilirdim belki ama dayanılacak gibi değildi...
Üstümdeki ıslak kıyafetleri çıkartıp ayağa kalkarak bedenimi yıkamaya başladım, bir süre sonra kabinden çıkıp havluyu belime dolayarak aynanın önüne geçtim. Gördüğüm manzarayla dudaklarım titredi, daha fazla bakamayarak odaya adımladım.
"Jisung kıyafetleri oraya- hiii jisung bu ne böyle!"
"Felix lütfen bakma"
"t-tamam özür dilerim, giyin hadi ben yatıyorum"
Felix yatıp gözlerini kapatınca hızlıca giyindim. Ayakta dikilecek halim kalmamıştı artık ruhum bedenim iflas etmiş gibiydi, benliğime ağır gelen hislerle yorganı kaldırıp Felix'in yanına yattım. Saniyeler içinde uyumuştum...
🥺🥺🥺