.
William karşısında ona öfkeyle bakan kızında gezdirdi bakışlarını.
Yoongi'nin bahsettiği gün yaklaşmaya başladıkça her an daha da geriliyordu. Evet, kızı şu an babasının hayatını mahvettiği ve bir kargaşaya çevirdiği adamı seviyordu. Ayrıyeten her detayı bilmek istiyordu.
Nasıl öğrenecekti?
"Ben sana bunu anlatırsam eline ne geçecek?"
Cora alayla gülerek ona baktığında William mesleğini sonuna kadar kullanarak duygularını gizliyordu.
"O adama ne bok yaptığını öğreneceğim. Belki de bana yalan söyleme sebebini?"
William göz devirerek yerinde yayılmış ellerini önünde birleştirmişti.
"Hadi diyelim anlattım. Babana karşı olan tavrın..."
"Ben zaten seninle yıllardır görüşmüyordum baba. Yoongi olmasa ismini duymak dahi istediğim biri değilsin. Bana babalıktan bahsetme. Ne yaptıysan ondan bahset."
William dudaklarını birbirine bastırarak oturduğu yerden kalktı.
"O zaman bunu ben değil, çok sevgili Yoongi'ciğin anlatsın kızım."
William salondan çıkarken Cora sinirle evden ayrılmıştı. İlk yaptığı kliniğe gitmek olurken karşısına çıkanlara selam dahi veremiyordu.
Yoongi'nin duvarlarını yıkmak istiyordu.
Ona ulaşmak istiyordu.
Neden olmuyordu?
Yoongi'nin ona bu denli ördüğü kalın duvarları nasıl aşacaktı? Yolu neydi?
Sebebi neydi...
Kapıyı yavaşça açtığında Yoongi'nin yatakta tavanı izlediğini görmüştü.
"Yine aynı konuyu açacaksan odayı terk et."
Yoongi'nin buz dağını andıran sesiyle derin bir nefes vermişti. Kapıyı kapatarak yan taraftaki boş yatağa kendini atıp o da sevdiği adamın yaptığını yapıp tavanı izlemeye başlamıştı.
"Dokuz yaşındaydım."
Yoongi, kızın konuşmasıyla göz ucuyla ona bakmış ardından sessizce onu dinlemeye başlamıştı.
"Babam erkek çocuk isterdi hep. Malı mülkü kalsın işleri devralsın diye."
Yoongi içten içe güldü ve geçirdi içinden; 'Pisliklerine ortak olsun diye'.
"Onun için hayal kırıklığıydım. Her ne kadar kendi spermlerinin sorun olduğunu bilsede bana kullandı öfkesini."
Yoongi belki tanıdığı adamın bir aptallığıyla daha yüz yüze kalırken kızı öylece dinlemekle yetiniyordu.
"Eve geldiğinde sarhoştu. Şirket için düzenlenen partiden gelmişti. Annem evde değildi ve ben sadece uyumadım diye ondan ilk kez dayak yedim."
Cora hatırladığı anlarla gözlerini sıkıca yumup tekrar açmıştı.
"Sonra devamı geldi. Kemer, tokat, yumruk, tekme, bıçak bile vardı."
Cora kolunu kaldırıp bileğindeki dikişsizce kapanmış o koca ize bakarken Yoongi yavaşça ona baktı.
"Bunu yaptığından sonraki gün kampüste kimse fark etmedi sanarken birisi sargı bezi ve temizlemem için batikon bıraktı masama. Kim olduğunu asla bilmedim."
Yoongi gülerek bakışlarını tekrar tavana dikti.
"Bendim."
Cora'nın afallayarak ona dönmesine karşı Yoongi tepkisizce gözlerini beyaz duvarda gezdirdi.
"Ne?"
"Seni koruduğumu söylediğimde bana böyle inanman göz yaşartıcı doktor."
Cora ona anlamaz bakışlarla bakarken Yoongi'de ona döndü.
"Söylesene o kişi; siyah şapkasının üstüne kapüşon çekmiş, yüzünde maske olan hatta işaret parmağında demir bir yüzükle koca sırt çantası taşıyan biri değil miydi?"
Cora ona şaşkın biçimde bakarken Yoongi tekrar başını tavana çevirdi.
"Sen gölgenden bir haber yaşamışsın doktor. Baban olacak it perde çekmiş gözlerine. Şimdi bana öyle bakma."
Cora yavaşça yerinde doğrulduğunda Yoongi gözlerini yummuştu.
"Anlat lütfen."
Titreyen sesine engel olamadan konuştuğunda Yoongi hızla ona baktı.
"Bilmek istiyorum."
Yoongi alayla gülerek başını iki yana sallayarak yerinde oturur pozisyona gelmişti.
"Kendine zarar veriyorsun..."
"Orası beni ilgilendirir Yoongi. Bana yalan söylediğin her bir kısmı düzeltmeni istiyorum."
Yoongi tereddüt içerisinde kendiyle savaşırken zaten her türlü öğreneceğinin farkındaydı.
"Babam bizden özür dileyip bir şans daha istedi. Bizde verdik. Ve iyiki de vermiştik. Kısa sürsede aile olduğumuzu hissetmiştim."
Cora'nın kaşları çatılırken derin bir nefes almayı denedi. Hani merhametsizin tekiydi bu herif?
"Sonra geçmişte sağ kolu olduğu, illegal işlerle uğraşıp çeşitli yasa dışı işlerle ilgilenen adam evimizi bastı. Önce beni vurdu, sonrada kardeşimi öldürdü. Babam ve annemi ise hiçe sayarak yaraladı."
Cora'nın kaşları çatılırken kalbi hızla atmaya başladı. Yoongi ise nefretle yüzünü buruşturdu.
" Tanıdıktır... "
Bakışlarını kızın gözlerine çıkardığında Cora onu pür dikkat dinliyordu.
" William Chiotis. "
Cora o an bitmişti.
İçten içe aldığı darbeyle kalakalmış gözleri ondan önce olayı kavrayarak dolmuştu. Duydukları neyin nesiydi?
"Sonra kardeşimi öldürdüğü için bende onu bıçakladım ve bir adamını ağır yaraladım. Adamı öldü. Kendi yaşamaya devam etti."
Babası nasıl bu kadar gaddar olabilirdi?
Nasıl bir merhametsizlikti bu?
"Kardeşimin mezarına geldi utanmaz gibi. Beni öldürmekle tehdit etti. Ben de aynı tehditi ona geri ilettim."
Cora'nın dolu gözlerinden yaşlar akmaya başladığında Yoongi derin bir nefes aldı.
"Baban durmadı. Ben doktor oldum, o ailemi paramparça etmek için elinden geleni yaptı. Babamın omurgasına zarar verip bel altını felç bıraktı. O ameliyata ben girdim ve çıktığımda mesleğimdeki son ameliyat olmuştu. Baban sağ olsun, en azından kendi babamı yaşama tutmaya çabalamama izin verdi. "
Cora yüzünü elleri arasına alırken Yoongi arkasına yaslandı.
"Annem üstlendi, çünkü baban tehdit etmişti. Babam zaten felçli olduğu için ev hapsi verildi. Annem ise ifade vermekle yetindi. Sonra bende gidip babanı ölüm döşeğine soktum."
Cora'nın bakışları onu bulurken Yoongi başını hafifçe iki yana salladı.
"Sevgili üvey baban.."
Daha ne öğreneceğim derken duyduğu her şey üstüne geliyordu Cora'nın.
"Bay Jung. Babanın en yakın kadim dostu. Beni öldürmeye ant içmiş it. Annenle babanın arkasından yasak aşk yaşamaya başladılar ve evlendiler sonunda. Baban ilk kez seni düşünerek annene dokunmadı. Yoksa yapacaklarını düşünmek bile iğrenç."
Cora tekrardan aldığı darbeyle kalakalırken Yoongi devam etti.
" Sevgili üvey abin her boku bildiği hâlde, senden her şeyi sakladı. Sende onun gülen yüzüne kanacak kadar saftın... "
Cora ona karşı çıkmak için dudaklarını aralarken Yoongi izin vermeden devam etti.
"Ben de bu yüzden babanı tanıdığım ilk andan beri seni araştırdım ve yakınında oldum. Çünkü onun oluşturduğu her tehlikede seni koruyabilecek tek kişi bendim."
Yoongi ayaklanarak ona doğru ilerlediğinde Cora'da ayaklanmıştı.
"Baban sadece benden korkuyordu Cora. Sadist ya da mazoşist değilim. Ben sadece intikam arzusu yüzünden hayattan soyutlaşmış biriyim. Babanın korktuğu şeyde buydu zaten".
Cora'nın gözünden düşen yaşı izledi Yoongi ardından elini kızın yüzüne yerleştirerek diğer yaşın akmasını engellemişti.
"Ben de seni korumak için kendimi kullandım doktor. Ve bundan pişman değilim. Şimdi eğer hâlâ sana zarar verdiğimi düşünüyorsan lütfen bu odayı terk et. Çünkü ben bunu bir kez daha duymayı kaldıracak kadar güçlü değilim."
.