ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)

By sadeceokukk

2.1M 33.8K 5.2K

- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyec... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
DUYARI
16
17
18
19
20
DUYARI
21
SPOİ🫱🏻‍🫲🏽
22
23 BÖLÜM
24 BÖLÜM
25
26
27
28
29
DUYURU
31
32
33
2 SEZON 34 BÖLÜM
35 BÖLÜM
36 BÖLÜM
37 BÖLÜM
38 BÖLÜM
39 BÖLÜM
40 BÖLÜM
1 MİLYON♥️
41 BÖLÜM
42 BÖLÜM
🖤
43 BÖLÜM
44 BÖLÜM
45 BÖLÜM
46 BÖLÜM
47 BÖLÜM
48 BÖLÜM

30

28.5K 480 18
By sadeceokukk

Bazen kendimi alıkoyamadığım alışkanlıklarım vardır. Bunun içersinde temizlik ve yemek yapmakta vardı. Hamarat değildim ama kendime iyi geldiği için yapmayı seviyordum. Mesela şuan demirin evinde kahvaltı hazırlıyordum. Bana kızacağını sanmıyordum sonuçta bir birmizi seviyorduk. Peynirleri doğrarken aklımdaki o gün beni rahat bırakmıyordu. 1aydır aklıma bile getirmiyordum ama dün gece demirle konuştukdan sonra rüyama bile girmişti. Onu yakalamadan bana rahat olmicak anlaşılan.

Masayı kurarak çay bardaklarına yerleştirdim. O sırada demirin ayak sesleri mutfağa girdiğini gösterdi. Aklımdaki düşünceleri kenara bırakarak gülümsedim. "Günaydınn" yanıma gelerek anlıma öpücük kondurdu. "Günaydın güzelim." Geri çekilerek masaya baktığında kaşları havalanmıştı. Beklemiyordu sanırım. "Çok güzel ve çok açım hemen oturalım" bu haline gülerek çayları koyarak bende oturdum. Tabağına aldığı omleti ikiye ayırarak ağzına atdığında onun kusursuz uykulu halinden gözümü alamıyordum."mükemmel suratımı izlemeyi bırak ve yemeğini ye" gözlerimi açarak onun bu özgüvenli haline burun kıvırarak bende yemeğimi yedim. Aklımda hala düşünceler vardı. Yanlız kaldığımda onun gelme hissi kalbimi ve aklımı ele geçirmişti. Bir tarafım demir onu bulup hapise tıkacağını söylesede bir yanım aslında o senin hep peşinde olacağını söylüyor. Korkmuyordum ama endişeliydim. Kendimi garip hiss ediyordum. Böyle durumlarda ne yapılır bilmezdim o yüzden endişem o tutuklanana kadar devam edecek. "Ne düşünüyorsun?" Demirin sesiyle düşüncelerimden çıkıp çayımı yudumladım. "Hiç öylesine dalmışım" başını sallayarak çatalını masaya bıraktı. Kollarını masada bağdaş kurarak ciddi ifadeyle bana bakıyordu. "Ne düşündüğünü biliyorum gece. Artık endişelenme o adam birdaha asla seni göremez ve dokunamaz" nasıl emindi ki bu kadar? Elini kolunu sallaya sallaya geziyordu ve demir bu kadar kolay konuşamazdı. Bildiği birşey var ama söylemiyor gibiydi. Çatık kaşlarımla ona bakarak iç çektim. "Bilmiyorum demir içimdeki endişe bitmek bilmiyor. Kendimi mi korkutuyorum bilmiyorum ama sanki her an karşıma çıkacak gibi bir hiss var içimde. O elini kolunu sallaya sallaya geziyor ne malum yarın karşıma çıkmayacağı?" Demir derin bir nefes alarak avuçlarını yanaklarıma koydu. "Artık böyle hisslerin olmayacak çünki o adamı buldum merak etme ve şimdi güzelce kahvaltını yap" ağzım açık şaşkın gözlerle ona bakarken yerimden fırladım. "Buldun mu? Gerçekten mi? Yakaladınız mı onu?" Elimden tutarak masaya oturttuğunda dikkatle onu dinledim. "Az önce aykut aradı ve onu eski bir ağaç evde bulduklarını söyledi. Yakaladılar ve benim gelmemi bekliyorlar şimdi sen kahvaltını güzelce yap bende üzerimi değiştireyim" 32diş gülümserken masadan kalkmadan boynuna sarıldım. "Çok teşekkür ederim seni seviyorum" elini belime sararak boynuma öpücük kondurdu. "Seni seviyorum ve artık üzülmeni istemiyorum şahmelek" bu şahmelek sözünün manasını bulmam gerekdi. Kulağa güzel gelsede yinede merak etmiştim.

Demir gitmiş bende kahvaltımı yaparak masayı toplamıştım. Sıkılıyordum ve ne yapacağımıda bilmiyordum. Montumun cebinden aldığım telefonumdan abimi aradım. Merak etmişdir. İlk çalışta açılan telefonla gülümsedim. "Alo abi?" Karşı tarafdan gelen bağırma sesleriyle kaşlarımı çatdım. Sanki kavga var gibiydi. "Güzelim birşey mi oldu?" Abim titrek bir nefes vererek içimi korkuyla saran bağrışmalar beni korkutuyordu. "Hayır kendim aradım ama sen neredesin? O seslerde ne?" Derince çatılan kaşlarım ürkek nefes alış verişlerimle abimden gelen cevabı bekliyordum. "Müsait değilim güzelim demir sana anlatmıştır şimdi kapatmam gerek" birşey söylememe izin vermeyerek yüzüme kapanan telefonla öylece kaldım. O adamın yanındaydılar sanırım. Derin bir iç çekerek koltuğa atdım kendimi. Ne yapa bilirdim diye düşünüyordum ama yapmaya birşey yoktu. Bende uyumaya karar vererek pikeyi üzerime örtdüm. Uykum yoktu. En son karar vererek televizyonu açtım ama sabah olduğu için dizi yoktu. Bende yutuba girerek şarkı açtım. En iyisi yemek yapmaktı. Sesini yükselterek mutfağa adımladım. Gerekli olan malzemeleri çıkararak önce güzel bir browni yaptım. Buzdolabına yollayarak karnı yarık için patlıcanları çıkardım. İçini aralayarak iç mazemesini doldurdum onuda fırına göndererek yanına ayran ve pilav yaptım. Buzdolabının üzerinde duran saate baktığımda saatin 4olduğunu gördüm. Baya zaman geçmişti bile. Cebimden telefonu çıkararak demiri aradım. Merak etmiştim zaten sonuçta iyi bir yerde değildi.

Aramamı açmadığında ikinci kez aramıştım ama yinede açmamıştı telefonu. Abimi arayarak onun açmasını bekledim ama oda açmıyordu. İçimi saran endişe ve korku yerimde durmama neden olmuyordu. Kapıdan çıkarak bana bakan korumaya yürüdüm. "Birşeymi istemişdiniz gece hanım?" Hızlı hızlı nefes alarak konuşmaya başladım. "Beni demire götür hemen!" Sözümün üstüne söz söylememesi için bahçe sonunda duran arabaya yürüdüm. Arkamdan gelen koruma arabayı açtığında yan koltuğa oturduğumda korumada oturmuştu. "Demir seni aradımı?" Başını salladığında "en son ne zamam aradı?" Bakışları beni bulup tekrar yola döndüğünde cevap vermek yerine susmuştu. "Sana diyorum en son ne zaman aradı seni?" Derin bir iç çekerek kravatını gevşetdi. "1saat önce" kaşlarım daha derin çatılırken beni neden aramadığını sorguladım.

1saat sonra ormanlık bir alana geldiğimizde koruma silahını çıkarmıştı. Neler oluyordu. Neden silahını çıkarmıştı? "Gel benimle biraz yürümemiz gerek" içimi endişe sarsada arkasından ilerlemeye başladım. Görüş alanımıza giren depo gibi bir yerde durduk. Önünde onlarca koruma olan depoya yürüdüğümüzde korumaların gözü bizdeydi. Açılan depo kapısıyla içeri girdiğimde kimse yoktu. Korumaya bakarak "nerdeler hani?" Dedim. Sabr çeker gibi yapıb yürüdüğünde merdivenleri çıkıyorduk. Kulağıma gelen abim ve demirin sesiyle rahatlamıştım. İkinci kata girdiğimizde abimi sonrasında ise demiri görmüştüm. Sonra o adamı... aynı benim gibi kollarından tavana asılmış ayaklarındada zincirler vardı. Başını aşağı olan adamın gözleri kapalıydı. Hızlı adımlarla onların yanına ilerlediğimde arkası bana dönük olan abim ve demir çatık kaşlarıyla bana sonra arkamdaki korumaya bakıyordular. "Gece?" İkisinin aynı anda söylediği ismimle öfkem git gide artıyordu. Demire yaklaşarak kızgın gözlerle ona baktım. "Bu beni kaç saatdir yanlız bıraktığın için" yüzüne okkalı bir tokat geçirerek yenisi ekleyip "buda beni değilde korumanı aradığın için" kızarmış gözlerle ikinci tokatıda yüzüne vurarak abime döndüm. Ona vuramazdım. Ona sadece "seninlede konuşacağız" dedim. Demir şoktaymış gibi bir bana bir korumaya bakıyordu. "Ben söyledim getirmesi için varmı bir itirazın demir bey?" Sonlara doğru yüksek çıkan sesimle başını "hayır" anlamında salladı. Abime döndüm. Ağzını açıp geri kapatıyordu. "Şimdi bana bu adamın neden benim peşimde olduğunu anlatın!" Sandalyeyi önüme çekerek oturdum. Beni ne kadar korkutmuşlardı haberleri varmıydı? Öldüklerini bile düşündüm resmen! Şimdi gelipde bana kızamazdılar. Gözlerimi devirdiğimde bakışlarım o adamda durmuştu. Yeniden gözlerimi onlara çevirdiğimde önümde oturarak adamı arkalarında saklamıştılar. "Seninle buraya geldiğini evde konuşacağız gececimm" abimin ismimi baskılı söylemesi sırıtımama neden olurken "vAllaha sizde bana beni ne kadar endişelendirdiğinizin hesabını vereceksiniz. Şimdi İkinizde hemen onun neden benim peşimde olduğunu söyleyin hemen şimdi!" İkiside bu tavrıma kaş çatarken ilk defa beni bu kadar sinirli görmüştüler. Sanki ben onlardan yaşca büyükmüşüm gibi konuşuyordum. Demirin konuşacağını anladığımda bakışlarımı ona çevirdim. Kaşlarımı havalandırarak konuşmasını bekledim. "Baban kaldığı ülkede yıllar öncesinde kumarda büyük miktarda para kayb etmiş. Borcunuda ödememiş. Bu adamlar babanı aramış ama baban ortadan kayb olmuş." Duyduğum cümleler kulağımın çınlamasına sebep olurken dinledim onu. "Yıllar geçmiş ve seni bir gece klübünde görmüşler yani benimle ilk tanıştığın gece. Senide yıllardır arıyormuşlar ama karşına çıkmaları için fırsatları olmamış çünki hep evde oluyordun." Başımıza böyle birşeyin geldiğini kabullenemiyordum. Babam çok dürüst birisiydi ama bana yada anneme abime böyle birşey söylememişti. Bizi böyle bir duruma soktuğu için ona kızgın değildim. Hatasını anlamış ve kenara çekilmişti. Ona zaten bu durum hakkında birşey söylemek istemiyordum. "Sonra adamlar senin taşınacağın günü beklemiş beklemiş ve tık en sonunda o gece o adam karşına çıkmış. Bu adam bu işin başında değil." Peki neden bu adamı göndermiştiler? Hemde bu kadar aptalca birisini. "Peki neden bu adam? Neden herhangi bir koruma değilde vurduğum adamlardan biri değilde bu ?" Demir derin bir nefes alarak anlatmaya başladı. "Çünki bir zamanlar deli hastanesinde yatdı. Şuan elinde delilik raporu var o yüzden adamı şuan polise götürürsek tutukalamayıp hastaneye kapatacaklar ve o sıradada yine kendi yöntemleriyle kaçacak. Yani açıkcası adam tutuklanamadığı için onu seçmişler" herşey mantıklı gelirken gözlerimi kapatarak yutkundum. Bir yandan bu adama acımam gerekirken bir yandanda şuan gebermesini istiyordum. Bakışlarım abimle demirin arasında dolanıyorken içimde beni korkutan soruyu sordum. "Peki bu adamların büyüğü kim? Hala daha benim peşimdeler mi?" Bu sefer konuşan abim olduğunda bakışlarımı ona çevirdim. "Bütün adamlarını çökertik. Ellerindeki bütün paralar hisseler kaçak mallar arabalar hepsine el konuldu. Ama hala daha büyüklerine ulaşamıyoruz. Çok iyi saklanıyor" buda o demek oluyor ki o adam benim karşıma yeniden çıkacak. Birisinde suç bulmak istemiyordum. Eğer birisi suçluysada o babam değildi. Kimdi peki? Dedi içimdeki ses. Babam değildi suçlu diye kendime defalarca kez hatırlatdım. Babam olamazdı. Yıllar önce yaptığı hata benim canıma maal olmuştu ama üstünden yıllar geçmişti. Başımı ellerimin arasına koyarak sakinleşmeyi bekledim. Bu olaydan bir suçlu ararsam kendimi iyi hiss etmezdim. O yüzden odağım sadece dikkatli olmaktı. Abimle demir ayaklandığında bende onlarla birlikte kalktım. "Hadi bakalım eve gidiyoruz" demir yanıma geldiğinde abime baktım. "Ben burdayım işim bitmedi daha" başımı sallayarak demirle depodan çıktık. Arabaya bindiğimizde onun bana kızgın olduğunu biliyordum ama buna hakkı yoktu bikere. Hareket eden arabayla başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapatdım. Saatler önce uykum gelmesede duyduklarım yüzünden kalbime hüzn ve ağırlık çökmüştü.

Continue Reading

You'll Also Like

21.9K 396 11
Başrol kız ve başrol erkek ikiside birbirlerinden nefret ederek ailelerin zoru ile evlenir. Acaba ileride aşık olacaklar mı? Kim bilebilir ki? Başlan...
1.3M 75.3K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
434K 7.9K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
3.9K 202 16
Hırçın, inatçı, asi, bir Kız ukala, Serseri ve yakışıklı bir Erkek Bir anlık veya kurtulmak için söylediğimiz küçük bir yalan... hayatımızı değiştir...