ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)

32

Yorgun bedenim yatakdan çıkmak istemiyordu. Saçlarımda gezinen parmaklarla kıpırdanarak dahada sokuldum göğsüne. "Bebeğim uyanmak istemiyormusun?" Demirin sesiyle gözlerimi açamasamda başımı hayır anlamında salladım. Fazlasıyla yorgundum. Yeniden uyumak istiyordum ama demirin buna izin vermeyeceğinide biliyordum. "Uyumak istiyorum lütfen" güldüğünü anladığımda gözlerimi açmadan kaşlarımı çatdım. Gerçekdende fazlasıyla uykum vardı. "Ben seni uyandırmasını bilirim" omuzlarımı sirkerek uyumaya devam etdim.

Dudaklarımdaki yumuşak baskıyla gözlerimi açmadan demiri öpmeye başladım. Elini başımın arkasına yaslayarak yumuşak bir şekilde öpüyordu dudaklarımı. Alt dudağımı ısırarak dilini dudaklarıma sürtdüğünde kadınlığımdaki acıyla inleyerek gözlerimi açtım. "Acıyor" dediğimde başını kaldırarak "burada bekle" dedi.

5' dakikanın ardından elindeki ilaç ve suyla yanıma oturduğunda ağrı kesici olduğunu anlayarak içtim. Bardağı komidinin üzerine bırakarak kollarımı boynuna doladım. Omzundaki başıma öpücük kondurarak saçlarımı okşadığında "biraz dinlen ağrın geçecek güzelim" başımı sallayarak yerime uzandığımda oda odadan çıkmıştı.

❄️

(Demirin ağzından)

Bana iyi gelen tek şey geceydi. Onunla birlikte olduğum zaman kimseyi umursamazdım. Kimsenin onu üzmesini istemiyorum. Son 1 ayda çok kötü şeyler yaşamıştı o yüzden oldukca hep yanında olacaktım. Ağrı kesici vererek mutfağa girdiğimde bu işde başarılı olduğum için seviniyordum. Ona güzel kahvaltı hazırlamak istiyordum. Dün gece bana ait olmuştu evet bunu kendisinin istediğini biliyordum. Ona biraz sert davransamda bunun hoşuna gitdiğinide biliyordum. 

20dakikanın sonunda masayı hazırlayarak odama girdim. Yatağa dağılan uzun saçları ve iki yana açtığı kollarıyla dudaklarını büzmüş bir şekilde yatıyordu. Gülümseyerek onu ne kadar sevdiğimi hatırladım. İlk tanışdığımızda benden hiç hoşlanmazdı. Hatta bi keresinde ağzında mırıldanarak bana kara delik dediğini hatırlıyorum. Aklıma gelen düşüncelerle gülümseyerek yanına uzandım. Ellerimi dağılan saçlarında gezdirerek kulağının arkasına sıkıştırdım. "Demirr" dolgun dudaklarından işitdiğim ismimle gözlerim dudaklarında takılı kaldı. "Güzelimmm uyanmak istemirsin? Kahvaltı yapalım?" Başını salladığında kollarını boynuma sararak yanıma geldi. "Kokun çok güzel gece senin parfümünden sıktım ama aynı seninki gibi kokmuyor" dili dolaşa dolaşa konuştuğunda gülerek anlına öpücük kondurdum. "Hmm demek benim parfümümü sıktın?" Kızar gibi çıkan sesimle gözlerini açtığında "kızdın mı?" Diye sordu. Başımı olumsuz anlanmda sallayarak "hayır istediğin kadar sıka bilirsin. Hatta senin ola bilir" gözleri şaşkınlıkla kocaman olduğunda gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. "Gerçekten mi?" Dudaklarına buse kondurarak çekilmek istediğimde ellerini yakalarıma koyarak dudaklarımı öpmeye başladı. Elimi çıplak bacaklarında gezdirerek baldırlarını sıktığımda aynı zamanda dudaklarınıda öpüyordum.

Geri çekildiğinde derin nefesler alarak "beni aşağıda bekle geliyorum" yeniden saçlarına öpücük bırakarak "seni bekliyorum" diyerek odadan indim. Kapı zili çaldığında merdivenlerden inerek kapıyı açtım. Onuru karşımda görmeyi beklemesemde bildirmeden gülümseyerek "kardeşim hoş geldin" elini omzuma atarak hafif sıktığında "hoş buldum kardeşim gele bilirim değil mi?" Kapıdan çekilerek içeri geçmesini bekledim. "Tabi geç abi" içeri geçtiğinde salonda oturuyorduk. "Ee nasılsınız? Gece nasıl oldu dün gece?" Aklıma gelen olaylarla boğazımı temizleyerek "iyiyiz kardeşim saol gecede iyi uyandı gelir şimdi" merdivenlerden inerek yanımıza gelen geceyle üstünü inceledim. Kıyafetlerini değiştirdiği için rahatlayarak önüme döndüm. Gece abisinin yanına oturduğunda "abi hoş geldin" onur gecenin saçlarına kondurduğu öpücükle gülümseyerek "hoş buldum abisinin güzeli ee nasılsın?" Aralarındaki ilişki gülümsememe neden olurken gece derin bir iç çekerek bana kaçamak bakışlar atıyordu. "İyiyim 1ay öncesine nazaran çok iyiyim abi" kasılan çenemle sinirlensemde kendimi sakinleştirdim. Artık o adamları bulmak istiyordum. Ne malum geceye birşey yapıp yapamayacakları. Ayağa kalkarak ortamda ki gerginliği dağıtmak adına "ee hadi o zaman kahvaltı yapalım" ikiside ayağa kalktığında onur "olur vAllaha bende kahvaltı yapmadım" dediğinde masalara oturmuştuk bile.

Gece ne kadar çay koymak için ısrar etsede en sonunda çayları ben koyarak kahvaltı etmeye başladık. Onur yediği salatalığı bırakarak "demir biz adamları bulduk" kaşlarım çatılırken "nasıl yani?" Dedim. Gecede elinde titrek bir şekilde tutduğu çayı bırakarak bakışlarını onura çevirdi. "Bir alanları var. Hepsi orada toplanıyor. Onun için geldim" başımı sallayarak "ne zaman toplanacaklar?" Sorduğumda bakışlarım ara sıra geceye kayıyordu. "Bugün" gece elindeki çatalı sert bir şekilde masaya düşürdüğünde titreyen ellerini masanın altına gizlemişti. "Gece iyimisin?" Telaşla ellerinden tutduğumda onurda "abicim bişey mi oldu?" Gece dolmuş gözleriyle ikimize baktığında ağlaması canımı yakmıştı. "Oraya. Gidecekmisiniz?" Yutkunarak söylediği sözlerle korktuğunu biliyordum. Burnunu çekerek gözlerini sildiğinde ikimizdende ses çıkmamıştı. Çünki bugün oraya gitmemiz şartdı. Yoksa kaçacaktılar. O yüzden alanlarına giderek hepsinin nefesini kesmemiz lazımdı. Bunu geceye söylemek istemiyordum. Ama söylemezsem kötüleşeceği kesindi. Boğazımı temizleyerek elimin arasında beyazlaşan ellerini okşadım. "Gece gitmemiz lazım. Yoksa kaçarlar son şansımız merak etme tamammı? Bize birşey yapamazlar sakin ol tamam?" Başını hızlıca hayır anlamında sallayarak onura sonrada bana bakarak "ya size birşey olursa? Onlar çok tehlikeli. Gitmenizi istemiyorum" gözlerinden akan tane tane yaşlar canımı yakıyordu. Yutkunarak onura baktığımda elini gecenin omzuna koyarak okşadı. "Merak etme güzelim bize hiç birşey olmayacak" buna inanmak istemiyordu. Bize birşey yapamazlardı. Çünki çok iyi plan kurmuştuk. Gece masadan kalkarak koşar adım merdivenlerden çıktı. Anlımı ovuşturarak onura baktım. "Ne yapmayı düşünüyorsun?" Omuzlarını indirerek başını elleri arasına aldı. "Bilmiyorum hadi hazırlanın çıkalım geceyi kumruya bırakacağım oradanda plan yapıp yola çıkarız" başımı salladığımda masayı toplayıp yukarı çıktım. Kapının önünde durduğumda gecenin ağlayan seslerini duyuyordum. İçeri girdiğimde başını kaldırmadan dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu. Yanına oturarak "yapma böyle lütfen" gerçekten kötü oluyordum. Üzülmesini istemiyordum. Bizi zor durumda bırakıyordu o adamları yakalamamız gerekti. "Yüzüme bak güzelim" saçlarına dudaklarımı bastırarak geri çekildim. Başını kaldırarak kızarmış gözleriyle bana baktığında dudaklarımdan titrek bir nefes çıktı. "Ağlama lütfen" boynuma kollarını dolayarak sarıldığında ellerimi beline doladım. "Korkuyorum size birşey olmasından" saçlarında parmaklarımı usul usul gezdirerek sakinleşmesini sağladım. "Bize birşey olmayacak tamammı güzelim bunu aklından çıkar. Seni kumruya bırakıcaz abinle birlikte ve sonra yanına geleceğim banada abinede birşey olmayacak" yüzüme bakarak ellerini boynuma koydu. "Söz mü?" Yutkundum sertçe. "Söz" gülümseyerek dudaklarıma kapandığında ellerimi belinde sıkılaştırdım. Alt dudağını çekiştirerek emmeye başladım. Tırnaklarını bonuma geçirerek kucağıma oturdu. Belindeki ellerimi kalçalarına atarak sıktığımda kendini bana bastırmıştı. Dudaklarından ayrılarak anlına öpcük kondurdum. "Seni seviyorum ve hemen gel tamammı?" Başımı salladım. "Seni seviyorum ve seni yanlız bırakmayacağım"