Gamzeliler/Gerçek Ailem

By derindamavi

909K 54.3K 10.9K

"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli ol... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34/Sezon Finali
Bölüm 35
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70

Bölüm 36

11.8K 817 186
By derindamavi

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz

Buraya uğurlu sayınızı bırakabilirsiniiz

                           Keyifli Okumalar

Bölüm Fotoğrafımız:

(Temsili Buse ve abileri)

                                         Abi

Göz kapaklarımın üzerinde sanki fil var gibi ağrıyordu. Zar zor gözlerimi açtığımda gözüme dolan loş ışıkla tekrar kapattım.

Ardından bir daha açıp ışığa alışmayı bekledim. Alıştıktan sonra doğrulmayı denemiştim ki vücuduma giren acıyla inleyerek tekrar yatmak zorunda kalmıştım.

Ne olmuştu da ben gene bu haldeydim? Gözlerimi kapattığımda zihnime dolan anlarla gözlerimi açtım.

Kabuslar uzun süreli gitmezdi.

Aklıma gelen abimle etrafıma bakındım. Burada değildi, ya yoğun bakımdaydı ya da düşünmek istemeyeceğim ihtimallerleydi.

Burada hemşire çağırma butonu falan yok muydu ya? Ben hemşire çağırma butonunu ararken kapım öyle bir açıldı ki deprem oluyor sandım.

"Buse!"herkes ismimi söylerken benim tek dediğim şey "Abim nerede!"demek olmuştu.

"Hangi abin"dedi Erçin kafası karışmış bir şekilde "Eray"diye fısıldadım sadece. "O iyi uyuyor"dedi Güney, sesindeki şaşkınlığı hissediyordum.

"Güzel beni ona götür müsünüz?"dedim doğrulmaya çalışırken.

"Hayır Buse dinlenmelisin"diyerek beni yatırmaya çalışan Güney'e ters bir bakış attım.

"Hadi ya! Beni doğru abime götür"dedim. Bu kelime dudaklarımın arasında istemsizce yer edinmişti artık.

Çünkü Eray benim abimdi.

"Buse"dedi Güney şaşkınlıkla ve biraz da sinirle.

"Güney beni abime götür lütfen"dedim ağlamaklı ağlamaklı.

Derin bir nefes alıp yüzüme baktı ardından "Tamam"dedi.

Kocaman gülümsedim. "Önce hemşire çağıralım da şu serumu bir çıkarsın, deleceksin damarını yoksa birazdan"dediği şeyle kıkırdadım sadece.

"Teşekkür ederim"dedim Güney'e doğru. Elleri saçlarımın arasında kaydı.

"Kıyamıyorum sana"dediğinde gülümseyerek ona öpücük attım. Büyük bir kaza geçirmiştim ve hala daha gülebiliyordum.

Ama bu demek değil ki diğer abim sayılan varlıklardan intikam almicam.

Hemşire gelip seruma bakmıştı. "Çıkarmasak daha iyi aslında"dedi. Dudak büzdüm, "Ama serumla birlikte gitmesinde bir sakınca yok, dikişlerini zorlamasa yeter"dediğinde gülümsedim.

"Teşekkür ederim"dedim. Güney kalkmama yardım ettikten sonra birlikte Eray'ın odasına gittik.

"Diğerleri nerede"dedim yürürken. "Anneme sakinleştirici vuruldu, babam da onunla"dedi.

İki çocuğu da hastane odasında canı için savaş verirken o karısının yanında mı kalmaya karar vermişti?

Buna mı şaşırıyordum, oğulları ağzıma sıçarken iki laf söyleyemeyen bir adamdan bahsediyorduk.

"Buse"ismimi duymamla adımlarımı yavaşlatıp omzumun üzerinden arkaya baktım. Gördüğüm abimle "Abi!"dedim.

Eray dediğim şeyle durup bana baktı. Serumu da çekerek abimin yanına adımladım ve kollarımı ona sardım.

"İyisin!"dedim gözlerimden yaşlar süzülürken. O da kollarını bana sardı ve kokumu derince içine çekti.

"İyiyim, iyisin"dedi. "Sana ne oldu abiciğim?"dediğinde derince yutkunarak gözlerine baktım.

"Abi şu an bunları konuşmasak olur mu?"diyebildim. Tekrar kafamın üzerini öpüp "Tamam meleğim"dedi. "Hadi Buse gördün Eray'ı şimdi seni tekrar götürelim de iyice dinlen"diyerek koluma giren Güney'e baygınca bakış attım.

"Sen de gelebilir misin?"dedim alttan alttan Eray'a bakarken. "Benim de yatıp dinlenmem gerekiyor güzelim, şu serumu çıkarır çıkarmaz geleyim ama olur mu?"dedi baş parmağı yanağımda kayarken.

Başımı sallamakla yetindim. Büzülen dudaklarımla Güney'in koluna girdim. "Büzme o dudakları"dediğinde Eray ona hiç bakmadan dudaklarımı serbest bıraktım.

Dinlenmesi gerekiyordu haklıydı ama ona bakarsam benimle gelsin isteyecektim bunu biliyordum, kendimi tanıyordum.

Güney ile birlikte tekrar kaldığım odaya gittik. Güney uzanmama yardım etti.

"Ona hemen abi diyebilmişsin"dedi. Sesindeki kıskançlığı ve kırgınlığı fark etmiştim.

"Çünkü bir abi gibi davrandı"dedim. "Evet kabul bana bir ikizim ve bir abim daha olduğunu söylemedi ama o kurşunun hedefi benken bir abi gibi de önüne atladı"dedim.

"Ama o kurşun gene vurmuş seni"dedi Güney. Hafifçe gülümsedim "Bu onun benim için kendini feda ettiği gerçeğini değiştirir mi?"dedim.

"Evet sana abi demem için git kendini bir kurşunun önüne at demiyorum, sadece bir abi gibi davran istiyorum"dedim.

"Bir kere abi dedin ama"dedi Güney dudaklarını asıp. "Güney seni zaten abim olarak kabul ettim ben sadece tamamen abi demem için biraz çabalaman gerekiyor"dedim.

O sırada kapı açıldı ve içeriye o üç kişi girdi.

Erçin, Kerem ve Ediz.

"Hayırdır?"dedi Güney. Bense bakışlarımı onlardan çekip duvara sabitlemiştim.

Bazen duvarlar da çok şey anlatırdı insana.

"Kardeşimizi görmeye geldik"Ediz'in tok sesini duyduğumda "Yanlış oda"dedim kendime hakim olamayarak.

"Senden bahsediyorduk Buse"dedi Kerem. "Pardon beni kardeşiniz olarak gördüğünüzü sanmıyordum"dedim hala daha onlara bakmazken.

"Burada olmanızın tek sebebi ölüm döşeğinden dönmem"dedim keskince. "Bir şeyler yaşamasam ve hayatım en az sizin kadar iyi olmuş olsaydı bana hala daha saygısızca davranacaktınız"dedim.

"Buse"dedi Erçin. "Ne Buse Erçin! Sen demedin mi eski ailen bile seni sevmiyor bu aile mi sevecek dedin"dedim.

"İstenmeme duygusu nasıl demedin mi bana? Şimdi buraya karşıma gelip bana ikizinim deme cesaretini nereden alıyorsun!"dedim.

Bakışlarımı onlara çevirdim. "Eğer sizi hemen affedeceğimi size düşündürdüysem onu unutun! Ben sizi asla affetmicem"dedim.

O sırada kapı açıldı ve içeriye Ardahan Bey ve Gül Hanım girdi.

"Kızım"dedi Gül Hanım. Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.

"Bana kızım demeyin! Oğullarınız kalbimi sikip atarken sadece ağladığınız kızınıza kızım demeyin!"dedim kendimi tutamıyordum.

"Bir sürü çocuğunuz var, onlar için de birilerinden vazgeçmeniz gerekti neden ilk benden vazgeçtiniz?"dedim çaresizce.

Onlara bir şey dememek için benim kalbimin kırılmasına izin vermişlerdi.

"Buse"dediğinde Ardahan Bey "Sizden rica ettim konuşun dedim etkileyici olsun dedim onu bile beceremediniz! Çocuklarınız sizden yüz buldu"dedim daha çok ağlarken.

"Belki bu odada olmasam hala daha benim kalbimi kırmaya devam edeceklerdi ve sizin yapacağınız tek şey ağlayan eşinizi sakinleştirmek olacaktı"dedim. Serum takılı olmayan elimle göz yaşlarımı sertçe sildim.

"Belki haddimi aştığımı ve şımarık olduğumu söyleyeceksiniz ama bana şımarma hakkı bile tanımadınız ki"dedim çaresizce.

"Bana her seferinde annem olduğunu söylüyorsunuz peki bana annem olduğunuzu hissettirdiniz mi? Bir kere alışverişe çıkmakla hissedilecek bir şey değil bu"dedim.

"Ardahan Bey ile zaten samimi bir şekilde çok fazla iletişim içerisinde değildik ama gene de istiyor insan"dedim.

"Erçin haklıydı, benim hiç bir aile karesinde yerim yoktu"dedim. "Buse onlar sinirle dökülmüş kelimelerdi"dedi.

"Senin ağzından sinirle dökülen kelimeler senin gerçek düşüncelerindi ve burama burama saplandı"dedim kalbimi göstererek.

"Kerem benden bunlar yaşanmadan gelip özür diledi, tamam beni çok kırdı ama geldi en azından özür diledi ya"dedim.

"Siz benim sizin kardeşiniz olduğumu bir hastane yatağında ya da o kasete gördüğünüz bir videoda anladınız"dedim çaresizce.

"Buse, yaptığımız hiç bir şeyin telafisi olamaz"dedi Ediz. "Sen hiç konuşma Ediz! Herkesten çok senin abiliğini bekledim ben, herkesten çok senin onayına ihtiyaç duydum ben"dedim.

"Herkese abi olman gerekiyorken sen bana hiç bir şey olamadın"dedim. "Ben sizinle toparlayıp güzel bir ailem olsun istedim"dedim.

"Çok mu bir şey istedim"dedim fısıltıdan farksız çıkan sesimle. Gözümden damlayan yaşları sildim.

"Siz onu bile bana çok gördünüz"dedim mırıldanarak. Elimle Erçin, Kerem ve Ediz üçlüsünü gösterdim.

"Ben o üçüne kırgınım ama size"dedim elimle Ardahan Bey ve Gül Hanımı göstererek "Paramparçayım"dedim.

Gül Hanım gene ağlamaya başlayınca "Ağlamayın lütfen artık, göz yaşlarınızın kırılan kalbimi onarmıyor"dedim.

"Siz eski babamın bana doğrulttuğu silahı ateşlediniz"dedim.

"Bu hakkı siz ona tanıdınız"

*
Bir bölümün daha sonuna geldik.

Yarın bölüm atamayabilirim diye bugün atayım dedim❤️❤️

Bu bölümde Buse'nin kimseyi kolay kolay affetmeyeceğini göstermek istedim.

Umarım beğenmişsinizdir.

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın.

Çokça öpüldünüüüüüüüz!!

Continue Reading

You'll Also Like

4K 289 11
Savcı-Asker kurgusu Savcı Gökçe'nin 1 yıldır gece gündüz uğraştığı dava, emniyette yaşanan hırsızlık yüzünden ondan alınmıştı. Adana'da gidecek kimse...
92.8K 4K 47
Üsteğmen Tılsım Tanla Yılmaz Komiser Yalım Ateş "Senim yüzünden kaybettim adamı " " Ben ne yaptım ya senin dikkatsizliğin " " Onu bunu geçte kimsin s...
EVA By kasım

Teen Fiction

212K 12.3K 79
Küçüklüğünden beri sadece dans etmek ve şarkı söylemek olan genç bir kadın Eva Hanedanoğlu tam da hayallerinde ki bir hayat yaşamaktadır. Dünyaca ünl...
8M 374K 65
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" ...