Merhaba, nasılsınız?
Ben harikayım çünkü sonunda benim sevdiğim bölümlere başlıyoruz 🥳 Beni önceden de okuyanlar anladı muhtemelen 👉🏻👈🏻
Ben seni rastgele sevmedim ki
İhtimallerden seçmedim ki
BÖLÜM ON ALTI
Ağrı kesici serum bitince kalkmak için doğrulacakken Yaman üzerime eğildi. Beni kucaklamak için yaptığı bir hamleydi. Afalladığımı görünce duraksadı. "Ha" dedi farkına vararak. "Pardon." Bu kadar çabuk beni kucağında taşımayı alışkanlık edinmesi bile kafa karıştırıcıydı. Bir şeyleri bilerek ya da beni etkilemek için yapmıyordu da öylesine yaptığı şeylerden ben etkileniyordum işte..onu ne yapacaktık ?
Doktorun yazdığı reçeteyi almak için arabayı bana sormadan eczaneye sürmesi de tam olarak böyle hissettirmişti. Benimle yeteri kadar ilgilenmişti, daha fazlasını sonradan bende halledebilirdim ama sanki gecenin bir yarısı beni hastaneye taşımak ,düzeltiyorum kucağında taşımak, ilaçlarımı almak hatta kemerimi bağlamak çok doğaldı onun için. Bir ilişkinin içindeymiş gibi aşinaydık birbirimize. Mesela farkında olmadan ona dalıp gittiğim her defasında başını bana çevirip göz kırpmıştı yolculuk boyunca.
Çok fena çekiliyordum. En fenası da söyledikleriydi ya, ne demişti ? İlk girdiğin andan beri demişti, ilk an...
Of!
Sen bu kadar çabuk kapılmazsın kızım, diye hatırlattım kendime. Aklını başına topla!
Eczaneden çıktığında ve arabaya geri bindiğinde poşeti kucağıma bıraktı. "Ağrı kesici vermiş, muhtemelen evde vardır ama fazladan bir kutu daha aldım sonra da ihtiyacın olursa diye-" Kendi kemerini takmadan arabayı çalıştırdı. "Sen yine de ağrın olunca hemen içme, ilaç alışkanlığı acı eşiğini düşürür."
"Kemerini tak."
"Ha" Şaşkınca döndü. Başını öne eğip kemerini takmadığını fark edince ancak idrak etti. "Unutmuşum la"
"Ankaralı mısın sen ?" diye sordum gülerek. Sena sayesinde bildiğim halde soruyordum. Yüzünü buruşturdu.
"Öyle, ne gidebilirsin bu şehirden ne silebilirsin dilinden.."
"Hala takmadın kemerini-"
Direksiyonu çevirirkenki manevrası yüzünden yine aklıma dolan saçma düşüncelerle kendime içimden küfür ettim. Ne yapsa etkileneceksem işim çok zordu. "Nasıl takayım ?" diye sordu, dalıp gittiğim ellerinden gözlerimi çekmeme sebep olarak. "Işıkta durunca takarım." Başını bana çevirdi ve başta mantıklı bulduğum sözlerinin yalnızca bir bahane olduğunu anlamama yetecek şekilde devam etti. "Yok ama ben takarım diyorsan hayır demem."
"Tek elle kullandın yol boyu şimdi kemer mi takamıyorsun iki saniye?"
Ben anlamam dercesine omuz silkti. Gerçekten kemeri takmaya yeltenmedi. Gülüşüme engel olmaya çalışarak kendi kemerimi çıkarıp oturduğum yerden ona doğru uzandım. Yetişemeyince biraz daha yaklaşarak kemeri kavradım. Bedenine sürtünen üst bedenim ve yakınlığıyla aldığım kokusu yüzünden yeterince hızlı değildim. Kemeri taktıktan sonra bile yakınında durduğumu sesiyle fark ettim. "Biraz daha çekilmezsen kaza yaparız güzelim."
"Hı?"
Başımı ona çevirince yoldaki gözleri saniyelik bana döndü ve dudağını ısırdı. "Geceleri daha bir tatlısın sen varya.." Koltuğuma döndüğüm gibi ateşim çıktığını hissederek elimin tersini yanağıma bastırdım.
"Utandın mı sen ?" diye sorarak beni daha da utandırdı. Seslice ofladığında nihayet ona dönebildim. "Işıkta yapsana şunu..başımı da çeviremiyorum ana yolda." Kendi kendine söylenirken daha çok utanıp koltuğa gömüldüm resmen.
Ben sessizleşince o da konuyu değiştirdi. "İyisin değil mi, kesildi ağrın ?"
"Evet." Saatlerdir benimle uğraştığı gerçeği yeniden yüzüme vuruldu o an. Gülümsemeden edemedim. En içten gülümsememle yine onu izlemeye başladım.
Bu sefer ışığa yakalandık ve başını öylesine bana çevirdiği an bakışlarımı fark etti. "Ne oldu ?"
Gülüşümü bozmadım. "Teşekkür ederim."
Baktı, gözlerimin en içine derin derin baktı. Hiçbir şey söylemedi. Sesli iç çekişini duydum sadece. Arkamızdaki araba kornaya basmasa ikimizde yeşil yandığını görmeyecektik bile. Kendine gelerek silkelendi ve önüne döndü.
Gökçe'nin evine geldiğimizde merdivenleri ben önde o ardımda çıktık. Kapıyı Gökçe açtı. "Sonunda geldiniz, iyi misin ?" Ben daha cevap veremeden "O telefona baksan mı arada !" diye çıkıştı. "Kırk mesaj attım."
"Sessizde kalmış ya.."
"Neyse, nasıl oldun ? Ağrın geçti mi?"
Onu onaylayarak içeri geçerken koridordaki aynadan kendi yansımamla göz göze geldim. Gözlerim ardına kadar açıldı.
Hayır hayır!
Ben hala bu pijama ile duruyordum değil mi ? Yüzündeki dehşet ifadesiyle başımı öne eğip acı gerçekle yüzleştim. Polar pijama takımımla dışarı çıkmıştım. Yaman saatlerdir beni bununla görüyordu.
Nasıl bir talihsizlik ya bu ? Saçım uykudan kalktığım için kabarıktı ve yanaklarım kızarıktı. Rezalet!
Arkama geçen heybetli bedenle aynadan gözlerimiz kesişti. "Şaka olsun ama bu ya" diye isyan ettiğimde sırıttı.
"Pijamaların çok tatlıymış, söyleyecektim de sırası değildi."
Gözlerimi kapattım utançla. "Yer yarılsın da dibine gireyim ben bu gece." Gökçe'nin koluna girdiğim gibi içeri çekiştirdim kızı. Yaman bir an önce gitmeliydi. Bunun içinde Doruk'u kovacaktım. Umarım ayılmıştı...
"İki fincan kahve içti ama hala biraz kafası güzel," dedi Gökçe koltukta yayılmış oturan adamı işaret ederek. Doruk bizi görünce yüzünü buruşturdu. "Bunlar niye gelmiş?" diye sordu Gökçe'ye. "İki dakika yalnız kalamıyoruz ya..!"
"Doruk hadi birader hadi" diyerek kolundan tuttuğu gibi kaldırdı Yaman onu.
"Nereye ?"
"Eve la gerzek,nereye olacak?" Gökçe'ye bakıp "Sevmiyorsan kafasını karıştırma bu salağın da uğraşmayalım." dedi birden. Bakışları beni buldu. "Kafa karışıklığı bırakmadan reddetmek konusunda Laçin sana yardımcı olabilir." Gökçe yetmemiş olacak ki bende kıpkırmızı kesilince bir baş selamıyla "Hadi eyvallah" dedi ve Doruk'la beraber evden çıkıp gitti.
Hassiktir ama ya!
"İkimize de giydirdi dimi o gitmeden ?" diye sordu Gökçe emin olmak için.
"Giydirdi valla..."
"Sizin aranızda ne var kız ?"
Gökçe'ye cevap vermek yerine doldurduğum koca bardaktaki suyu soluksuz içmeye başladım. Bu gece ne yaşanmıştı ya ?
.
Laçin: Evde misiniz ?
Yaman: Uyumadın mı sen hala ?
Yaman: Ağrın yok mu kızım uyuyup dinlensene sen
Laçin: Tamam ya
Laçin: Hem soruma cevap vermedin ?
Yaman: Niye merak mı ettin ?
Laçin: Yaman
Yaman: Söyle yavrum
Laçin yazıyor
Görüldü
Yaman: Evdeyiz evde
Yaman: Hadi yat uyu artık
Laçin: Sende alkol kokuyordun nasıl araba kullanıyorsun
Yaman: Mekandan üzerime sinmiştir
Yaman: Sen içtiğim halde o arabaya seni bindireceğime mi ihtimal vermiştin ?
Laçin: Seninle konuşmayacağım ben artık
Yaman: O niye
Laçin: Çok fena lafların var senin
Yaman: Yani heyecanlanıyorsun
Görüldü
Yaman: İtiraf edebilirsin, ben heyecanlandırmayacağım da kim heyecanlandıracak
Yaman: Mis gibi çocuğum
Laçin: Egonu yesinler
Yaman: Olur sana açık büfe
Laçin: Of gerçekten konuşmayacağım ya seninle artık
Yaman: İtiraf et işte
Yaman: Seni heyecanlandırıyorum
Laçin yazıyor
Laçin: Kabul beni heyecanlandırıyorsun
Yaman yazıyor
Yaman: Kızım bak
Yaman: Her gece kapına getirteceksin beni bu gidişle
Yaman: Sabah yüzümüze bakmazsın..uykun varken nasıl açılıyormuşsun sen
Laçin: Geceleri iki kat konuşmayacağım seninle
Yaman: Hala senden uzak durmamı istiyor musun ?
Laçin: Evet niye ?
Yaman: Şöyle tatlı tatlı konuşma benimle o zaman
Yaman: Yoksa istediğin şu mesafeyi siktir etmeme çok az kaldı
Laçin: Olmaz
Laçin: Of ben niye seninle konuşuyorum bu saatte ya
Laçin: Böyle olmaması gerekiyordu
Yaman: E sen yazdın ya kızım
Laçin: Senin yüzünden
Yaman: Ben naptım
Laçin: Kafamı karıştırma sus
Laçin: Gidiyorum ben
Yaman: Kaçma boşa
Yaman: En sonunda kendin geleceksin bana biliyorsun değil mi
Laçin: Rüyanda Yaman rüyanda
Yaman: Rüyama giresin varsa bahanelere gerek yok
Yaman: Ha birde geçen girdin zaten rüyama
Laçin: Ne, nasıl
Yaman: Baya işte
Laçin: Ne gördün
Yaman: Bilmek istiyor musun
Laçin: İstemesem sormam
Yaman: İyi benden günah gitti
Yaman: İstediğin arzuladığın tek şeymişim gibi bakıyordun bana, öyle öpüyordun
Yaman: Parmakların saçlarımın arasına karışmıştı
Yaman: Ruhun da ruhuma
Laçin yazıyor
Görüldü
Yaman: Sonra seni kucağımdan güçlükle ayırdım ve kendime ileri gitmemem gerektiğini hatırlattım
Yaman: Çok zor oldu
Yaman: Kucağımda ne işin var kızım senin ?
Yaman: Vicdansızın kızı
Laçin: Ben ne yaptım ya şimdi ?
Yaman: Rüyama girdin daha ne yapacaksın
Yaman: Hatta kabus
Laçin: Kabus mu ?
Yaman: Evet kabus
Laçin: Kucağında seni öpmem senin için kabus mu ?
Yaman: Devam edemeyeceğim halde sınırlarımı zorlaman işkence
Yaman: Gözümü açtığımda gerçek olmaman ise en büyük kabus
Laçin: Yaman
Yaman: Söyle yavrum
Laçin: Sen hemen şu soğuk haline geri dönsene
Laçin: Çabuk
Yaman: Niye, dayanamıyor musun
Yaman: Gör bak nasıl dayanılmaz bir adamı reddettin
Laçin: Of şapşallık yapma bana
Laçin: Git çabuk şu kaba, kendini beğenmiş ve şerefsiz hallerine geri dön
Yaman: Hakkımda çok güzel şeyler düşünüyormuşsun da
Yaman: Şerefsiz ?
Laçin: Evet
Laçin: Şerefsiz ve çapkın
Yaman: Çapkın mı ? O nereden çıktı la ?
Laçin: Yalan mı
Yaman: Değil mi anasını satayım ?
Yaman: Senin dışında kime yaklaşmışım?
Laçin: Hakkında öyle konuşmuyorlar ama
Yaman: Hangi orospu çocuğu benim hakkımda ne dedi sana ?
Laçin: Poyraz hakkında doğru konuş
Yaman: Sikeceğim Poyraz'ı şimdi
Yaman: Bu yüzden mi istemedin beni
Yaman: Ne duyduysan yalan duymuşsun Laçin, çapkın denilecek son adam bile değilim ben
Laçin: Flört yeteneğine bakılırsa bu bir yalan
Yaman: O sana
Yaman: Başka kimseye değil
Yaman: Sadece sana
Laçin: Emin miyiz bundan
Yaman: Evin önüne getirtme bu gece tekrar beni
Yaman: Ya da geleyim lan ne duydun sen, konuşalım
Laçin: Hayır gelme
Yaman: Geleyim ve konuşalım
Yaman: Bu yüzden mi istemiyorsun beni
Laçin: Hayır bu yüzden değil
Laçin: O yüzden gelme
Yaman: Niye
Yaman: Yeter beynim sikildi düşünmekten niye söyle artık
Laçin: Bu konuyu konuşmak istemiyorum
Yaman: Benimle niye konuşuyorsun o zaman ?
Yaman: Niye yazıyorsun beni merak edip ?
Yaman: Niye bakıyorsun bana kızım öyle ?
Yaman: Beni istemiyorsun, nedenini de söylemiyorsun..bırakmıyorsun ki kafana takılan neyse çözeyim
Yaman: Diyorum uzak dur kız istemiyor oğlum
Yaman: Sonra seni kucağıma aldığımda tereddütsüz çekinmeden kendini bana bırakıyorsun, birden elini yüzüme uzatıp tenime dokunuyorsun, kokumun hoşuna gittiği de biliyorum
Laçin: Hep bu kadar açık olmak zorunda mısın
Yaman: Keşke biraz sen de öyle olsan
Laçin: Hepsi için üzgünüm, özür dilerim
Yaman: Sana yanıyorum kızım ben
Yaman: Tek bakışına kavruluyorum
Laçin: Biliyorsun bende de karşılığı olduğunu
Laçin: Özür dilerim kendimi tutamayıp belli ettiğim her şey için
Laçin: Ama olmaz Yaman, ben geçmişten kurtulamıyorum hala
Laçin: Geçmişin hayaletiyle yaşıyorum ben
Laçin: O yüzden benden sana gelmemi bekleme
Yaman: Geçmiş ?
Yaman yazıyor
Görüldü
Yaman: Başkası mı ?
Laçin yazıyor
Görüldü
Yaman: Cevap ver
Yaman: Sakın şimdi susma
Yaman: Reddet şu siktiğimin fikrini, saçmaladığımı söyle
Görüldü
Yaman: Hassiktir
Yaman: Aşamadığın geçmiş değil
Yaman: Aşamadığın bir başkası
Laçin: Yaman, hayır dur
Yaman: Nasıl anlamadın lan ben bunu
Yaman: Siktir sana bu kadar nasıl kapıldım
Yaman: İstediğin gibi uzak duracağım senden, bir daha yakınında bulamayacaksın beni merak etme
Laçin: Yanlış anladın, önce bir dinler misin
Yaman: Kafamı sikeyim
Yaman: Nasıl bana öyle bakabilirsin ki o zaman
Laçin yazıyor
Yaman: Yazma kızım bana yazma
Yaman: Sen artık bana hiçbir şey yapma
Yaman: Çok mu seviyordun lan o lavuğu ?
Laçin yazıyor
Yaman: Cevap verme
Yaman: Unuturum iki güne, sikimde olmaz
Yaman: Sus o yüzden
Laçin: Unutur musun iki güne
Yaman: Evet
Yaman: Sen anlatmadın mı az önce beni zaten
Yaman: Kendini beğenmiş çapkın bir şerefsiz değil miyim
Laçin: Ne duyduysam yalan olduğunu söylemiştin
Yaman: Yalan söyledim
Laçin: Hepsi doğru mu yani
Yaman: Ne duyduysan
Laçin: Az önce evin önüne gelip bana her şeyi açıklayacaktın Yaman dalga mı geçiyorsun benimle sen
Yaman: Seni kandırmak içindi hepsi, dürüst bir adam olduğumu hiç iddia etmedim
Laçin: Yaman
Yaman: Ne var
Laçin: Siktir git
Yaman: Aynen öyle
❤️🔥
Karakterleri yarınlar yokmuşçasına yargılamadığınızı umuyorum, sonraki bölümlerde pişman olmayın 🤭
Kavga kaos olunca benim zevke gelme şekli halis midir?
Neyse arkadaşlar ;
Sizce Yaman tepkisinde haklı mı ?
Hangi karakteri daha çok seviyorsunuz ?
Birde şeyi merak ediyorum: Beni ilk kez mi okuyorsunuz başka bir kurgumu da okudunuz mu?
Sonraki bölümde görüşmek üzere 💕