Medya : Barkın Karanlık
BÖLÜM 6 : NEMRUT SURATLI
"Çoraplarınla ıslak tuvalet terliğine basarsın inşallah! Serçe ayak parmağını masaya vurursun inşallah!!"
Amin.
Ergen velet, sabah sabah yine rahat bırakmamıştı.
Odada tepinmeyi bırakıp banyoya girdim.
Elimi yüzümü yıkayıp kıyafet odasına doğru yürümeye başladım.
Üstüme açık mavi bir crop, altıma ise beyaz bir şort geçirmiştim.
Havalar soğuduğu için beyaz bir hırka almıştım üstüme.
Giyindikten sonra saçlarımı tarayıp odadan çıktım.
Asansöre bindikten sonra ineceğim kata basıp beklemeye başladım.
Bir kat aşağı indiğinde dırmuştu asansör.
Ve içeri Barkın girmişti.
Beni gördüğünde 'günaydın' diyip yan tarafıma geçmişti.
"Günaydın." bunu dedikten sonra ikimizde konuşmamıştık.
Asansör durduğunda yemek odası'na doğru yürümeye başladık.
"Pars ve Kuzey adına özür dilerim. Fazla ileri gittiler." Diyip sustu Barkın.
Ne yani bu Nemrut suratlı benden özür mü dilemişti?
Böyle yola getirirler işte adamı.
Her ne kadar 'afferin, böyle yola gel' demek istesemde söylemedim.
"Evet fazlaca ileri gittiler. Ama yinede o amip beyinliler için özür dileme." Dediğimde gülmüştü.
Neye gülüyon kardeş?
Birden gülümsemesi soldu ve konuşmaya devam etti.
"İlk gün için'de özür dilerim, aptallık ettim."
Ayy yok ben kendimi tutamıyacağım.
"Afferin, böyle yola gel." Diyip yemek odasına koştum.
İçeri girdiğimde herkes bana döndü.
"Günaydın." Dedim gülümseyerek, tabikide Melek Hanım'a, Azat Bey'e ve Tugay aşkıma bakarak söylemiştim.
Diğerlerine gün aymasın.
"Günaydın kızım." Dedi Azat bey.
Daha fazla ayakta dikilmeyi bırakıp Tugay aşkımın yanına oturdum.
Ve bilin bakalım karşımda kim oturuyordu.
Kuzey.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
İçeri Barkın girdi ve 'günaydın' diyip yerine oturdu.
Daha fazla dilimi tutamadım be o malum şarkıyı mırıldanarak söylemeye başladım.
"Ne oldu pek bi keyfin yok
Düşlediğin gibi olmadı mı?
Yakıştı ama sana mor renk çok"
Şarkının bu kısmını söyledim ve sustum.
Ben sustuktan sonra Ege kahka atmaya başladı.
Sanki Kuzey dışundaki herkes bunu bekliyormuş gibi gülmeye başladı.
Pars bile hafif sırıtıyordu.
Kahvaltı Kuzey'in lâf sokma çabalarıyla geçmişti.
Tabi bir'de Barkın ile benim bakışmamız.
Bir ara iki dakika boyunca hiç göz kırpmadan bakışmıştık.
Ama tabii ki de ben kazanmıştım.
Barkın dayanamayıp gözünü kırpmıştı.
-
-
-
Doyduktan sonra hepberaber salona geçmiştik, kahve içmek için.
"Kızım bize biraz kendinden bahsedebilir misin. Tabii sen de istersen." Melek Hanım'ın dediğine tebessüm edip konuştum.
"Tabii. Siz sorun ben cevaplayayım."
Melek hanım bu dediğime sevinmiş olmalı ki gülümseyip konuşmaya başladı.
"Hobilerin neler?"
"Kitap okumak, gitar çalmak, resim çizmek, futbol ve voleybol oynamak..." Dedikten sonra aklıma gelen şeyle gözlerimi şokla açtım.
Benim bugün gitar kursum vardı.
"Bir şey mi oldu kızım?" Dedi Melek hanım telaşla.
"Bugün benim gitar kursum vardı."
"Ne güzel. Saat kaçta?"
"İki saat sonra."
"Tamam. Biraz sonra Barkın seni bırakır. " Dediğinde rahat bir nefes almıştım.
Çünkü gitar kursum buraya uzaktı.
Başımı salladığımda Azat bey bu sefer soru sormaya başladı.
"Ne olmak istiyorsun büyüyünce."
Azat bey bunu söylediğinde yüzümde ufak bir tebessüm oluştu.
En büyük hayalim...
Mimar olmak.
Gülümsemeye devam ederek konuşmaya başladım.
"Mimar olmak istiyorum." Dediğimde Azat beyin gülümsemesi dahada çoğaldı.
Bu sefede Barkın konuştu.
"Demek mimar olmak istiyorsun."
Kafamı salladım onun bu dediğine.
"Ne güzel." Dedi Melek hanım.
"Neyse artık biz kalkalım. " Berkın'ın bu dediğine kafamı olumlu şekilde sallayıp ayağa kaltım.
"Tamam, ben üstümü değiştirip geliyorum." Dedikten sonra yukarı çıktım.
Oda ya geldiğimde direkt kıyafet odasına girdim.
Giyindikten sonra ayaklarıma beyaz spor t ayakkabılarımı geçirdim.
Boy aynasının önüne geldiğimde kendimi süzdüm.
Yine her zamanki gibi mükemmeldim.
Egon batsın.
Shut up Mükremin su.
Gitarımı ve çantamı alıp odadan çıktım.
Bu gitarı abim 15 yaşımda almıştı.
O yüzden çok değer verirdim.
(Arın'ın gitarı)
Aşağı indiğimde Barkın kapının önünde beni bekliyordu.
"Şükür Yarabbim. Bir an öldün sandım, beş dakika daha gelmeseydin ben gelicektim."
"Abartma be."
Hemen çirkefleşme.
"Tamam tamam, hadi gidelim artık." Kafamı sallayıp dışarı çıktık.
"Senin araban hangisi?"
Gözüyle işaret ettiği yere baktığımda simsiyah bir BMW vardı.
-
-
-
Gitar kursundan çıkmış, markete doğru gidiyordum.
Yolda yürürken bir ses geldi.
Baksana lan izmarit
Hâlâ bu sesi değiştirmedin mi?
Tabii ki de değiştirmedim.
Çantamdan telefonumu çıkarıp baktığımda Buğra masaj atmıştı. WhatsApp'a girip onla olan sohbete bastım.
Allahsız Buğra: Deniz anası, gidiceğin okulun adı ne?
Siz: Karanlık koleji.
Cevabı yazıp whatsapp'tan çıktım. Market'e girip çikolata ların olduğu yere girdim.
Beş tane browni, beş tane karam aldım ve meyve sularının olduğu yere gittim.
Beş tane de şeftalili meyve suyu aldıktan sonra kasaya doğru gittim ve aldıklarımı koydum.
Market'ten çıktığımda bir tane browni açıp yemeye başladım.
-
-
-
Eve geldiğimde bahçede duran korumalara selâm verip kapıyı çaldım.
Kapıyı neden çaldın?
Neydi şimdi bu mükremin su?
Espiri.
Sonunda kapı açılınca Fatma teyzeyi gördüm.
"Hoşgeldin kızım."
"Hoşbuldum Fatma teyze."
Salona girdiğimde hiç kimse yoktu. Mutfağa girip Fatma teyzeye sormaya başladım.
"Herkes nerde Fatma teyze?"
"Melek hanım bahçede çiçekleri ile uğraşıyor. Azat bey ve Barkın bey şirkette ler, Tugay bey ise hastane'de." Fatma teyze nefeslenip devam etti.
Kadında haklı yani anlat anlat bitmiyor ki.
"Pars arkadaşları ile dışarı çıktı, Kuzey ve Ege de odalarındalar."
"Tamam, sağol söylediğin için Fatma teyze." Diyip yukarı çıkmak için asansöre bindim.
Oda ya girdiğimde gitarımı ve çanta mı köşeye bırakıp banyoya girdim ve ellerimi yıkadım.
Komidinin üstünde ki kitabımı alıp odanın içindeki balkona girdim.
Balkon teras gibiydi.
Koltuğa uzanıp telefonumdan müzik açıp kitabımı okumaya başladım.
_____________
Sınavlarım olduğu için geç attım bölümü
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.
*31.12.2023*
🖤🖤