Alış verişim bittiğinde kasaya geçerek kartımdan ödemişdim meblağı. Aldıklarımı arabanın baqajına yerleştirdim. Kendimde arabaya binerek eve doğru ilerledim. Demire konum atmalıydım unutmadan.
Demire konumu atarak telefonu kapatdım.
Geldiğim yolu ilerlerken yolda gördüğüm bir adam arabayı durdurmam için el sallıyordu. Bu kimdi? Yardımamı ihtiyacı vardı? Arabayı yavaşca durdurdum ama hala çalışıyordu. Penceremin çok azını indirdim. Eli giremiyecek bir şekilde ve kapıları kitledim. Koruma amaçlı.
-merhaba hanım efendi.
Yaşını tahmin etdiğim kadarıyla 40larında olan adam elini penceremden içeri sokmak istiyordu.
-beyfendi elinizi çekermisiniz? Neden durdurdunuz?
Adam ısrarla elini içeri sokmak istediğinde korku bedenimi sarmıştı. Aç ve yorgun olan bedenim korkuyuda hiss etdiğinde adamm konuşmaya başladı.
-Size zarar vermek istemiyorum sadece yolda kaldım ve geçen arabalar bana yardım etmiyor.
Hiç inanasım gelmedi. Saat geç değildi ve bu adamın bu ıssız yerde ne işi ola bilirdi ki?
-üzgünüm yapa bileceğim birşey yok.
Camı bastığım düğmeyle kapatırken adam elini hızla çekti. Arabayı sürerek oradan uzaklaştığımda aynadan arkama baktım. Gördüğüm manzara kanımı dondurmuştu.
Adam elindeki sopayla kahkaha atarak buraya doğru koşuyordu. Fazlasıyla korkan bedenim ve hızlanan kalbimle gaza bastım. Oradann uzaklaştığımda adamıda gözden itirmiştim.
Evin önüne geldiğimde indim. Yaşadığım şoku unutamıyordum. Baqajı açarak poşetleri eve taşıdım. Baqaj açık kaldığı için yeniden döndüm. Baqajı kapatdığımda ağzımdan tiz bir çığlık çıktı.
O adam buradaydı. Elinde sopası bağırarak gülüyordu. Ellerim kulaklarıma geçirerek bağırmaya başladım. Adam üzerime doğru koşarken Gözlerimden akan yaşlar yere çökmeme neden oldu. Gözlerimi sıkıca kapatmış çığlık atıyordum.
Ne oluyordu? Bu adamda kimdi? Ne yapacaktı bana? Hayal mi görüyordum? Allahım ne oluyor? Omzumda hiss etdiğim ellerle son güçümle bağırarak geriye gitdim. Gözlerimi açmaya cesaretim yoktu.
-gece benim demir gece iyimisin.?
Tanık gelen sesle ellerim kulaklarımdan indi. Gözlerimi açamıyordum.
-demir yardım et orada o adam orada
Elimi uzatarak gösterdiğim yerle demir elimi tutmuş beni kaldırmıştı. Elimden aldığı anahtarla arabayı kitlemişti. Beni kendine yaslayarak hızlı adımlarla eve girdik. Gözlerim aralık olsada tam açamamıştım. O yüzden ayağımın altını göremiyordum.
-tamam şş sakin ol ben buradayım. Orada kimse yoktu tamam.
Duyduğum sözler gözlermi açmama neden oldu. Demiri gördüğümde rahatlamıştım. Gözlerimden akan yaşların bazısı ağzıma giriyor bazılarıda boğazımdan boynuma yol çiziyordu. Etrafıma baktığımda ikimizden başka kimse yoktu.
Büyük camlarla kaplı olan evin perdelerini kapatarak kapıyı kitledim. Nasıl orada yoktu? Görmüştüm oradaydı. Kahkaha atıyordu hemde bağırarak!!
-nasıl yoktu? Oradaydı işte gördüm oradaydı gülüyordu bağırarak gülüyordu. Sonra. Sonra üzerime koşmaya başladı.
Demir saçlarıma öpücük kondurarak beni kendine çevirdi
-tamam güzelim hadi gel otur şöyle anlat.
Kanepeye oturduğumuzda anlatmam için bekledi. Sıcak şömine bedenimdeki korkuyu yok ederken ellerimle oynamaya başladım. Demir bana çok baskı yapmak istemiyordu o yüzden sakince anlatmamı bekliyordu.
-marketdeydim. Normal alış veriş yaptım ve arabaya bindim. Sana konum atdım sonra eve doğru gelen ıssız yerde bir adam gördüm. El sallıyordu arabayı durdurmam için. Arabayı durdurdum ama kapatmadım çalışıyordu yani. Ona taraf olan camı biraz açtım. Elini camdan içeri sokmaya çalışıyordu. Ben elini çekmesini söylesemde çekmedi dahada içeri sokmaya çalıştı. Sonra bana size zarar vermek istemiyorum yolda kaldım geçen arabalar yardım etmiyor dedi. Bende size yardım edemem dedim ve uzaklaştım oradan. Sonra camdan arkaya baktığımda adamın elinde sopa gülerek arabanın arkasından koşuyordu bende gaz yaptım ve oradan uzaklaştım. Eve vardığımda poşetleri eve bıraktm ve geri döndüğümde baqajı kapatdım. Onu gördüm elinde sopasıyla gülmeye başladı. Sonra üstüme koşmaya başladı sonrasını biliyorsun zaten"
Sözümü kesmeden beni dinlemişti. Endişelenmişti biliyorum. Ellerimden tutarak yanıma yaklaştığında boynuma sarıldı.
-korkmana gerek yok yarın ben hall edeceğim söz veriyorum.
-hayır beni yanlız bırakma yanmda kal.
Boynuma kondurduğu buseyle mayışmıştım. Karnımdan çıkan sesler resmen beni yerin dibine sokuyordu.
-hmm sen yemek yemedin sanırım?
Kafamı sallayarak karnıma baktım.
-hayır eve geldiğimden beri çalışıyorum o yüzden alış verişe çıktım.
Elimden tutarak beni kaldırdığında kendiside kalkmıştı .
-hadi sen güzel bir duş al üzerini değiştir yemek işi bende.
Şaşırmıştım. Yemek yapa biliyormuydu? İnanmaz gözlerle ona baktığımda gülerek
-yemek yapmayı biliyorum gece. Hadii çabuk ol.
Ayaklarım üzerinde yükselerek yanağına öpücük kondurdum ve koşar adım odaya girdim. Elime aldığım temiz iç çamaşırları ve sport takmımı çıkardım. Duşa girerek sıcak suyun bedenimi ele geçirmesini bekledim. Yorgunluktan kopan omuzlarım suyla kavuşunca gevşedi. Duş jeliyle kendimi yıkadıkdan sonra şampuanımı saçlarıma dökerek karıştırdım. Köpüklenen saçlarımla suyun altına girerek durulandım. Duştan çıkarak bornozumu giydim ve odama geçtim.
Demir odadaydı. Yatağımda oturmuş iç çamaşırımı inceliyordu. Kızaran yanaklarımla koşarak iç çamaşırımı aldım elinden. Gülerek bana baktığında
-güzelmiş beyaz;)
Bana göz kırptığında Bakışlarımı kaçırmıştım. Yataktan kalkarak üzerime doğru geldiğinde geri geri adımlıyordum. Ne halt ediyordu? Soğuk duvarla birleşen sırtım çıkmaz sokağa girmişti sanki.
-ne yapıyorsun?
Dibime kadar girdiğinde elini belime atarak bedenlerimizi birleştirdi. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında kendini bana bastırıyordu. Gözlerim kapanmıştı. Kokusunu bu kadar yakından hiss etmek garip ve heycanlı geliyordu.
-d-demirrr.
Adını zar zor çıkan sesimle söylediğimde belimdeki eli dahada sertleşti.
-seni öpmek istiyorum.
Hızlanan kalbim bana 'sende onu öpmek istiyorsun gece' diyordu. Evet onu öpmek istiyordum.
-sana bazı şeyleri kanıtlamaya geldim.
Doğru ya!! Onu buraya kendini kanıtlamak için çağırmıştım. Salak gece salak gece! İyi bok yedin ha. Al şimdi çıka bilirsen çık elinin altından.
-ve seni öpmek istiyorum. Bana engel olma ileri gitmeyeceğim söz.
Gitme diyen kim?
-gitme diyen kim ki?
Duraksasada sonrasına alnıma kondurduğu öpcükle boynuma indi. Dişlerini boynuma geçirdiğinde tırnaklarımı koluna bastırdım. Dişlerini boynumdan çıkararak sulu öpücükler bırakıyordu. Diliyle boynuma çizdiği daireler çenemde biterek dudaklarımı buldu.
Dudaklarımı dudakları arasına alarak içeri çektiğinde elimi boynuna yerleştirerek kendime çektim onu. Dudaklarımı esir alan dişleri onları parçalamak ister gibi çekiştiriyordu.
Geri çekildiğinde eli belimden kalçama inmiş olduğu mekanı sıkıyordu.
-çok güzelsin. Kendimi durduramıyorum şahmelek.
Nefes nefes kalmıştım. Onun söylediği cümleler resmen libidomu yükseltiyordu.
-öp beni demir.
Emir vermiştim. Oda emirime itaat etmişti. Yeniden dudaklarıma yapışarak elleriyle kalçamı sıkıyordu. Bacağımın birini beline doladığındı kendisini bacak arama yerleştirmişti. Saçlarında olan ellerimi kısacık saçlarından dolandırıyor geriye çekiyordum. Bu onun hoşuna gidiyordu evet.
Alt dudağnı dişlerimin arasına alarak çekiştirdiğimde ağzıma gelen metalik tad kanın habercisiydi. Bunu istememişmiydi? Herşeyi bana unutdurmak istemişti. Yapmıştıda.
Nefessiz kaldığımda saçlarında olan ellerim dahada geriye çektiğinde ayrımıştım dudaklarını. Onun kızaran dudaklarına baktığımda istemsiz dudağımdaki sırıtışı silemedim. Kanatmıştım ve şişmiştide. Benimkiler ne haldeydi hiç haberimm yoktu. Ama onunkinden beter olduğuna eminim!
Elini bornozumdan içeri sokarak vajinamın üzerinde durdu. Çıplaktım. Elini vajinama bastırdığında inledim. Hemde ismini.
-demmmiirr.
Gözlerim kapanırken bacaklarımın arasında olan elini sıktım. Haraket etdirmiyordu sadece öylece elini orada durdurmuştu.
-demir sana deli.
Bunu biliyordum. Kendimden geçmiştim resmen. Boynuma kondurduğu öpücükle bacaklarmı geveştdim. Ve elini oradan çekerek kapıya adımladı. Arkasını dönerek son kez beni süzdüğünde kapıyı açarak konuşup geri kapatarak gitdi.
-umarım kanıtlamışımdır.
Nefes aldığımı unutmuş bir şekilde derin derin nefesler alıyordum. Kanıtlamıştı. Hemde yeterince. Yatağın üzerindeki iç çamaşırlarmı ve takımımı giyerek indim aşağıya. Demir mutfakta masayı hazırlıyordu. Telefonumu almak için salona geçtim. Şöminenin üzerinde kalan telefonumu alarak açtım. Bildirim yoktu güzel. Başımı telefondan kaldırarak mutfağa gitmeye adım atıyordum ki. Oturma odasının arka bahçe camında olan o adamı gördüm.
Kanım çekilmiş gözlerim berermişti!
O yine buradaydı.
O evimin bahçesindeydi.
Elindeki sopasıyla bana gülüyordu.
Kimdi bu adam?!