Medya: Buğra Sert
__________
BÖLÜM 4 : SARIŞIN
TUGAY KARANLIK
Şu anda babamın salak kardeşlerime kızmasını izliyordum.
Küçük çocuklar gibi Deniz'e ön yargılı davranmışlardı.
O da yetmezmiş gibi hakaret etmişlerdi. Ama ben asla Deniz'i ezdirmem, çünkü biliyorum o Aylin gibi değil.
Ben bunları düşünürken annem içeri girdi.
"Çocuk musunuz siz!? Özellikle de sen Barkın. Neysiniz siz? Çocuk mu?!" Diye bağırdı.
"Ooff anne, şu kız için bize mi kızıyorsun?" Dedi Kuzey.
"Kuzey yeter! 'Şu kız' dediğin senin kardeşin. Ha eğer kabullenmiyorsan kes sesini! Bir daha sakın Deniz'e bağırdığınızı veya kötü bir söz söylediğinizi duymayacağım." Dedim bağırarak, ben bunları söylerken Barkın abim salondan çıkmıştı.
Daha fazla burada durmak istemediğim için salondan çıkıp asansöre bindim ve dördüncü kata bastım.
Asansörden çıktığımda gözüme Deniz'in odası çarptı.
Annem Deniz'in odasının da bu katta olcağını söylemişti.
Deniz ile konuşmak istiyordum, bu yüzden odaya girme kararı aldım. Kapının önüne geldiğimde iki kez kıpıyı çaldım ama ses gelmemişti.
Dayanamayıp kapıyı açtım ve yatakta uyuyan Deniz'i gördüm.
Yüzümde ufak bir tebessüm oluşmuştu.
Sessizce birkaç adım atıp yatağın yanına geldim.
Yavaşça elimi saçlarına götürdüm ve okşadım.
"İyi uykular kardeşim."
***
ARIN DENİZ KARANLIK
"Ya uyansana artık." Dedi ve kolumu deşmeye devam etti.
"Al senin olsun al! Kopardın kolumu." Diye bağırdım en sonunda.
"Sonunda ya, bir an öldün sandım."
Kafamı yastıktan kaldırıp dik dik
Ege'ye baktım.
"Hadi herkes seni bekliyor kahvaltı etmek için." Dedi ve odadan çıktı.
Ergen velet.
Yataktan kalkıp banyoya girdim ve işlerimi halledip çıktım.
Kıyafet odasına girip kıyafet seçmeye başladım.
Kahvaltıdan sonra Buğra ile
Buluşmayı düşünüyordum. Bu yüzden dışarısı için uygun kıyafetler seçmeliydim.
(Çanta yok)
Sonunda giyindiğimde odadan çıktım ve asansöre bindim.
Asansörden çıktığımda yemek odasının nerede olduğunu bilmediğim aklıma geldi.
Fazla zekisin.
Biliyorum Mükremin su.
Ben nereye gideceğimi bilmeden duruyorken arkamdan biri adımı seslendi.
"Deniz hanım birşey mi oldu." dedi dün kapıyı açan Fatma teyze.
"Yemek odası'nın yerini gösterir misiniz?"
Adını dün öğrendiğim Fatma teyze bana gülümseyip konuşmaya başladı.
"Tabii, gel." Dedi ve yürümeye başladı.
Bir odanın önünde durduğunda buranın yemek odası olduğunu anladım.
Selam Einstein.
İçeriye girdiğimde ben hariç herkesin masada olduğunu gördüm.
Ve hiçbiri de yemeğe başlamamıştı.
Aman bana ne beklesinler.
Günaydın diyip Tugay ve Ege'nin arasına oturmuştum.
"Sonunda geldi artık başlayabilir miyiz?" Dedi Pars.
Ay götüm.
"Afiyet olsun." Azat Bey'in dediği ile kahvaltı etmeye başladık.
"Kızım ben senin kaydını kendi okuluma geçirmek istiyorum. Eğer sende istersen tabii." Dedi Azat bey.
Biraz düşündüğümde iyi bir fikir olduğunu anladım çünkü okulum buraya uzaktı.
Buğra.
Doğru ya bide Buğra var ama o zaten ben nereye gidersem gelirdi. Canım kankam.
"Olur Azat bey." Dediğimde gülümseyip tekrar yemeğine döndü.
Birkaç dakika sonra telefonum çalmaya başlamıştı tam konuşmak için masadan kalkıcağım sırada Melek hanım konuşmuştu.
"Kızım istersen burada konuşabilirsin." Dediğinde omuz silktim ve telefonu açtım.
"Sonunda açabildin şu telefonu."
"Sana da günaydın Buğra."
"He he o dediğinden."
Bu dediğine göz devirip konuşmaya başladım.
"Sus Buğra yoksa senin o çok sevdiğin saçlarını yolarım. "
"Bak geçen yaptığını unutmadım, bir daha sakın saçlarıma yaklaşma." Onun bu dediğine hafif kıkırdamıştım.
"Ne yapmışım be!?" Bilmezlikten gelerek konuştum.
Ne yapmadın asıl?
"Ne mi yaptın? Sakız yapıştırdın geri zekalı. Allah'tan fazla yapışmamıştıda üst lerden aldırdım."
Yanımda Tugay ve Ege oturduğu için Buğra nın bu dediklerini duymuştu lar ve hafif kıkırdamışlardı.
"Öff neyse, ben sana bugün buluşalım diyecektim."
"Tamam ben de zaten bunun için aramıştım."
"Hadi görüşürüz." Deyip yüzüne kapattım.
Telefonu masaya koyduktan sonra konuşmaya başladım.
"Melek hanım ve Azat bey ben bugün dışarı çıkıcam sizin için bir sorun yoksa." Dediğimde Kuzey konuşmaya başladı.
"Tabii çık sevgilinle buluş."
Maydonoz yemin ederim ki, her şeye bulaşıyor.
"Sanane ya? Sanane? İster sevgilim ile buluşurum ister buluşmam bundan sanane? Kimsin sen?" Bunları derken hafif sesimi yükseltmiştim.
"Kuzey!! Ben sana bir daha Deniz'e bulaşırsan seni mahvederim demedim mi?" Dedi ve eline terliğini aldı Melek hanım.
Kuzey gözlerini devirdi ve yemeğine döndü
"Tabii kızım çıkabilirsin. Bizim için hiç bir sorun yok." Dedi ve gülümsedi Azat bey.
Ben de ona gülümsedim.
Doyduğum için masadan kalktım ve afiyet olsun diyip odama çıktım.
Çantama gerekli şeyleri atıp odadan çıktım ve asansöre bindim.
Asansörden indikten sonra dış kapıyı açtım ve çıktım tam kapıyı kapatıcağım sırada adımı seslendi Tugay.
"Deniz istersen ben seni bırakabilirim." Demişti.
Açıkçası bu dediğine hayır diyemiycem çünkü yürümek ya da otobüse binmek istemiyordum.
Kafamı salladım ve olur dedim.
Bu dediğime çok sevinmiş duruyordu çünkü geniş bir şekilde gülümsüyordu.
Aşık oldum.
Ben de, ben de.
"Hadi o zaman." Deyip garaja girdi.
Arabaları merak ettiğim için ben de peşinden girdim.
Ve gördüğüm şeylerle sanki nefesim kesildi çünkü burada bir sürü araba vardı ve hepside çok güzeldi.
O Mercedes G63 serisi miydi?
Aşık olduğum araba burdaydı.
Benim arabaya aşkla batığımı gören Tugay gülmüştü onu boş verip dua etmeye başladım.
Allah'ım nolur bu aşık olduğum araba Tugay'ın olsun.
"Aşık oldu heralde."
"Yıllardır aşığım zaten."
"Bu araba Barın abimin arabası." Dediğinde hayal kırıklığına uğramıştım.
"Hadi bakalım bin." dedi ve kendi arabasına dığru gidip bindi
Tugayı'n arabasıda sevdiğim arabalardandı.
Onunki de Mercedes'ti.
Arabaya yürüyüp bindim ve kemerimi takıp arkama yaslandım.
***
Sonunda Buğra ile buluşucağımız parka geldiğimizde Tugay arabayı durdurdu ve bana doğru dönüp konuşmaya başladı.
"Kendine dikkat et tamam mı?" Dediğinde kafamı sallayıp kemerimi çıkardım.
"Her ne olursa olsun beni ara." Az önce numara larımızı vermiştik birbirimize.
"Tamam." Dedikten sonra tam kapıyı açıcaktımki tekrar konuşmaya başladı.
"Deniz."
"Efendim? "
"Kendine dikkat et kardeşim." Dediği şey ile donup kalmıştım.
O bana az önce kardeşim mi demişti?
Kafamı yavaşça ona çevirdiğimde bana gülümseyerek bakıyordu ben de ona gülümsedim ve ne yapıcağımı bilmeyerek durdum.
En sonunda kendime gelip arabadan çıktım.
Ben çıktıktan sonra o da arabayı çalıştırıp gitmişti...
_____________
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen
*09.12.2023*