Rare

By Neptthys

3K 226 20

Delta Taehyung'un Vita'sı yıllarca nefret ettiği Jeon Jungkook çıkar. More

Prologue
Partė 1
Parté 2
Parté 3
Parté 4
Parte 5
Parte 7
Parte 8
Parte 9
Parte 10
Parte 11
Parte 12

Parté 6

208 19 2
By Neptthys

When the silence came|

"Ve Jeon Jungkook birinci sırada yarışı bitiriyor. Puan kırmızı takıma. Skor tablosu başa baş giderken son rauntta kesinleşecek." Hoparlörden çıkan ses ile arabasından inen Jungkook gülerek arkadaşlarının yanına gitmişti.

Taehyung ağaçların orda bir ağaca dayanmış sigarasını içerek izliyordu olanları. Jungkook'a gelme demişti. Basitti, tek kelimeydi. Dinlememişti.

"Her şey hazır, yapıyor muyuz?" Jack yanına gelirken gözleri Jungkookda gezindi. Ufak bir korkutmaydı, ne olabilirdi ki? Ayrıca neden onu düşünüyordu, hem Jungkook'u hem de Daniel'ı bir arada yakalamış oluyordu.

Verdiği cevap öyle olmadı.

"Yapma." Jack hevesi kaçmış bir şekilde kafasını sallarken alkollü insanlar ortalıkta koşuşturuyordu. O sırada Yoongi'nin getirdiği Taehyung arabasından inmesiyle adımlarını oraya götürmüştü. Jungkook gelmişti ve eğer Jungkook'a bir zarar gelirse Taehyung'un kurdunun bunu iyi karşılamayacağını biliyordu.

"Tae, planı iptal et. Jungkook burada. Onluk bir şey yokken onu karıştırmayalım." Taehyung Yoongi'nin önce Jungkook ile konuşmasını şimdiyse onu korumasına şaşırmıştı.

"İptal zaten de normalde umrunda olmazdı kimse?" Yoongi Jungkook'un acilen Taehyung'a söylemesi gerektiğini düşünüyordu fakat kendisi söyleyemezdi.

"Öylesine söyledim kardeşim yarış başlıyor git hadi." Sesler yükselirken Taehyung'un siyah kaplamalı ve neon gri çizgilere sahip arabası sahaya girmişti.

Jungkook'un kırmızı çizgilere sahip arabasının yanında yerini aldı. Gözleri siyah saçlıya gitmişti.

"Sana gelme demiştim." Jungkoom gülerek bal sarısı gözlere baktı. Karşısındaki adamın eşi olması çok garipti.

"Özledim." Altında gerçek yatan bir sözdü. İkisi de tepkisizce önünde döndü. Yarış başladı. Herkes sokaklarda bunun sonucunu bekliyordu.

Jungkook gazı kökleyerek el frenini dörde atarken Taehyungla başbaşa gidiyorlardı sokaklarda. Aralarından Daniel girdi araya.

Taehyunga doğru sinir bozucu bir kahkayla ikisini de geçerken Taehyung sinirle gaza basmış ve Daniel'ın arabasını arkadan sıkıştırmaya başlamıştı.

Toprak yola doğru girerlerken yarışın bitmesine az kala Jungkook'un virajdan 360 derece dönerek ikisinin önüne geçen aracı final çizgisine saniyeler kala geçtiği yolun üzerinden büyük bir gürültüyle patlayan düzenekle aracı dönmeye devam ederken direksiyonu kontrol etmeye çalışıyordu.

"Hasiktir!" Taehyung'un bağırışıyla beraber etraftaki kalabalık endişeyle izlerken dönen arabaya çarparak durdurmuştu Delta.

İki araba hafifçe savrulurken durdu. Yoongi endişeyle bir onlara bir Jack'e bakarken Jimin ve Namjoon hızla oraya doğru koşuyordu.

Taehyung arabadan çıkarak Jungkook'un arabasına ulaşan ilk insan olurken onu sürücü koltuğunda baygın buldu.

Başından hafifçe süzülen kan ve kaplı gözleri herkesi endişelendiriyordu. Elini yüzüne çıkararak başını düzeltti.

"Jungkook, duyuyor musun beni?" Kalbi atıyordu, Delta her an yüzeye çıkacak kadar yakında fakat temkinliydi.

Jimin ve Namjoon koşarak geldi.

"Çıkar, dışarı çıkar. Jungkook!" Namjoon'un endişeli sesiyle arabada bilinci kapalı Jungkook'u kucağına alarak dışarı çıkardı. Yere oturmasını sağlarken başını arabaya dayamıştı.

"Jungkook, uyan gözünü seveyim." Jimin'in sesi Jungkook'a yönelikken Namjoon sinirle kalabalığa bağırmıştı.

"Kim yaptı lan bunu? Etraftan ses çıkmazken Taheyung bağırdı.

"Ambulans çağırın. Jungkook, gözünü aç!" Sesi sertti elleri beyaz tenlinin yüzünde geziniyor başını dik tutuyordu.

Yoongi aceleyle ambulansı ararken Jungkook'un kısık sesi duyuldu.

"Arama." Gözleri hafifçe açılırken yeşil gözlerle karşılaştı önce. Endişe akıyordu yüzünde, onun bir parmağı olduğu belliydi. Akşam yarışa gelme demesinden belliydi.

Ambulans gelmesi demek yarışın geleneğin bitmesi demekti. Gözleri zar zor açılırken yeşil gözlerde hafif hafif parıldayan yeşil parıltıları gördü. Taehyung'un kurdunun anlayabildiğinin farkındaydı fakat Taehyung'un değişen yüz ifadesinden ve Yoongi'nin gözlerinin büyümesinden hiçbir şey anlamamıştı.

Arkada Daniel'ın bir anda Jack'e yumruk atmasıyla herkesin dikkati oraya çekildi. Kavga gittikçe büyürken Taehyung ayırmaya gitmiş Yoongi ise ayağa kalkmaya çalışan Jungkook'a bağırmıştı.

"Buraya gel! Anladı, gerizekalı gözlerin lacivert lacivert parladı. Bittik, yemin ediyorum bittik önce beni öldürecek sonra yetmeyecek yine öldürecek beni." Yoongi Jungkook'un kolunun altından girerek uzaklaştırırken gözleri hemen hemen ayrılmak üzere olan kavgadan yanlarına gelen Taehyung'u gördü.

Jungkook'u yavaşça ön koltuğa oturturken fısıldamıştı.

"Lan uyu, bayıl bir şey yap. Sesini çıkarma." Jungkook ağzını açamadan kapı kapanırken Yoongi Taehyung'a ilerlemişti. Delta bir kere eşini anlamıştı muhtemelen ve Yoongi'nin bildiğini de Fakat öyle olmadı.

"İyi mi?" Taehyung'un sakin sorusuyla Yoongi'nin gözü oraya gitti.

"Ses vermiyor, hastaneye götür kardeşim. Kafasını sert çarpmış.Bana plan iptal demiştin Tae." Taehyung sinirli br şekilde bağırdı.

"Zaten iptaldi. Jack ile sonra hesaplaşıcam. Seninle de." İşaret parmağını sallayarak arabaya binerken gözleri yan koltuktaki adama gitti. Gözleri yarım açıktı başından akan kan yanağına doğru ilerliyordu.

Torpido gözünü açarak peçete çıkarırken başına dayadı. Siyah saçlının elini tutarak peçeteyi tutmasını sağlarken arabayı çalıştırmıştı.

Yolda giderken annesini arayıp hastaneye geleceğini söyledikten sonra gözleri Jungkook'a gitti. Suçlu hissediyordu, Jack'in sözünü dinlemeyeceğini düşünememişti.

"Sana bugün gelme dedim." Büyük sessizlikten sonra söyledikleriyle Jungkook döndü ona. Sesi kısık çıkıyordu.

"Ne zamandır senin sözünü dinliyorum?" Taehyung sinirle direksiyonu sıktı. Hala dikleşebiliyordu, halini bile bile.

Sessizliğini koruyarak hastaneye gelirken Jungkook'u belinden tutup inmesine yardımcı oldu. Elini çekmeden içeri girerken herkesin gözleri hastanenin sahibinin oğlundaydı.

"Bay Kim, anneniz hemen geliyor. Biz yardımcı olalım." Hemşirelerden birinin gelmesiyle Jungkook sedyeye içeri ilerletilmişti.

Taehyungsa annenisinin odasına geçti.

Bayan Kim Jungkook'u ilk gördüğü anda anlamıştı oğlunun eşi olduğunu. Fakat ona saygı gösterip söylememeyi tercih etmişti.Şimdiyse sinirliydi.

"Anlamam yardımcı ol Taehyung. Eşine zarar mı verdin?" Taehyung cümlenin bu şekilde lanse edilmesiyle gözlerini kapatarak başını eğdi.

"Kasıtlı değildi. Ona bugün gelmemesini söylemiştim. Geldiğini görünceyse planı iptal etmelerini söyledim. Etmemişler. Ayrıca eşim olduğunu bile bilmiyordum." Bayan Kim oturduğu yerde kaşları çatık bir şekilde oğluna bakıyordu.

"Taehyung, eşini kendin seçemezsin. Birbiriniz için en güzel seçenek olmadığınızı da biliyorum. Fakat Jungkook seni en iyi anlayacak kişi. Vitanın sana söylememesinin altında yatan bir sebebi var. Ve bir daha asla böyle bir durumla karşılaşmak istemiyorum. Senelerdir tanışıyorsunuz, olaylarınızı duymuyor muyum zannediyorsunuz? Gerektiğinde o seni sen de onu koruyorsun. Eşin olması gerçeği seni bu kadar geri itmemeli." Taehyung hala şaşkındı. O an tepki dahi verememişti.

Kapının çalınmasıyla hemşirelerden biri içeri girdi.

"Bayan Kim, Bay Kim Bay Jeon'un tedavisi bitti. Kafasını çarpmasına bağlı travma geçirmiş olabilir o yüzden müşahade altında tutacağız bir saat. Sonra evine gidebilir." Taehyung'un annesi gülümseyerek kafasını sallamıştı. Oğlunun yeşil gözlerinin aksine ela gözleri ve bal sarısı saçları vardı.

Taehyung adımlarını odaya doğru götürürken gözleri Yoongi, Namjoon, Jimin ve Jin'e gitti. Gelmişlerdi, annesi birileriyle konuşurken kimseye gözükmeden çıktı hastaneden.

Continue Reading

You'll Also Like

11.4K 365 15
Orman, yağmur, yaralı genç bir adam, şömine ve şefkat. Merhametin sonuçları belki iyi ve belki de ağırdır... Yazdığım ilk hikaye çıtır çerez İçinizi...
133K 7.8K 32
Ölüm kokan bir kurdun aşkına tanık olmaya hazır mısınız? ___________ DÜZENLENECEKTİR
40.7K 2.6K 21
Kral Carl: Peri Krallığı'nın varisi olarak o baloya katılmak zorundasın Tiana! Bütün diyarlarda senin yeteneklerin ve güzelliğin konuşulurken oraya g...
1.6K 179 10
Tilkiler masallarda genellikle sinsi, uyanık, üç kağıtçı ve yalancı sıfatlarıyla bilinir. Tilkileri masallarda ve fabllarda kurnazlığıyla tanımışızdı...