BERDEL

By TugbaKpplnn

5.5M 303K 50K

Berdel sonucu yatalak bir Ağanın eşi olacaktım... Ama nedenlerde boğulacağım bir sır dünyasına gireceğimi ner... More

1. BÖLÜM -BERDEL'E KARAR-
2. Bölüm -Ezilmeye Başlamak-
3. Bölüm -Kibir-
4. Bölüm -Ağır Sözler-
5. Bölüm -Gizli Saklı İşler-
6. Bölüm -Emanetin Acısı-
7. Bölüm -Bazı Gerçekler-
8. Bölüm -Geçmişten Kareler-
9. Bölüm -Ufak Temas-
10. Bölüm -Tatlı Heyecanlar-
11. Bölüm -Karışık Duygular-
12. Bölüm -Mutluluk ve Rezillik-
13. Bölüm -Acı Kâbus-
14. Bölüm -Çelişki-
15. Bölüm -Üç Maymun Benlik Değil-
16. Bölüm -Çöp Çatanlık-
17. Bölüm -Akıl Almaz Gerçek-
18. Bölüm -Utanç-
19. Bölüm -Mucize-
20. Bölüm -Huzursuzluk-
21. Bölüm -Gönlüm Senden Razı-
22. Bölüm -Heyecan-
23. Bölüm -Acı-
24. Bölüm -Kader Ve Şans
25. Bölüm -Deliymişim-
26. Bölüm -Lunapark-
27. Bölüm -Uğurlamak-
28. Bölüm -Rapunzel-
29. Bölüm -Son-
30. Bölüm -Karar; Aziz Ahkanoğlu-
31. Bölüm -Dumur Olmak-
32. Bölüm -Biz Kazandık-
33. Bölüm -Şehvet-
34. Bölüm -Şehvet 2-
35. Bölüm Sürprizler
36. Bölüm -Umut ve Mucize-
37. Bölüm -Hazırlık-
38. Bölüm -Ölümle Burun Buruna-
39. Bölüm -Kötüden İyiye Güzel Anlar-
40. Bölüm -Bir Yaramazlık Meselesi-
41. Bölüm -Oyun-
42. Bölüm -Sevinç-
44. Bölüm -Huysuz Duygular-
45. Bölüm -Curcuna-
46. Bölüm FİNAL -Sonsuz Tebessüm-

43. Bölüm -Duygusal Aziz-

71.4K 4.3K 361
By TugbaKpplnn

Kemirdiğim dudaklarım ile avlunun içinde volta atmayı bırakıp deli gibi atan kalbimi aldığım derin nefeslerim ile yavaşlatmaya çalıştım. Aziz iş yerinden birazdan gelecekti ve biz bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gidecektik.

İstemsizce dolan gözlerimi sıkıca kapatıp tuttuğum göbeğim ile divanlara yaklaşıp oturdum.

Bir çok mücizem olmuştu hayatımda, en büyük müzicem Aziz'di ve şimdi Aziz'in bana hediye ettiği bir mucizem daha olacaktı. Bir yıl öncesine kadar çocuk tutmayı dahi bilmezken şimdiden bebekler hakkında izlediğim ve okuduğum kitapların haddi hesabı yoktu.

Bir çok bilmediğim, duymadığım şeyleri öğrenmiştim, ağlama seslerinden dahi farklı anlamlar çıkıyordu. En güseli ise benim duygularımı hissettiğini öğrenmiştim. Aziz varken zaten en güzel duyguları yaşıyordum ve içimde dünyaya gelmek için can atan bebeğimde babası sayesinde bu duygularımı tadıyordu.

"Baban ikimizide mutlu ediyor annem." büzdüğüm dudaklarım ile karnıma öpücük gönderdiğimde Aziz'in görüntüleri doldu aklıma.

Sabahın erken saatlerinde iş için hazırlanırken yanıma oturup dakikalarca hem karnımı okşuyor hemde onunla konuşuyordu.

Yaramazlık yapmamasını, midemi bulandırmamasını hatta sancılandırmamasını dahi söylüyordu. Bilmiyorduki ben bunca yıl bunların hayalini kurmuş ve şu an kavuşmuşken ne kadar yapsada şikayet etmeyecektim.

Yüzümdeki geniş gülümseme ile bakışlarımı gökyüzüne çevirdiğimde beyaz bulutlara baktım. Sonsuz ve huzur verici duruyorlardı.

İki kez üst üste basılan korna sesiyle hevesle ayağa kalktığımda dış kapıya doğru ilerlemeye başladım. Heyecandan dolayı birazdan kanatlanıp uçacakmış gibi hissediyordum.

Kapıyı açmamla bir merdivenleri sekerek indiğimde zıplayarak çoktan önüme gelen adamın ayaklarının dibine altadım.

"Ne bu heyecan?" gülerek şirin hallerime bakan adamın beline kollarımı sarıp vücudumu ona doğru itttim, göğsüne sabitlediğim çenem ile gözlerinin içine bakıyordum.

"İçim kıpır kıpır Aziz, heyecandan bayılacak gibiyim."

"Çocuk mu hareket ediyor?" vücudunu vücudumdan ayırır ayırmaz ellerini direkt karnıma koyan adama kahkaha attım, anlaşılan hamilelikte tek beyni duraklayan ben değildim. İçim kıpır kıpır deyince yanlış anlamıştı.

"Hareket etmiyor Aziz." hevesle karnıma sardığı ellerini kurduğum cümle ile çekerken düşürdüğü yüzüne baktım, karşımda ciddi ciddi bir çocuk vardı.

Elimi yanağına atıp sıktığımda trip atıp kafasını ellerimin arasından çekerken arkasını dönüp benim kapımı açtı. Bir ay içerisinde ne olur ne olmaz diyerek ehliyetini almıştı ve artık Ömer'e bir yere gidip gelirken ihtiyaç duymuyorduk.

Koskoca ama kıpkısa geçen bir ayın sonucunda akıp giden yolu izlemeye başladım. Bugün hayatımızı etikeleyecek, geleceğimize şekil verecek şeyi öğrenecektik, bebeğimizin cinsiyetini.

Onunla berbaer hayatımız şekillenecekti, en önemlisi olan  merhamet duygusu derinleşecekti ikimizde de. Tatmadığımız annellik babalık hatta zamanında onunla bir çocuk dahi olacaktık.

Anne ve baba olmaya karar vermek bu dünyadaki en ciddi, en düşünülmesi gereken bir olaydı. Anne olacaktım, evet. Peki ona istediği hayatı yaşatabilecek miydim? Gelişimi, yaşamı okulu, düşünceleri... çok fazla yükümlülüğü vardı. Benim bir hatam belki onun geleceğini öldürecekti, bu yüzden annelik kutsallıktı.

Fikirlerine saygı duymak, doğruyu yanlışı ayır ettirebilmek, sadece bir zevkten itiberen oluşan bir şey değildi.

Akıp giden yolu izlemeyi kesip Aziz'e çevirdim bakışlarımı, Aziz'in babalığından hiç şüphem yoktu. Kendi babası gibi olmayacağınada adım gibi emindim ve belki bir gün bana birşey olurda başkasıyla evlenmek zorunda kalırsa, kendine yapılanı yapıp çocuğumuzu asla ezdirmezdi.

"Aziz."

"Efendim?" aklımdakiler belkide şu an onun modunu düşüreceğimi bildiğimden hemen olayı çevirip heyecanla ona döndüm.

"Sence kız mı? Erkek mi?"

"Erkek olsun, bana benzesin." anında verdiği cevabı ile gözlerini yoldan bana çevirmediğinde kaşlarımı kaldırıp elimi dedikoducu kadınlar gibi belime attım. Aziz'e benzeyen küçük bir adamın evin içerisinde minik adımlarla heyecanla koştuğunu düşünemiyordum bile.

"Neden erkek olup sana benzeyecekmiş?"

"Ben seni kıskanmamak için zor duruyorum, birde kızım olursa peşinizden ayrılamam." gözlerini büyüterek muzipçe bir ifadeyle kurduğu cümleye bakıp kahkaha attım.

"Gördün mü annemciğim, kız olursan baba seni kıskanırmış." kolunu uzatıp aynı benim gibi yapıp elini karnıma koyup okşadığında şımarıkça ona döndüm.

Yol boyu cinsiyetinin ne olduğunu hakkında konuşmuştuk ama Aziz daha sonradan kızımız olsun diye tutturmuştu, iki prensese sahip olmak istiyordu. Bana göre ise cinsiyeti fark etmezdi, kollarımın arasında sağlıklı olsun yeterdi.

Sırtımı koltuktan ayırırken çantamı ve elimdeki telefonumu toparlayıp park alanına Aziz'in yerleştirdiği araba ile kendi tarafımdan indim, heyecandan duramıyordum.

Aziz ben senin kadar heyecanlı değilim duyordu kendini ağır göstermek için ama karnıma dokunurken titreyen ellerini saklayamıyordu.

Yanıma gelen adamın koluna girdiğimde omuzumdan düşen çantamı eline alıp tutmasını dahi bilmeden torba gibi büzdüğünde siyah giyiniminin üstünde beyaz çanta çok iyi durmuştu.

Onun bu haline kendi kendime gülüp yürümeye devam ettik. Uzun koridorların ardından saatimizin dolamasına daha vakit olduğundan dolayı kapının karşısındaki sandalyelelere yerleşirken tüm gözlerin üzerimizde olduğunun farkındaydım.

Genelde böyle durumlarda umursamazdım ama Aziz'in yanımda olmasındna dolayı daha ayrıntılı inceleyip gözlerimizin içine baka baka hakkımızda konuşuyorlardı.

"Yedi dakika sonra." Aziz değişik ses tonu ile hem gerilime hemde heyecana sürüklerken ani basan sıcaklık ile elimi kendime doğru yellemeye başladım. Birazdan karnımdaki minik bebeğimin erkek ya da kız olacağını öğrenecektik.

"Aziz ben çok gerildim." korku dolu gözlerle sertçe yutkunup elimi bileğine attığımda gülerek bana döndü.

"Sakin ol." iki eliylese saçlarımı geri tarayıp yanaklarımı okşamaya başladığında dudaklarımı yalayıp derin bir nefes çektim içime.

"Başka zaman öğrensek?" tedirgince sorduğum soruyla dudakları iki yana gerilip güzel bir gülümsemeyi bana sunduğunda alnını alnıma bastırdı.

"İstersen sen çocuğu ver ben baktırıp geleyim." ciddi ciddi elini açan adamla kısaca gözlerim bir eline bir karnıma giderken ne yapacağımı şaşırmıştım, nasıl verecektim ki? Bir dakika ne!

"Dalga geçme Aziz." koluna çok hafif vurduğumda bu halime kahkaha atıp dudaklarını alnıma bastırdı, annelik duygularımı değiştirdikçe saflaşmayada başlamıştım.

"Suna Ahkanoğlu!" aralık duran kapının iç tarafından adım seslendiğinde koridorda benim üzerimde olmayan bakışlarda bana dönerken gerginlik ile Aziz'le bir ayağa kalktım.

"Yanındayım güzelim." kulağıma doğru fısıldadığında dudaklarımı yalayıp kafamı sallayarak aralık duran kapıyı iterek içeriye girdik.

Hemşire kadın Aziz'in girmesini sorgularken kısaca cinsiyet öğrenecektik dememle umursamıyormuş gibi önüne döndüğünde on saniyelik beklemenin ardından yan odaya geçtik, benim mücizemin olduğunu öğreniğim odaya.

"Hoş geldiniz Suna Hanım." anında tebessüm ile karşılık verdiğimde buraya gelene kadar heyecanlı olmadığını söyleyen adam kadının "Hoş geldiniz Aziz Bey." lafını duymasıyla bir heyecanla yerinde kıpırdanırken direkt "Cinsiyet öğrenecektik." dedi.

İyiki heyecanlı değildin Aziz.

Kendi kendime göz devirmemle bir kadın ikimizede güldüğünde bekletmeden direkt sedyeye geçmiştim ve o huylandığım soğuk jeli karnımın üzerinde hissetmeye başladım.

"Gelişiminiz çok iyi gözüküyor, on yedi haftalığız şu an bir problem yok." gerginlikten ve heyecandan kapalı olan gözlerimin arkasından kadının cümlelerini dinlerken Aziz'in yanımdan gülümsediğini hissediyordum.

"Cinsiyet?" Aziz'in yine cümleye daldığı sorusuyla bir omuzlarımı titreterek gülmeye başlamamla bir gözlerimi açıp ona baktım, meraklı gözlerle ekrana bakıyordu.

"Cinsiyetimize hemen bakalım." kadının gülümsemesiyle gerilirken parmaklarımın arasına giren parmaklar ile Aziz'in elini sıkıca tuttum, cinsiyet öğrenmede böyleysem doğumda ne yapardım kim bilir.

"Evet anne hanım, siz ne olacağını düşünüyorsunuz."

"Erkek." kadının cümlesiyle yine Aziz benden önce robatlaşmış şekilde cevapladığında ona gülmeye başladım. "Sağlıklı olsunda gerisi önemli değil." tebessümüne bakıp gözlerimi Aziz'e çevirdim, o kadar odaklanmıştı ki gözlerinin içinden dahi ekranı görebiliyordum.

"Aziz eğer bayılacaksan dışarıda dur." o gün heyecandan bayılmasına atıfta bulunurken kafasını iki yana salladı cevap dahi vermiyordu.

"Babamızın sezgileride çok güçlüymüş, hayırlı olsun diyelim o zaman."

"Erkek mi?"

"Evet Aziz Bey."

"Vallaha de."

"Vallaha."

"GOL BE GOL!" kadın Aziz'in şaşkınlığına ortak olduğunda saçlarını tutarak etrafında dönen adama baktım. Gözleri bana değer değmez dudaklarını önce alnıma sonra dudaklarıma bastırdığında şakaklarımdaki sıcak yol çizen damladan ağladığımı yenice fark ediyordum.

Dudaklarımı benim dudaklarımdan çeken adam karnıma bastırdığında sonradan yüzünü buruşturarak kalkıp dudaklarını  elinin tersiyle sildi. Ne yapacağını bilemediğinden dudaklarını jel olan karnıma bastırmıştı.

Uzun sevinçlerin yaşandığı odadan halay çekerek çıkan adama baktığımda koridorda zaten üzerimizde olan bakışlar daha çok bize yönelmişti.

Koridorun ortasında kollarını belime sarmasıyla gözlerimi büyütürken dudaklarını defalarca kez omuzuma, boynuma ve yanağıma bastırdı.

Sevinç dolu adımlarla arabaya bindiğimizde üzerimdeki rahatlama hem uykumu getirmiş hemde fazlasıyla yanaklarımı acıtmıştı, hâlâ Aziz'in sevinişlerine gülüyordum.

"Heheyt be yavrum ne sandın sen beni." parmaklarıyla arasına kısıktırdığı yanağımı sündürüp makas aldığında canımı acıtsada sesli gülmeye devam ediyordum.

"Seni varya Gafurlar Aşiretinin ağası yapacağım oğlum!" parmağını tehdit edercesine sallıyordu ama bunun daha çok söz vermek için olduğunu biliyordum.

"Senin annen kraliçe aslanım." bastırarak kurduğu cümlete kahkaha attığımda arabayı çalıştırıp önüne dönü, kendi kendine gülüyor ve kahkaha atıyordu.

"Aziz ben bile bu kadar heyecanlanmadım." işaret parmağını susmam için dudaklarıma dayadığında kendi kendine bana birşey anlatır gibi konuşuyordu ama duymuyordum.

Uzun geçen dakikaların ardından artık delirdiğine emin olduğum adama bakınıp birde geldiğimiz mağazaya baktım, bebek giyim mağazasına.

"Aziz bunun için çok erken." eline aldığı zıbının üzerindeki yazıyı okurken bakışlarını bana çevirdi, gözleri dolu doluydu.

"Aziz?" kaşlarımı kaldırırken araladığım dudaklarım ile şaşkınlığımı gizleyemedim.

"Oğlumuz bunun içinde mi olacak?" sağ gözünden düşen damla ile başını eğen adama dudaklarım iki metra açık baktığımda bir çocuğa sarılır gibi yavaşça kendime çekip boyun girintime saklanmasına izin verdim.

Aziz aşırı duygusallıktan ağlıyordu. Kos koca Gafurlar Aşiretinin ağası Aziz Ahkanoğlu, duygusallıktan ağlıyordu.

"Oy koca bebeğim." kollarımı boynuna doladığımda dudaklarımı büzerek konuştum. Şu an bemim koca bebeğimdi.

"Tamam milletin içinde gitti tüm karizma." boynuna doladığım kollarımı çözerken kimseye çaktırmadan göz yaşlarını silip elindeki tuttuğu zıbını yanındaki alışveriş sepetinin içine koydu. Yaklaşık yarısı dolu olan alışveriş sepetine.

Onun kıyafetler ile bakışmalarına son verip arkama dönerek hafif ilerlediğimde önümdeki raflara bakmamla Aziz'de ki duygusallığın bana bulaşması bir oldu.

Küçük bebek ayakkabıları vardı.

Hevesle gider gitmez elime aldığım ayakkabılarla benim gözlerim dolduğunda sızlayan burnumla karnıma sarılan kollar bir oldu.

"Aziz çok güzel."

"O zaman alıyoruz." kafamı sallayıp alt dudağımı dişledim. Bir saate yakın hem gülüp hem ağlama seansının ardından Aziz'in aldığı bolca kıyafet ile evimize gidiyorduk. Göletin ordaki iki katlı evimize.

Aziz'e şimdiden başlayan mükemmel babalığı ile hem teşekkür edecek hemde onun istediği tarzda süpriz yapacaktım.

İçime pek sinmedi :/

Continue Reading

You'll Also Like

5.2M 282K 29
Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar topar kaçan Kayra, birlikte old...
16.1M 925K 55
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi ge...
2.5K 54 14
Eylül ün dönüm noktasıydı o gün. İşte her şey o gün başladı Sende okuyup öğrenmeye var mısın?
11.5M 183K 17
17 NUMARA'YI KİTAP SATAN HER YERDE BULABİLİR, SATIN ALABİLİRSİNİZ. BURADA YALNIZCA TANITIM AMAÇLI İLK ON BÖLÜM VE ÖZEL BÖLÜMLER YAYIMDADIR. Gecenin k...