35. Bölüm Sürprizler

137K 5.6K 1.2K
                                    

Üzerimde sabah onlarca öpücükle uyanmanın mutluluğu vardı ve bu yorucu bir gecenin en güzel hediyesiydi.

Toprak tonlarındaki elbisemin üzerine uygun  çantamı koluma taktıktan sonra etrafımda kısaca dönüp aynada kendimi süzmeye son verdim.

Aziz bugünün benim için sürprizlerle geçeceği bir gün olacağını söylediği için çok hevesliydim. Kahvaltı bile yapmadan kısa bir duşun ardından hazırlamıştık.

Dışarıda bekleyen ve sürekli gelip hazır olup olmadığımı soran adamı daha fazla bekletmemek için telefonumuda çantama atarak odadan çıktım.

Yüzümdeki tebessümü bir türlü silemiyordum, bu da şimdi koridoru tabiri caizse seke seke gitmeme neden oluyordu. Dün geceden beri aşırı mutluydum, çünkü artık belaları evimizden defetmiştik.

Avluya çıkar çıkmaz masaları silen Arif gözüme takıldığında kaşlarımı çatıp diğer tarafa döndüm, Ömer'de sandalyeleleri topluyordu.

Dün geceden kalma avluya bir bakış atıp Ömer'in yanına doğru adımlamaya başladım. Sabahın köründe Aziz ve Ömer'in odanın dışındaki konuşmalarını mırın kırın duymuştum.

Konaktaki tüm hizmetlileri işten çıkaracaklarını yerine güvenilir başka hizmetliler alacaklarını konuşuyorlardı. Ömer'in yanına adımlarken gözüme mutfaktaki adam takıldığında o yana yürümeye başladım.

Aziz ellerimi masaya dayamış karşı tarafa doğru konuşuyordu ama o yanı görmüyordum.

"Tüm erzaklar çıkarılacak, harhangi bir hayati problem yaşanmaması için." mutfağın kapısından girdiğim anda Aziz'in ve mutfaktaki yaşça büyük hafif kilolu kadında bana döndüğünde ikisinede gülümseyip kısa bir baş selamı verdim.

"Merhaba, Aziz?" kadına selam verip sessizce Aziz'e döndüğümde koluna elimi sarıp bakışlarımı ikisi arasında gezdirdim.

"Güzelim, bak seni tanıştırayım bu Meliha abla, dedemin aşcısıydı önceden şimdide rica ettim artık burada bizimle olacak." tebessüm ve gözlerindeki güvenilir duygu ile cümlesini bitirdiğinde tebessüm edip tekrar kadına döndüm.

"Memnun oldum, ben Suna."

"Biliyorum Hanım Ağa'm." benden yaşça büyük olmasına rağmen saygılı ve şirin bir tebessümle konuşan kadına tebessüm edip kafamı iki yana salladım.

"Suna demeniz yeterli." daha fazla konuşmadan Aziz'in uyarıları ve mutfaktaki tüm erzakların dışarı çıkması için konuşmasının ardından beraber bahçeye adımladık.

"Arif burda?" gözlerimi kısıp daha bizi fark etmeyen adama baktığımda Aziz elini belime atmış durakladığım için biraz ittirerek tekrar yürümeme yön vermişti.

Sandalyelelerin çoğunu toplamayı bitiren adama doğru yaklaştığımızda elindeki tozları sildiği bezi sandalyelelerin birinin üzerine koyup ona yaklaşmamızı izledi.

"Buraları halledebildiğiniz kadar halledin sonra buraya alacağımız hizmetlileri falan ayarlarsınız."

"Tamam abi." Ömer kaşları çatık dinledikten sonra başını kķsaca eğip onayladığında yüzünde garip bir duygu vardı, canı sıkkınmış gibi duruyordu.

"Neyin var?" Aziz'de sanki benim düşüncelerimi okumuş ya da kendiside fark etmiş gibi sorduğu soruyla Ömer sadece omuz silkip ağzının içinden konuşarak cevaplamıştı ama biz duymamıştık bile.

"Sonra geleceğim yanına, üstünede düzgün bir şeyler giy. Bu evin hizmetçisi değil ağasısın sen." elini atıp omuzlarını düşeren adamın saçlarını karıştırdığında, Ömer gülerek geri çekilmişti.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin