10. Bölüm -Tatlı Heyecanlar-

136K 7.5K 1.5K
                                    

Çok fazla bölüm atlayarak okunmalar var bölümlere bakmayı unutmayın :)

Hayranlıkla etrafı incelerken akıp giden yolda gözlerim bir oraya bir buraya kayıyordu. Ani bir kararla sabah erkenden kahvaltı yaptıktan sonra yola çıkmış geceye direkt otelde dinleniriz diye karar vermiştik.

Yatay pozisyonda duran Aziz'e dönerek elimle kızıllık düşen, durgun denizi gösterdim. Çok uzun uçsuz bucaksız gibi duruyordu ve bu durum beni hayranlıkla içine çekmesine neden olmuştu.

"Aziz beraber denize girelim mi?" bana imkansızmış gibi bakan adama somurttuktan sonra hevesle elimi havaya kaldırırken işaret parmağımla kendimi gösterdim.

"'Suna varken imkansız yoktur. Bak şu an Antalya'yadayız." kendime övgülerimi yağdırmaya devam ederken Aziz bıyık altından gülüyordu resmen.

"Ben ki, koskoca Gafurlar konağına gelin gelmişim. Ben ki, koskoca Aziz Ahkanoğlu'nun eşi olmuşum. Ben ki, .... diyecek bir şey bulamadım." havalı konuşmam sonunda kendimi övecek bir şey bulamamamla son bulurken düşen yüzüme Aziz boğazından ses çıkararak gülmüştü.

"Aziz bey oraya gidince sakal makal kesmek yok, kıskancım ben kocamı kaptıramam kimseye anlaştık mı?" Aziz'e sürekli söylediğim şeyler onun hoşuna gidiyordu.

Ondan bundan konu aça aça yaptığımız uzun seyehatin sonuna varmadan uyuya kalmıştım. En sonunda kolumdan tutularak sarsıldığımda panikle uyandım. "Huy be kızım ne uyku var sende." Zelal'in bıkkın çıkan sesiyle uzun süredir aynı pozisyonda uyumamdan dolayı uyuşan vücudumu kendine getirmeye çabaladım.

Ömer Aziz'i çıkarmış abimin yardımı ile akülü arabasına koyarken gözlerimi kapatıp açarak ayağa kalktım. Büyük bir otelin önünde durmuştuk. Bir yandan valizlerimiz taşınırken diğer yandan da ışıltılı ve aşırı gösterişli etrafa bakıp kendime gelmeyi bekledim.

Aziz'in gözleri üzerime dikildiğinde yanına giderek koluna dokundum. Mızmızlanarak yerimde sallanırken Aziz'in kucağına bakış attım.

"Aziz.. sen kalkta ben oturayım, çok yorgunum." bir anlık dumur olan adama bakıp güldüğümde hâlâ düz bakıyordu. Galiba nasıl kalkacağını düşünüyordu.

Elimi yanağına atıp parmaklarımın tersi ile yanağını okşayıp yanımıza gelenler ile yürümeye başladık. Kısa sürede odalarımız ayarlanıp dördüncü kata çıkarken uyuşuk bacaklarımdan dolayı Aziz'in arabasında kolunu koyacağı yere kalçalarımı dayamıştım. Asansörün yukarıyı çıkmasını bekliyorduk.

Koridorun sonuna ilerleyip karşı karşıya olan odalarımıza bakarken Ömer benimle bir girip Aziz'in yerine yatmasına yardımcı olmuştu. Arkası sırada hemen yan odamızda kendisi için ayırttığı odasına geçti.

Üzerimdeki yorgunluk sevincime ve heyecanıma engel olamazken boydan boya cam olan pencereye yaklaşarak denizi izlemeye başladım. İki oda şeklindeydi ve oldukça lüks bir yerdi. Bunu da odanın içerisinede jakuzi olmasından anlıyordum.

Pencereyi açıp balkona çıktığımda derin bir nefes aldım. Aziz beni izliyordu. Etrafımda hevesle döndüp Aziz'in yanına yatağa zıplayarak atladığımda neşeyle ona döndüm.

"Aziz burası çok güzel." yatağın yaylanmasından dolayı hafif yerinde sallanırken gülümsedim.

"Aziz burda yaşayalım mı?" ona bakmadan kendi kendime konuşuyordum. Çok güzel gözüküyordu dışarısı. Sabah çıktığımız yola, akşam üzeri olunca otele gelmiş saatlerimiz yollarda geçmişti.

Yatakta geriye sürünerek çıkarken kafamı yastığa koyup Aziz'e döndüm. Yorgun bakıyordu.

"İstersen sen uyu." yorgunlukla bakışlarını yolladıktan sonra yavaşça gözlerini kapatıp beni onaylarken geri açmıştı. Gözlerime uzun uzun bakarken değişik bir tonda duygulu şekilde bakıyordu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin