BERDEL

Oleh TugbaKpplnn

5.6M 305K 50.7K

Berdel sonucu yatalak bir Ağanın eşi olacaktım... Ama nedenlerde boğulacağım bir sır dünyasına gireceğimi ner... Lebih Banyak

1. BÖLÜM -BERDEL'E KARAR-
2. Bölüm -Ezilmeye Başlamak-
3. Bölüm -Kibir-
4. Bölüm -Ağır Sözler-
5. Bölüm -Gizli Saklı İşler-
6. Bölüm -Emanetin Acısı-
7. Bölüm -Bazı Gerçekler-
8. Bölüm -Geçmişten Kareler-
9. Bölüm -Ufak Temas-
10. Bölüm -Tatlı Heyecanlar-
11. Bölüm -Karışık Duygular-
12. Bölüm -Mutluluk ve Rezillik-
13. Bölüm -Acı Kâbus-
14. Bölüm -Çelişki-
15. Bölüm -Üç Maymun Benlik Değil-
16. Bölüm -Çöp Çatanlık-
17. Bölüm -Akıl Almaz Gerçek-
18. Bölüm -Utanç-
19. Bölüm -Mucize-
20. Bölüm -Huzursuzluk-
21. Bölüm -Gönlüm Senden Razı-
22. Bölüm -Heyecan-
23. Bölüm -Acı-
24. Bölüm -Kader Ve Şans
25. Bölüm -Deliymişim-
26. Bölüm -Lunapark-
27. Bölüm -Uğurlamak-
28. Bölüm -Rapunzel-
29. Bölüm -Son-
30. Bölüm -Karar; Aziz Ahkanoğlu-
31. Bölüm -Dumur Olmak-
32. Bölüm -Biz Kazandık-
34. Bölüm -Şehvet 2-
35. Bölüm Sürprizler
36. Bölüm -Umut ve Mucize-
37. Bölüm -Hazırlık-
38. Bölüm -Ölümle Burun Buruna-
39. Bölüm -Kötüden İyiye Güzel Anlar-
40. Bölüm -Bir Yaramazlık Meselesi-
41. Bölüm -Oyun-
42. Bölüm -Sevinç-
43. Bölüm -Duygusal Aziz-
44. Bölüm -Huysuz Duygular-
45. Bölüm -Curcuna-
46. Bölüm FİNAL -Sonsuz Tebessüm-

33. Bölüm -Şehvet-

140K 6.4K 1K
Oleh TugbaKpplnn

Vücudumdaki yorgunluk asla ruhumdaki yorgunluğun önüne geçemiyordu. Ruhumun canı acıyor hatta uzun süre uyuyup dinlenmek istiyordu, bizde şimdi bunu gerçekleştirmek için konağa girerken Aziz'in yanıma gelmesini bekledim.

Fatma Hanım'ın ve Süheyla'nın götürülmesinden sonra Hakan Ağa'yı da almışlardı ve Ali'nin de bulunacağını söyleyip bizede en müsait olduğumuz anda karakola gidip ifade ve dilekçe vermemiz söylenmişti.

Zelal'i de almak istemişlerdi ama Aziz konuşup bu gece misafirlerin gitmesinin ardından direkt geleceğini söylemişti. Konaktaki bir çok hizmetçiyide almışlardı, sorguya çekip konuşturmak için ve Hala dedikleri kadınında alınmasıyla aklıma o zamandan Leyla'nın söyledikleriyle yatağın altındaki sandıkta ilaçla olduğunuda eklemiştim.

Polisler dediğimi duyup hemen Fatma Hanım'ın odasına girdiklerinde tarif üzerine iki poşet ilaç bulmuşlardı ve bunun işe yarayacağını açıkça söylemişlerdi.

Aziz küçük merdiven basamaklarını çıkı yanıma geldiğinde yorgunca gülümseyip gözlerimi kapattım. Elini belime sarmasıyla mızmızlanarak avluya ulaştığımızda gözlerimi etrafta gezdirdim.

Kimsenin kalmadığı hatta çoğunlulukla dağınıklığın kaldığı avluya gözlerimi gezdirdim. Misafirlerin gitmesinin ardından hizmetlilerde alınınca konak öyle kalmıştı ve Aziz zaman kaybetmek istemeden eline gelen fırsatı tepmemek için kullanarak bizde misafirlerin ardından karakola gidip bir saatlik geçen bir ifade sonucu çıkmıştık.

İfade ve dilekçe verip şikayetçi olma kısmında doktor Levent Bey ve Yavuz abiyide arayıp durumu kısaca anlattığımda seve seve ifade vereceklerini söylemişlerdi.

Onlarında ifadelerinin en yakın karakola giderek vermelerini istemişlerdi ve daha sonra abimle bir polis kadın arkadaşı yanımıza geldiğinde savcılık kararı ile ciddi bir cana kast etme soruşturması açılıp iki gün sonraya mahkemesi vardı ve mahkeme sonucu ağırlaştırılmış hapis cezası almasının ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirmişlerdi.

Onların her Fatma Hanım'ı kötüleyerek çekeceklerini anlatmasıyla içimin yağları eriyip bunca zaman bana ve Aziz'e çektirdikleri için rahatlıyordum ama bir yandan içimdeki merhametli tarafım kötü olduğunu söylüyordu ama bunu her Aziz'e bakmamda redediyor aksine çok iyi yaptığımı düşünüyordum.

Karakol buraya yarım saatlik mesafede kalıyordu ve gecenin ikisi olmasından dolayı günün verdiği yorgunluk ve günlük uyku saatime vücudumun alışmasından dolayı uyumak istiyordum.

Karanlık koridorda evde bizim adımlarımızdan başka çıt ses çıkmayışı beni huzura verdiğinde odaya girmemizle ışığı açtım. Aziz'in arkamdan gelmesiyle üzerimdeki ince ceketimi ve çantamı rastgele bir yerlere atarken yüzümdeki tebessümle arkama döndüm.

Aziz'in beline sarılark göğsüne yüzümü gömdüğümde ellerini belime sarmıştı. Burnumu gömdüğüm göğüse sağa sola hafif hareketlerle sürttüğümde şımarıkça göründüğümü biliyordum.

"Şımarık seni." düşüncemi doğrular nitelikte Aziz'in cümlesini duyduğumda çenemi göğsüne yaslayıp kafamı kaldırarak gözlerinin içine baktım, kafasını eğmiş bana gülümsüyordu.

"Kahraman kocam her işi halletti." kafasını kısa bir hareketle yana çevirirken histerikçe ve yorgunca güldü.

"Asıl benim cilveli karım her işi halletti." kafasını eğip dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktığında geri çekilip yatağa yatmadan yorgunluğumu alması için duş almaya karar verip dolaba ulaşarak kıyafetlerimi çıkarırken Aziz'de arkamda gömleğini çıkarıyordu.

"Duşa önce kim girecek?" elime ince bir tişört alırken sorduğum soruyla kıkırtısını duymuştum.

"Eğer kapıyı kilitlemeyeceksen önce sen gir." söylediği mantıksız cümle ile ona omuzum üzerinden dönüp baktığımda kalçalarını makyaj masasına dayamış kollarını gömleği çıkarmasından dolayı çıplak kalan göğsünde bağlamıştı.

Hâlâ muzipçe gülen adamdan gözlerimi alıp kafamı iki yana sallarken dudakları arasında ıslık çalmaya başlamasıyla neden oldu bilmiyordum ama utanarak alt dudağımı dişledim. Alt üstü arkamda yarı çıplak şekilde gözlerini üzerimde tutarken ıslık çalıyordu, neyine utanıyordum böyle.

Dolabın içinde gece yatarken rahat olmak için şort arıyordum ama elime gelen saten kumaş ile yutkunup omuzum üzerinden Aziz'in bakıp bakmadığına bakarken dolabın içine biraz daha ilerlediğimde arkamdaki adamın bakışlarını hissediyordum.

Elimin altındaki koyu mavi geceliğe bakıp kaşlarımı çattım. Benim bu dolapta hiç geceliğim yoktu ve bunun benim olduğunu biliyordum, açmadığım gelin sandığımda duruyordu.

Kaşlarımı çatarak bir çırpıda dalabın kapağını kapatıp hemen yanındaki orta büyüklükteki sandığı açtığım anda darma dağın duran eşyalarıma baktım.

Aziz'de benim paniklemeyle karışık hızlı adımlamalarımla yanıma geldiğinde sinirden çenemi sıktığımı yeni fark ediyordu.

"Eşyalarımı karıştırmışlar."

"Bunun içinde bunlardan mı varmış." benim sinirli cümleme alaylı şekilde başka konuştuğunda en üstte duran sabahlığın olduğu kutuyu eline almıştı.

"Burda yatarken hep merak etmiştim." parmağının ucuyla yatağı gösterdiğinde verdiği tepkiye istemsizce güldüm, bu adamın yanında sinirlenmek mümkün olmuyordu.

"Has-" dağıttıklarından dolayı kırmızı geceliğimin sadece dantelden oluşan sütyenini işaret parmağının ucundan tutup havaya kaldırmasıyla elinden çekip arkama sakladım.

"Aziz! Hadi önce sen banyoya gir." omuzundan hafif dikkatini çekmek için iterken elimdekileri sandığın içine koyup kapağını kapattım.

"Burası daha eğlenceli." benim daha yeni kapattığım kapağa dudaklarına yerleştirdiği gülüşle uzandığında eline vurup ellerimi belime attım, çocuğuna kızmamak için sabır dilenen anneler gibi duruyordum.

"Eğlenceli değil Aziz, değil. Hadi git önce sen duş al."

"Sende gelecek misin?" elini belime atıp yamuk bir gülüşle yavşayarak konuşmasıyla elimi karnına vurup yerimde belimi tutuşundan kurtulmak için bir tur dönüp elinin havada kalmasını sağladım.

"Gelmeyeceğim Aziz git." karşımda böyle gevşekçe gülmesi benimde gülümemi sağlıyordu ve bunu istemsizce yapıyordum.

Biraz daha gülerek dudaklarını büzüp ıslık çalmasıyla bir vücudumu süzüp havalandırdığı kaşlarıyla sandığı gösterdiğinde dudaklarımdaki gülüşü zar zor bastırıp gözlerimi büyüttüm.

"Kapımı kilitlemeyeceğim, eğer gelmek ve kocanı görmek istersen diye."

"Aziz!" geri geri adımlayıp parmağının ucunu öpüp bana doğru tuttuğunda sanki bir star edasıyla banyoya girip kapıyı kapatırken içten içe yediğim dudaklarımı serbest bıraktım.

"Kırmızı tercihimdir!"

"Aziz!" banyodan boğuk bir ses tonuyla bağırdığında elimi alnıma vurup gülerken alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

Bu kadar yoğun yaşadığımız günün gecesine Aziz gerçekten beni nasıl yumuşatacağını biliyordu.

Konaktaki herkesin gitmesinden ötürü içimdeki huzurla pencereye yaklaşıp açtığımda derin bir nefes çektim içime. Hava bile huzur kokuyordu, Aziz'im gibi her şey huzur doluydu şu dakikaların içinde.

Bitmişti, artık sona ulaşmıştık ve hayatımızı bu zamana kadar kötü etkileyip bize acı verenlerden kurtulmuştuk, yılan kadından kurtulmuştuk.

Banyodan su sesi gelmeye başladığında Aziz'in ıslık sesinide duyuyordum, şarkı mırıldanır gibi ıslık çalıyordu. Az önceki edepsizliği yeniden vücudumdaki kanları harekete geçirdiğinde gözlerimi hevesle gökyüzüne çevirip derin bir nefesi içime çekip arkama döndüğümde camı kapatıp perdeleri çektim.

Onu biraz tahrik etmekden zarar gelmezdi.

Benimle uğraşmayı seviyordu bunuda zaten klinikte Lenevt Bey'in odasındayken itiraf etmiş bilerek böyle konuştuğunu söylemişti. Utanmam onun gözünde saflığımı belli ediyor masumluğumu ortaya koyuyordu.

Şimdide adı gibi utançtan gelmeyeceğimi bildiği için rahat rahat benim kalp atışlarımın hızlanmasının verdiği rahatlıkla banyosunu yapıyordu.

Halbuki bu gece masum olmayacak bende oluşturduğu heyecanı ondada oluşturacaktım.

Odanın ışığına yaklaşıp kapatırken hevesle hızlı adımlarla tabiri caizse seke seke sandığın başına gelip karanlık odada kapağını açıp gözümün karanlığa alışmasından dolayı parmağın ucuna alıp havaya kaldırdığı sütyeni alıp diğer parçalarınınıda çıkarıp yatağın üzerine koydum.

Üst ve alt giyim olarak sadece dantelden oluşuyorlardı ve üzerine yine dantelden kalçalarımın yarısını kapatacak kadar askılı bir ceketi vardı. Karnımda oluşan heyecan sızlamalarını göz ardı edip ayak parmaklarımı sıkarken üzerimdekileri çıkarmaya başladım.

Tüm kıyafetlerimden kurtulup biraz beni rahatsız hissettiren takımı giyerken bir yandanda heyecandan canımı verecekmişim gibi hissediyordum.

Elimi cekete atarken giyip önündeki ince iplerini bağladığımda gecelik takımının elbisesi gibi duruyordu. Göğsümün havalanmasıyla boğazıma kitlenen nefeslerimi zorlukla yutkunup rahat bir nefes aldığımda dolabın aynasının karşısına geçtim.

Yansımamı görür görmez büyüttüğüm gözlerimle artık dudaklarım dişlemekten morarmaya yüz tuttuğunda ellerimi sıkıp gerginlikle elimde olmadan sıktığım vücudumuda gevşetip banyo kapısının önüne ilerledim.

Vücudumda kapalı hiçbir yerim yoktu ve şimdi içimdeki heyecana yenik düşüp Aziz'in karşısına böyle çıkacaktım.

Elim havaya bir kalkıyor bir iniyordu ama asla kapıyı açmaya cesaret bulamıyordum. Sert bir soluğun ardından gözlerimi sıkıca kapatıp kendi kendime konuşmaya başladım.

"Hadi Suna! Sen neleri başardın bunu mu yapamayacaksın? Yapamam! Adamın kucağına oturmuşluğun var Suna? O zaman faklıydı! Bu adam senin kocan. Evet kocam!" çoğu kendi kendime soru cevap yaparak geçirdiğim cümlelerle içimdeki Suna haklı çıkmıştı evet o benim kocamdı.

Evet haklıydı içimdeki Suna, adamın kucağına oturmuşluğum vardı, hatta bile bile bunu onu kışkırtmak için ben yapmıştım ama o zaman farklıydı şimdiki zaman farklıydı.

O zamanlarda ya yatalak ya da sandalyedeydi ve ne kadar uğraşırsam uğraşayım ben kaçtığımda peşime gelemezdi ama şimdi ne kadar kaçarsam kaçayım hatta konağın içinde dört döneydim yinede beni tutardı.

Zaten buydu benimde yapmaya çekindiğim şey, ya onu kışkırttıktan sonra beni kovalamaya başlarsa!

Daha fazla durmayıp beş dakikaya yakın kendi kendime verdiğim uyarılar ve cesaret ile kapı koluna parmaklarımı sarıp havalanan göğsüme ve sancılanan kasıklarımı içimden 'durdun' deyip cesaretimin kaybolmasına izin vermeyip kapı kolunu açtığımda aralanan kapıyla içerinin ışığı çok ince bir çizgi şeklinde vücuduma değiyordu.

İçeriden gelen ses kesildiğinde alt dudağımı serbest bırakıp boğazımı temizleyerek sanki şu ana kadar kapının dışında kendimle savaş verip çırpınan ben değilmişim gibi kapıyı açıp içeriye dik tuttuğum çenem ile bir adım attım.

İçeriye girer girmez gözlerimi zamanında Ömer'in Aziz'i daha kolay yıkamak için yaptırdığı küvetin içindeki adama çevirdim. Kollarını iki yana açmış sanki geleceğimden emin gibi kıvırdığı dudağının kenarı ile bana bakıyordu.

Konuşmadan hemen önümde kalan lavabo taşına yavaş adımlarla yaklaşıp omuzlarıma düşen saçlarımı kafamı sallayarak geriye ittim.

"Dişlerimi fırçalayıp çıkacağım Aziz." heveslenmemesi için ona önceden uyarıyı verip elimi küçük dolaba attığımda inanmadığını belki eden bir kahakaha atıp kollarını dahada açıp rahat bir konuma gelirken gözlerini üzerimde tutmaya devam etti.

Gözlerinin vücudumda değdiğini hissettiğim yerler cayır cayır yanarken heyecandan titreyen parmaklarıma gözlerimi çevirip diş fırçasını alarak sertçe yutkundum. Bakışlarımı aynadaki vücuduma çevirdiğimde hızlı hızlı inen göğslerime bakıp alt dudağımı ısırırken suyu açıp fırçayı biraz ıslattım.

Macun sıktığım diş fırçasını dişlerime yaklaştırdığımda boşta kalan elimi taşın üzerine yerleştirip kalçalarımı çok hafif dışarıya çıkarırken bilerek tahrik etme amaçlı her elimi salladığımda kalçalarımıda istemsizce oluyormuş gibi görüntü vermeye çabalayarak sallıyordum.

Diş fırçalama işim bittiğinde tekrar onları yerine koyarken sert soluklarını duyduğum adama çevirdim bakışlarımı kafasını hafif geriye atmış beni öylece izliyorken elinin birini suyun içine sokmuştu.

Hafif hafif dalgalanan su ile gözlerinin içine baka baka alt dudağımı dişlerimin arasına alıp hafif ezerken yine gözlerinin içine bakarak serbest bıraktığımda dilimi alt dudağımın üzerinde gezdirdim.

Kaşlarını sanki zorlanıyormuş gibi çattığında bu haline aynı onun gibi yamuk bir gülüş sunduktan sonra aynaya döndüp kenarda duran tarağımı elime aldım.

"Çok sıcak oldu." kendi kendime mırıldanırken sesimi duyması için bilerek yüksek söylerken omuzum üzerinden ona bakarken gözlerimi baygın tutup ellerimi ceket demeye dilimin varmadığı ve vücudumu apaçık gösteren kırmızı tülün ipliklerini çözüp ince askılarından tutarak omuzlarımdan ittim. Yere düşen ceket ile gözlerinin içine baka baka dudaklarımın üzerinde tamamen onu tahrik etmeye dayalı olarak dilimi gezdirdim.

Ani bir harketle yoğun su sesiyle bir ayağa kalktığında çığlık atıp ellerimle gözlerimi kapattım.

"Aziz!" adım sesleri yanımda durduğunda sert soluklarını kulağımın hemen yanında duyuyor nefesinin vücuduma çarpışını hissediyordum.

"Üzerimde iç çamaşırım var Suna." parmak uçlarını belimde hissettiğimde duyduğum cümle ile vücuduma gerginlikten krampların gireceğini hissediyordum.

Geleceğimi bildiği için suya öyle girmişti anlaşılan.

Söylediği cümle ile istemsizce kafamı iki yana salladım, üzeri giyinik olsa dahi ıslak olması... derin bir soluk alıp elini tamamen belime yerleştiren adamın önünde kıpırdanıp gözümün önüne kapattığım parmaklarımı aralarken sıkıca kapattığım gözümü iki parmağımın arasında ellerimi çekmeden açtığımda kaşlarımı istemsizce kaldırırken bakışlarımı ıslanan vücudunda aşağı doğru kaydırdım.

Çıplaktı!

"Aziz!" ellerimle gözlerimi sıkıca kapatmamla arkamı döndüm. Yalan söylemişti, üzerinde hiçbir şey yoktu ve ben onun...

Belimdeki elini karınıma kaydırıp gür bir kahkaha ile kollarını belime doladığında ıslak vücudundan dolayı huylanıyordum.

"Şimdi sıra sende, görelim bakalım vücudunu." kulağıma doğru daha önce hiç duymadığım bir ses tonuyla yavaşça konuşup dudaklarını omuzuma bastırdığında öptüğü yerden başlayıp vücuduma yayılan titremeyi hissediyordum.

Sıkışan nefesim daha fazla sıklaştığında ardı ardına kesik kesik aldığım nefeslerin sıcak olduğunu hissediyordum. Vücudumu kendine çevirip bir adım geriye çıkmamla vücudum soğuk duvara yaslandığında ürpererek elimi gözlerimden indirdim.

"Aziz..." koyuların en koyusu olan gözlerindeki karanlık ve en derinlerdeki parıltı ve arzu ile gözlerimin içine bakıp yutkunarak çok kısa kendi dudağını yalayıp keskin gözlerini benim dudaklarıma çevirdi. Titreyen karnımın üzerindeki dokunuşlarını hissetmemle gözlerimin istemsizce kapanması bir oldu.

Sert soluğun dudaklarıma çarpmasıyla kendi dudaklarını dudaklarımın üzerine kapattığında inanılmaz derecede sertçe dudaklarımı çekiştiriyor arada dişlerinin keskinliğini hissettiriyordu.

"Aziz." elimi ikimizin arasından geçirip kasıklarıma inen elini tuttuğumda dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldi. Yanan dudakları tenimle her buluştuğunda kendimi keybedecek gibi hissediyordum. Ve karşımdaki kendini kaybetmişcesine beni öpen adam Aziz miydi emin değildim.

Elimi tutup başımın üzerinde duvara sabitlediğinde vücudunu vücuduma sertçe itmesiyle derin bir nefes alıp panikle kasıklarıma değen şeye baktığımda Aziz'i itip kendimi banyodan dışarıya attım.

Manyak adam içeride sanki bunları bilerek yapmış gibi kahkaha atıyordu.

"Bu gece hiç bitmeyecek." titreyen vücudumla içeriden kahkahsıyla karışık cümlesini duyduğumda banyo kapısına dönüp dil çıkardım. Görmeyeceğini bildiğin için rahattım.

Heyecandan kasılan vücudumla artık kaçışımın olmayacağıni bildiğim içine kendimi olduğum gibi yatağa atıp battaniyeyi omuzlarıma kadar çektiğimde dudaklarıma işkence etmekten vazgeçemiyordum.

Yarım saate yakın banyodan çıkmamasıyla vücudum iyice gerginlikten ve stresin karıştığı heyecandan yorgun düşüp mayışırken gözlerimi dinlendirmek için kapattığımda karanlığa davet edilmem bir olmuştu...

"Siktir! Giyinmedin mi?" yerimde yerleşip battaniyenin kenarından vuran soğuklukla karışık Aziz'in şaşkınlık dolu yüksek sesini duyduğumda gözlerimi tamamen açıp dudaklarımdaki gülüşü gizleyemeden cilveyle ona genişçte tebessüm sunup elindeki battaniyeyi gözlerinin içine baka baka alt dudağımı tahrik edici şekilde dişlerimin arasına almamla kafamdan yukarıya çektim.

"Bu gece ben, ben değilim." örtünün üstümden çekilmesiyle bir üzerime atlayan adamla kahkaha attım.

Bu gece o ya da ben yoktum, bu gece biz vardık. Sonsuza kadar olacağımız gibi.

Böyle şeyler yazamam dedikten sonra benim sahneler akajajahajahaj

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

1.5M 47.6K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
10.8M 325K 55
(+18 | Yetişkin içeriklidir.) Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar...
674K 28.1K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
11.5M 183K 17
17 NUMARA'YI KİTAP SATAN HER YERDE BULABİLİR, SATIN ALABİLİRSİNİZ. BURADA YALNIZCA TANITIM AMAÇLI İLK ON BÖLÜM VE ÖZEL BÖLÜMLER YAYIMDADIR. Gecenin k...