SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMA...

By mimozaymis

761K 25.1K 5K

"Abiler ya da arkadaşlar bu tür yaklaşımlar yapmaz sarışın." (! Reklam yapmak yasaktır.) More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
SORU - CEVAP
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47. Bölüm
48.
FİNAL

10.

25.9K 834 113
By mimozaymis

Keyifli Okumalar♡

Bölüme geçmeden oy verelim miii?

Elimde ki abur cubur dolu tepsi ile bahçeye çıktım. Puflara oturmuş abimin yanına oturdum ve tepsiyi ortamıza bıraktım. Bugün birlikte vakit geçirmeye karar vermiştik.

Sonunda.

"Ee hadi anlat, kim bu kız sen nerdesin sürekli?" Diyerek çikolata paketini açtım. Telefonunu elinden bıraktı ve benim ki gibi olan sarı saçlarını geriye attı. Yakışıklıydı vesselam.
Başını geriye attı ve sırıttı.
Arsız abim utanmıştı. Kahkaha atarak daha da merak etmiştim.

"Şimdi biz Baran'la bara gitmiştik şu benim sana haber vermediğim gece. Baran'ın senin yanına geldiği." Yerimde kıpraşırken yutkundum. Demek o gece bardalardı.
Kafamı salladım devam etmesi için. "Neyse gittik tezgahta sarışın birisi var. Başında da bir tane şerefsiz. Asılıyor. Gittim ben de işte sorunu çözmeye. Kız da korkmuştu. İsmi Gaye. Bu asılan adam meğersem Gaye'nin üvey babasının evlendirmek istediği itmiş." Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. Çoğu insan hala böyle geri kapalıydı. İnsanları zorla evlendirmek de neyin nesiydi.

"Ya olay çok uzun ve tatsız. Sonuç çoğu gece Gaye işini bitirene kadar orda oluyorum. Evine bırakıyorum, zaten ailesinden ayrı yaşıyor ama peşindeler." Hayretle abime baktım. Bu benim abim değildi sanırım. Abimin sevgilileri oluyordu fakat hep gönül eğlendirme amaçlıydı. Yani asla bir kıza çok değer verdiğini görmemiştim.
Benim hayırsız abim kimse için böyle bir şey yapmazdı.

Sevmiyorsa tabi.

Hınzırca sırıttım. Bakışımı anlamış olacak ki gözlerini devirdi. "Hayır Yare öyle bir şey yok sadece zor durumda." Elimi 'geç bunları' dercesine salladım.
Homurdanarak cipsi paketini açtı.
"Abii bu akşam gidelim mi merak ettim kızı lütfenn." Diyerek masum olduğunu düşündüğüm bakışlarımı yolladım.

"Derdin kızı görmek mi yoksa bu bahane ile bara gidip eğlenmek mi?" Bu çocuğun bazen beni iyi tanıması işime gelmiyordu.
Dişlerimi göstererek sırıttım. "Amaan canım eğlenmek ikinci planda." Dedim gökyüzüne bakarken, güldü ve başını salladı. Bu demek oluyor ki gidiyoruz!

****
"Yare değme abicim şu insanlara." Diyerek belimden tuttu abim ve kendisine yasladı. Burası düşündüğümden de kalabalıktı. Baran, Buket ve Ferhat abi de arkamızdan geliyorlardı. Olayı bilmeyen tek kişi Bulem'di ona da uygun bir fırsatta anlatacaktım.
Gözüm tezgahlar da dolanırken sarışın bir şahıs da durdu. Dirseğim ile abimi dürtükledim.

"Pişt kız bu mu?" Eğer kız buysa kesinlikle kendimi dağa taşa vururdum. Çok güzeldi ve o yüzden benim dağ ayısı abime gitmezdi.
"Evet, ama belli etme utanır." Diyerek uyarmayı da ihmal etmedi.

Kız sarışın ve mavi gözlüydü. Gen olarak bize benziyordu abimle sevgili olmadan bir dna testi yaptırmalıydılar bence. Sonra mazallah akraba evliliği falan.
Ben kendi kendime böyle düşünürken abim bizi koltuklu masaların oraya göndermiş içecek almaya gitmişti.

Bulem Ferhat'ın göğsüne yaslanmış bana kaş göz yapıyordu. Çünkü deminden beri ona anlatacak şeylerim olduğunu belli ediyordum. Dudaklarımı oynatarak 'sonra' dedim. O da 'merak ettim' demişti fakat Ferhat abi bir bana bir Bulem'e bakıp durunca kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"O nasıl bir haberleşme?" Dedi Bulem'e bakarak.
"Sen anlamazsın canım kız şeysi." Diyerek göz kırptı. Ferhat Bulem'in dudaklarına eğilip öperken gözlerimi kaçırdım. Bunlar normal şeylerdi ama yanımda yapmasınlardı yahu utanıyordum. Ne yapacağımı bilemiyordum.

"Sarışın." Baran'ın artık ağzına yerleşmiş yeni ismimi seslenmesi ile ona döndüm.
"Hım?" Göz ucuyla Ferhat abilere baktığım da hala öpüştükleri için bize aldırmıyorlardı. Odaya çıkmaları daha makul sanki.

"Utandın mı sen?" Diyerek sordu alayla. Dudaklarımı öne topladım ve kafamı sağa sola salladım. Ama o çoktan gülüyordu.
"Gülmesene uyuz." Diyerek omzunu vurdum. Elimi geri çekecekken tuttu ve bileğimin iç tarafını baş parmağı ile okşadı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve benimkinden daha koyu olan mavi gözlerine baktım.

"Sigara yetmiyormuş gibi sende bağımlılık yapmaya başladın haberin olsun sarışın." Ne diyeceğimi bilemezken abimin geldiğini görmem ile bileğimi çektim.
Kafede ki akşamdan sonra bir daha görüşmemiştik. Çünkü İstanbul'a gitmesi gerekmişti. Yaklaşık beş gündür ordaydı ve daha bu sabah gelmişti. Onu özlediğimi fark ettim.
Babası ile beraber orta derece de bir şirketleri vardı. Babası artık emekli olmaya yakındı ve işleri Baran'a bırakacağı için fazlaca yükleniyordu Baran'a.

Ama hiçbir zaman onları normal bir şekilde sohbet ederken görmemiştim. Zaten ailesi hakkında da bu kadar şey biliyordum.

"Burası güzelmiş o yüzden ben dansa gider." Diyerek yiyişmesi bitmiş Bulem'i de kolundan tutup kaldırdım.
"Yare dikkat edin." Abim yine baba edasına bürünürken gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Tamam babacım." Diyerek gözlerimi kırpıştırdım.

Hareketli müzik ile dans ederken tepside ki içeceklerden aldım ve kafama diktim. Sarhoş olunca ki eğlencemi seviyordum o yüzden bir an önce kafayı bulmam lazımdı. Hem sonuçların açıklanmasına iki gün kalmıştı ve üzerimde ki gerginlik artıyordu.
"Hani şu sarışın barmen varya." Yüksek sesten dolayı bağırmak zorunda kalıyordum ama ne kadar bağırsam da sesimi sadece Bulem duyuyordu.

"Evet." Diyerek oraya kısaca baktı ve bana döndü.
"Abim ona fena tutulmuş." Dediğim şey ile gözleri açılırken kahkaha attı. "O yüzden burdayız bu gece dimi?" Diyerek gülmeye devam etti.
"Kısmen." Üçüncü bardağı da kafama diktim.

Bulem bana nazaran yavaş içiyordu çünkü sarhoş olunca kusmaktan başka yaptığı bir şey olmuyordu. Benim bünyem ise sık içmememe rağmen fazla kusturmuyordu.
"Sen Baran ile ne iş?" Dedi gözünü kırparken. Gülümsedim. Demek görmüştü.
"Hayret nasıl gördün bizi?" Dedim imayla. Koluma vurdu. Gülerek kendi etrafımda dönüp saçlarımı geriye attım.

"Ben görürüm kızım." Sadece güldüm ve sonuncu bardağımı da dikleyip gelen Ferhat abi ile masaya adımladım. Adımlarım biraz savsaklasa da aldırış etmedim. Hızlı içersem tabi olacağı bu. Masada sadece beni izleyen Baran vardı. Kaşlarımı çattım.
"Abim nerde?" Dedim yorgunlukla kendimi yanına atarken.

"Gaye'si bugün erken çıkıyormuş onu bırakmaya gitti." Kafamı salladım ve koltuğa yaslandım fazlası ile yorulmuştum. İçimde ki gülme isteği ile gülerek Baran'a baktım. Bakışları gülen dudaklarıma kaydı ve ardından gözlerime çıktı.

"Sarhoş oluyorsun." Dedi biliyormuşçasına.
"Mmm istediğim gibi işte." Diyerek tekrar güldüm. O da bana gülerken bu sefer ben baktım dudaklarına. Az önce içkisini içtiği için parlak duran dudakları şuan cazip duruyordu. Yerimde hareketlenip bacak bacak üzerine attım ve ona döndüm.

"Sen beni mi özledin?" Dedim kollarımı boynuna dolarken. Bilincim hala açıktı fakat alkolden dolayı bir gevşeklik vardı.
Elini direkt belime koydu ve diğer elini ise önüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırmak ile meşgul etti.
"Evet sarışın." Kafamı yüzüne eğdim. Sanırım onu öpmek istiyordum.

Ya da onun beni öpmesini.

Dudaklarımı yanağına bastırdım. Ordan dudağının kenarına ordan da boynuna kadar her yeri öpücüklerimi bıraktım. Belimde ki sıkılaşırken bedenimi havalandırdı ve kucağına aldı. Burası daha rahattı.
Onun bana yaptığı gibi ince deriyi dudaklarımın arasına alıp emdim.

"Siktir Yare." Diyerek belimi okşadı. Emdiğim yeri bırakıp öptüm ve tekrar başka bir yeri emdim. İçimde ki şeytan kız ısırmamı fısıldayınca onu kırmadım ve emdiğim boynunu ısırdım. "Yare." Dedi Baran sadece. Onu zorlandığımın farkındaydım.
Boynunu biraz daha emdim ve alnımı alnına yasladım.

"Sen bana yaptığında baya sevmiştim." Diyerek kıkırdadım. Belimden aşağı inip kalçamı sıkan eli ile inleyerek ensesinde ki elimin tırnaklarını bastırdım.
"Bak sen." Dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Alt dudağımı iki dudağının arasına alırken karşılık vermeye başladım.

Nefessiz kaldığımı anlayınca geri çekildi. Alnını tekrar alnıma yaslarken bayık gözlerle kıkırdadım. Güzel hissediyordum.
"Bunu yapmamalıydık biliyorsun dimi?" Dedi o da sırıtırken. Dediğine karşılık dudaklarına tekrar bir öpücük kondurdum ve geri çekildim.

"Neden?"

"Etkin yeterince üzerimde çünkü Sarışın." Kaşlarımı çattım ve dediklerini anlamaya çalıştım. Ama çoktan dağılmış kafam ile anlama çalışmalarımı sona erdirdim.

"Hadi götür beni burdan." Diyerek   kucağında hareketlendim.
"Kucağımda bu kadar hareket etmemelisin." Diyerek sırıttı ve ilk önce beni sonrada kendisini ayağa kaldırdı.
Masaya bir miktar para bırakıp elini belime koydu ve çıkışa yönlendirdi.

Kollarımı beline dolarken şarkı mırıldanmaya başladım. "Dans etmez mi, hallenmez mi..." olduğumuz yere sallanarak bunu söylerken valenin arabayı getirmesini bekliyorduk. Baran bana bakıyor ve gülüyordu. Şuan ona aldırmıyordum. Uçuyormuş gibi hissediyordum ve bu yeterince güzeldi.

Az önce onla öpüşmüştüm. Ve hayatımda hiç bu kadar güzel hissetmemiştim. Daha öncelerde de öpüşmüştüm fakat bu başkaydı.

Sessizliğe gömülüp bunları düşünürken çoktan arabaya binmiştik. Üzerime çöken durgunluk hoşuma gitmeyince arabanın radyosunu açtım.
"Çok sıcak cam." Dedim Baran'a dönerek. Kafasını salladı ve tavanda ki camı da sonuna kadar açınca sırıttım. Ayağımda ki sitilettoları çıkarttım ve koltuğa ayaklarımı basıp bedenimi dışarı çıkarttım.

Bağırarak kahkaha attım. Hareketli müziğe eşlik ederken kafamı geriye attım ve kollarımı açtım. Baran'ın elinin bacağımda dolaştığını hissediyordum.
"Uçur beni Spaydi!" Diyerek kahkaha attım yine. Fazla bir trafik yoktu ama insanların dikkatini çekiyordum.

Hatta videomu çeken birsine el salladım ve tekrar koltuğuma oturdum.

"Baran ben tatlı istiyorum." Diyerek önünden geçtiğimiz sokak wafflecısına baktım. O da baktığım yere baktı ve çok geçmeden arabayı durdurdu. El frenini çekip emniyet kemerini çözdü.
"Tamam ben ikimize de waffle ve ayılman için kahve alıyorum." Diyerek arabadan indi. Birazcık sarhoş olabilirdim ama kahveye gerek yoktu bence.

Başımı cama yasladım ve gittiğimiz yolun bizim evin yolu olmadığını anladım.

Büyük bir ihtimalle onun evine gidiyorduk.

Tahmin ettiğim gibi de on beş dakika sonra onun evindeydik. Savsaklayan adımlarım ile yürümeye çalışınca Baran belimi sardı ve kendisine yaslanmamı sağladı.
Bir apartman dairesinde oturuyordu gerçi genellikle burda da kalmadığını söylemişti.

"Gel bakalım." Diyerek koltuğa oturtturdu ve yanıma kuruldu. Yolda yarısını bile içmediğim kahveyi ılımış olsa da şimdi içmeye karar vererek yudumladım.
Baran'a baktığım da beni izliyordu.

"Çok güzelsin hemde aklımı kaçırmamı sağlayacak kadar." Beklemediğim itirafı karşısında gülümsedim ve tatlımı yemeye koyuldum. Evet biraz utanmıştım. Bir an önce ayılmam gerekiyordu.
"Sen niye yemiyorsun?" Diyerek çatalımda ki çikolatalı çileği ona uzattım. Kaşlarını kaldırdı ve yüzüme doğru eğildi.

Dudaklarını dudaklarıma bastırıp alt dudağımı çekiştirerek emdi ve geri çekildi.
"Bu daha güzel." Alt dudağımı ısırdım ve tatlıyı kenara bıraktım yeterince yemiştim. Kahvemin son yudumunu alıp nefesimi verdim. Kendime gelmiştim sanırım.

"Dengemi yine altüst ediyorsun Baran." Diyerek konuştum. Bana farklıymışım gibi hissettiriyordu ama farklı olmadığımı da biliyordum.
"Çok düşünüyorsun sarışın." Ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Fazla uykum gelmişti. Kollarımı beline doladım ve beni yatak odasına götürmesine izin verdim.

"Düşündürtüyorsun ne yapayım?" Dedim en sonunda. Yatağa otururken dolabından benim için tişört ve eşofman çıkarmasını izledim. Ayağa kalkıp uzattığı eşofman ve tişörtten sadece tişörtü aldım. Giymem için odadan çıktı. Oflayarak elbisemi çıkarttım ve lacivert oversize tişörtü giydim. Tişört hem Baran'ın olduğu için ve oversize de olduğu için neredeyse dizlerime kadar inmişti. Bu sıcakta o eşofmanı da giymezdim zaten.

"Gelebilirsin!" Diyerek elbiseyi üstü boş şifonyerin üzerine koydum.

O da şort giymiş üstü çıplak bir şekilde gelmişti. Sanırım bu akşam ikimizde yarım giyinecektik.
Gözleri bacaklarımı süzerken omzuna gülerek vurdum. "Sapık." O da gülerek bileğimi tuttu ve kendine çekti.

"Senin sapığın." Burnumun ucunu öptü. Gözlerimi kırpıştırdım. O ise daha da gülerken ikimizi de yatağa yatırdı.

"Birlikte mi uyuyacağız?" Dedim yatakta ona dönerken.
Kaşlarını çattı ve kafasını salladı. "İstemiyorsan-" ciddileşirken kahkaha attım ama o ise hala ciddiydi.

"Abimsin ya sen benim ondan dedim." Gülmemek için dudağımı dişlerken yataktan kalkınce daha fazla kendimi tutamayarak omuzlarından tuttum ve yatırdım. "Şaka yaptım tamam ya." Diyerek dudağını öptüm.

"Yapma kızım bana böyle şakalar." Gönlünü almak için art arda dudağını öptüm.
O ise hiçbir tepki vermeyerek bana bakıyordu. Cidden alınmıştı.
"Ya Baran tamam yapmayacağım bir daha." Dedim ve yanağını öptüm. Koyu mavi gözleri daha fazla dayanamayarak sert bakışlarını yumuşattı.

.
.
.
.
Okullar kapandı ve tatil başlıyoor içim nasıl kıpır kıpır amaa

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi alayım?

Continue Reading

You'll Also Like

244K 4.4K 3
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
Hocam+18 By B.

Short Story

42.1K 445 13
Öğrencisine takıntılı olan bir öğretmen ve hiç bir şeyden haberi olmayan o kız..
533K 47.6K 40
abilerim kurgusu, erkek versiyon. Bu kurgu reenkarnasyon içerir! Yᴇɴɪᴅᴇɴ ᴅᴏɢ̆ᴅᴜᴍ ʟᴀɴ! Tᴜ̈ɴᴇʟɪɴ ᴜᴄᴜ ʙᴏᴍʙᴏᴋ ʙɪʀ ʏᴇʀᴇ ᴄ̧ıᴋᴛı! 🛸Küfür ve argo içerir.🚀 ...
1.6M 182K 55
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'n...