ŞARAPNEL +18

Από gizemlikimliksizz

4.1M 83.7K 12.9K

" Dokun bana, " dedi Sumru bunu yapmamak için kendini zor tuttuğunda. " Sumru.." " Sen sus, elin konuşsun K... Περισσότερα

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59

45

38.5K 1K 175
Από gizemlikimliksizz

Sumru gözlerini sımsıkı kapatmış bir şekilde öylece duruyordu. Hayatında hiç bu kadar huzurlu bir anı var mıydı acaba diye içinden geçirse de buna bir cevap bulamadığını fark etti. Sevmek ve sevilmek farklıydı. Herkesi sevebilirdik ama bu sevgi aşkla birleşince bambaşka bir şey oluyordu. Sumru bunun şu an farkına varıyordu.

Kutay demek aşk demekti.

Kutay demek tutku demekti.

Kutay demek huzur demekti.

" Ne düşünüyorsun öyle? " diye sordu Kutay dudaklarına doğru nefesini verdiğinde. Sumru onun dudaklarına gözlerini çevirerekgeçirdi. İçinden yapmamak için zor tuttuğu şeyleri Kutay'a söylese o ne derdi?

" Hiç.." dedi omuz silkerek. Ama sonra bundan vazgeçerek dudaklarını usulca yaladı. " Aslında düşünüyorum da biz nasıl bu hale geldik? "

" Hangi hale? " Kutay onu sarmaladığı kollarını biraz daha sıktı. Sanki bıraksa bu an kaybolacak gibi hissediyordu.

" Sarmaş dolaş bir hale.." gözlerini kısarak Kutay'a baktı Sumru. Sesinde ima vardı.

" Ne yani artık sarmayayım mı kollarımı sana? " dudaklarını büzdü. " Sıkıldın mı benden şimdiden? "

Sumru öyle demek istememişti ama Kutay bir şekilde çevirmişti. Bu konuda kimse eline su dökemezdi zaten. Uzun zamandır arkadaş olduklarını iddia ederek aralarında oluşan bu tutku atmosferini hep ertelemişti. Artık düşüncelerini ertelemeyi düşünmüyordu. Ya da başka kaçamak cevaplara girmeyi. O sadece Sumru'yu istiyordu ve alacaktı da buna emindi.

Şu an kollarının arasında olduğuna göre zaten almış sayılmaz mıydı?

" Sıkılmadım. " dedi onun çektiği kolları tekrar karnının üzerine birleştirerek. " Yani inanamıyorum sadece. Olayı başka yere çekme Kutaycım.." kötü bakışlarını ona çevirdi Sumru.

Kutay ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış onun güzel yüzüne bakıyordu.

" Kutaycım? "

" Hı hı. "

" Off.." dedi Kutay gözlerini kapatma ihtiyacı hissederek. " Bana masum masum bakıp hı hı dediğin anlar ben ben olmuyorum. Yapma kızım be, yapma şunu bize.."

Sumru'nun yüzünde sinsi bir gülüş oluştu.

" Masum bakışlar? " gözlerini Kutay'ın dudaklarına indirdi. " Ya masum falan değilse? Ya tam anladığın tarzdan ise? O zaman ne yaparsın? "

" Ne yapmamı istersin? "

" Üstüme atlamanı. " İkisi de aynı anda gülmeye başladı. Bu cevap ikisi içinde fazla dürüstlük içeriyordu.

" Atlarsam.." sonunu bastırarak söylediğinde Sumru kasıklarına giren tatlı sızıyla yüzünü buruştu. " Kalkma ihtimalim olmayabilir.." fısıltısı kulaklarında erotik yankıları uyandırdığında Sumru iç çekti.

" Kalkmanı isteyen de olmayacak merak etme. " dediğinde kaşları çatıktı. Kutay onun yüzünü inceledi. Ne demek istediğini anlayamıyordu. Dudaklarından çıkan cümleler hosuna gidiyordu ama yüzünü buruşturuyor olması bir şeylerin yolunda gitmediğinin habercisiydi.

" Her şey yolunda mı? " ellerini Sumru'nun karnın üzerine koyduğunda Sumru gözlerini kapatarak yüzünü buruşturdu. " Yüzüklerin buruşturma yarışına girsen eminim ki şu an kazanırdın. " sitem etmeyi de ihmal etmedi Kutay. " Bir yerin mi ağrıyor? "

Sumru sertce yutkundu. Tam da zamanıydı gerçekten. Regl olduğunu unutmuştu. Kahvaltıdan hemen sonra bir ağrı kesici alır ve günü o şekilde tamamlayabilirdi. Ağrıları çok aşırı şiddetli olmasa da ayakta durduğunda onu fena zorlayabiliyordu. Önlemini almaktan çekinmiyordu ama bugun her şey bambaşka bir hal aldığı için ağrı kesici almayı da unutmuştu.

" Karnım ağrıyor. " başını iki yana salladı. " Kasıklarım desek daha doğru olur sanırım. "

" Neden ki? " Kutay'ın eli biraz aşağıya kaydığında Sumru gerildi. Ağrı kesici içmesi gerekiyordu. Bu ağrı başka türlü sona ermezdi, biliyordu. " Regl misin? " Kutay'ın eli kasığını tamamen kapladığında kuvvetli bir nefes verdi Sumru. Başını usulca salladı.

" Evet ve ağrı kesicimi içmem gerekiyor. "

" Çok mu ağrıyor şu an? " düşünceli çıkıyordu Kutay'ın sesi. Sanki her an onu hastaneye götürecekmiş gibi.

" Yani biraz.."

" Biraz? "

" Of evet çok ağrıyor aslında. Belli etmemek için bükülüyorum. "

" Fark ettim. " diyerek bir anda ayaga kalktı Kutay. " Gel bakalım hemen gidelim şu ağrı kesiciyi almaya. " Sumru da ayağa kalktığında adım atacaktı ki Kutay buna izin vermeden onu kucağına atıverdi.

" Yürüyebilirdim. " dediğinde kirpiklerini kırpıştırarak kollarını Kutay'ın boynuna bağladı.

" Olsun. "

" Bacaklarım var Kutay.." dedi göz devirerek. Aslında halinden gayette memnundu. Ama nazlanmadan edemedi.

" Ama benim bacaklarım daha uzun. " dedi dudaklarına doğru eğilerek. Sumru anlık heyecanlanmış olsa da Kutay kendini geriye çekerek bu yakınlaşmaya uzun süre izin vermedi. " Daha kısa mesafede ulaşabiliriz. "

" Hah! " biraz önceki yakınlaşmanın devamını alamadığı için gergindi Sumru. Hep böyle yaklaşıp kendini mi çekecekti? O zaman Sumru ona gününü gösterirdi. " Gideceğimiz yeri hatırlıyor musun uzun bacaklı Kutay bey? "

" Bey? " gözlerini hoşnutsuzluğunu belli etmek istercesine kıstı Kutay. " Sevgilim deseydin keşke.."

Trip mi atıyordu o?

" Sevgilim..." dedi fısıldar gibi Sumru. Sesini kendinin bile duyup duymadığından emin değildi.

" Ne dedin ne dedin? Bir daha söyle.. "

" Sen dudaklarıma doğru eğilirsen söylerim. " dedi Sumru tek kaşını kaldırıp onunla iddialaşarak. Regl ağrısı ufak ufak giriyor olsa da Kutayla vakit geçirmek onu unutturabiliyordu.

Kutay çarpık gülümsemesiyle birlikte Sumru'ya doğru eğildi. Dudakları arasında kısa bir mesafe kalmışken " Şimdi söyleyebilirsin Sevgilim.. " diyerek hemen geri çekildi.

Sumru kaşlarını çattı. Dudaklarını birleştirmeyi bilmiyor muydu bu çocuk?

" Ama olmadı böyle, öpmedin bile. "

Kutay gülmesine engel olamadı. " Ama sen öp demedin ki, dudaklarıma doğru eğil dedin. Haksızlık yapma. Ben senin dediğini yaptım ki, hadi sıra sende. "

Sumru gerçekten de öyle demişti. Alnına sertçe vurmak istedi o an. Kutay ise ondan gelecek kelimelere odaklanmıştı. Artık onun için temaslardan ziyade konuşmalar önemli geliyordu. Bu temassızlık anlamına gelmiyordu. Mesela biraz sonra Sumru'nun ağrısını geçirecek güzel temaslar olacaktı. Ama bundan Sumru'nun haberi yoktu.

" Ama Ama."

" Sumru.." dediğinde Sumru sertce yutkundu. Onun ses tonu fazla cezbediciydi Sumru için. Her an kal gelebiliyordu.

" Efendim Sevgilim.. " diyerek gülümsediğinde Kutay'ın bacakları yere çivilenmiş gibi öylece olduğu yerde kaldı.

Sevgilim..

Sumru'dan bu kelimeyi duymanın bu kadar güzel hissettireceğini bilse en başından beri bu halde olurlardı. Kahretsin! Sadece kendilerine eziyet çektirmiş olduklarını fark etti Kutay.

" Sevgilin miyim gerçekten? " diye sorduğunda Sumru kahkaha atarak gülmeye başladı.

" Bu soruyu senin sorabileceğin aklımın ucundan geçmezdi. "

" Sevgilinim di mi? "

Kutay sorusunda ısrarcıydı.

" Di. " dedi tıpkı onun sorduğu gibi sesini taklit ederek. " Sevgilimsin, Kutay bey. "

Kutay kocaman gülümsedi. Ve dayanamayarak Sumru'ya doğru eğildi. Sumru'nun öpüşmek için çırpınan dudaklarına dudaklarını yasladı. Birbirine dokunan dudaklar alev almak için deliriyordu. Kutay'ın üst dudağı Sumru'nun dudaklarının arasına girdiğinde ise ortalık yangın yeriydi. Hareketlenen dudaklar birbirini tanıyordu.

Tadlarını biliyordu.

Küçük bir öpücükle başlayan öpüşme dudakların birbirini düşmanca bir savaş açmasına dönüşmüştü. İkisi de birbirini sömürüyordu. Bir Kutay 'ın dudağı araya girerken bir Sumru'nun dudağı onu dengelemek için araya giriyordu. İkisi de nefes nefese kalmıştı ama dudaklarının ayrılması diye bir durum söz konusu bile değildi.

Her iki taraf da halinden gayet memnun görünüyordu.

Kutay dudaklarını daha fazla aralayarak dilini Sumru'nun ağzının içine doğru ittirdi. Gözlerini kapatan ikili dünyadan bihaberdi. Sumru ağzına giren dili emmek için dudaklarını öne doğru büktü. Aralarındaki tansiyon her geçen dakika artarken kalplerinin aynı hızda çarptıklarını hissettiler.

Konuşmak, bir şeyler söylemek istiyorlardı ama Dudakları birbirini sömürmekle meşgul olduğu için İkisi de konuşamıyordu. Belki de kelimeleri ikinci plana atmanın zamanı gelmişti.

Kutay dilini geri çektiğinde Sumru'nun dilini yakalayarak onu emmeye başladı. Sumru'dan gelen inlemeyle birlikte Kutay'ın eli yer değiştirdi. Kalçalarına doğru ilerlediğinde beyninde şimşekler çaktı Kutay'ın ve derhal gözlerini açtı.

Kahretsin!

Sokakta durmuş öylece öpüsüyorlardı. Ve bu da yetmezmiş gibi onları izleyen seyirciler vardı.

" Vatoz balığı olma ihtimalin nedir? " diyen sesi duyunca kafenin önünde duran Berk'i fark etti.

" Ney? "

" Diyorum ki baya iyi yapışıyorsun Sumru'nun dudaklarına. Sayenizde bütün sokakça sizi izledik. Hareketli görsel şölen yaşattınız bize. Diyoruz ki devamı da gelir mi? " Berk'in koluna sertce vuran kişi David'den başkası değildi.

Sumru başını Kutay'ın göğsüne saklamak istedi. Gerçekten de herkes onları izlemişti. Arkadaşları neyse de diğer sakinlere ne demeliydi?

" Berk.."

" Bence artık içeri geçin.." Jess'in konuşmasıyla birlikte başını sallayarak kafeye girdi Kutay.

" Sumru niye kucağında? Biraz önceki o Ateşli öpüşmenin etkisinden mi? " diyerek dalga geçmeye devam eden Berk'i birinin susturması gerekiyordu. " Ama tebrik ederim güzel vakumlamaydı. "

İkisi aynı anda " Berk! " diye bağırdığında Jessica gülümsüyordu. Kutay onu alıp getirmişti hem de tam da istediği gibi.

" Dalga geçme işini sonra halledersin. " dedi Kutay başını iki yana sallayarak. " Şimdi bana bir kutu çikolata bul. Hatta sen direkt Nutella bul. "

" Ne Nutellası oğlum? " dedi Berk anlayamaz gözlerle ona bakarak. " Öpüşme çikolata isteğini artırdı galiba? Ne o tatlı yetmedi mi? "

" Göstercem ben sana az sonra tatlıyı.."

" Nutella var mutfakta. " dedi David omuz silkerek. " Alabilirsin. "

" Saol. " dedi kucağındaki Sumru'yla beraber mutfağa doğru yürüyen Kutay. Aklından neler geçtiğini kimse bilmiyordu. Sadece gerçekten Nutella kaşıklayacağını düşündüler. Bu düşünceye Sumru da dahildi. " Nutellayı sen alır mısın? " diye sorduğunda başını sallayarak tezgahtaki kabı aldı Sumru.

" Hey nereye? " diye sordu Berk onları merdivenden yukarı doğru çıkıyorken görünce.

" Rahatsız edilmek istemediğimiz bir yere.."

" Nereye nereye? "

" Bir küçük Nutella meselesine..." dedi Kutay gözlerini Sumru'ya çevirerek.

Sumru ise biraz sonra olacaklardan tamamen habersiz bir şekilde öylece duruyordu.

Bölüm Salı günü gelecektir siyah kalplerim. Bundan sonra Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri bir aksilik çıkmazsa bölüm atmayı düşünüyorum bilginize🖤

Insta: rumistrop

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

225K 10.8K 86
'Geçti sandığın her yaranın, ruhunda izleri var.'
5.8K 1.1K 40
Karanlık ormanın içinde koştu Darcilia. Arkasından kaç kişinin geldiğini bilmiyordu. Gözlerinden düşen yaşların ardı arkası kesilmiyordu. Ne yapacağı...
KUSURSUZ Από *

Εφηβική Φαντασία

15.5K 9.6K 20
Aşk bir görme kusurudur. Bütün suçlar aşk adı altında işlenirler, aşık insan karşısındakinin kusurlarını görmez, bir nevi maskedir aşk. Ve o gid...
WATTPAD HİKAYELERİ Από •

Γενικό Φαντασίας

10.8K 883 97
Genel olarak yeni ve acemi olan yazarların hikayelerini tanıtmaya çalışıyorum. Tabiki ek olarak hikayesinin tanıtımını yayımlamamı isteyen kişileri d...