ᴇʙʀᴀʀ

Bởi ezgilend

388K 20.9K 3.1K

Hep aşağılanırdım o ve üvey kuzenlerim tarafından, kimse sevmezdi beni ben Ebrar Kızıl 17 yıllık hayatımı hep... Xem Thêm

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
kapak için
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
~×××FİNAL×××~

Bölüm 23

7.2K 474 41
Bởi ezgilend

Geçtiğimiz son dersten sonra zil çalmış ve öğrenciler sınıftan çıkmıştı.

Başını masaya koymuş uyuyan Cihan'a kısa bir bakış atıp ayağa kalktım ve telefonuna mesaj yazdım.

'namaza gidiyorum'

Mesajı attıktan sonra cebinde titreşse de başını bile kaldırmamıştı.

Sabahın köründe ben de uyanırsam böyle olurdu tabi.

Sınıftan çıkıp okulun tuvaletine girdim ve kapıyı kilitleyip abdestimi güzelce aldım.

Daha sonra ise en üst katta olan mescide doğru yürümeye başladım.

Büyük mescide girdikten sonra kadınlar için olan bölmeye girip askılıkta olan ferace ve şallara bakıp gülümsedim. 

İçerde birkaç kişi vardı bu bile beni mutlu etmeye yetmişti.

Feraceyi üzerime geçirip seccadeyi serdikten sonra namazımı kıldım.

Seccadeyi katladım ve yerine koydum feraceyi de üstümden çıkardığımda ayakkabılıktan ayakkabılarımı alıp paspasın üzerine bırakıp giydim.

Daha sonra kapıyı açıp çıktığımda kapının önünde toplanmış erkeklerle hiçbirine bakmadan yanlarından geçiyordum ki tanıdık sesle bütün vücudumu bir öfke esir almıştı.

"Ooo ablamız da buradaymış şansa bakın" sırıtarak konuşan çocukla sinirle güldüm.

O an yerde iki büklüm olmuş kardeşimi görmemle kaskatı kesildiğimi hissettim, hem içim acımış hemde tarifi olmaz bir sinir bütün bedenimi ele geçirmişti.

"Batu " gözlerimin dolduğunun farkına vardığımda  kendimi toparlayıp Batu'nun yanına adımladım.

O sıra üst sınıflardan iki çocuk alayla bana bakıp önümü kesince gözlerimi sabırla kapatıp bir adım geri çekildim.

Burun kemerimi sıkıp derin bir nefes alıp konuştum.

"Önümden çekilin" sinirle konuşmam onların gülmelerini sağlarken bende gülerek onlara baktım.

"Çekiliyor musunuz yani" çekilmeyeceklerini biliyordum sadece emin olmak istiyordum.

"Kıt mısın kızım bizimle başa çıkabileceğini mi sanıyorsun." Tuğra alayla konuşurken kardeşimin karnına attığı tekme ile Batu inlemiş ve bana bakmıştı.

O an dünyam başıma yıkıldığı için hiç beklemeden karşımdaki çocuğun bacak arasına sert bir tekme atıp diğerinin sol gözüne sert bir yumruk indirmiştim.

Acısa da umursamadan diğer darbeyi de bir diğer çocuğa indirdim.

Tuğra ile birlikte dört çocuklardı ve hepsi de üst sınıflardandı.

"O kadar korkaksınız ki.." hırsla bacak arasını tutan çocuğun sırtına ayak tabanımla vurup yere yığılmasını sağladım.

Bir diğerinin diz kapağına sertçe vurup kulağına tokat attım sendelemesi için.

"Kardeşimin üzerine dört öküz olarak gelmişsiniz ve kendinize adam diyerek ortalarda dolanıyorsunuz." Dediğimde Tuğra bir adım gerilemiş diğer çocuk da bana yaklaşmaya başlamıştı.

Hepsi uzunlardı fakat sinir kontrol bozukluğum vardı ve şuanda kendimi tutmak işten bile değildi.

Ayağımla ona çelme taktığımda sendelese de düşmedi.

Arkamı dönüp karnına sert bir dirsek attım inleyerek karnını tuttuğunda yüzüme inen darbeyle ağzıma kan tadı doldu bu tada alışkındım.

Yüzümde sadistçe bir gülümseme oluşurken kendimi tutamayıp ona döndüm.

O ise garipçe bakıyordu suratıma.

"Sen" dedim başımı kaldırıp baş parmağımla dudağımdaki kanı temziledim ve ona döndüm.

"Bana mı vurdun az önce" dediğimde tek kaşı havadaydı Batu hırsla yerden kalkınca bakışları Batu'ya kaydı tam tekme atacakken havadaki ayağını tutup çektim.

Sırt üstü yere düştüğünde inlemişti.

Eğilip yüzüne iki tane yumruk geçirdim.

Ayağa kalktığımda durum içler acısıydı hepsi yerde kıvranıyordu benim dudağım kanarken Batu'nun kaşı ve dudağı patlamış ve hâlâ karnını tutmuş iki büklüm duruyordu.

Tam buradan hızla uzaklaşmak için ağzımı açmıştım ki katın nöbetçi öğretmeni bağırarak merdivenlerden koşuyordu.

"Burda neler oluyor.!?" Bağıran Ülkü hocaya bakıp sıkıntılı bir nefes aldım daha konuşmamıza fırsat vermeden hepimizi müdürün odasına şutlamıştı.

...

"Hocam yemin ederim şakalaşıyorduk Batu ile Ebrar yanlış anladı sonra Batu ile birlikte saldırınca karşılık vermek zorunda kaldık." Şoklardan şoka atlıyorduk resmen.

Ben ve Batu ağzımızı her açmaya çalıştığımızda çocuklardan biri illaki söze atlıyorlardı.

Tam ağzımı açmıştım ki bu sefer Tuğra lafa atladı.

"Hocam..." Sesini bölen benim sinirle konuşmam olmuştu.

"Yeter be! Hocam iki dakika bizi de dinleyin lütfen çok rica ediyorum ya." Yakınarak kurduğum cümleye hoca başını sallayınca zaferle gülümseyip başımı dikleştirdim.

"Ben mescitten çıkıyordum bunlar kapının biraz önündeydi fakat ben bakmadım herkes öğle arasında olduğu için kimse yoktu sonra şu çocuk bana seslendi fark ettim ki dört üst sınıflardan çocuk Batu'yu dövmüşler çekilin dedim çekilmediler bende mecbur kardeşimi korudum." Dediğimde müdür kaşlarını çatmıştı.

Kapı çalınca içeri Ülkü hoca girdi.

"Hocam istediğiniz kamera kayıtlarını getirdim." Başı dik kimseye bakmadan flaş belleği müdüre verip çıkınca müdür hepimize kısa bir bakış atıp bilgisayarı açıp belleği taktı.

Kaşlarını çatıp bilgisayarı sertçe kapatıp ayağa kalktı.

"Bu kadar müsamaha yeter seni okuldan kovuyorum Tuğra senin okulun düzenini bozmaya hakkın yok abin az sonra geldiğinde gerekli işlemler yapılacak size gelirsek uzaklaştırma cezası veriyorum bir daha böyle bir durum yaşanırsa okuldan atılacaksınız" sert sesi odayı esir almışken çocuklar korkuyla kasılmıştı.

Tuğra ise rahat bir şekilde oturmuş bir şeyi taktığı yoktu.

Kapı tekrar tıklatıldığında içeri üç çocuğun velisi geldi ve onları alıp götürdüler.

Son olarak Utku abim ve Tuğrul aynı anda içeri girince bakışlar oraya döndü.

Onun ardından Cihan da çatık kaşlarıyla içeri girince yutkunup Batu'nun sırtında olan kolumu daha da sıklaştırdım.

Utku'nun bakışları bizi bulunca çenesinin kasıldığını ve gözlerinin koyulaştığını fark ettim.

O sırada Cihan da Tuğra'ya bakıp sırıttı sonra bana döndü anında çenesi kasılırken Batu'yu görmesiyle tam çocuğun üzerine gidecekken abisi onu tuttu.

"Müdür beni okuldan atacakmış abi" dedi Tuğra.

"Öyle mi" dedi abisi Cihan'ı bırakıp müdüre dönerken yumruklarını sıkmıştı.

"Öyle, kovuyorum bu okulda müdür olduğum sürece kimse okulda huzursuzluk çıkaramaz" sert bir sesle konuşması karşısındaki adamı daha da sinirlendirmişti.

"Buna pişman olacaksın hoca" diyip kardeşini alarak çıktığında Utku arkalarından bakıp sadistçe gülümsedi bu beni korkutmadı değil ama belli etmedim.

"İkinize gelecek olursak sadece kendinizi savunmaya çalıştığınız için uyarı alacaksınız yalnızca, bir daha tekrar ederse disiplin cezası alırsınız" başımızı sallayıp çıktığımızda Batu hızla bana sarıldı.

Bende ona sarıldığımda Utku ve Cihan da sarılmıştı.

"Cihan git çantalarını getir Batı'yı alıp eve gidiyoruz bizimkilerden kimse yok evde" dedi ve bize döndü ilk önce dudağımın kenarına dokunup yüzünü buruşturdu.

"O ikisi çok fazla aştılar hadlerini" sesi oldukça sinirliydi.

"Batu ne ara seni aldılar da dövdüler" diye sinirle Batu'ya döndü bu sefer.

"Ablamın gelmesinden 5-10 dakika önce ablamı sınıfta göremeyince Cihan abim de uyuyunca direkt mescide çıktım onlar da peşimden gelmişler meğer sonra karşı gelmeye çalışınca ikisi kolumu tuttu diğer ikisi de dövdüler sonra da ablam geldi." Diyip gülümseyince bende ona gülümseyip kol kola indik aşağıya.

Cihan çantalarımızı koluna takmıştı isteyince vermedi Batı için de öğretmenden izin isteyip çıkınca ilk iş hastaneye gitmiş Batu için ilaç ve krem almıştık.

Utku abim zorlasa da ben baktırmamıştım ciddi bir şey değildi.

Bundan daha kötülerine maruz kalmışlığım vardı.

Eve vardığımızda Batu'yu yatırıp mutfağa geçtim evde kimse yoktu hizmetliler dahil.

Şalımı ve bonemi çıkarıp mutfak masasına bıraktım üstümdeki hırkadan da kurtulduğumda saçlarımı yukardan at kuyruğu yapıp ellerimi yıkadım ve mercimek çorbası için malzemeleri çıkarttım.

Başımı kaldırıp tutulan belimi ovdum.

"Bu haline hâlâ daha alışmadım çok inanılmaz geliyor"arkamdaki sesle irkilip oraya döndüğümde Barlas abimi gördüm.

Arkasından da Pars abim gelip ona ters ters baktı ve saçlarımın üstünden öpüp beni kollarıyla sardı.

Kendimi ona yasladığımda çorbanın da kaynamaya devam ettiğini fark ettim.

"Neredeydiniz?"ikisine yönelik sorduğum soru bu koca adamları sevindirmişti.

"Şirketi buraya taşımaya karar verdim senden ayrılmak istemiyorum güzelim" diyip boynumu öpen abimle yüzünü itip kıkırdadım.

"Çok tatlısın lan" diyip gülerek iki elimi tutup yüzümü ısırınca bende elini tutup ısırdım.

"Minik kızım ne diye ısırıyorsun abini" diyip yüzünü buruşturunca omuz silkip sırıttım.

"Bugün bu minik küçük zararsız kızımız ne yapmış sizce" diyerek içeri giren Utku abiye bakıp gözlerimi kaçırdım beni kolunun altına alıp sırıtınca göz devirdim.

Barlas ve Pars abim sorarcasına ona bakarken Aras içeri girip konuştu.

"Dört yaşıtını dövmüş tek başına alın bunlar da kayıtlar" diyince Utku'nun kolunun altından hızla çıkıp üstüne atladım.

Yaram fazla gözükmüyordu eğer video izlenirse hiç iyi şeyler olmayacaktı.

Batu'yu dövdükleri kısımda kameralar bulanık olsa da anlaşılıyordu sonra bu bulanıklık geçiyordu. 

Aras abim kahkaha atıp mutfakta koşmaya başlayınca diğerleri bana yardım eder mi diye baktım ama Utku hızla kaydı almış ve yukarı koşmuştu bile Aras'ın yanından geçerken karnına sert bir yumruk attığımda inleyerek karnını tuttu herkes gülerken benim aklıma yine anılar doluşmuştu.

Hizasında eğilerek kulağına fısıldadım.

"Ödeştik!" bana tokat atmaya çalıştığı günü hatırlatıyordum aslında o da bunu anlayıp başını salladı ve yüzünü buruşturdu.

"Elin de çok ağırmış be abla" dediğinde artık gülmemi durduramayıp güldüğümde diğerleri de gülmüştü.

Çorbanın altını kısıp bir tabağa doldurdum ve tepsiye koydum yanına su, kaşık, peçete ve doktorun yazdığı krem ve ağrı kesiciyi aldıktan sonra oturma odasına geçip Batu'nun baş ucuna oturdum. 

Batı çizgi film izlerken Cihan da ona katılmış izliyordu. 

Batu'ya çorbayı içirirken Utku elinde bir bilgisayar ile aşağı indi üçlü koltukta oturan abilerin hepsi oturduğum koltuğun yanında oturunca artık onlara yukardan bakıyordum.

Pars abim başını bacağıma koyduğunda gözlerimin dolduğunu fark ettim diğerine de Barlas abim geçince kıkırdayıp Batu'nun biten çorbasını Aras'a uzattım.

İlaçlarını içirip merhemi de karnına ve morarmış yerlerine sürdükten sonra elimi ıslak mendile silip Barlas ve Pars abimin saçlarına elimi koyup okşamaya başladım hatta arada oynuyordum.

Hoşlarına gittiğini bildiğim için yapıyordum.

Görüntü açıldığında bulanıktı ben mescide giriyordum ben olduğumu hepimiz biliyorduk sonra da Batu geliyordu tam mescide girecekken arkasına dönüyordu.

Daha sonra bir çocuk Batu'ya yaklaşıp elini kaldırınca Batu çocuğa kafayı gömüyordu.

Biraz direniyor hatta çocukları pataklıyordu da.

Cihan'a abilerimden biri Batı'yı götürmesini söylediği için onlar burda değildi geri kalanlarımız buradaydı.

"Aslanım benim be" yükselen Utku'ya gülerken diğerleri pek umursamamıştı.

Daha sonra iki çocuk Batu'yu kollarından tutuyor diğer ikisi de onu dövüyordu.

Bir süre sonra mescidden ben çıkıyordum çocuklar Batu'yu kollarından yere bırakıyorlardı ve ben yanlarından geçerken görüntü netleşiyordu.

Abimler bana bakıp gülümsediler bende onlara karşılık verince tekrar önlerine döndüler.

Arkamı dönüp bir süre bekledikten sonra önüme dönüp bana gülen çocuklara gülüyordum.

"Tam bir piskopat" diyerek tırsmış gibi yapan Aras abime bakıp göz devirdim.

Çocuklardan birinin bacak arasına tekmeyi geçirdiğimde hepsi yüzünü buruşturup bana baktı.

"Çok işe yarayan bir taktik sinirlenmeden veya sınırı aşmadan asla denemem ama Batu'yu o halde görünce çok sinirlenmiştim yoksa vurmazdım valla" diyip güldüğümde önlerine döndüler.

"Senden korkulur" diyip sırıtmaya başladı Barlas abim bu sırada elimi alıp avuç içime öpücük kondurdu ve yine başına koydu.

Elimin boğumlarını da sarmıştık aslında bunun için krem falan istememiştim.

Kavga başlarken daha çok ben döverken Batu da benim dediklerimi söylüyor ortamı daha da çoşturuyordu.

Çocuğa dirsek attığımda Tuğra büyük bir adım atıp bana tokat atıyordu işte orda ipler kopmuştu.

Onları zar zor dizginleyip videoya geri döndüğümüzde ben ayağını yakalayıp yüzüne yumruk indirip tam Batu'yu alıp kaçacakken Ülkü hoca geliyor ve video orada bitiyordu.

"Ne güzel kaçacaktık yahu" diye homurdanınca gülmeye başladılar.

Bende onlara eşlik ettim.

...

Bölüm!?

Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın işim var geri dönüp bakamam iyi okumalar.

Bölümü anlatan emoji 👉

Seviliyorsunuz...

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

528K 33.5K 46
"Baba,çok korktum ben." Mirzat Bey kolları arasına aldığı kızını göğsüne yaslarken duyduğu şey ile adeta donup kalmıştı. Kızı kendisine yıllar sonra...
11.1K 1.5K 20
En yakın arkadaşı Seungmin'e sataşmak en sevdiği hobiydi sadece kendisine ait bir hobi ... ∆ semelix ∆ açık resimler ∆ yetişkin içerik
113K 4.5K 27
"Ne sanıyorsun sen kendini? Sevgili değiliz, asla olamayız, sen beni korkutuyorsun ve zarar veriyorsun!" Dedim direkt, kısa bir sessizliğin ardından...
42.1K 3.4K 19
"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bil...