Ve Felix hamlesini yaptı.
Elleriyle yüzümü avuçladı ve beni şehvetle öpmeye başladı.
Öpücüğüne aynı tutkuyla karşılık verdim. Ellerimi onun pamuk yüzüne çıkarıp ensesine doğru doladım. Bedenim ona doğru çekiliyordu. Göğsüm, karnım ve bacaklarımda onun teninin ateşini hissediyordum. Elleri yüzümden çekilip bedenime indiğinde iç çektim. Sırtımdan göğüslerimin kenarına, belimin çevresinden kalçalarıma doğru avuçlarıyla bir yol çizerken dokunduğu her noktamda şimşekler çakıyordu sanki. Sonunda beni kalçamdan kavrayıp tamamen kendisine yapıştırdığında inlememi durduramadım. Dudaklarının üzerine bir büyü damlası bırakmışım gibi hareketleri daha da sertleşti.
Beni havaya kaldırıp odanın içinde yürümeye başladı. Ona karşı koymadım, beni taşımasına izin verdim. Önünü rahatça görebilmesi adına dudaklarımı dudaklarından çekip boynuna indirdim. Mis kokusu ve teninin ateşi başımı döndürüyordu. Beni yatağına götürdüğünü fark edince heyecanım daha da katlandı. Onu öpmeyi bırakıp yüzüne baktım. Kısık gözlerinde şehvet ve dudaklarında hafif bir gülümseme vardı.
Beni aniden yumuşak yatağın üzerine bıraktı. Düştüğüm yerde hiç kıpırdamadan onu izliyordum. Ani bir hareketle üstündeki tişörtü çıkarttı. Pantolonunun kemerini çözüp bir kenara fırlattı ama pantolonunu tamamen çıkarmadı. Sonra üzerime doğru gelerek beni öpmeye devam etti. Kendini bacaklarımın arasındaki o kusursuz noktaya yerleştirdi. Bana doğru kalçalarını bastırarak zevkten delirmeme sebep oluyordu. Bir eli ensemdeki saçlarımı kavramış sertçe çekerken bir diğeri de belimden aşağı doğru kayıyordu. Eli tam iç çamaşırımı aralamış ve klitorisime dokunmak üzereyken beni öpmeyi kesti. Gözlerini gözlerime dikti.
Nefes nefese kalmıştım ve dokunması için ona yalvarmak istiyordum ancak sözcükler dilime ulaşamıyordu. Gözlerine baktım ve baktım. Eli yeniden hareket ettiğinde gözlerini gözlerimden çekmemişti. Orta parmağını hissettiğimde göğsüm yerinden çıkacak gibi yükseldi. Ağzımdan sesli bir inleme çıktı. Felix'in aralanan dudaklarına bakarken resmen dahası için kıvranıyordum.
Parmakları ustalıkla hareket ederken yüzündeki gülümsemenin genişlediğini gördüm. Bu gülümsemenin hemen ardından ıslaklığımdan dolayı çıkan birkaç sesi duyunca anladım. Islanmam onu yükseltmişti. Klitorisimde daireler çizerken, ileri ve geri hamleler yaparken, bazen baskısını artırıp bazen kuş tüyü kadar hafifçe dokunurken inliyordum ve çığlık atmamak için zor duruyordum. Bu sadece cinsel bir zevk olmaktan çıkmış, Felix'i bütünüyle hissetme arzumun sessiz haykırışlarına dönüşmüştü sanki.
Elimi Felix'in iç çamaşırımdaki elinin üzerine koyup onu durdurdum.
"Lütfen." dedim. Sesim çıkmıyordu bile. Sadece bunu diyebiliyordum. "Lütfen..."
Felix'in suratındaki keyifli ifade aniden ciddileşti ve altımda ne varsa parçalarcasına çıkardı. Üstümdekilerle uğraşmadı bile. Belimden aşağısında hiçbir şey yoktu artık.
Üzerimdeki yerini tam olarak bulduğunda yeniden göz göze geldik. Ensemdeki eli hala sıkıca saçlarımı tutuyordu. Başımı hafifçe kaldırarak dudaklarıma yaklaştı. Bu sefer saldırgan değildi. Dudaklarımı yavaşça öperken vajinamın girişinde onu hissettim. Henüz girmiyordu ancak ufak hareketlerle çevresinde geziniyor ve ıslaklığımı kendisine de bulaştırıyordu. Nazik öpüşü ve klitorisimin çevresindeki hareketi sebebiyle tüm kanım ve sinirlerim aşağıda toplanıyordu. Elektrik çarpmışçasına sersemlemiş ama bir o kadar da heyecanla dolmuştum.
Sonunda hazır hissettiğinde beni öpmeyi bıraktı ama yüzümden uzaklaşmadan kalçalarını hafifçe bana doğru ittirdi. Gözlerimiz birken yavaş yavaş içime girdiğini hissediyordum. İlk saniyede bir acı ya da zevk hissetmesem de yarıya geldiği noktada nefesim kesilmişti. Orada durdu ve geri çıktı. Sonra tekrar yavaşça girerken onu almak daha kolay ve acısızdı. Ancak Felix yine tamamen kendisini bana itmiyordu. Birkaç sefer daha ağır ağır girip çıkarken gözlerinde kayboldum. Canımı yakmamak için uğraşması neredeyse gözlerimin dolmasına sebep olacaktı.
"Riley..." dedi, sesi kalınlaşmıştı. "Canını yakıyor muyum?" Bunu sorarken hareketlerini kesmiyordu. Nefes nefese ona cevap vermeye çalıştım.
"Hayır... Felix..." Yutkundum. "Seni istiyorum. Seni tamamen hissetmemi sağla, sana yalvarıyorum." dedim.
Gözleri sanki mümkünmüş gibi daha da karanlığa bürünen Felix ani bir hamleyle kendisini tamamen içime ittirdi. Bütünüyle onu karşılamanın verdiği hazla artık daha fazla sessiz kalamazdım. Dudaklarımdan çıkan bir çığlıkla ikinci darbesini hissettim. Sert ama hızlı olmayan hareketlerle içime girip çıkıyordu. Hareketindeki tutku beni baştan çıkarıyordu. Beni zevkin doruklarına doğru çıkarıyor ancak asla zirveye varmama izin vermiyordu. Henüz değil dercesine sabırlı ve acımasızca sevişiyordu benimle.
"Daha fazla..." diye yalvardım ona.
Gözlerimi kapatıp onu öpmeye devam ettim. Hareketlerine uyum sağlamak adına istemsizce kalçamı kaldırdığımı fark ettim. Ona daha yakın olmak, onu daha kolay almak için çırpınıyordum.
Bir eliyle belimin arkasını tutarak kalçalarımı yataktan tamamen ayırdı. Beni öpmeyi kesip dikleştiğinde artık neler olup bittiğini net bir şekilde görebiliyordum. Bacaklarımın arasında gidip gelen penisini, her hareketinde kasılıp gevşeyen kasıklarının çevresindeki kaslarını, damla damla ter süzülen göğsünü, yüzündeki zevkten aptallaşmış o ifadesini...
İki eliyle belimde tutarak devam etti bir süre. Göğsüm yukarı doğru hareketleniyordu, buna engel olamıyordum. Sırtım bir yay gibi gerildikçe gerildi. Onun bastırmasıyla ancak sırtımı yeniden yatakla buluşturabilmiştim.
Felix'in hareketleri daha da hırçınlaşmıştı. Yaklaştığını içimde büyüyen penisinden hissedebiliyorum. Doyuma ulaşmak istiyordu. Boğazından gelen hırıltılardan ve kastığı çenesinden anlayabiliyordum. Ona muhteşem bir son vermek istiyordum. Ona hiç yaşamadığı bir zevki tattırmalıydım. Kimle yaşadığını ve nasıl yoğun bir hisle dolup taştığını hiçbir zaman unutmamalıydı.
Yattığım yerde doğrularak ellerimi onun boynuna doladım ve yatakla olan bağımı tamamen kopardım. Bacaklarımı onun beline sardım. Her ileri hamlesinde bacaklarımla onu kendime çekiyordum. Dudaklarından ufak iniltiler çıkıyordu. Ona eşlik etmemden hoşlandığını gösteriyordu bana. Ondan hafifçe uzaklaşarak üstümü çıkardım. Hızlı bir hamleyle sütyenimden de kurtuldum. Gözleriyle göğüslerimi izliyor ve sesini daha da yükseltiyordu. Belimden tutan ellerinden birini boynuma çıkardım. Avuçlarıyla boynumu kavradığında başımı hafifçe geriye yatırarak ona görebileceği her şeyi görmesi için alan tanıdım. Hızlı ve sert hareketlerine devam ederken bir yandan da boynumu sıkıyordu.
Zevkten bayılmak üzereydim. Böylesine bir tutkuyu ve seksi hayal daha edemezdim. Felix'le bu odayı kırmızıya boyayacağımın hayaliyle başlamıştım, evet. Ancak bu kadar yoğun bir kızılın bizi sarıp sarmalayacağını tahmin etmemiştim. Gözlerimin önündeki duvarlar sanki bir bir kırmızıya dönüyordu. Odayı aydınlatan minik lambadan kırmızı ışık hüzmeleri saçılıyordu sanki etrafa. Bedenlerimiz tutkunun en güzel tonuyla parlıyordu. Bu rengi ruhumda hissediyordum.
"Tanrım..." diye inledim. Felix'in boğazımdaki eli enseme dolanmıştı. Belimi tutan eli ise yavaşça klitorisime doğru gidiyordu. Düşmemek için ellerimi omzuna koydum. Ben bir baş parmağımla yanağını okşarken onun baş parmağı da klitorisime değmişti. Felix'in adını haykırdım.
"Riley. Çok yaklaştım." dedi hırıltı içinde. Giderek hızlanıyordu.
İçimde hareket ediyor oluşu yeterince zevkliyken bir de elini işin içine sokmasıyla artık orgazmımı daha fazla geciktiremezdim. Baş parmağıyla klitorisimin çevresinde daireler çizerken kan akışımın hızlandığını hissediyordum. Yavaş yavaş o noktaya doğru tırmanırken artık hiçbir şey söyleyemiyor, hiçbir tepki veremiyordum. Yaşadığım bu hazzın içinde kaybolurken tek istediğim Felix'in benimle birlikte o noktaya ulaşmasıydı.
"Evet, Felix. Ben de..." dedim son saniyelerimin geldiğini hissedince. Sonrasında kendimi tamamen bırakarak zevkin beni sarmasına izin verdim. Titrememe ve çığlık atmama engel olamadım. Göğsümden bir alev yükseldiğinde Felix'in sesini duydum.
"Ah, Riley." diye inledi. Felix'in dudaklarını dudaklarımda hissederek dünyaya döndüm. Geliyordu. Darbeleri seyreldi ve bir iki hareketinden sonra kendini sonuna kadar bana ittirdi. Ve orada bir süre durdu.
İçimden çıkmadan bitkince yatağa doğru düşerken Felix'in altında kalmıştım. Göğsünün ağırlığı altında biraz ezilsem de sesimi çıkarmadım. Onu bu şekilde hissetmek de güzeldi.
"Riley..." diye adımı fısıldadı kafası göğsümün üzerindeyken. Kalçaları hafifçe hareket ediyor ve zevkini uzatmaya çalışıyordu.
Biraz üzerimde dinlendi. Biraz mırıldandı. Bir ara uyukladığından bile şüphe ettim. Ancak sonrasında hafifçe doğrularak gözlerimle buluşturdu gözlerini. Gözlerinde tatmin olmuş bir bakış vardı. Ancak gördüğüm tek şey bu değildi.
Beni arzuluyordu.
Bunun ona yetmediğini, yetmeyeceğini biliyordum.
Ona ne isterse sunmaya hazırdım.
Ona bakışlarımla onay verdim. Beni öpmeye başladığında bu rüyanın gece boyunca süreceğini biliyordum ve yanılmadım.
O gece Felix'le defalarca kez birlikte olduk, ta ki yorgunluktan uyuya kalana kadar.