Bölüm 29

302 6 0
                                    

Felix'in kucağındayken mutluluktan başım dönüyormuş gibi hissediyordum. Onun kokusu ve dokunuşuyla sarmalanmış bir halde orada yıllarca kalabilirdim. Ancak bunun olması için önümdeki engellerden kurtulmam gerekiyordu. Bu sebeple Felix'ten biraz uzaklaşarak gözlerimi gözleriyle buluşturdum.

"Gitmem gerekiyor." dedim. Felix şaşkınca yüzüme bakıyordu. "Yapmam gereken son bir şey var. Sonrasında seninle sonsuza dek mutlu olabiliriz Felix."

"Riley. Aptalca bir şey yapma sakın." dedi Felix kaşlarını kaldırarak. Kafamı sallayıp ona gülümsedim. Onu hayatımda tutmak için yaptığım ve yapacağım hiçbir şey aptalca olamazdı.

Bodrum katından çıktığımda havanın karardığını fark ettim. Zaman çok hızlı geçiyordu. Felix yanımdayken birçok kavram gibi zamanı da kestiremiyordum.

Yerde yatan ceset torbasına benzeyen anneme baktım. Hiçbir şeyden haberi olmadan, olaylara müdahale edemeden orada öylece uzanıyordu. 

Onu gerçekten öldürmeli miydim?

Ama onu öldürürsem tüm şüpheler benim üzerime çekilirdi ve kapana kısılırdım.

Yaşarsa da polise gidip her şeyi anlatacak ve beni Felix'ten ayıracaktı.

Pekâlâ...

Aklımın sınırlarını zorladığımı hissediyordum. Ne ölmesi ne de yaşaması hiçbir şekilde işime gelmiyordu. Bu kadar işe yaramazdı işte. Ve baş belası...

Peki, yaşayan bir ölüye ne dersin Riley?

Onu etkisiz hale getirir, bulunduğum ortamdan uzaklaştırır ve kimseyle temasa geçmediğinden emin olursam?

Onu komaya mı sokacaksın Riley?

Hayır! Bunun için tıbbi yardıma ihtiyaç duyarım. Bu hiç mantıklı değil. Onu sadece benim bildiğim bir yere götürmeliydim. Ve bu yerde kimseye ulaşamamalıydı.

Bir yer biliyorum.

Evet biliyorsun Riley. Onu her şeyin başladığı yere götürmelisin.

Gecenin en ıssız saatlerinde harekete geçeceğim. Onu ormandaki kulübeye bağlayacak ve geri döneceğim. Belki iyi hissedersem biraz yemek ve su bırakabilirim ona. Ne de olsa ağzını açsam da bağlasam da onu o hiçliğin ortasında tanrı bile duyamaz.

----------------------------

Merhaba. Birçoğunuz hikâyeden kopmuş olabilir, okuduğunu unutmuş veya kitabı kütüphanesinden silmiş olabilir. Ancak gerçekten sabırla bekleyen ve hala burada olanlar için iyi bir haberim var.

Fancy bu yazın sonuna kadar, ya da en geç sonbaharda, final bölümüne varmış olacak! 40. Bölüm son bölüm olacak.

Yıllardır aksattığım fakat inancımı kaybetmediğim bu hikâyeye hakkettiği sonu yazacağım.

Bir yazar için görüntülenmeden daha değerli olan şey okurunun verdiği reaksiyonlardır. Bunların en güzeli de kitaba, bölümlere, hatta paragraflara yazdığınız yorumlardır. Bir ufak hatırlatma sadece...

Görüşmek üzere.

FANCYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin