Maud//Bridgerton

By 123zeynepx

3.4K 158 1

Maud, Fife dükünün en büyük kızıydı. 1813 yılına kadar Kraliçeye tanıtımdan kaçabilmişti. Ama şimdi zorla Lon... More

💕1. Bölüm
💕2. Bölüm
💕3. Bölüm
💕4. Bölüm
💕5. Bölüm
💕6. Bölüm
💕7. Bölüm
💕7.2 Bölüm
💕8. Bölüm
💕9. Bölüm
💕10. Bölüm
💕11. Bölüm
💕12. Bölüm
💕13. Bölüm
💕15. Bölüm
💕16. Bölüm
💕17. Bölüm

💕14. Bölüm

154 7 0
By 123zeynepx

Lord Abercon, Alice ve Sharma kardeşlerle birlikte çay içiyordum. Tüm ton buradaydı. Eloise ve Penelope kendi yaşıtlarının yanındaydı. Çayımı yudumlarken Alice ve Lord Abercon'u dinlemiyordum. Açıkçası aklımda Lord Abercon ile bu işi nasıl bitireceğimi düşünüyorum.

Tüm düşüncelerden yanımıza gelen Anthony'nin sesiyle sıyrıldım. Kate Sharma ile yeni bir tartışma içinde oldukları açıktı. Anthony:

"Bir leydi avlanmaz."

"Avlanmaz mı yoksa avlanmasına izin verilmez mi?"

Kate kaşını çatarken Benedict:

"Özel arazideyiz Anthony. Eminim sorun olmayacak."

"Bayan Sharma'ya bende eşlik edebilirim. Ava çıkmayalı uzun zaman oldu."

"Dük avlanmanıza izin verir mi?"

"Babam verirdi. Eminim William bunu pek dert etmeyecektir."

"Tamam öyleyse hazırlansanız iyi olur."

Benedict bana bakarken Alice:

"Umarım eliniz boş dönersiniz. Bir hayvanın öldürülme düşüncesi çok korkunç."

"Size katılıyorum leydi Alice."

Lord Abercon kız kardeşimi onaylarken gözlerimi devirdim. Ben ve Kate üstümüzü değiştirmek için eve giderken Kate:

"Cidden avlanır mısınız?"

"Evet. Ailem kökenleri İskoç. Oraya gittiğimizde kadınların ava katılması normaldir. Burada daha önce ava çıkmışlığım var."

"Umarım güzel bir şeyler vururuz."

"Sadece umabiliriz."

Av için rahat bir elbise giydim. Normalde pantolon ile ava çıkmak daha rahattı. Ama bu kadar lordun içinde bu utanç verici olurdu.

Atlar eyerlendikten sonra atla bakışıyordum. Benedict:

"Bir sorun mu var?"

"Sadece yan binmem lazım. Yardım eder misin?"

Başını salladı. Ellerini birleştirdiğinde sağ ayağımla bastım. O beni yukarı kaldırırken ata yan bindim. Rahatsız bir şekilde sabitlenirken bir şey demem için Benedict bana bakıyordu. Yutkunarak:

"Teşekkür ederim."

Cevap vermedi. Onun yerine kendi atına bindi. Yanıma gelen William:

"Hazır mısın?"

"Evet. Gidelim..."

Joseph ve William önden giderken Anthony ve Kate onlatın hemen arkasındaydı. Yanımda Benedict vardı. Onunla konuşmayı düşünmüyordum.

Çamurda izleri görünce kılavuzun yanlış gittiğini anladım. Diğerlerini takip etmek istemiyordum. Bu yüzden atımı sağa saptırdım.

Ben iz sürerken gruptan ayrılmıştım. Beş dakika sonra bir başka nal sesi duydum. Benedict:

"Gruptan ayrılmamalıydın."

"Kılavuz yanlış gidiyor."

"Gruba geri dönmeliyiz."

"Sen gidebilirsin."

"Seni tek başına bırakamam."

"Neden? Sorumluluğum sende mi?"

Cevap vermedi. Sessizliğinden faydalanarak:

"Geri dönebilirsin."

"Konuşmamız lazım."

"Hazır değilim."

"Sence ben hazır mıyım? Bu işi en kısa sürede..."

"Hayır senle konuşmayacağım."

Attan indim ve atı bağladım. Tüfeğimle yürüyen beni takip ettiğini biliyordum. Sonunda nişan alacak bir şey gördüm. Büyük bir geyik olduğu açıktı. Silahımı ona doğrulturken doğru anı bekliyordum. Tetiği çekeceğim sırada silah sesi geldi. Iskalanmıştı ve geyik koşar adım uzaklaşıyordu.

Arkamı döndüğümde ateş eden Benedict idi. Benedict:

"Normalde kötü bir atıcı değilim."

"Bugün öyle gözüküyorsun ama."

"Belki aklımı kurcalayan bir şey vardır. Ne bileyim konuşursam iyi gelir."

Tüfeğimi geri omzuma astım. Onun yanına ilerledim. Tam önünde durduğumda sert bir sesle:

"Tamam konuşalım. Ne bilmek istiyorsun? Evet o balerin bendim. Geçen sezondaki de ondan öncekinde de dans eden hep bendim. O aşık olduğun balerin bendim. OLDU MU?!"

Benedict sinirle bir sesle:

"Ben o balerine aşık değilim Maud. O sadece sanatına hayran kaldığım biriydi. Ama sen... sen asla beni sevmeyecek bir kadınsın. Benim seni deliler gibi seveceğim ama senin beni sevmeyeceğin."

"Beni Maud Fife olarak mı seviyorsun?"

"Evet. Seni seviyorum. Biliyorum çocukluk arkadaşımsın, birlikte büyüdük. Beni kardeşin olarak gördün belki ama ben seni seviyorum. Tüm kalbim ve benliğimle birlikte. Fife kır evinde yarıştığımızdan beri seni düşünüyorum. Başka insanların sana kur yapması beni deli ediyor."

Çok yakınımdaydı. Eli saçlarımın arasında dolanırken dudaklarımdan titrek nefesler çıkıyordu. Benedict:

"Bana bir cevap ver Maud. Bir cevaba ihtiyacım var."

"Seni seviyorum Benedict. Seni her gördüğümde, her bakışmamızda seni daha çok seviyorum."

Dudakları dudaklarımın üstündeyken onu öpmek istiyordum. Vücudum yavaş yavaş kontrolü kaybederken Benedict:

"Seni öpmek istiyorum. Benim olmanı istiyorum..."

"Durmak zorundayız... Her an biri gelecektir."

"Durmak istemiyorum Maud. Aklım hep sende..."

"Bende istemiyorum. Ama lütfen... dur Benedict."

Bir anda geri çekildi. Benedict:

"Anthony ile konuştuktan sonra William ile konuşacağım."

"Bekleyeceğim. Eve dönsem iyi olur."

Benedict ata binmeme yardım ettikten sonra dört nala eve gittim. Lord Abercon ile tüm bu saçmalığı bitirme zamanı gelmişti. Benim kalbim başkasına aitti. Hem de her bir parçası onundu.

***

"Maud duyduklarım doğru mu? Lord Abercon'u ret mi ettin?"

"Evet."

"Ama tatlım neden? Her şey iyiydi. Hatta belki..."

"Başka biri var. O varken Lord Abercon ile evlenemezdim anne."

"Kim? Bilmediğim bu aday kim?"

"Şimdilik bilmene gerek yok. Akşamki baloya hazırlansam iyi olur."

"Utanacak bir şey Moody. William'dan elini isteyecek değil mi?"

"Evet. Bekliyorum."

"Umarım Abercon için pişman olmazsın."

"Olmayacağıma eminim."

Tüm balo akşamı insanların bana bakıp fısıldaşmasına katlanamayacak gibi hissediyordum. İnsanlar sezon sonu onunla evlenmemi beklerken ben reddetmiştim. Açıkçası o da bunu istediğini belirtmişti.

Danslar başladığında kartım boş görünüyordu. Biraz sonra yanıma gelen Anthony:

"İlk dans için adımı yazabilir miyim?"

"Elbette. Bayan Edwina Sharma alınmasın."

"Temin ederim sorun yok."

Dans başladıktan sonra ritme ayak uydurmaya çalışıyordum. Anthony:

"Benedict'i seviyor musun?"

"Evet."

"Benedict birazdan William ile konuşacak. William kabul etmeyecektir."

"Onu ikna edebilirsin. Sen ve Simon bunu yapabilirsiniz."

"Beni uygun bir aday görmediyse kardeşimi de görmeyecektir."

"Alınma ama görecektir. Sen yanında gezdireceğin bir süs köpeği arıyorsun. Ama ben ve Benedict gerçek bir şey arıyoruz. Sana çocukluk arkadaşı tavsiyesi. Kalbini dinle."

Müzik durduğunda selamlaştık. Yollarımız farklı yöne ayrılırken annemin yanına geçtim. Annem:

"William'ı göremiyorum."

"Bende diğer kardeşlerimi. İzninle bende ortadan kaybolacağım."

Kalabalığa karışırken Kate ve Anthony'nin bahçeye çıktığını fark ettim. Kaşlarım çatılırken yanıma Joseph geldi. Joseph:

"William seni çağırıyor."

Cevap vermeme fırsat vermeden beni balo salonunun dışına sürükledi. Odalardan birine girdiğimde William ve Benedict beni bekliyordu. Joseph kapıyı kapattıktan sonra William:

"Benedict benden elini istedi. Normalde bir Bridgerton ile evlenmeni istemezdim. Ama bu sefer sana sormak istiyorum. Benedict ile evlenmek istiyor musun?"

Herkes bana bakıyordu. Joseph:

"Kendini zorunda hissedecek bir olay olduysa iş bir düelloya bakar."

"Hayır, öyle bir durum yok. Onunla evlenmek istiyorum."

"Emin misin Maud? Zorlama yok. Bu önemli bir karar."

"Eminim Joseph."

William gülümsedi ve başını salladı. William:

"Aileye hoş geldin Benedict. Nişanınızı bir sonraki baloda açıklarız."

"Kesinlikle. Annelerimiz bizden açıklama bekleyecektir."

"Tebrikler Moody."

Joseph sıkıca bana sarılırken gülümsedim. William:

"Ben Anthony'i bulsam iyi olur."

"Bizde baloya geri dönsek iyi olur."

Dördümüz dışarı çıktığımızda Benedict:

"Bir sonraki dans?"

"Kesinlikle. Hiç sormayacaksın sandım."

Balo salonuna girdiğimizde yeni bir parça başlıyordu. Müzik başladığında dans etmeye başladık. Belimdeki eli beni her an diken üstünde tutuyordu. Her yakınlaşmamıştı gözlerinde eriyordum. Tempo hızlanırken tüm benliğimin kontrolü ondaydı sanki.

Müzik durduğu anda ayrıldık. İkimizde birbirimize selam verdikten sonra pisten indik. Alice yanımıza geldiğinde hızlıca konuşmaya başladı:

"Duydun mu?"

"Ne oldu?"

"Kate Sharma ve Vikont nişanlanmış."

"Nişanlanmış derken? Kate Sharma?"

"Galiba ağabeyinizin yanına gitseniz iyi olur lordum."

Benedict giderken Alice:

"Bahçedelermiş. Sharma'yı arı sokmuş. Göğsünden. Vikont zehri emdiği sırada yakalanmışlar. Kate çok kötü durumdaymış."

"Edwina?"

"Onu görmedim."

"Bu arada günler sonra mutlusun."

"Sende öyle. Bir şey mi oldu?"

"Evet. Daha sonra konuşacağız. Şu baloyu atlatalım."

"Galiba yakında bir düğün var."

"Öyle gözüküyor."

Continue Reading

You'll Also Like

4.5K 408 16
❝Tutkular söz konusu olduğunda, asil bir leydi bile aklını kaybedebilir. Böyle bir durumda skandalları beklemek normaldir, Bayan Bridgerton. Aşk haya...
10.7K 1.4K 50
"𝐓𝐚𝐫𝐢𝐡 𝐢𝐬𝐢𝐦𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐡𝐚𝐭ı𝐫𝐥𝐚𝐫, 𝐤𝐚𝐧ı 𝐝𝐞𝐠̆𝐢𝐥!" Tarih, Targaryen'lerin iç savaşının Westeros'a getirdiği büyük yıkımdan bahsedece...
527K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
1.5K 179 7
Elanna Stark. Kışyarı lordunun asil leydi kızı. İstemeden bedenine sahip olduğum kadın hakkında bildiğim tek şey buydu. Dördüncü duvar dedikleri şey...