Maud//Bridgerton

💕5. Bölüm

"Sevgili okuyucu,

Sevgili tonumuza misafir olarak gelen Prens, evlilik çağında olan bütün kızlar için heyecan yarattı. Gelecekte kızının prenses olmasını hayal eden bir çok anne elinden geleni yapıyor. Kont Featherington'ın evinde inanılmaz bir terzi alışverişi varken, Cowper ailesinin biricik kızı için Almanca hocası tutuldu. Peki hangi genç kız hayallerinin beyaz atlı prensine kavuşacak?

Leydi Whistledown..."

"Bu gazeteyi okumayı bitirmelisin Alice."

"Şuna bak Moody! Prens Londra'ya geliyor. Senin bile onunla evlenme şansın var."

"Evet. Kraliçe onu gelin diye kabul eder sanki."

Elimdeki yastığı bunu söyleyen Joseph'e attım. Joseph:

"Yalan mı?"

"Ben senin kardeşinim. Prens değil!"

"Neyse. Benimle box maçına gelmek ister misin? İyi bir bahis olacağına eminim."

"Ne yani gidip ter kokusunu almak mı? Burnum fazlasıyla değerli."

"Hadi... yoksa bütün gün Alice ile sosyete gazetesi mi okumak istersin?"

Hemen yanımda oturan kız kardeşime baktım. Ayağa kalkarak:

"Beş dakika sonra kapıda."

Joseph ile box maçına gitmek ne kadar iyi bir fikirdi bilmiyorum. İçeriye girdiğimde kalabalık fazlaydı. Joseph ile birlikte Mondrich'in yanına gittik. Benedict ve Colin Bridgerton buradaydı. Yanlarında ise Simon vardı. Simon:

"Seni uzun zamandır görmüyordum."

"Yapmam gereken şeyler var. Balodan daha eğlenceli olduğunu düşündüğüm şeyler. Peki sen nasılsın?"

"Ortalama."

Hemen karşı sırada oturan Daphne ve Prensi gördüm. Üstündeki Prusya askeri kıyafetinden tanımıştım. Demek tüm tonu etkileyen Prens buydu. Ve açık bir şekilde Daphne'ye, yani sezonun elmasına kur yapıyordu. Simon'ın koluna girdim ve fısıldayarak:

"Eğer bir şeyi terk edersek o şey başka biri tarafından alınır. Benim bildiğim Simon kaybetmez."

"Zamanı değil Moody."

"Joseph, neden Mondrich'e oynamıyoruz."

"Haklısın. Simon, kız kardeşim sana emanet."

"Ne?! Ben..."

Ben lafımı tamamlayamadan kaybolmuştu bile. Colin Bridgerton:

"Görüşmeyeli nasılsınız leydi Maud?"

"Gayet iyi."

"Yoksa sizin de gözünüz Prens'te mi?"

"Açıkçası Colin, hayır. Önümde fazlasıyla azılı rakipler olurdu. Ayrıca... evlilik kurumuna inanmıyorum."

"Evcilik oyunu?"

"Günlük sosyete gazetesi okuduğunu bilmiyordum Benedict?"

Simon ve Colin buna gülerken yanımıza Anthony geldi. Anthony:

"Leydi Fife. Yoksa boks maçlarına da mı ilginiz başladı?"

"Açıkçası burayı ağabeyim Joseph'i kırmamak için geldim. Şiddetin çözüm olduğuna asla inanmam Vikont."

"Onur ve haysiyet ise konu, her zaman çözümdür."

Gong sesi duyulduğunda Joseph yanımıza geldi. Joseph: