Maud, Fife dükünün en büyük kızıydı. 1813 yılına kadar Kraliçeye tanıtımdan kaçabilmişti. Ama şimdi zorla Londra'ya gelmişti. Huzurlu kır evini özlüyordu.
Maud gerçek aşkı bulabilecek miydi? Yoksa hayat ona farklı sürprizler mi çıkaracaktı?
Dün öğleden sonraki balo yeni Vikont ve Vikontesin birlikte tona ilk katılışıydı. Fark etmiş olacaksınız ki ikisi arasındaki mutluluk herkesi şaşırttı. Ama bu yazar bunun için çok mutlu.
Diğer yandan bu sezonun en ilginç anına gelelim. Hiç kimse aralarında bir şey olmayacağını düşündüğü iki kişi nişanlandı. Lord Benedict Bridgerton ve leydi Maud Fife. Açıkçası sevgili okuyucu bu yazar leydi Fife'nin bunu nasıl başardığını merak ediyor. Bu sezonun sonunda iki Bridgerton erkeği evlenmiş olacak.
Sevgilerle
Leydi Whistledown..."
***
Madam Delacroix gelinliğimi dikmişti. Şimdi provadaydık. Leydi Bridgerton ve annem beni hayranlıkla izlerken Eloise sıkıntıyla bakıyordu. Francesca:
"Duvağın nasıl olacak peki?"
"Onu Benedict tasarladı. Açıkçası nasıl olacağına dair bir fikrim yok."
"Çok güzel olacaksın canım."
"Teşekkürler leydi..."
"Bana Violet de lütfen."
"Teşekkürler Violet."
Ben gülümserken Madam:
"Muhteşem. Bu sezonun en güzel gelini siz olabilirsiniz leydi Maud."
"Düğün düğün düğün... bu sezon neden herkes evleniyor?"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Terziden çıktıktan sonra Benedict ile yaşayacağımız evi görmeye gittik. Benedict'in bekar evi fazlasıyla uzaktı. İkimizde annelerimize yakın olmak istedik. Bu yüzden iki evin arasında hoş bir yer bulabildik.
Burası iki katlı papatyalarla süslü bir evdi. Girişte büyük bir balo salonu, yemek odası, çalışma odası ve misafir odası vardı. Üst kat ise yatak odalarından oluşuyordu. Annem ve Violet buraya bayılmıştı.
Bizi evde bekleyen Benedict son değişiklikleri gösterdi. Annelerimizden uzaklaştığımızda heyecanla:
"Hala evleneceğimize inanamıyorum. Bu evde yaşayacağız..."
"Çocuklarımız burada büyüyecek..."
"Burada yaşlanacağız..."
"Evin içinde dolaşan küçük Bridgerton canavarlarını düşünsene"
Elleri belimi kavrarken ellerimi saçlarının arasına geçirdim. Benedict:
