Rus Damat||Texting

By _ZeyNaz_

2.3M 153K 77.3K

Bilinmeyen: Biz evlendiğimizde bir futbol takımı kurunca Rusya mı olacaz Türkiye mi? Bilinmeyen: Bence ortada... More

Bir
İki
Üç
Dört
Beş
Altı
Yedi
Sekiz
Dokuz
On
On bir
On iki
On üç
On dört
On Beş
On altı
On yedi
On sekiz
On dokuz
Yirmi
Yirmi Bir
Yirmi İki
Yirmi Üç
Yirmi Dört
Yirmi Beş
Yirmi Altı
Yirmi Yedi
Yirmi Dokuz
Otuz
Otuz Bir
Otuz İki
Otuz Üç
Otuz Dört
Otuz Beş
Otuz Altı
Otuz Yedi
Otuz Sekiz
Otuz Dokuz
Kırk
Kırk Bir
Kırk İki
Kırk Üç
Kırk Dört
Kırk Beş
Kırk Altı
Kırk Yedi
Kırk Sekiz
Kırk Dokuz
Elli
Elli Bir
Elli İki
Final
❤️Duyuru❤️
Fatih ile Sırma
Gelün Gelün
2M 100Bin olmuşuz ne

Yirmi Sekiz

40.5K 3.1K 691
By _ZeyNaz_

*ÖNEMLİ*

Arkadaşlar okuyun, okutturun. Fatih SADECE ARDA'NIN TELEFONUNA girebiliyor. Özür dilerim mantık hatası yapmışım. Sadece Arda'nın telefonu.

Haliyle Arda'nın telefonunda da Sırma'nın Fatih'i sevdiği ile ilgili bir şey geçmediği için Fatih, Sırma'nın onu sevdiğini bilmiyor.

Teşekkürler, teşekkürler...

————————————

*Fatih*

Telefonumu hızlı bir şekilde cebime koydum ve Arda'ya döndüm. Elimi omuzuna atıp sıvazladım.

''Konuştuğumuz gibi olacak Arda, tamam mı?'' dediğimde titrek bir nefes alıp başını salladı. ''Sakin ol kardeşim'' dediğimde kafasını bana çevirip gözlerimin içine baktı.

''Fatih, gerçek anonime ne olacak? O beni Ayza ile gördüğünde üzülmeyecek mi?''

Söylediği şey ile yüzüme buruk bir tebessüm yerleştirdim. Bu halde bile bilinmeyeni, onu seven kişiyi düşünecek kadar ince ruhlu bir öküzcüktü benim kardeşim. Güzel götlüm ya...

''Merak etme, ben bilinmeyen kişiyi bulduğum zaman her şeyi ona anlatacağım. O da çok üzülmeyecek''

''Tamam ama, hemen karşıma çıkmak zorunda olmadığını söyle. Ben beklerim yani, sorun değil. Kendini hazır hissetsin yeter''

Oğlum ağlatacaksın beni pezevenk. Of ya!

''Tamam geri zekalı'' dedim ve elimle sırtına iki kere vurdum. ''Ben söylerim ona. Sen şimdi dediklerimi yap yeter.

Ben sana anonimin başkası olduğunu söylüyorum, kalbin de öyle söylüyor ama aklında soru işaretlerinin kalmaması lazım. Mantığının da bize ayak uydurması lazım'' dediğimde başıyla onayladı.

"Ben sadece Bilinmeyenim ile saçma salak konuşmak, onun imaları karşısında utanmak istiyorum..."

Gülümsedim. " O zamanlar da gelecek kardeşim. Ama önce şu işi halletmemiz lazım"

Tam o sırada arkamızdan gelen ayak seslerini duymam ile kafamı o tarafa çevirdim. Ayza, yüzü kıp kırmızı bir şekilde buraya geliyordu. Kaşlarımı çattım. Bu kadar ağlaması anormal değil miydi?

Yavaşça Arda'nın yanına yaklaşıp kulağına fısıldadım. ''İyi şanslar sana-'' dediğimde Ayza'nın yanımıza gelmesi ile sustum. İki adım geriye attım.

''Ben sizi yalnız bırakayım'' dedikten sonra arkamı döndüm ve eve doğru yürümeye başladım.

Ellerimi cebime soktum. Bir yandan yürüyor, bir yandan da olanları düşünüyordum. Bu işten, Rana'nın alabileceği en az hasarı almasını sağlamalıydım. En azından bunu yapabilmeliydim.

Evin önüne geldiğimde cebimden anahtarımı çıkarttım. Yavaş bir şekilde kapıyı açıp içeri girdiğimde, yatakta boylu boyunca yatan Erkin'i görmem ile kaşlarımı çattım.

Hızlı bir iki adım atıp sol tarafta olan yatağıma oturdum ve ona döndüm.

"Kanka sorun ne?"

Bıkkın bir nefes verdi ve yattığı yerden doğruldu. Bana dönmeden, sırtını yatağın başlığına yasladı. Bir şey konuşacağı belliydi ve biraz daha böyle durursam kamburum çıkacaktı. Bu yüzden ayakkabılarımı çıkarttım ve sırtımı duvara yasladım. Ayaklarım yataktan sarkıyordu.

"Fatih... Şimdi sana bir şey söyl-"

"Sedef seni seviyormuş evet biliyorum götümcüğüm"

Sahte bir sırıtış ile söylediğim şey ile yerinden doğrulmuştu. Şaşkın gözler ile bana bakarken güldüm. Senin geçtiğin yolları on kere turladım ben. Hey yavrum heey.

"Kanka sen nereden-"

"Az önce bu soruyu içimden cevapladığım için bir kez daha cevaplamak istemiyorum" dedikten sonra yana yattım ve kafamı yastığa koydum "Şu anda bundan daha büyük problemlerimiz var götümcüğüm"

Kaşlarını çattı "Nasıl yani?" dediğinde göz devirdim.

"Sen burada 'Sedef mi Gülce mi?' diye anlamsız bir çatışma yaşayıp, aralarında seçim yapmaya çalışırken bir sürü olay oldu.

Ayrıca yapmaya çalıştığın seçim de saçmalık, hiç düşünmeden Sedef demelisin de, neeeyse."

"Oğlum, doğru düzgün anlatsana lan şunu!"

Bıkkın bir soluk verdim ve yattığım yerden doğrulup, çatık kaşlar ile bana bakan Erkin'e döndüm.

''Bak kanka-''

Tam o sırada kapının hızlı bir şekilde açılması ile, ikimizin de bakışları o tarafa döndü. Sedef ve Sırma, nefes nefese kalmış bir şekilde kapının orada duruyorlardı. Evlerimizin arasında 10 tane falan ev vardı ve nefes nefese kaldıklarına göre, koşmuş olmalıydılar.

''Kızlar? Bir problem mi var?''

Sorduğum soru üzerine ikisi de kafasını aynı anda birbirine çevirip bir kaç saniye bakıştılar. Sanki bir şeyden emin olmak, kesin karar verip vermediklerini sorgulamak için bakışmışlardı. Kaşlarım çatıldı. Bir-iki saniye sonra aynı anda bize döndüler. İkisi de başlarını onaylarcasına salladı.

Oldukları yerde doğrulduktan sonra yanımıza geldiler. Sedef, benim yanıma otururken Sırma, Erkin'in yanına oturmuştu. Gözlerim ikisi arasında mekik dokurken, ilk konuşan kişi Sırma oldu.

''Ayza, Arda'ya bir itirafta bulundu... Büyük ihtimalle biliyorsunuzdur''

''Ne itirafı?'' Erkin, çatık kaşlar ile Sırma'ya döndüğünde lafa atladım. ''Tam da sana anlatacağım konuydu bu Erkin.'' dedikten sonra Sırma'ya döndüm. ''Sen Erkin'e özet geçer misin?''

Başıyla onayladı ve kafasını Erkin'e çevirdi. '' Ayza, Arda'ya bilinmeyen olduğunu söyledi. Bir nevi aşkını itiraf etti fakat bilinmeyen kişi Ayza değil...'' dedikten sonra derin bir nefes aldı.

''Rana''

''Rana''

Erkin ile Sırma'nın aynı anda konuşmasıyla, hepimiz şaşkınlıkla Erkin'e baktık. Tek kaşını kaldırdı ve sırıttı.

''Hiç bakmayın öyle. Arda'ya olan bakışlarını görmemek için kör olmak lazım''

Bir dakikalığına etraf sessizleşti. Ardından, Erkin'i onaylayan mırıltılar odayı doldurdu. Başımla onayladım, haklıydı. Kız, Arda'nın yanındayken gözleri ışıldıyordu. Ayrıca aşırı derecede heyecanlandığını belli etmemek içi, sürekli pantolonunun üstünü sıkıyordu.-

Etraf tekrar sessizleşirken, herkes başka bir köşeye gözlerini dikmiş, düşünüyordu. Eh, ben de öyle yapsam iyi olurdu sanırım. Hangi köşeye baksam... Erkin'e baktığımda, kendi sağına yani benim soluma bakıyordu. Sedef'e baktığımda, o da sağa bakıyordu.

Bakışlarım Sırma'ya kaydı. Gözlerimizin birbirine değmesi ile irkildim, fakat bir şey yapamadım. Kaşlarım havalanırken, bir kaç saniyeliğine de olsa onu incelemek istedim. Kumral saçları, kesinlikle sarışınkenki halinden kat kat daha iyiydi. Elaya çalan gözleri ile... iyiydi.

Göz bebeklerinin hızlıca hareket etmeye başlaması ile kaşlarım çatıldı. Bir anda fark ettiğim şey ile, gözlerim ellerine kaydı. Pantolonunu sıkıyordu. Tek kaşımı havaya kaldırdım. Ya heyecanlanmıştı, ya da gerilmişti.

Benim yanımda gerilmek mi? Pardon? Sen beni tanıyor musun acaba? Bu mükemmelliğin yanında anca erkekler gerilir, ya sevgililerimiz bu çocuğa aşık olurlarsa diye.

Hayır madem öyle, o zaman kızın sevgilisinin bana düşme ihtimali olduğu için gerilebilir. Sırma'nın sevgilisi biseksüelse, o zaman bana düşebilir. E o zaman Sırma'nın da biseksüel olma ihtimali var. Yoksa Sırma lezbiyen de, sevgilisi mi biseksüel?

''Biseksüel misin?''

Aniden sorduğum soru ile nefesi boğazına kaçmış ve öksürmeye başlamıştı. Erkin hızlı bir şekilde onun sırtına vurduğunda, nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu. Saniyeler sonra düzeldiğinde konuştu.

''Hayır, heteroyum ben... de, nereden çıktı bu?''

Omuz silktim. ''Hiç, aklıma bir şey geldi de''

Sözlerimden sonra etraf tekrar sessizleşmişti. Ben de Sırma ile uğraşmaktan daha iyi bir şey bulamadığım için, tekrardan ona bakmaya karar verdim.

Gözlerim tekrardan yüzüne çıktığında sırıttım. Göz göze geldiğimizde, göz bebekleri cidden aşırı hareket ediyordu. Alnından yavaş bir şekilde inen ter damlası, tam da gözünün üstünde durduğunda şaşırmıştım. Benim yanımda bu kadar gerilmesine inanamıyordum! O kadar korkutucu bir insan mıyım?

Hayır madem öyleyim, gözlerini ayır benden? Ayırabilirsin, izin veriyorum. Neden ayırmıyorsun?

Gözlerim yavaş bir şekilde aşağıya indiğinde, dudaklarını ısırdığını görmem ile yutkundum. Kıp kırmızı dudakları vardı. Aynı benimkiler gibi. Benim olabilirler mi dememe gerek yok yani. Bende varlar. Ama çocuklarımın da dudaklarının öyle olmasını isterim. O zaman kesinlikle Sırma'nınki gibi dudakları olan biri ile evlenmeliyim.

Of, cidden bu bakışmadan sıkıldım. Kaç dakika oldu? Gözlerim yavaşça duvardaki saate kaydığında, daha iki dakika olduğunu görmem ile bıkkın bir nefes verdim fakat bu süre zarfında gözlerimi Sırma'dan pek ayırmamıştım.

Fakat o da ayırmamıştı. Tanımasam, bana aşık olduğunu düşüneceğim. Gerçi... tanımıyorum. Ama olsun. Hadi sana beş saniye veriyorum. Beşe kadar sayacağım, kafanı çevirmezsen bana aşıksın demektir.

Bir,iki,üç,dört... Yutkundum. Beş.

Kafamı hızlı bir şekilde yana çevirip ayağa kalktım. Bu kız fazla güzeldi. Bu kadar dayanmış olmam bile bir mucizeydi. Ama sakın bunu ona söylemeyin.

''Biz Arda ile bir plan yaptık, şimdi size onu anlatacağım'' dedim ve elimdeki terleri eşofmanıma sildim.

Evet kızlar, eşofmanım gri. Göz kırptım farz edin.

Hızlı bir şekilde bizimkilere döndüm, ve yaptığımız planı anlatmaya başladım.

Yaklaşık on dakika sonrasında planı anlatmayı bitirdiğimde, tekrardan bir sessizlik oluştu. Herkes yaptığımız planı takdir etmişti, ve bizi onaylamıştı. Tek bir sorunumuz vardı... Bunları Rana'ya nasıl anlatacaktık. İşte herkes bu sorunu çözmeye çalışıyordu.

''Sanırım... Benim aklıma bir fikir geldi''

Bakışlarımız, Erkin'e döndüğünde boğazını temizledi. ''Rana'nın yanında görülürsek, Ayza bir şeyler olduğunu anlayacak. Bizim yapmamız gereken şey, Rana'nın arkadaşıyla konuşmak''

Bir dakika durdum ve dediklerini, beyin süzgecimden geçirdim. Mantıklıydı. Ayza'ya hiç bir türlü yakalanmak istemiyorduk, aynı zamanda Arda ile Rana'yı da birleştirmek istiyorduk fakat Rana'nın izni olmadan, onun bilinmeyen olduğunu da Arda'ya söyleyemezdik.

Evin içinde yankılanan sessizliği, Sırma'nın derin bir iç çekmesi bozmuştu. Bütün bakışlar ona dönerken, bir şeyler söyleyeceği çok belliydi. Yavaş bir şekilde yerinde doğruldu ve arka cebinden telefonunu çıkarttı.

''Sanırım... bu kaydı dinlemelisiniz-''

Sırma'nın cümlesini bitirmesine izin vermeden Sedef, elini telefona götürmüştü. Sırma ile göz göze geldiklerinde, başını olumsuz anlamda salladı.

'' Sırma... yapma. Hadi benimkini ikisi de biliyor, fakat senin-''

'' Bazen... başkalarının iyiliği için fedakarlık yapmak gerekir-''

''Hiç tanımadığın birisi için böyle bir fedakarlık yapmak... Sen cidden mükemmelsin''

Sırma buruk bir şekilde gülümsedi. ''Sarmalar mükemmeldir''

Hayır Fatih gülmemelisin. Gülme Fatih, gülme. Hayır onu bir sarma olarak hayal etme Fatih. Hayır o bir insan, bir yemek değil...

Gülmemek için alt dudağımı ısırdığımda, odaya yankılanan ses ile gözlerimi Sarma'nın, aman Sırma'nın telefonuna çevirdim.

'' Anonimin telefonunu nasıl aldın Ayza? Anonim kim ve o olduğunu nasıl anladın?''

''Cidden Sırma... Çok salaksın. Sence normal şartlarda bir kız ile bir erkeği aynı odaya koyarlar mı? Bunların hepsi palavra ve Ahmet Hoca da işin içinde''

''Nasıl yani?''

''Yanisi... Ahmet Hoca, Rana denen şu salak kızın Dayısı ve bunu gizliyorlardı. Nereden biliyorsun diyecek olursan, onları takip ettim''

''Arda, bir kız ile aynı odada kalacağını söylediği an anladım Rana'nın anonim olduğunu. Ahmet Hoca zaten Arda'yı seviyor ve ona güveniyor.

''Ayza, sen iyi değilsin''

'' Ben gayet iyiyim. Fakat Fatih-''

Tam ses kaydı, devamını getirecekti ki Sırma ses kaydını durdurdu. Çatık kaşlar ile ona döndüm.

'' Benim adım geçti?''

''Evet?''

''Lütfen açar mısın onu?'' dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. ''Hayır, açamam. Lütfen açmamı da isteme benden.''

O ses kaydında ne olduğunu öğrenmeyi deli gibi istesem de, sustum. Daha fazla üstüne gidemezdim. Hem, telefonuna sızıp öğrenirdim belki.

''Yani... Şimdi ne yapıyoruz?''

Sedef'in dediğinin üzerine tam bir şey diyecektim ki, hepimizin telefonuna aynı anda bildirim gelmesi ile kaşlarım havalandı. Herkes telefonlarını cebinden çıkarttı ve ekrandaki mesaja baktı.

Müdür Yardımcısı:

Sevgili Öğrencilerimiz.

Bu gün bize zorluk çıkartmadığınız için, öğretmenleriniz ile bir karar aldık. İki gün sonra, büyük bir oyun düzenleyeceğiz. Sizden istediğimiz iki şey var;

Birincisi, bu iki gün içerisinde derslerinizi aksatmamanız.

İkincisi, takım arkadaşlarınızı değiştirme teklifi yapmamanız. Takım arkadaşlarınız belli ve herkesin telefonuna o gün mesaj olarak gidecek. O gün de dahil olmak üzere, kimse kiminle takım olduğunu hiç kimseye söylemeyecek.

Bazı görevler, bazı kurallar ve her takım ile ilgili farklı özellikler olacak. Bunları yine o gün, telefonunuza gelecek olan mesaj ile öğreneceksiniz.

Ve oyunun sonunda ne olacağını da.

Şimdilik bu kadar. Tam olarak 40 dakika sonra, herkesi toplanma alanına bekliyoruz.

İyi günler çocuklar.

—————————————

Abi aklımda hiç böyle bir şey yoktu bir anda çıktı cjlssklsmdldndldmdk

Umarım bölümü beğenmişsinizdir

Tek tek artık 'oy vermeyi unutmayın gari' yazmaktan sıkıldım, bu yüzden artık bir şey demiyorum ama en azından şu yıldıza bir beşlik çakın be sevaptır

Neyse, yeni bölümü en kısa sürede atmaya çalışacağım

Allah'a emanet olunn

Continue Reading

You'll Also Like

342K 16.7K 102
❲#tamamlandı.❳ ❝ Üzülme kelebeğim. Bugünü atlatırsak, yarın diye bir şey yok..❞ " Ben sana hep üşüyordum, Çünkü kıştım. Nakıştım.. Bakıştım.. İnkar...
Sen Ve Ben By `Sealux

General Fiction

9.9K 560 20
Birbirini sevmeyen 2 insanın hikayesi çağtu kitabıdır. başlangıç Tarihi:01/06/23 Bitiş tarihi:06/09/23
57K 3.2K 19
"Gülümsemen gülümsememe neden oluyor. Bulaşıcı ve büyüleyici bir gülümsemen var." Bu beklenmedik iltifatı karşısında nefesimi tuttum. Başını omzuna...
2.5K 297 6
Bir hafta arayla anne ve babalarının ölümüyle yüzleşti o üç kardeş. Bütün evin yükü ortanca kıza kalmıştı. Peki kim miydi o kız? Ceren Ayşe Acar. Da...