Krallık'tan Kaçış

By anymadora

771 70 244

Ait olduğum yeri terk etmek ne kadar doğru? Kendimi ve arkadaşlarımı korumak için daha ne yapabilirdim ki? Da... More

1.Inception
2.Wolfs
3.Stay Indoors
4.Snake
5.Complicated Thougs
6.Distances
7.Obstacles
8.Casualties
9.Secrets
10.Confusing
11.Endless Troubles
12.The Silence Before The Storm
13.Explosion
14.Liberation
16.Privacy
17.Our Lives Are Separating
18.Respond to Love
19.Caution Toxic!
20.Betrayal
21.New Danger
22.The Unexpected Trio
23.Tiring Stories
24.Traitor
25.Gains and Losses
26. New Guests
27.Discussions
28.Penalized
29.Another Realm
30.Complex
31.Escape from the Kingdom
32. Duyuru

15.Wrong Lives

17 2 4
By anymadora

Kasabaya geldiğimizde herkesle vedalaşıp eve gittim. Liam evde yoktu. Hiçbir şey yemeden direkt odama çıktım. Eşyalarımı bir kenara bırakıp yatağa geçip uyudum.

Liam'ın beni sarmasıyla uyandım.
"Daisy, hadi kalk. Yemek yaptım. Kim bilir kaç saattir açsın."
"Liam lütfen biraz daha."
"Kalk şuradan uykucu. Beni hiç özlemedin mi yoksa?"
Tek bir gözümü açıp Liam'a baktım. Beni rahat bırakmayacağını anladığımda yatakta doğruldum. Liam da yanıma oturdu.
"Hadi aşağıya in yemek yaptım sana."
"Liam iyi misin? Ateşin var mı?" derken aynı zamanda da alnına elimi koyup ateşine bakıyordum.
"Hata ediyorsun. Benim yaptığım yemekler mükemmeldir."
Kafamı sallayarak gülmeye başladım.
"Hadi ama kalk da aşağıya gel." diyerek odadan çıktı.

Yemeğimizi yedikten sonra Liam uyumaya gitti. Benim uykum olmadığı için çizim yapmaya başladım. Sabaha karşı da yorgun düşüp uyudum.

Sabah kahvaltı yaparken kapı çaldı.
"Günaydın." diyerek Grace içer girdi.
"Günaydın. Kahvaltı yaptın mı?"
"Evet siz yiyin yemeğinizi."
Kafamı sallayıp yerime geri oturdum. Sofrayı da topladıktan sonra salona geçip konuştuk.

Saat ilerlemeye başlayınca meydana gitmek için evden çıktık. Diğerleri de orada bizi bekliyordu.

Ormanda otururken Zayn yanıma geldi.
"Sana önemli bir şey söylemem lazım."
Kafamı ona çevirerek dinlemeye başladım.
"Daisy, yani ben bunu uzun zamandır söylemek istiyordum."
Boğazını temizleyip devam etti.
"Daisy ben seni seviyorum."

Yüzümde bir tebessüm belirirken Zayn konuşmaya devam etti.
"Yani beni sevmezsem anlarım. Sadece içimde daha fazla tutm-"
O konuşurken birden sarıldım. İlk başta şok olmuş olmalı ki sözüne devam etmedi. Ben ayrılınca suratıma gülerek baktı.
"Bu ne demekti şimdi?"
"Seni seviyorum Zayn."
Beni kendine çekip tekrar sarıldı. Uzunca bir süre öyle kaldık.

ZAYN

Kasaba meydanında herkes evine ayrılırken Daisy'nin yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

Louis yolda kolumu ittirerek konuştu.
"Pek bir mutlusun."
Gülerek suratına baktım.
"Bugün keyfimi sen bile bozamazsın."

Saraya vardığımızda odalarımıza giderken hizmetlilerden biri yanımıza geldi.
"Kraliçe sizi büyük salonda bekliyor efendim."
"Tamam teşekkürler."

Büyük salona geldiğimizde annem arkasını dönmüş ayakta bir şekilde bizi bekliyordu.
İçeri girdiğimizde bize doğru döndü ve konuştu.
"Yaptığınız şeyin farkında mısınız? Ne kadar büyük bir bela aldınız başınıza bunu hiç mi düşünmüyorsunuz?"
"Anne daha fazla uzatmanın anlamı yok. Arkadaşlarımızı o adamın elinde bırakmazdık değil mi?"
"Sizi anlıyorum ama o adamın istediği sadece Grace ve Niall değil. O adam başka biri için daha çalışıyor."
"Bize bundan bahsetmemiştin."
Annem derin bir nefes alıp konuştu.
"Louis sen odana git."
Louis hiçbir şey diyemeden odasına gitti.

DAİSY

Eve geldiğimde yüzümde saçma bir gülümseme vardı. Liam söyleyene kadar bunu farketmemiştim.
"Neden bu kadar mutlusun? Anlat bakalım."
Kafamı Liam'a çevirerek yüzümdeki gülümseyi sildim.
"Önemli bir şey yok. Sıradan bir gündü."
Liam hiçbir şey söyleyemeden odama çıktım.

Masama oturup Zayn'nin portresini çizmeye başladım. Sabah ona vermeyi düşündüğüm için bitene kadar uyumadım. Çizim bittiğinde güneş doğmuştu. Liam uyanana kadar uyumak istedim.

Ben yatağa yattıktan kısa bir süre sonra Liam geldi.
"Daisy hadi kalk. Kahvaltı hazırladım."
Yerimden kalkmadan mırıldanmaya başladım.
"Biraz daha uyuyayım."
"Masan niye dağınık senin?" diyerek masamın yanına yürümeye başladı. Çizdiğim portreyi masada bıraktığım için hemen ayağa kalkıp Liam'ın kolunu tuttum.
"Gece uyuyamayınca çizim yaptım. Hadi gel biz kahvaltı yapalım."
Liam'ı kolundan çekiştirerek aşağıya indim.

Sofrayı topladıktan sonra yukarı çıkıp üstümü giydim. Liam benden önce evden çıkmıştı.

Grace'in evine giderken meydanda oturan Louis ve Zayn'i gördüm. Yanlarına gidip konuştum.
"Günaydın."
Zayn yüzüme bakmadı ama Louis cevap verdi.
"Günaydın."
"Bugün çalışma yok mu?"
"Zayn bugünü tatil günü ilan etti."
Zayn'nin yanına oturdum.
"Canın bir şeye mi sıkıldı?"
"Yok bir şey." diyerek kafasını yere çevirdi.

Yanından kalkıp bize doğru gelen Niall'ın yanına gittim. Niall ile konuşurken Harry ve Grace de gelince ormana doğru yürümeye başladık.

Grace'in yanına gittim.
"Dün ne konuştunuz Louis ile?"
"Benden özür diledi daha önce söylemediği için. Neden yaptığından falan bahsetti. Sonra beni hâlâ sevdiğini söyledi. Ben de ona olanları anlattım. Harry ile ayrıldığımızı ama hâlâ arkadaş olduğumuzu. En sonunda barıştık."
Gülerek cevap verdim.
"Gerçekten seni seviyor."

"Siz Zayn ile ne konuştunuz?" diyip göz kırptı.
Bakışlarımı Zayn'e çevirdim.
"Dün beni sevdiğini söyledi ama bu sabah yüzüme bile bakmadı. Bazen gerçekten yaptıklarına anlam veremiyorum."
"Belki bir şeyi takmıştır kafasına."
Omzumu silkmekle yetindim.

Bir ağacın dibine oturdum. Karşımda duran Grace ve Louis'i çizmeye başladım. Çok güzel ve mutlulardı.

Kafamı Zayn'e çevirdiğimde Niall ile bir şey konuşuyorlardı. İkisininde bakışları bana çevrilince çizimime geri döndüm.

Zayn yanıma oturup konuştu.
"Bana kırgın mısın?"
"Neden sabah o kadar sinirliydin?"
Bakışlarını yere çevirerek konuştu.
"Annemle dün biraz tartıştık. Ona moralim bozuldu."
Biraz daha yaklaşıp sarıldım.
"Canını sıkan şeyleri çekinmeden bana anlatabilirsin biliyorsun değil mi?"
Karşılık verdi.
"Biliyorum canım."

ZAYN

Ayrıldığımızda Daisy çantasından bir kağıt çıkarıp bana uzattı.
"Bu ne şimdi?" diyerek kağıdı elime aldım. Kağıdı açtığımda bir heyecanla Daisy'e baktım.
"Daisy bu mükemmel."
"Beğenmene sevindim." diyerek gülümsedi.
"Beğenmek ne kelime bayıldım. Çok güzel olmuş." diyerek yanağına bir öpücük bıraktım. Gülerek önündeki çizime geri döndü.

Kağıdı bir kenara bırakıp annem ile konuştuklarımızı düşündüm. Benim Daisy'den vazgeçmemi istiyordu. Ama bilmiyordu ki onu kaybetmek bu hayatta isteyeceğim son şeydi.

Louis odadan çıkınca annem yanıma yaklaştı.
"Zayn Daisy'den uzak durmalısın."
Geri çekilip konuştum.
"Neden?"
"Richard aynı zamanda Daisy'nin babasının arkadaşı."
Duyduklarımı sindirmem biraz zordu. Annem sözüne devam etti.
"Daisy'nin babası yaşıyor."

Şaşkınlıkla anneme bakmaya başladım.
"Anne sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Zayn beni dinleyeceksin." diyerek senini biraz yükseltti.

"Daisy'nin babası  Jack aslında bu kasabanın kralı. Daisy'nin doğduğu yıl annesi öldü. Doğumda öldüğü söylendi ama aslında onu Jack öldürdü. Başa geçmek için eşini öldürdü. Bu fark edilince kaçtı. Daisy de kasabadan bir aileye verildi. Daha sonra baban başa geçti."

"Jack ve Richard şuan da çocuklarını istiyorlar. Yıllar önce bırakıp gittikleri çocuklarını. Grace ve Niall'ı geri alırlarsa Daisy'i de alacaklarını düşündüler ama planları işe yaramadı. Onlardan vazgeçmiş gibi gözükmeye çalışıyorlar ama aslında öyle değil, vazgeçemeyecekler."

Annem sözünü tamamladıktan sonra konuştum.
"Tamam ama neden Daisy'den uzak durmalıyım. Eğer yanında olursam onu koruyabilirim değil mi?"
"Zayn, onu sevdiğini biliyorum ama..."
"Ama ne!?"
"Jack şuan da uzak bir kasabada kral. Onun kızı ile birlikte olduğunu öğrendiğini düşünsene!? Unutma onlar bizim düşmanlarımız. Daisy de onun kızı."
Ayağa kalkıp bağırmaya başladım.
"Anne saçmaladığının farkındasındır umarım!"
Annem de ayağa kalkarak cevap verdi.
"Bana bağırmayı kes! Ben senin iyiliğin için konuşuyorum. Senin zarar görmeni istemiyorum."

Hiçbir şey söylemeden odadan çıktım. Saraydan dışarı çıkarken Louis beni kolumdan tutup durdurdu.
"Hey! Nereye gidiyorsun? Ne konuştunuz?"
"Önemli bir şey yok. Hava almam lazım."
Louis'in konuşmasına izin vermeden oradan uzaklaştım.

Daisy'nin beni sarmasıyla kendime geldim.
"Zayn, iyi misin? Çok dalgınsın bugün."
Kafamı çevirip yüzüne baktım.
"İyiyim sorun yok."
"Emin misin?"
"Evet eminim."
"Eve gidiyoruz. Geliyor musun?"
Kafamı sallayıp ayağa kalktım.

1 hafta sonra

DAİSY

Zayn'i son zamanlarda bu kadar çok düşündüren şeyi çok merak etsemde fazla üstüne gitmek istemiyordum. Her seferinde sormama rağmen bir şey olmadığını söylüyordu. Bu hâlleri beni hem meraklandırıyor hem de kaygılandırıyordu.

Sabah uyandığımda kahvaltı hazırlayıp Liam'ı uyandırdım. Ben masadan erken kalkıp çantamı aldım.
"Bekle istersen beraber çıkalım."
"Grace'e söz verdim. Onlara gideceğim."
"Tamam dikkatli ol."
Elimle öpücük atıp evden çıktım.

Grace'in evine geldiğimde kapıyı çaldım. Uzun bir süre ses gelmedi. Tekrar çaldım. Pencerelerden evin içine bakmak istedim ama perdeleri kapalıydı. Arkamı dönüp gidecekken biri kollarımdan tutup beni yere devirdi. Kafamı sert vurmuş olmalıyım ki gözlerim istemeden kapandı.

Continue Reading

You'll Also Like

196K 20.7K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
436K 35.8K 27
Melez Kaplan Taehyung, Melez Tavşan Jungkook ile sevgili olmak istiyordu Ha birde onu altında inletmeyi... [texting+düz yazı] #3 - taekook [13.08.202...
384K 35.3K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...