BURSLU #Wattys2020 (DÜZENLENİ...

By MinityGrey

1.8M 66.4K 8.9K

KİTAP ESKİ ARKADAŞLAR DÜZENLENİYOR. DÜZENLENDİĞİ ZAMAN SEVECEĞİNİZE EMİNİM BU KİTABI 13 YAŞINDA FALAN YAZDIM... More

|1|.Burslu
|2|.İkinci Gün
|3|. ''Korku Filmindendir...''
|4|.Karaoke
|5|.''Sensizlikten Gayrı Bir Derdim Yok''
|6|.Kaza
|8|. Hastane
|9| ''Zehirlisin bunu bilmiyor musun?''
|10|.Romeo ve Juliet
|11|. Fal
|12|.Prova
|13|.Poyraz Kayer
|14|. ''Bana umutsuz bir romantikmişim gibi hissettiriyorsun''
|15|. İnkar
|16|. Gerçek Romeo ve Gerçek Juliet
|17|. Kamp
|18|.''Ben daha önce hiç...''
|19|. İnanç
|20|. ''Sadece arkadaşça.''
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
Yarışma(Özel not) :)
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
10 Bin :)
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
Duyuru
GÜNCELLENİYOR
Gün.
GÜNCELLENİYOR
Çağan'ın Bayram Mesajı
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
Ben Bilmem Eşim Bilir-Özel
2 Eylül
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
GÜNCELLENİYOR
Duyuru
-Son not-
GÜNCELLENİYOR
Kesit
Soru-Cevap
DUYURU -ÇOK ÖNEMLİ-
TEŞEKKÜRLER!

|7|. ''O güçlü bir kız.''

53.5K 1.9K 290
By MinityGrey

Dağhan'ın Ağzından:

Gözlerimi yavaşça açtığımda, afallıyordum. Başım dönüyordu. Sanki kulaklarım uğulduyor gibiydi. Neredeydim ben?

Kendime yavaş yavaş geldiğimde, her yerin cam kırıkları ile dolu olduğunu görmüştüm. Koluma baktığımda, bir cam parçasının girdiğini görmüş ve yüzümü buruşturarak onu oradan çıkartmıştım. Fazla girmediği için durum iyi gibi görünüyordu. Başımda ıslaklık hissettiğimde, elim başıma gitmişti. Çekip, baktığımda, elimin kan olduğunu görmüştüm.

Ne olmuştu bize?

Bize?

Arabada Miray ile birlikteydim...

O an, kendim ile ilgili hiçbir şey umurumda değildi. Sanki acım geçmişti. Sağıma baktığımda, kalbimin hızlandığını hissetmiştim.

''M...Miray?''

Ona doğru uzandığımda, yüzünde birkaç çizik olduğunu görmüş ve elimi yanağına koyup, ''Miray?!'' diye bağırmıştım. Gözlerini açmıyordu. Onu sallıyordum ama o gözlerini açmıyordu.

''Miray?!''

Sol kaşının üzerinde, dudağında ve yanağında bir kesik vardı. Yanağındaki kesik fazla derin değil gibiydi. Başından, alnına kan akmıştı ve... duraksamıştım. Karnının sağ alt kısmında büyük bir cam parçası vardı. Arabanın önüne baktığımda, duman çıktığını görmüştüm. Buradan çıkmamız lazımdı. Kapıyı açmaya çalıştığımda, birkaç sefer uğraşmamdan sonra açılmıştı. Arabadan çıktıktan sonra, dolanıp Miray'ın kapısını açmıştım. Onun kapısı kolay açılmıştı. Miray'ı nazikçe kucağıma aldığımda, kalbime bir ağrı girdiğini hissetmiştim.

''Miray...''

Ona sesleniyordum, ona bağırıyordum ama o, güzel gözlerini açmıyordu.

''Hayır, hayır...Hayır, Miray. Olmaz. Lütfen...olmaz.''

Birden siren seslerini duyduğumda, kucağımda Miray ile dizlerimin üstüne çökmüştüm. Miray'ı kendime yavaşça yaslarken, saçlarını öpmüş ve ''Gitme...'' diye fısıldamıştım. Ambulans ekibi bize koşarken, ben Miray ile yağan yağmurun altında ıslanıyordum...

*

Dar bir odada, beni muayene eden doktoru umursamadan sürekli sorular soruyordum.

''Miray nerede?''

Doktor, soruma cevap vermek yerine saçma salak parmak takip ettirme hareketleri yapıyordu. Tekrar aynı soruyu sorduğumda, bana cevap vermek yerine gözüme bir ışık tutmuş ve ''Fonksiyonların iyi. Kaza sonrası travmaya benzer bir işaret göremiyorum. Çarpmanın etkisiyle kafanı bir yere vurmuşsun, ondan kanamış ama önemli bir şeyin yok.'' demişti.

O benden uzaklaştığında, ben de ayağa kalkmış ve ''Miray'ın durumu nasıl?'' dediğimde, önce kolumu sarmış, sonra da gözümün altındaki kesiğe bant yapıştırmış ve omzuma dokunup, ''Arkadaşının, karnındaki cam parçası için ameliyata aldılar. Eğer kesik hayati bir yerde değilse, endişelenecek bir şey yok ama...'' demiş ve duraksamıştı.

''Ama?'' ısrarla sorduğumda, ''Kesik sol karın bölgesinde. Önemli bir yere, bir organa zarar vermiş olabilir ve iç kanama da oluşmuş olabilir. Kesin bir şey bilmeden sana bir şey söyleyemem. Ailesine haber verdik bu arada...'' demişti.

Sanki, birisi kalbime bir şey saplamış gibi hissediyordum. Sanki beynim uyuşmuştu.

''Onu görebilecek miyim?''

Başını sallayıp, ''Ameliyattan sonra görürsün, büyük ihtimal.'' demiş ve ''Geçmiş olsun.'' diye ekledikten sonra odadan çıkmıştı. Onun peşinden odadan çıktıktan sonra, ameliyat bitene kadar dışarıya çıkmak istediğimi fark etmiştim. Dışarıya çıkıp, duvara yaslandıktan sonra cebimden sigara paketimi çıkartıp, içinden bir dal sigara çıkarmış ve paketi geri cebime koymuştum.

Sigarayı dudaklarımın arasına koyarken, nefes alamıyor gibi hissediyordum. Sanki aldığım nefes beni boğuyordu. Düşünemiyordum. Düşüncelerim bulanıktı.

Ya ölürse...

İç sesimle, elimi saçlarımdan geçirmiş ve gözlerimi kapatmıştım. Boğuluyordum. Sigarayı ağzımdan çekip fırlattıktan sonra, ''Hayır...'' diye mırıldanmıştım.

Benim güzel burslu'm...

Onu kaybetmek istemiyordum... O güzel gözlerini tekrar görmek istiyordum. Tekrar ona dokunmak, onunla gülmek istiyordum...

''Sikeyim!''

Duvara yumruk atıp, yere çöktüğümde ölüyor gibi hissediyordum. Hayatımda ikinci defa birini kaybetmek istemiyordum. Miray'a deli gibi değer veriyordum. Gözyaşlarım, gözlerimden akarken, ''Hayır...'' diye mırıldanıyordum. Ellerimle yüzümü kapatıp, onu düşünmeye başlamıştım. Onu kaybetmek istemiyordum. Perişan haldeydim. Bir anda, telaşla yanıma çöken birisini hissettiğimde, yanımdan ''Dağhan...'' diye bir ses gelmişti. Ellerimi yüzümde çektiğimde, Şebnem teyzenin geldiğini görmüş ve ona sıkıca sarılmıştım.

''Benim yüzümden...''

Başını olumsuz anlamda sallamış ve sırtımı okşamıştı.

''Miray çok güçlü bir kız.''

Sesinden anlıyordum. Güçsüzdü, ağlıyordu ama bir yandan da sakin kalıp kriz yönetimi konusunda çalışıyordu.

''O nerede?''

Ayağa kalkıp beni de kaldırdığında, göz yaşlarımı silip ''Ameliyata alındı... Karnına bir cam parçası girmiş.'' dediğimde, ağzını eliyle kapatmış ve gözlerini kapatıp bir süre öyle durduktan sonra hızlıca içeriye girip, resepsiyondaki kadınla konuşmuştu. Yanına gittiğimde, ben de onun kadar berbat haldeydim.

''Ameliyat bitmiş. Odaya alacaklarmış.''

Alacakları oda numarasını öğrendiğimizde, oraya gitmiştik. Kapı kapalıydı. Şebnem teyze tam kapıyı açacakken, doktor da içeriden çıkmıştı.

''Merhaba. Ben Şebnem Taşer. Miray'ın annesiyim. Onu görebilir miyim? Durumu nasıl?''

Doktor gülümsemiş ve ''Ameliyat gerçekten çok iyi geçti. İç kanama belirtisi de yok. Kafa travmasının olmadığından da emin olmak için birkaç test daha yapacağız. Yüzünde kesikler vardı ama fazla derin değildi. Yanına girebilirsiniz ama ses yapmayın. Yoğun bir anestezi uygulansa bile uyanabilir. Uyanırsa bana ya da hemşireye haber verin. Bir süre dinlensin. Ben tekrar kontrole geleceğim. Geçmiş olsun.'' demiş ve gitmişti.

Şebnem teyze bana dönüp, ''Sen de kaza geçirdin. Eve gidip dinlen.'' dediğinde, başımı olumsuz anlamda sallayıp, ''Ben o uyanana kadar burada olacağım. Bir şeye ihtiyacınız olursa, söyleyin.'' dedikten sonra sandalyeye oturmuştum. Şebnem teyze içeri girmeden önce, elini omzuma koymuş ve ''Kendini suçlama. Senin bir suçun yok.'' dedikten sonra gülümsemiş ve içeri girmişti.

Teyzem nerede olduğumu merak edecekti. Onu arayıp durumu anlattığımda, anlayışla karşılamış ve bir şeye ihtiyacım olursa gelebileceğini söylemişti.

Sandalyede, başımı duvara yaslarken bir yandan da beynimi işgal eden düşüncelerle boğuşuyordum.

Ya Miray ölseydi?

Belki bir aydır tanışıyorduk ama onda bir şey vardı. Kimseye benzemiyordu. Dik başlı, inatçı, cesur, kimseyi umursamayan bir tarzı vardı. Zekiydi. Onu, anneme benzetmiştim. Elim kalbime gittiğinde, o iyi olmasına rağmen hala nefes alamıyordum. Beni kendine öylesine bağlamıştı ki ondan başka bir şey düşünemiyordum. Sanki yanımda nefes almazsa, ben de nefes alamayacak gibi hissediyordum. Daha önce sevgi ne, pek bilmiyordum. Sanırım Miray, bunu bana öğretmişti.

Küçük burslu, bana başka birisini de sevebileceğimi öğretmişti.

Onun iyi olduğunu duysam da onu görmek istiyordum. Elini tutmak istiyordum. Benim yüzümden kaza geçirmiştik. Fazla hızlıydım. Dikkatsizdim. Benim yüzümdendi. Yine her şeyi berbat etmiştim. Ben berbat bir adamdım...

*

Beş saattir hala hastanede oturuyordum. Sabaha yaklaşıyorduk. Birden odanın kapısı açıldığında, Şebnem teyze hala burada olmama gülümsemişti.

''Dağhan, ben kantine gidip bir şey içsem, kendime gelsem sen o sırada Miray'a bakar mısın?''

Başımı sallayıp sandalyeden kalktığımda, saatlerdir istediğim tek şey buydu. Şebnem teyze ben içeri girmeden önce, ''Gelirken sana kahve getirmemi ister misin?'' dediğinde, başımı sallayıp gülümsemiş ve ''Bu çok iyi olur.'' demiştim. Şebnem teyze uzaklaştığında, yavaş adımlarla içeri girip, kapıyı ses çıkarmadan kapatmıştım.

Oradaydı işte.

Yüzüne vuran loş ışık, melekler gibi uyuyan yüzüne düşüyordu. Göğsü yavaşça inip kalkıyordu. Cılızca nefes almasına rağmen, yüzüne biraz daha renk gelmiş gibiydi. Ona biraz daha yaklaştığımda, yüzündeki yaraları görmüştüm. Sanki birisi kalbime tekrar bir şeyler saplamış gibiydi. Yatağın kenarındaki boşluğa oturduğumda, yüzünü daha net görebiliyordum. Elim, yüzüne gitmiş ve nazikçe yanağını okşamıştı.

''Ben özür dilerim...'' fısıldayarak dedikten sonra, yaralarını yavaş yavaş okşamaya devam etmiş ve eklemiştim.

''Senin yerine ben bu durumda olmalıydım...''

Elimi yüzünden çekip, boştaki elini elimin içine aldıktan sonra dudaklarıma götürmüş ve öpmüştüm.

''Bana ne yaptın bilmiyorum ama fark ettim ki sensiz nefes alamıyorum.''

O uyuyordu ama ben ona bakıp gülümsemiştim. Elini, kalbime doğru götürdükten sonra, orada tutmuş ve ''Dağhan Dumaner'i kendine aşık ettin, burslu.'' demiştim.

Bir süre öylece durduktan sonra elini bırakıp yataktan inmiş ve tek kişilik koltuğu ona doğru yaklaştırıp oturmuştum.

Elini tekrar tutup, ''İyi geceler, güzelim.'' dedikten sonra derin bir nefes almış ve gülümsemiştim.

İyi geceler, güzelim...

Continue Reading

You'll Also Like

TARUMAR By YAREN

Teen Fiction

1.1M 70K 47
Uyuşturucu bağımlısı olan bir kız, yatırıldığı psikiyatri merkezinde hayatını değiştirecek genç bir adamla tanışır. 12.04.2021/ Gerilim #1 07.05.2021...
59.2K 3.2K 9
Her anım sensin. Sevdiğimde de, acı çektiğimde de. Veda anımızda bile benim için tüm dünya sendin ve her an sensin. -2019- ©Tüm Hakları Saklıdır.
237K 11K 35
Not: Kızıl Gece serisinin ilk kitabıdır. Bu kitap final yapmış ve ikinci serisi profilimde bulunmaktadır. • "Arabamın dibinde sümüklü gibi ağlayan bi...
1M 62.7K 40
"Bana cehennemi yaşatmana rağmen, sen benim cennetimsin Meira." Fantastik değildir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, cinsel istismar, psikolojik ve fizik...