sunflower |hanzo'hanabi

By amayashope

7.8K 639 474

Hayabusa'nın çocukluk arkadaşı olan Hanzo, Moniyan Lisesine gelir. More

1
2
3
4
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
Yeni Bölüm Değil (yeni hanazo)

5

390 42 11
By amayashope

Selam. Hemen bir şey söyleyip kaçacağım. Oyunlarla alakalı bazı terimler var ve burası mlbb fanfic kitabı olduğu için herkesin bu terimleri bildiğini varsayarak açıklamaya gerek duymadım. Bilmediğiniz bir şey varsa lütfen sorun. Son olarak, Hayabusa'nın Hanabi'nin bilgisayarına indirdiği oyun Lol. Ben de lol oyununa çok hakim olmadığım için ayrıntısız yazdım.

İyi okumalar!


Hanzo'yla olan buluşmamdan sonra eve gitmiştim. Üstüme rahat şeyler giyip birkaç saat çalıştıktan sonra yemek vakti gelmişti. Diyetimi bugün zaten bozduğum için soslu makarnayı yerken pişman değildim.

Sonrasında yukarı odama çıktım. Oyun inmişti ve Haya'yla oynamaya söz vermiştim.

Ninjalar Grubu

Hanabi: Haya, oyun indi ne zaman geleceksin?

Hanabi: Kagu sen de indirmemiş miydin?

Kagura: evet, hayabusa da gelecek şimdi. on dakikaya giriyoruz.

Üç kişilik grubumuzun adı ninjalardı ama aslı Japonlar olacaktı. Hepimiz Japon olduğumuz için kendimize ayrı bir grup açmıştık.

Derin bir nefes aldım. Pnlar gelene kadar yapabileceğim neler vardı? Aslında... Hanzo'nun önerdiği şarkıya bakabilirdim.

Hızlıca ayrı bir sekme açarak Youtube'a girdim ve önerdiği şarkının adını yazdım. 'Apocalypse'

Sözleriyle beraber olan bir video açtım ve dinlemeye başladım. Şarkı toza dönüşen bir şehrin köprüsünden atlamak ile başlıyordu. "Adının neden apocalypse olduğunu anladım." diye mırıldandım."

Ben hala rock bir şeyler beklerken nakarata kadar yoğun bir melodiyle harmanlanmış yumuşak ses devam etti. Hanzo cidden hiç beklediğim gibi biri değildi.

Nakarata geldiğinde ise sözler daha da ilginçleşti. 'Dudakların, dudaklarım, kıyamet.' İstemsizce yanaklarımın sıcaklaştığını hissedebiliyordum. Büyük ihtimalle kızarmıştım. Ve nedeni şarkı değil onun önerdiği şarkı olmasıydı.

Sözlerin devamında ilgimi çeken iki kısım vardı. Biri çocuklukta bütün sırları paylaşmak ile alakalıydı, diğeriyse 'kötü hissettiğinde yanında olacağım'dı.

Videoyu daha sonra tekrar dinlemek için beğendim ve telefonumu açtım. Hanzo'ya oyuna gelmek isteyip istemeyeceğini soracaktım.

Hanabi: Hanzo, selam.

Hanabi: Bizimkilerle oyuna girecektik de seni de çağırmak istedim.

Hanabi: Gelmek ister misin?

Hanzo: nickin ne?

Hanabi: Higanbana

Yazdıktan sonra telefonumu kapatıp bilgisayarıma döndüm. Higanbana en sevdiğim çiçek olan Spider Lily'nin Japon ismiydi. Zaten kedimin adı da bu yüzden Lily'di.

Sonunda kırmızı nokta ile bildirim geldiğini anladım ve gelen isteğe baktım. 'Solitary.' İngilizce'de yalnız anlamına geliyordu.

Kabul ettim ve onu odaya davet ettim. Onun ligi yüksek olduğu için sıralı yerine klasiğe davet edebiliyordum ancak.

Bir süre boyunca öylece bekledik. Sonunda Hayabusa ve Kagura bana oyundan yazdılar. Hızlıca onları da odaya aldım.

"Hanabi, bu kim?" Hayabusa'nın sesli sohbeti açmasıyla ben de açtım. "Hanzo, bugün oynadığını söylemişti de." Hayabusa birkaç saniye cevap vermedi. Araya Kagura girdi. "Güzel, böylece Hanabi'yle beni taşıyacak bir kişş daha geldi."

"Hey, kendi adına konuş, ben gayette iyiyim." Hayabusa benimle dalga geçerken Hanzo'ya özelden ses açıp açmayacağını sordum. Oyun başlayınca açacağını yazmıştı.

Oyun başladıktan sonra ben destek almıştım. Yanımda da Kagura -nişancı almıştı- vardı. Alt koridorda ikimiz de yeni olduğumuz için pasif bir şekilde oynuyorduk. Hayabusa ormancı, Hanzo büyücü ve takıma rastgele gelen kişi tank oynuyordu.

Oyunun devamında birkaç şey olduktan sonra Hanzo ses açtı. "Bir dahaki el ormancı ben alıyorum." Kahkaha attım. Hayabusa'nın oynayışını beğenmemişti belli ki.

Hanzo ile Hayabusa kim alacak tartışması yapıyorlardı ve ben ilk defa Hanzo'nun tartıştığını duyuyordum. Hayabusa'nın kötü oynadığını kanıtlamak için önüne gelen her şeyi söylüyordu.

"O zaman çarp al, yine de orman alamazsın. Çarp atma yeteneklerim senden iyi olduğuna eminim." dedi Hanzo. Fazla iddialı konuşuyordu. Hayabusa sonunda pes etti ve büyücü alacağını söyledi.

Maç bittikten sonra en iyi puanı alan kişi Hanzo'ydu. Hayabusa'nın bahanesi ise "Karşı takımda counter'ım vardı." idi.

"Sen ben teke tek o zaman?" Hanzo kendine güvenen bir tonda konuştu. Hayabusa'nın kabul etmesiyle yeni bir oda açtılar. Ben ve Kagura ne yapacaktık şimdi?

Derin bir nefes verip maçlarının bitmesini beklemeye başladım. Fakat çok geçmeden oyun isteği geldi. Özel modda.

Girdiğimde ilk Hanzo konuştu. "Hanabi benim takıma, Kagura da Hayabusa'nın takımına geçecek." dedikten hemen sonra maçı başlattı.

Sessizce yutkunmaya çalıştım. "Ben mi?" Şu an Hayabusa karakter seçiyordu. "Sizi boş bırakmayacağımız için. Kendisi Kagura'yı seçti." Daha karakter seçim sorası ikimize gelene kadar konuşmadım. Hayabusa'nın benim yerime onu Kagu'yu seçmesi biraz üzmüştü. İkimizin arasında kardeş ilişkisi olduğunu sanıyordum.

Hanzo sessizliği bozdu. "Neyse ki seni seçmedi." ekrandan ayırmış olduğum gözlerimi onun nickine çevirdim gülümseyerek. Beni seçeceğini kast etmişti.

Hanzo kısaca kuralları söyledi. "Herkes midde olacak. Ben ve Hayabusa suikastçi alacağız, sizse destek. Şimdi... benim mainimle senin az önce kullandığının çok güçlü bir kombosu var." deyip komboyu anlatmaya başladı. Bitirdiğinde ise "Anladım." deyip kafamı salladım görmeyeceğini bilsem bile.

İkimiz de karakterleri seçtikten sonra sıra Kagura'ya geldi ve o da destek aldı. Sonra da maç yüklenmeye başladı.

İkimizde ilk olarak minyonları ittirdik. Kagura'nın bizi dürtmeye çalışırken yaptığı bir hatayla ikimiz de ona vurduk ve canı yarıya düştü. Hayabusa gelince de geri çekildik. Hanzo güldü. "Böyle hata yapmalarını bekle. Eminim mi alırız." Onu onayladıktan sonra ormana gidip buff almasına yardım ettim.

Birkaç minyon dalgasından sonra Hayabusa ve Kagura bize saldırdılar. Hanzo hızlıca komboyu hatırlatırken ben de söylediklerine uydum. Kagura ölecekti, buna emindim ama Hayabusa az canla kaçacaktı büyük ihtimalle. Bu yüzden Kagura'yı Hanzo'ya bırakıp Hayabusa'nın kaçacağını tahmin ettiğim yere gittim. Tam da düşündüğüm gibi Hayabusa, Hanzo'dan kaçarken kendini önümde bulmuştu.

Anın heyecanıyla oyunda kullanılan bütün tuşlara bastım ve sonunda... ikisi de ölüydü.

Kahkaha atmaya başladım. "Aha, Hanabi reis oyunu çözdü, artık Hana baba diyeceksiniz." dedikten sonra chat'ten Hayabusa'yla dalga geçmek için bir şeyler yazdım.

Hanzo sessizdi ama yazdığım şeylerden birine random atmıştı. Sonrasında konuştu. "Hayabusa ile iddiaya girmiştik. Yenilen taraf kazanan tarafın üstün olduğunu kabul edecekti." dedikten hemen sonra Hayabusa'nın yazdığı şeyi gördüm.

'Hanzo ve Hanabi, siz en iyi ikilisiniz.'

Hanzo tatmin olduğunu belli eden sesler çıkartırken ben hala ikili kısmına takılmıştım. Bu sözler büyük ihtimalle sadece iddianın anlaşmasıydı yine de bende etki yaratmıştı.

Hanzo ile bir ikili olmak... yani oyun dışında. Nasıl olurdu acaba?

"Hanabi!" Hanzo'nun ismimi yüksek sesle söylemesiyle onu cevapladım. "Evet?"

"Birkaç kez seslendim ama... duymadın herhalde." dedi duraksayarak.

Pardon, ben o an hayal kurmakla meşguldum.

"Hm, eheh, buradayım. Eee, kedim gelmişti de." dedim hızlıca. Her zamanki gibi mükemmel bahaneler buluyordum.

Onayladıktan sonra konuştu. "Ben çıkıyorum o halde." Saate baktım. "Evet, ben de çıksam iyi olur. Biraz dizi izleyip uyurum herhalde," dedikten sonra derin bir nefes alıp "Sonra görüşürüz!" dedim tatlı bir sesle.

Tatlı olmakta berbattım.

Fakat o normalde konuştuğu kalın sesi yerine daha sıcak bir sesle cevap verdi. "Görüşürüz."

Pekala, en tatlı ikili olmayabilirdik ama en azından deniyorduk.

Haya ve Kagu'ya da selam verdikten sonra bilgisayarı kapattım ve kendimi kırmızı örtülü yatağıma attım. Ellerimi karnıma indirdim, hafif ağrıyordu. Bu ağrı bir hastalığın yüzünden değil de... sevdiğiniz şeylerden dolayı oluşan ağrılara benziyordu.

Küçükken çok yaşardım. Babamın en sevdiğim çikolatadan aldığı, doğum günlerimde hediye açıldığı zamanlar... ve çatı katındaki küçük odada büyük hayaller kurduğum zaman.

Gülümseyerek bu tatlı ağrının keyfini çıkardım.

Continue Reading

You'll Also Like

99.8K 10.6K 42
"O manşet atarken kafama isabet ettirdiğin topunu sikeyim Hwang Hyunjin!" {Texting & Düz yazı} 🏅#1 - straykids 🏅#1 - bxb 🏅#1 - felix 🏅#1 - leefel...
27.9K 3.5K 67
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
12.2K 1K 36
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
116K 13K 51
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...