Yalancı yarim - Ateşle Dans

By TCmmGnay

9.3K 1.1K 11.4K

Hikayeyi daha sonra yazdığım ilk hali ile yayınlayacağım, ben bu hikayeyi yalancı yarim karakterlerini kullan... More

tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
özel bölüm 1
özel bölüm 2
özel bölüm 3
özel bölüm 4
DUYURU

Bölüm 65

58 6 256
By TCmmGnay


Naz ondan en uzak köşeye yastığını alıp oturdu. Yine aralarına mesafe koymuştu. Hala içindeki kırgınlığı gideremiyordu. Buda davranışlarına yansıyordu.

Tarık sürekli mesafe koymasına çok bozuluyordu. Biliyordu ona ders vermek istiyordu. Ama o dersini almıştı ne olur yanına oturuverse bozuk sesle " ben adam yemem"

Naz durumu espri ile yumuşatmak istemişti. " bilmem belki gece insan yiyen birine dönüşüyorsundur"

Tarık yaptığı soğuk espriye gülmediği gibi ciddiye almış gibi cevap verdi. " o kadar zaman birlikte yaşadık böyle bir şeye dönüşmediğime göre "

Naz gökyüzüne bakıp ay'ı gösterirken "o zamanlar dolunay yoktu belki dolunayda dönüşürsün"

Tarık kahkahalarla gülerken" ilahi naz efsane bilirsin efsaneler gerçek değildir"

Sonunda gülmesine sevinirken duruma devam ediyordu" bilmem efsanelerde bir olaydan yola çıkılarak geliştirmediler mi ne biliyorsun "

"dalga mı geçiyorsun sen"

Naz gülümseyerek "belli değil mi "Tarık kendine gülümseyerek bakan gözlerine dalıp duygu yoğunluğu olan gözler birbirlerine daldı. Tarık yavaş, yavaş kayarak Naz'a doğru kaydı naz'a iyice yaklaşan Tarık kolunu arkasına koyup eğilince

Naz yutkunup " yavaş olacaktık Tarık"

Tarık Naz'ı sinirlendirmek istemediğimden biraz geri çekildi.

Tarık yutkunup "naz ne zaman affedeceksin"

Naz "affettim ki yanındayım"

" hala öfken geçmedi "

"hadi ilk anda yanlış anladın sonra düşünüp sadece yanında olmak istediğimi anlamalıydın aramalıydın"

" çok yoğundum anlattım biliyorsun "

Naz biliyordu ki aramak istese zaman ayırabilirdi. Bir nedenden dolayı aramak istemişti. "bana yoğunluktan bahsetme isteseydin zaman ayırabilirdin"

Tarık içindeki korkularından bahsederek neden arayamadığını anlamasını sağlamaya karar verdi. " korktum tamam mı önceleri anneme yoğunlaştım ya daha kötü olsaydı vicdanım çok rahatsız oldu. Sonra evliliğimdeki olayları hatırladım o şeyler beni sarstı. Sonra ben yardım etmeye çalışırken arkamdan vuruldum dosyalara yoğunlaşınca arayamadım naz"

Naz korkularını anlıyordu. Ama kendine güvenememesine alınıyordu.

Tarık konuştukça Naz'a ninni gibi gelmeye başladı esnedi. Tarık "uykun geldi sanırım yarın konuşuruz Naz "

"iyi geldi sen konuş ben uyuyayım"

Tarık "sinek"

Naz sinek olayını unutmuştu bile şimdi ne diyecekti hemen atılıp " kalk oradan"

Tarık kalkınca yastığı başının altına alıp uzandı. Tarık ayakta beklerken Naz elini sallarken" tek sinek olsun beni unut Tarık "

Tarık gülümserken "tamam "deyip yanına sandalye çekip oturdu ona evliliğini ve ona bıraktığı izleri anlatmaya başladı arada sinek konmuş gibi elini sallıyor saçlarını okşuyordu Nazın uyuduğundan emin olunca depoya geçip cibinlik aldı geldi taktı içinde sinek var mı diye kontrol etti. Vızıltı olmayınca cibinliği kapattı. Tarık şezlonga geçip uzandı.

Sabah ışıkları ile uyanan Naz dışarıya baktı bir perde görünüyordu yavaşça tülü çekti baktı bıraktığında başucunda olan Tarık yoktu sinirle "gitmiş işte "

Tarık uzandığı şezlongdan doğrulup " kim demiş "

Naz kalkıp onu görünce gülümseyerek bakıp "gitmemişsin"

" seni bırakıp nasıl giderim. Senden çok etkilendiğimi biliyorsun "

Oturduğu yerden kalkıp yanına geldi.

Tarık Naz'ın saçlarını okşarken kendine doğru yaklaştırıp" biliyorum bana bir ders vermek istiyorsun ama ben panikle söylememem gereken bir şey söyledim seni çok kırdım farkındayım artık bize eziyet etmekten vazgeç lütfen bil ki ben dersimi aldım"

Naz duyduklarından etkilemişti. Ama tedbiri elden bırakmıyordu. Nazlanarak " Gerçekten aldın mı ?"

Tarık kafasını sallarken "Aldım hem de nasıl "

Naz Tarık a doğru yaklaşırken bir yandan parmağını sallayarak " almış ol tekrarı olmasın."belli mi olur Tarık bu her an yeni bir vukuatı olabilirdi tedbiri elden bırakmamak gerekiyordu. Naz uyarısını yapmıştı.

Tarık Naz'ı yönlendirerek salıncağa oturtup yanına oturdu. Bir eli sırtını okşamaya başlamıştı. Naz etkilenmemek için çaba sarf ederken konuşmayı hiç kesmemiş gibi konuşmaya devam etti. Gözünde mert in yoğun bakım kapısında ona nasıl destek olduğu gelmişti.

"Öyle zor zamanlarda insan biri yanında olsun destek olsun istiyor benim de tek amacım sana destek olmaktı. Biliyorsun annemi anlatmıştım o zamanlar istemiyor gibi görünsem de bana destek olan olmuştu insan o anda anlamıyor ama sonra iyi ki yanımdaydı diyor ."

Tarık merakla "Sen böyle bir destek aldın yani"

Naz vücudunda gecen dalganın etkisi ile yutkundu "Evet aldım sonra onunla sevgili oldum."

Tarık duyduğu ile içine anlamlandıramadığı bir duygu fırtınasının etkisi ile tarazlı bir sesle " Anlamadım"

Naz verdiği etkiden tedirgin oldu açıklamaya koyuldu " mert önce dostum sonra sevgilim oldu. Sonradan fark ettim dost olarak severken sevgim değişir diye kabul etmiştim. Ama olmadı. Dostumu kaybetmek istemezdim doğrusu "

Tarık öfke ile ayağa fırladı. Ellerini olmaz anlamında kaldırırken "Naz olmaz kabul edemem."

Naz tepkiye gülmemek için dudağını içten ısırırken "Neyi "

"Neyi olacak eski sevgilinle görüşmeni"

Naz önce gülümserken "Of Tarık başlama görüşecek mi var sanki ona haksızlık olur tekrar ümit vermiş olurum. Ayrıca görüşmek istediğim de sana sormam bunu da bil ben kiminle görüşüp görüşemeyeceğime karar verebilirim. Müdahaleden hoşlanmam "

Tarık ellerini kaldırıp "tamam kızma hemen bende kaldıramam. Benim sevgilim eski bak adı üstünde eski sevgilisi ile görüşemez ister maço de kaba de ama bende böyle "

"Bende de farklı değil ona göre "

"Bu konuda aynıyız ortak bir noktamız daha "

Tarık Naz'ı kendine doğru çekip saçlarından öperken "buradan bana geçelim mi ?"

Naz elini olmaz der gibi kaldırıp "Hop dur orada daha erken "

Tarık hala ikna edememenin sıkıntısı ile "ama dersimi aldığımı kabul etmiştin hani "

"aldığını düşünüyorum ama ilerde ne olur bilemiyorum bunu yaşayıp göreceğiz. Biraz daha zamanımız var. Ayrıca şu anda taşınamam Mahide teyze fena yapar o yüzden sen evine taşınma işini unut "

Tarık yine sadece bahane üretiyor diye düşündü "of ya ne karışır komşu "

"öyle deme çocukluğumdan bu yana anneanne olarak görür kendisini ben teyze desem de babama çıtlatma durumu da olabilir. Daha tanışma aşamasındayız diye söylemediğimi sanıyor birde "

Tarık tam kendini affettirdiğini düşünürken Mahide teyzenin yapacağı ispiyon yüzünden taşınmamasına fena bozulmuştu. İçinden bir şekilde buradan gitmesi gerektiğini düşünmeye başladı." Of Naz neden başkaları etkiliyor ilişkimizi söyler misin "?

Naz derin nefes alıp verdi. Tarık neden anlamıyordu ki kendini babasına açılmaya erkendi daha ne olacağı belli değildi. Söylese Amerika'ya gitmesine izin vermezdi ki " Tarık ısrar etme işte babamın şu an öğrenmesini istemiyorum."

Naz salıncağın en köşesine geçmişti Tarık yan bakıp kendinden bu kadar uzağa gidince söylediklerinde ciddi olduğunu anladı çok bozuldu "ben adam yemem "

Naz gülümseyerek "belli mi olur "bozulduğunu anlamıştı çok mu zorluyordu Tamam ama içindeki öfkeli naza söz geçiremiyordu. Nazını çeksin istiyordu Tarığın yanına yanaşmaya niyeti yoktu.

Tarığın ise ayrı kalmak gibi bir düşüncesi yoktu. Yana kayarak yaklaşmaya başladı ses çıkmadıkça daha da yaklaşıyordu naz farkında bile değildi iyice sokulup omzuna kolunu koydu yavaşça " hayrola Karadeniz de gemilerin mi battı"

Naz omzuna konan kol ile kendine geldi "ne oluyor "

Tarık sırıtarak "olduğu yok sevgilime sarılamaz mıyım"?

Naz dönerek "ama taa ilk karşılaşmamızdaki gibi olup ilerleyecektik"

" of naz o kadar geriye gitmeyelim seni çok özledim elini tutup sarılmama izin ver lütfen "

Naz başını dikleştirip lütfetmiş gibi "daha fazlası yok ona göre"

" tamam, Ama arada öpebilirim"

" istedikçe istiyorsun "

"ama isteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci "

"Ay çok komik dalga geçme "

"dalga geçmiyorum güleriz demiştim"

" ben niye gülmüyorum acaba hani kardeşimle birlikte zaman geçirsen esprilerin ancak bu kadar benzer ay çok özledim dur ben onu arayayım onu sesini ne zamandır duymuyorum.

Naz biraz uzaklaştı eşofmanın cebinden telefonu çıkarıp Ümit'in telefonunu rehberden bulup aradı.

Sadri Ayşe ile el ele yüzlerinde güller açarak geliyorlardı. İkisi de bir anda gülerek" günaydın" derken hala sırıtıyorlardı hala gecenin izleri vardı üzerlerinde ikisinin de mutlulukları sanki taşıyordu.

Sadri "erkencisiniz"

Tarık asık suratla" sizde ne bu mutluluk kaçırdığım bir şey mi var Sadri"

Sadri "neden mutlu olmayayım sevgilim yanımda hayat güzel hava güzel her şey güzel ben mutlu olmayım da kim olsun "

Tarık aynı asık suratla" dün de vardı onlar ama şimdi farklısınız"

Sadri Ayşe'ye baktı sevgi taşıyan gözlerle "dün evliliği kabul etmiyordu okul bitsin diyordu ama şimdi dedesi gelince olacak. Eh bakarsın dedesinin geleceği tutar belli mi olur"

Ayşe ise Sadri bakınca utanmış önüne bakmıştı.

Ayşe daha fazla utandırmasın diye " naz nerede "

Tarık "çardağın arkasında ümitle konuşuyor özlemişte"

Ümit "bana bak naz bir şeyler dönüyor sen bu kadar sık aramazdın"

"O ablalıktan döndük bakıyorum Naz'a"

"bilmem gereken bir şey var mı "?

"sana ne oluyor"

" hadi naz bilirim ben seni Mert'le çıkmaya başlarken böyle sık arardın sonunda baklayı çıkardın hadi yeniden başladınız"

" Yoo"

Yeni biri o zaman "

"öyle"

" ha şöyle ben tanıyor muyum"?

" sen kısmen tanıyorsun"

" kimi kısmen tanıyorum "

"işte çıktığım çocuğu"

" hayırdır sesin gidiyor tanıyorum o zaman yani dökül çabuk yoksa cenk mi "?

"yok, o değil "

"kim o zaman"

" Tarık "

"kim Tarık ya Tarık diye birini tanımıyorum ben"

" şey Tarık Tekelioğlu "sona doğru sesi kısılıp gitmişti.

Ümit şaşırmıştı" ne nasıl tanıştınız "

Naz olanları usturuplu haliyle kısaca anlattı "Ne diyorsun bakalım "

"ne diyeyim abla umarım pişman olmazsın"

" olmam"

" hayırlısı olsun o zaman" muhabbeti bitirip döndüğünde Tarık Ayşe Sadri sohbet ediyorlardı. Masaya baktı boştu

" kahvaltı hazırlasaydınız ya "

Ayşe "sana da günaydın "

Naz bozularak "günaydın "

Sadri " ne zaman sohbetin biteceğini bilmediğimizden hazırlamadık "

Tarık" yok öyle hadi sende yardım ediyorsun" hepsi mutfağa geçtiler.

Ayşe omlet yapmak için malzemeleri çıkarırken "ben omlet yapayım " Yapmaya başladı.

Sadri" hayatım yardım edeyim" dedi. Yanına yaklaştı Ayşe'nin kırdığı yumurtaları çırpmaya başlamıştı.

Tarık" biz ne yapalım"

Naz dolaba yaklaşıp kahvaltılık malzemeleri tepsiye koymaya başladı. Tarık yanına yaklaşıp "ben ne yapayım "

" bunları masaya götür" tepsiye koyduğu kahvaltılıkları uzattı.

Tarık "peki " tepsiye alıp kapıya yöneldi. Naz'ın gelmediğini fark edince dönüp "sen gelmiyor musun?"

Naz ekmek kesmek için Ayşe'yi yana itip tahtayı aldı. Çekmeceden ekmek bıçağını aldı " ekmek keseceğim aslında onları koyunca simit mi alsan acaba"

Tarık" olur" kapıdan çıktı.

Naz " Ayşe başka bir şey yapalım mı yoksa omlet simit yeter mi "?

Ayşe "bence yeter daha fazla bir şeye gerek yok sen de yeşillikleri yıka istersen"

Naz" onu Sadri yapsın ben ekmek kesiyorum "

Sadri" ama ben omlete yardım ediyorum "

Naz alayla "tabi canım Ayşe'ye sarılmasan Ayşe omleti yapamaz zaten"

Ayşe Sadri'ye yan bakıp "Hadi malzemeleri yıkamaya başla"

Naz " ben servis tabaklarını masaya götürüyorum "

Naz ekmek ve servis tabaklarını masaya getirdi. Masayı hazırlamaya başladı. Masayı hazırladığında Tarık geldi.

İki âşık içerde birbirlerini gülücükler atarak işlerini yapıyorlardı işlerini bitirmişler birbirlerine sarılıp öperken naz ve Tarık içeri girip birer "öhöm "çektiler

Naz " hazırladıklarınız umarım yakmamışsınızdır"

Ayşe "aşk olsun naz ben ne zaman işe dalıp da bir şey yaktım"

Sadri "yaptığımız iş için birbirlerimizi kutluyorduk"

Tarık elindeki simitleri ekmek sepetine koydu "Haydin o zaman sofraya geçelim olmuyor böyle olan var olmayan var sonra yalnızken kutlama yaparsınız " gönderme yapması olmazdı ama naz hiç istifini bozmadan saçını sallayıp döndü dışarıya çıktı. Arkadan Tarık elinde simit sepeti ile çıktı. Koyup ikisi de karşılıklı oturdular. Naz' Tarık'ın oturmasını bekledi sonra karşısına geçip oturdu. Uzak durmak lazımdı. Sadri ile Ayşe den özenip dalabilirdi.

Sadri elinde gözleme tabağı ile dışarıya çıktığında " o bakıyorum tembellik ediyorsunuz "

Tarık başını çevirip "abartma Sadri "

Ayşe arkadan" çaylar da geldi hadi soğutmayalım gözlemeler soğursa bir şeye benzemez "

Ayşe hazır yufkadan tavada gözleme yapı vermişti Sadri menemen yaparken sohbet eşliğinde eline sağlıkların nefis olmuşlar eşliğinde kahvaltı yapılmış yola çıkılmıştı.

Sadri ile Ayşe kendi âlemlerinde cilveli gülerken naz kenarda sessizce düşüncelere dalmıştı. Ayşe Sadri'nin yanından kalkıp yanına gitti. "ne yapıyorsun "

"hiç denize bakıyorum "

Ayşe " ne o çok uzun konuştun Ümitle "

Naz "öyle oldu özlemişim biraz konuştuk ondan bir şey saklamayı sevmiyorum biliyorsun "

"tepkisi ne oldu " Tarık yatı copilota almış güverteye çıkıyordu son soruyu duymuştu. Dayanamayıp soruvermişti.

Tarık "Naz ne tepkisi "

Naz Ayşe'ye göz edip" ne tepkisi anlamadım"

Tarık Nazın yüzüne bakıp bir şey saklamaya çalıştığını anladı kendinden bir şey saklamaya çalışmasına canı sıkıldı "naz lafı dolandırma lütfen "

Naz bir şey saklamak istemiyordu ama nasıl tepki vereceğini bilmiyordu ki "daha sonra konuşsak"

" nasıl istersen "

Ayşe dönüp sessizce yanlarından uzaklaşmaya başladı.

Tarık Ayşe iyice uzaklaşınca "benden bir şey saklama başkasından duyarsam daha çok bozulurum "

" kardeşimle konuşurken ümit ondan sakladığım bir şey olduğunu anladı ondan bir şey saklamayı sevmediğimden seninle bir ilişkiye başladığını söyledim Ayşe tepkisi ne oldu diye sormuştu."

Tarık aralarındaki ilişki netleşmeden ailesinden birine söylemesi hoşuna gitmese de "ne dedi"

" sen bilirsin dedi çok şaşırdı önceki tepkilerime göre şaşırması normal tabi ben bile böyle olacağını söylese biri onun ancak delirdiğini söylerdim o kişiye ama şimdiki halimize bak çıkmaya başladık "

"çıkmaya"

" yani sevgili olduk söylediğime bozuldun gibi "

" iş ciddileşme aşamasına geldiğinde söylemeni isterdim bana göre erken ailelere söylemek için"

Naz bozuldu ama belli etmedi. Açıklamaya başladı. Neden bozulduğuna da anlam veremedi " biliyorum ama ümitten daha önce hiçbir şey saklamadım öyle olunca anladı sadece kimi dedi ben de söyledim aramızda bir sır yoktur annemden sonra biraz uzaklaştık çevremizden ikimiz acılarım sarmaya çalıştık bir birimize iyice yaklaştık iflas edince hepten koptuk çevremizden"

Tarık bozulduğu yetmezken birde mert aklına geldi kızgınlıkla " pekte kopamamışsınız ama"

Naz sürekli kendini açıklama yaparken buluyordu" o sürekli ziyaret etti"

" anlıyorum "

Tarık Naz'ı yanına gelmesi için gelmişti ama ne duymuştu. "ben yalnız ne yapıyorsun diye gelmiştim. Canın sıkılırsa yanıma gel " dedikten sonra hızla arkasına döndü kaptan köşküne doğru yürümeye başladı. Naz cevabını bile beklemeden giden Tarık'ın arkasından baka kaldı.

Tarık yeniden tekneyi manüel kullanıma geçirdi. Aileden birine söylemesine bozulmuştu ciddiye doğru gidiyor olması huzursuz etti onu sadece içindeki ateşi söndürmeye çabalıyordu bitmeliydi ama dönüp dolaşıp peşinden koşarken buluyordu kendini elbet bir gün bitecekti o zamana kadar sevgili olarak devam etmek istiyordu o kadar daha ilerisi onun için yoktu.

Naz her şekilde engel olamıyordu ona koşuyordu hep onunda şu anda ciddi düşünecek konumda değildi. Sadece kendisini sorunca söylemiştim o kadar da bozulmasının nedenini anlayamıyordu. neydi onu bu kadar sıkan anlatsa oda ona göre davranırdı ama bir şekilde anlatmıyordu bir şeylerden korktuğunu anlıyordu. Bu korktuğun şeyin ne olduğunu bir türlü anlamıyordu anlamadıkça da kuruyordu. Naz ayağa kalktı kaptan köşküne yanına gitti. "sıkılınca gel demiştin "

Tarık gülümseyerek "hoş geldin gel sen kullan "

"yok, seni izlemeyi yeğlerim "

Ne olmuştu şimdi daha içeriye girer girmez içinde anlamlandıramadığı bir mutluluk oluşmuş. Yüzünde gülümseme oluşmuştu. Biraz önce neye bozulduğunu bile unutuvermişti.

Tarık tekneyi kullanıyor naz onu izliyor bazen dümene geçiyordu. Tarık aradaki duvarı yıkmıştı sonunda sıra ona taşınmasını sağlamadaydı. Önce eve gelip gitmeye alıştırması gerekiyordu.

Yol boyunca naz arada kaptan köşküne gelmişti Tarık dümene geçmesini isteyip arkasına geçti koklarken "kokun beni alıp gidiyor "saçlarını okşayıp öperken de "çok özledim"

Naz buğulu sesle "Tarık rahat dur dikkatimi dağıtıyorsun "diyordu ama Tarık duymuyordu bile kollar beline sarılmış "bırak da biraz seni yaşayayım özlem gidereyim "

"of Tarık hani konuşmuştuk"

" ama sevgilime sarılmak istiyorum sen hiç özlemedin mi "?

"Tarık rahat dur" diyordu ama sesindeki tonu çoktan izin vermişti bile ben de çok özledim diyordu.

Tekne limana yanaştığında yine Sadri götürmesi için ısrar etti yolunu uzatmamasını istedi Tarık" kendim götürmek istiyorum "dese de sonunda naz baskın çıkıp limandan ayrıldılar "sabah erkenden gelip alırım okula bırakırım "diye uğurladı.

Sabah erkenden gelip almış okula bırakırken "akşam bir şeyler yapalım mı naz"

"çalışmam gerek biliyorsun"

Tarık mahzun "acelesi yok nasılsa o programın gündüz sürekli çalışıyorsun zor olmuyor mu?"

" olsun programı geliştirmeliyim"

" geliştirirsin hadi naz lütfen"

" ay peki ne yapalım"

" sinema partisine ne dersin "

"nerede "

"benim evde harika bir sinema sistemi var"

" sinemayı sinemada izlemeyi severim ben"

"ben kalabalıkta izlemeyi sevmem çevreden nefes sesleri geliyor bu beni çok rahatsız ediyor dikkatimi veremem evime o yüzden sinema sistemi kurdum."

" film izlerken ben de mısır yemeyi severim ama"

" bakarız katlanabilirim"

" iyi bari Sadri ile Ayşe'yi de çağıralım sinemada gibi olsun "

"çağırmasa mıydık biz bize olurduk "

"biz bize olmayalım "

"aşk olsun bana güvenmiyor musun"?

" yani "

"iyi öyle olsun ben Sadri'yi ararım iyi çalışmalar "

"teşekkürler "

Akşam Naz'ı aldı evine geldiklerinde yüksek binaların olduğu yerdeydi. Rezidans'ta evi güvenlik çemberinden geçip kapıda olanları karşılayan görevliler " hoş geldiniz Tarık bey" diye karşıladılar kadınların kırıtarak söylemesine Naz sinir olmuştu. Ters bakıp "bakıyorum adın öğrenilmiş"

Tarık kıskanılmaktan hoşnut yüzünde oluşan gülümsemeyi engel olmaya çalışarak " her görevlinin ilgilendiği daire farklı ayrıca sürekli girip çıkınca normal değil mi ?"

Naz verilen cevaptan memnun olmadı "o kadar kalabalık iyi ezberlemiş"

" çok yok 360 daire "

"her katta kaç daire var "

"sekiz"

Konuşarak yürüyorlardı asansör görevli tarafından çağrılmıştı. Açılan kapıdan geçerken Tarık durup selam verirken naz " kaçıncı kat "

" 48 "

"çok muş" derken düğmeye bastı.

" daha yüksek olanlarda var "

"biliyorum son kat sanki "

"Evet"

" en üstte olmalıyım diyorsun öyle mi "?

"bir derdim yok orası rast geldi "sohbet ederken asansörde hareket etti.

Tarık kıskanması çok hoşuma gitti ama biliyor olmasının normal olduğunu anlatmak için daire sayısını söyledi böylece kurtarmış oldu. Naza döndü saçını kulağının arkasına alırken

Naz ittirip" sevmiyorum yapma böyle kulaklarım kepçe gibi çıkıyor "

" bence sana çok yakışıyor "

"ama ben sevmiyorum"

Tarık iki eli ile kulaklarından tutarak" ay benim sevgilim sevmez miymiş kulaklarını " deyip başını önüne eğip burnunu burnuna sürttü gözler dudaklara kayıp sonra buluştu.

Naz itiraz etmeye çalışıyordu ama Tarık anlamazlığa geliyor öpüyordu ki karşılık vermesi için öpücük derinleşmişti dayanamayan Naz da karşılık vermeye başladı asansör katta durunca naz kendine geldi kendini geri çekerken ittirdi.

Tarık ve naz ikisi de öpüşmenin etkisinden çıkamamışlardı. Kalpleri gümbür gümbür atıyordu Tarık elini uzatıp elini tuttu dairesine doğru götürmeye başladı naz transtan arkasından sürüklenmeye başladı ses çıkaramıyordu peşinden gidiyordu. Tarık cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı okuttu içeri girdiler kapının yanında konsolun üzerindeki tabağa anahtarı bırakıp gel içeriye Naz bir an durdu girmeli miydi acaba Ayşe ve Sadri ne zaman gelirdi tedirgin oldu

Tarık girmek istemeyince sıkıldı " üzüyorsun beni ama sen istemedikçe hiçbir şey olmayacak biliyorsun üzerine atlamam merak etme"

Tarık öyle diyordu ama kendine tam güvenemiyordu ki o başlatıyordu Naz devamını isteyip koyduğu kuralları yıkmaktan korkuyordu. Naz sessizce" ya ben atlamak istiyorsam"

Tarık ne dediğini anlamayınca " efendim ne söyledin "

Naz yutkunup "yok bir şey demedim" diyip içeriye girdi. Fort mantonun ve aynanın olduğu bir antre vardı. Antreye açılan iki kapı kapıların devamında üst kata çıkan merdiven vardı. Merdivenin altında da bir kapı daha vardı. Tarık birinci kapıyı gösterip" burası salonu açılır burası da sinema sistemini kurduğum oda diğer kapı mutfak evime hoş geldin "

Salonu kapısı açıktı oldukça geniş Siyah-beyaz modern rahat koltuklar döşenmişti salonun bir duvarı hepten camdı İstanbul ayaklarının altında gibiydi uzun binalar yarıya yükseliyordu diğer binalar küçücük kalmıştı. Birlikte salona girdiler.

Tarık "çantanı alayım" naz çantasını uzattı izlemeye devam etti Tarık alıp "keyfine bak "deyip de antre çıktı çantayı astı geri geldi.

Naz hala şehri izliyordu.

...........................................

Continue Reading

You'll Also Like

3.6M 202K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...
65.3K 5.4K 23
nasıl olsa görmez diye düşünen yağmur çözer, barış alper yılmaz'ın mesaj kutusunu not defteri olarak kullanmaya başlar. - hayat beni tekrardan 13 yaş...
3.1K 371 73
Desteği hak eden ve hak ettiği desteği göremeyen herkes için hazırlanmış bir kitap
2.1M 98.2K 54
"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dışlamamayı, onları sevmeyi öğretmişlerdi...