a Dose of Salt

By JJEKINOKS

113K 12.4K 9.8K

JIKOOK Park Jimin; ünlü Kardiyolog, bir dahi, medikal deha, hastanedeki en iyi cerrah. Kibar, arkadaş canlısı... More

bir
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş

iki

2.9K 425 94
By JJEKINOKS

Protocol

Jimin, Seokjin'in sıkıcı konuşmasını dinlerken yerinde kıpırdanıp elindeki SMC kalemi döndürüyordu. Tüm çalışanların katılmak zorunda olduğu konferans salonu yeni Travma Cerrahı ile tanışmak için doktorlarla doluydu. Taehyung ile depresif öğle yemeğini tamamlamaları ardından Jimin öğleden sonra tamamen ameliyattaydı ve yeni doktorla tanışma, kısaca görme şansını dahi yakalayamamıştı.

Bir kaç aydır Travma bölümündeki ölüm sayılarının endişe gerektirecek şekilde yüksek seviyede olduğunu biliyordu. Yönetim kurulu bundan memnun değildi. Jimin bilirdi- babası yönetim kurulu başkanıydı.

"Ve bu, bugünki konuşmanın sonlandırılmasıydı. Lütfen, beni geçen haftaki gibi çileden çıkartmayın ve yeni değişim standartlarına geçiş yapın." Odanın içi doktorlardan gelen sızlanma ile kaplanmıştı. Seokjin ekleme yaptı, "Biliyorum, biliyorum. Bu meşakkatli, sinir bozucu, sıkıcı ve nefret ediyoruz. Biliyorum. Dosya işlemlerinden nefret ediyoruz, fakat bu işimizin bir parçası. Hayat kurtarırız ve sonrasında bunu kağıtlara dökeriz. Buna kariyeriniz boyunca devam edeceksiniz, bu yüzden buna alışmanızı ve basitçe geçiştirmek veya bir hemşire ya da asistana yaptırmayı bırakmanızı şiddetle öneririm. Dosya işlemlerini düzgünce yapın." Seokjin astlarından oluşan dinleyicileri gözleri ile tarayıp mili saniyeliğine dahi olsa her biriyle göz teması kurmaya çalışırken kararlı bir şekilde söyledi.

"Ve eğlenceli kısma gelirsek, Buraya gel Kaptan."

Jimin ameliyatı beklediğinden uzun sürdüğü için salona gelen en son kişilerden birisi olmasından dolayı en arka sıralardan izledi. Gözlerini sahneye doğru ilerleyen yeni kişiyi daha yakından görebilmek adına iyice kıstı. Uzun, engin ve çok çok çok yakışıklı gözüküyordu. Seokjin bir adım geri çekilip yeni doktorun kendi konuşmasını yapmasını sağladı.

"Adım Jeon Jungkook," Jungkook dümdüz bir giriş yapmıştı, selam sabahsız. Nefret ederdi, nefret ederdi bu tarz resmi konuşmalar yapmaktan. "Ben yeni Travma Cerrahıyım. Birkaç ay önce ordudan ayrıldım. Direkt olarak sahada görev aldım yani askeri doktor olarak pek çok şey deneyimledim bu 4 yıl içerisinde. Her neyse, burda olmaktan ve sizinle çalışacak olmaktan mutluyum."

Bu kısa ve basit bir tanıtmaydı. Seokjin daha fark edemeden en ön sıradaki yerini çoktan almıştı.

"Teşekkürler, Doktor Jeon. Hepimiz gelişinizi ve aynı zamanda birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorduk. Sizi burda, Seoul Medical Center'da, ve aramızda görmekten onur duyuyoruz. Ve tabii ki hepimiz hizmetinizden dolayı size teşekkür ediyoruz." Gururla gülümsedi.

Jungkook tuhaf ve utangaç bir baş onayı vermiş ardından geri gülümsemişti. Jungkook'un başka nefret ettiği bir şey mi? Tıpkı şu an olduğu gibi doğruca ilgi odağı olmak ve övülmek. O insanların önünde biri tarafından övüldüğü her zaman oldukça çekingen olur ve utanırdı. Seokjin sonunda konferansı sonlandırdı. "Lütfen millet, ayrılmadan önce birkaç saniyenizi kendinizi Dr. Jeon'a tanıtarak geçirin. Sıcak bir karşılama yapalım."

Salon alkış sesleriyle doldu ve herkes oturduğu yerden ayaklandı.

Jimin etrafı doktorlarla sarılmış Jungkook'a baktı fakat ardından Taehyung'un ayaklanıp konferans salonunu terk ettiğini görünce peşinden gitti. Yeni cerrahla daha sonra tanışması gerekecekti. Eğer başka bir anda olsaydı, Taehyung Jimin'e doğru ilerler, muzipçe kaşlarını kaldırıp haylazca Jimin'in -bekar olduğu için- yeni ateş parçasına asılması gerektiğini ima ederdi. Fakat bugün gününde değildi.

Jungkook gözlerinin ucuyla ayrılan Jimin'i yakalamıştı. Bu kafeteryadaki tatlı kişi... demek doktordu. Kaba bir doktor. Kendini tanıtmadı bile yani, diye düşündü.

Jimin Taehyung'u yakaladığında kibarca omzunu sıvazladı ve birlikte ofislerine doğru ilerlediler.

"İyi misin?" diye sordu Jimin. "Bu akşam içmeye geleceksin değil mi? Gelmelisin Tae. Bunun hakkında konuşabiliriz. Bir birayla içimizi dökelim." Yoongi ve Namjoon ile, genelde ,tıpkı diğer SMC doktorları gibi, gittikleri bara gitmek için planlaşmışlardı.

"Hayır. Eve gideceğim. Bunun hakkında konuşmak istemiyorum." Eşyalarını almak adına ofislerine girerken söyledi Taehyung. Taehyung'un tek yapmak istediği yatağına girip ağlamaktı. Aklından bir türlü, genç hastası Somi'nin ellerinde ölümünü atamıyordu. Arkalarında nihai bir grup doktorun hengame sesini duydular. "Peki..." dedi Jimin elini rahatlatmak amacıyla Taehyung'un sırtında bir aşağı bir yukarı hareket ettirirken.

Jungkook zoraki gülümsemesinden ağrıyan çenesiyle sağından ve solundan doktorların yardırdığı soruları yanıtlıyordu. Etrafını saran doktorların arasından, tatlı doktorun diğerinin sırtını okşadığı ve tekrar onu kucakladığını gördü. Ardından iki doktor bir ofise girmiş ve Jungkook'un görüş alanından kaybolmuşlardı.

Jungkook ne kadar sinir olduğuna inanamadı. İkisi de arkalarındaki kargaşayı duymalarına rağmen arkalarına bakıp onunla tanışma ve kendilerini tanıtma zahmetinde dahi bulunmamışlar mıydı? Ama işte, herkesin görebileceği ortamda öpüşüp koklaşmak için yeterince zamanları vardı. Siviller. Basit saygıdan yoksunlar. Ve oldukça genç de gözüküyorlar. Büyük ihtimal asistan doktorlar, diye düşündü Jungkook.

•••

Taehyung eşyaları alır almaz ayrılmıştı fakat Jimin, Suji'nin entübe edilmesi gerektiğinden planladığından uzun kaldı. Oldukça keyfi kaçıktı çünkü tekrar alan birde olmaları gerekti ve çoktan Suji'nin, onu bir sonraki vardiyasında göreceği zamanki suratını hayal ediyordu. Umutsuzluk ve hayal kırıklığı dışında hiçbir şey barındırmayacaktı yüzü. Jimin çığlık atmak istiyordu. Hastaları için elinden daha fazla şeyin gelmesini dilerdi. Ama gerçekten, günün sonunda doktorlar insandan fazlası değildi. Fazlaca aydın, bilgili insanlar. Bundan ibaretti. Tanrı değildi, büyücü değildi, pekçok insan Jimin'in takma adı olarak söylese bile peri de değildi.

Eğer gerçekten sadece bir dilek perisi olsaydım... Tüm acılarının dinmesini sağlardım. Üzgünüm Suji...

Suji ile nasıl ilgilenmesi gerektiğine dair stres dolu düşüncelere sahipken sonundan hastanenin dışına, Seokjin ve Jungkook'a doğru ilerliyordu.

"Jimin!" seslendi Seokjin, "Sonunda ayrılıyor musun?"

Jimin başıyla onayladı. Tamamen bitkin ve bıkmış gözüküyordu. Zaten Taehyung için yeterince üzgün hissetmiyormuş gibi şimdi de Suji'yi entübe edilirken bırakmış olmak daha da beter hissetmesini sağlamıştı. Bu hastane duvarları arasındaki bir iş gününde ne çok şey oluyor, diye düşündü.

Taehyung'un, en son yakın olduğu bir hastasını kaybettiğinde dengesi bozulmuştu. Jimin onu en kötü halinde görmüştü, tüm gün içmişti ve az kalsın vardiyasına gelmediği için işten atılacaktı. Daha sonrasında ise Jimin'e bu işe uygun olmadığına dair ağlamıştı ve hep birlikte kariyerini bir doktor olarak gerçekten sonlandıracağına dair endişe duymuşlardı.

Ağladı çünkü bir bebeği öldürmüştü. Ağladı çünkü küçük bir bebeği kurtaramamış olmanın katil olmaktan hiçbir farkı yoktu. Bir doktordu ve işini yapamamış, bebeği kurtaramamıştı. Taehyung için zor zamanlardı. Bu yüzden Taehyung'u bir daha tekrarlanmayacağına dair nasıl rahatlatması gerektiğiyle, yarinki vardiyasında tüm hastalarıyla ne yapması gerektiğiyle ve Suji'nin tekrar suni solunum cihazına bağlı olmasıyla kafası meşguldü. Zihninde kaos ve endişe hakimdi.

Bu yüzden Seokjin ve yeni doktora doğru ilerlerken suratsız ve dalgındı. Her zamanki neşeli halinden farklıydı.

"İyi misin, Park?" Seokjin sordu.

"Evet. Sadece... yorgunum," uysal bir şekilde yanıtladı Jimin.

"Bu Jeon Jungkook. Henüz tanışma fırsatını yakaladığınızı sanmıyorum, öyle değil mi?"

"Park Jimin. Kardiyoloji Uzmanı. Ekibe hoşgeldin," Jimin ifadesizce konuştu. İkili el sıkıştılar. "Tanıştığıma memnun oldum. Ben Jungkook. Yeni Travma Cerrahı olduğumu zaten duyduğunu tahmin ediyorum."

"Aynen. Pekala, gitmem gerek."

Ve Jimin tıpkı dediği gibi hastaneden ayrılmak için arkasını döndü.

Ne kibirli herif, diye küçümsedi Jungkook, gittikçe uzaklaşan Jimin'in ince bedeninin arkasından bakarken. İşte şimdi gerçekten de Park Jimin'e karşı kötü izlenimleri vardı.

Ne kadar tatlı olursa olsun.

Seokjin bir şey söylemedi çünkü muhtemelen bir an önce Taehyung'a gitmek için ayrıldığına yordu. Taehyung'un hastasını gözlerinin önünde kaybettiğinden haberi vardı ve Pediatri Cerrahının iyi olmadığını da biliyordu fakat Jungkook'un alışmasını sağlamak ve görüşmeler ile o kadar meşguldü ki bugün Taehyung ile konuşma fırsatı dahi yakalayamamıştı.

•••

kısa bir bölüm olduğunun farkındayım ama burda kesmemin daha düzenli olacağını fark ettim çünkü artık Jk ve Jm in atıştığı kısımlara geliyoruzz

İyi okumalar~~

Bir sonraki bölümün bir kısmını çevirdim bile elimden geldiğince hızlı bir şekilde onu da yayınlayacağım:))

Continue Reading

You'll Also Like

25.8K 5.5K 33
+82 10 1311 5960: Hamileyim. JJK: Kimsin?
154K 16.3K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
29K 2.7K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
118K 20.5K 16
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting