9.Bölüm - ÖLÜMÜN TA KENDİSİ

1.6K 195 867
                                    

Multimedya; Ateş

Multimedyadaki şarkı: Maluma, The Weeknd - Hawai Remix

Yorumlarınız benim için çok kıymetli, desteklerinizi bekliyorum.

Keyifli okumalar🖤

---

Gecenin soğuğu pencereden içeri sızarken Asya omzundaki kürke daha da sarılmıştı. Tehditkar mesajlar saçan masmavi gözleri karşısında dikilen adama dikilmişti. Verdiği her solukla sigara dumanı havada ahenkle dans ederken görüş alanına giriyor, gözlerini hafifçe kısmasını sağlıyordu.

Hava ne kadar soğuk olsa da kafasının içi kundaklanmış gibiydi. Soğuktan kızarmış burun ucunu ve yanaklarını umursamıyordu. Yanında olan kimse onun duygularını anlayamıyor, ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Parmaklarındaki sigarayı kül tablasının içinde söndürdü ve kül tablasını ileriye doğru ittirdi.

"Bu nedir?" diye sordu gözleriyle ayaklarının dibine bırakılan kırmızı bavulu işaret ederken. İşaret parmağını omzuna dökülen kıvırcık siyah saç tutamına sardı. Dudaklarındaki bordo ruj, omuzlarındaki kürk ve sert bakışlarıyla oldukça çekici ve kendinden emin gözüküyordu.

Karşısındaki adama bavul açması için keskin bir bakış attığında adam bavulun yanına çöktü. Esmer, yapılı, genç bir çocuktu. Bavulun üzerindeki kurdeleyi çözdü ve bavulun köşesine iliştirilmiş siyah zarfı eline aldı. Zarfı Asya'ya uzattığında Asya dudaklarını diliyle ıslattı ve hafifçe eğilerek siyah zarfı eline aldı.

"Nerede buldunuz bu bavulu?" diye sorduğunda genç adam bakışlarını kaldırdı ve Asya'nın gözlerinin içine baktı. O da herkes gibi bu kadının gözlerinin içinde dalgalanan alevleri görebiliyordu. Cevap vermek için dudaklarını aralamıştı ki odanın köşesinde bekleyen ondan yaşça büyük olan Semih söze girdi.

"Asya, bavul senin adına kargolanmış. Son olarak aldığınız iş için gelen tebrik kartları ve hediyelerinin arasına götürecektik ama epey ağırdı. Biz de senin bunu görmen gerektiğini düşündük." Dediğinde Asya sol bacağının üzerine attığı bacağını indirdi ve doğruldu.

Kısılmış gözlerini Semih'e dikmişti. "Sanıyorum ki bu genç delikanlının da dili var." dediğinde Semih başını sallayıp ellerini kenetleyip karnına yasladı. Asya'nın sesi düzdü ama sesinde alaycıl bir tını vardı. Bavulun dibine çöken genç adam bakışlarını kaçırdığında Asya eğildi ve çenesini kavradı, yavaşça yukarı kaldırdığında adam gözlerini gözlerine dikmek zorunda kalmıştı. Bu kadının gözlerine bakmak bile cesaret gerektirirdi. Baktığı her şeyi yakıp geçiyordu adeta.

Asya'nın bakışlarında küçümseyici bir tavır vardı. "Dilin var değil mi? Yoksa benim ekibimde işin ne ki?" dediğinde genç adam başını usulca salladı. Asya sorarcasına tek kaşını kaldırdığında adam yutkundu.

"Evet efendim. Haklısınız." Dediğinde Asya keyifle gülerek adamın çenesini bıraktı ve ittirdi. Doğrulup sırtını koltuğa yasladı.

"Adın ne senin?" diye sordu Asya kıvırcık saçlarıyla oynarken.

"Emir." Dediğinde Asya başını salladı ve bavulu gösterdi.

"Aç bakalım, Emir. Bakalım bu kadar ağır olan şey neymiş." Dediğinde Emir aceleyle başını salladı ve bavulun fermuarını açtı. Bavulun kapağını yukarı kaydırdığında Asya siyah çöp poşetini görmüştü. Emir açmak için onay istercesine baktığında başını salladı.

Emir çöp poşetinin içerisinden gelen kötü kokuyu almıştı, yüzünü buruşturdu. Koku tüm odaya yayılmıştı. Semih ve Asya da poşetin içerisinde ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Emir poşeti açtığında Cenk'in kanları kurumuş, delik alnı gün yüzüne çıkmıştı.

BARINAK MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin