Commuovere | Taekook | ✔

18|°Prigliti°

Boşnakça bir kelime olan "Prigliti" uzun süre ayrı kalınan birini görünce özlemle kucaklamak, hasret gidermek, bağrına basarcasına sıkı sarılmak demektir.

•Hoş geldiniz.

•Bölümün sonunda duyuru var lütfen bakmadan geçmeyin.

•Ben tabularımı kırıp yarı smut denilecek bir şey yazdım.

•⚠️Smut Uyarı⚠️ kullanacağım geldiğinde. Okumak istemeyenler geçebilir.

•Uzatmadan aradan çekiliyorum.

•İyi okumalar.

<3 <3 <3

Yoongi

Yüzüme çarpan güneş ışığı rüyam ile arama girerken homurdanarak kafamı kaldırdığımda etrafıma bakınmaya başladım.

Algılamam uzun sürmüş, yanımdaki Jimin'i, arkamdaki koltukta yatan Namjoon'u, sağımdaki koltukta yatan Hoseok'u hatta Namjoon'un evini yeni idrak edebilmiştim.

Masadaki tabu kartlarını gördüğümde gülerek kafamı koltuğa yasladım. Tanrım, ne geceydi ama...

Hayatımda, daha önce böyle bir ortamda bulunmayan hatta bırakın ortamı arkadaşı olmayan ben asla unutamayacağım bir gece yaşamıştım. Jeongguk'un hayatıma kattıkları paha biçilemezdi.

Kafamı soluma çevirip aralık dudakları ile mışıl mışıl uyuyan Jimin'e çevirdim bakışlarımı. Bu onu uyurken kaçıncı izleyişimdi? Hala ilk günkü gibi heyecanlanıyor, sonsuza kadar bakma isteğimi bastıramıyordum...

Neden ona bu kadar bağlanmıştım ki? Yani, o hayatımda gördüğüm en güzel erkekti. En güzel çocuktu. En iyi kalpli insandı...

Ama inanamıyordum işte. Benim onu sevmem gayet normaldi ama, onun beni sevmesi baya garipti. Onun neden beni sevdiğini merak ediyordum. Daha düne kadar ruh eşime saklıyorum kendimi diyen çocuk bana kendisini açmıştı.

Bakışlarım boynundaki morluklara kaydığında hızla ağzımı kapattım. Bunları ben mi yapmıştım? Tanrım, inanamıyorum...

Bu da bir örnekti aslında. Resmen onun bana ait olduğuna dair bedenine iz bırakırken beni önlememişti. Onu keşfetmeme, ona dokunmama, ona sahip olmama izin vermişti. Bunun nedenini merak ediyordum...

Sızlayan başımla burnumu kıvırırken ellerimi usulca, bebeğimin dağınık saçlarına daldırdım.

Jimin'in tek saç teli bile benim için enerji kaynağı gibiydi. Yaralarıma merhem, hastalıklarıma şifaydı...

Jeongguk

Göğsümdeki ağırlığın kıpırdamasıyla gözlerimi araladığımda etrafıma bakınmaya başladım. Başımdaki şiddetli ağrı acıyla nefes çekmeme ve şakaklarıma baskı uygulamama neden olurken gözlerimi sıkıca yummuş, burnumu kıvırmıştım.

Üstümdeki ağırlığı hissetmediğim için gözlerimi araladığımda; Taehyung dizlerinin üstüne oturarak dağınık dalgalı saçlarıyla, gözünü ovalayarak bir yandan da ne ara giydiğini bile bilmediğim omuzundan düşen ve ismimi gün yüzüne çıkartan bol tişört ile bana bakıyordu.

Tanrım, fena halde seksi gözüküyordu ve benim tüm baş ağrım bu uykulu güzellik ile geçmişti bile.

Bir gözü yarım açıkken bir yandan hala gözünü ovalıyor ve uykudan yeni uyandığı için şiş gözüken dudaklarını büzüyordu sevimlice...